MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

EMO KADIN KOMİSYONU’NDAN BAŞÖRTÜSÜ TEPKİSİ


HABER


 
EMO Kadın Komisyonu, başörtüsü serbestliğinin ortaöğretim çocuklarına kadar indirilmesi uygulamasını değerlendirdi. Evrensel bir kavram olan özgürlüğün içinin boşaltılmasına tepki gösteren EMO Kadın Komisyonu, “Gericiliğinin temeli olan kadın düşmanlığı, eğitim alanının dinselleştirilmesi saldırısının da nüvesini oluşturmaktadır. Kadınlar üzerinde dinsel söylem ve pratiklerle kurulan baskı, eğitim alanına kurumsal düzeyde taşınmıştır ki; bu, kadınların eşitlik ve özgürlük talebinin tümden reddidir” görüşünü bildirdi. EMO Kadın Komisyonu’nun “Ortaöğretimde Başörtüsü Serbestliği” üzerine değerlendirmesinin tam metnine yazımızın devamından ulaşabilirsiniz.
 

 

ORTAÖĞRETİMDE BAŞÖRTÜSÜ SERBESTLİĞİ

Eğitimi dinselleştirme hamlesi, ortaokul ve lisede başörtüsünü serbest(!) bırakma kararı ile sürüyor. 22 Eylül 2014`de gerçekleşen Bakanlar Kurulu toplantısından sonra Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı 5. sınıftan itibaren kız çocuklarının okullara başörtüsü ile gelebileceğini "ailelerin çocuklarını nasıl yetiştireceklerini belirleme özgürlüğü" vurgusuyla duyurdu.

Sistem Geri Yükleme: "Özgürlük Kapsama Alanında Değilsiniz"

Özgürlük yolunda atılan -ancak her seferinde bir zorunluluğa dönüştürülen- adımlara bir yenisi daha eklendi: "Babalara kız çocuklarının başlarını örttürme özgürlüğü". İktidar tarafından özgürlük, Sünni mezhepsel dini kaidelere, fıtrata, dindarlık ve kindarlık sınırlarına, iktidarın kendi ideolojik duruşuna göre yine ve yeniden tariflenen bir kavram haline geldi. Özgürlük, demokrasi, eşitlik gibi temel evrensel kavramların içi boşaldı. Oysa tarih boyunca da gözlenen her iktidarın kendi özgürlük alanını yaratma çabası, günümüz dünyasında kabul edilemez.

Sözde özgürlüklerimize iktidar tarafından her gün bir yenisi ekleniyor. Peki kaçımız bize sunulduğu iddia edilen özgürlüklerden pay alabiliyoruz? Toplumun ne kadarı kendini gerçekten özgür hissediyor? Kadının başörtüsünü özgür bırakan iktidar, kadına düşünme, üretme, eğitim görme, sağlık hizmetlerinden faydalanma, çalışma alanında ne kadar özgürlük bahşediyor? Peki özgürlüklerimizi talep etmekte ne kadar özgürüz?

Biliyoruz ki büyük çoğunluk, iktidar tarafından "lütfedilen" özgürlüklerin kapsama alanı dışında, özellikle de kadınlar.

Özgürlük mü? Kadın Bedenine Müdahalede Özgürsünüz!

Biz kadınlar gün geldi en yetkili ağızlardan "Bana kadın erkek eşit dedirtemezsiniz" cümlesini işittik. Gün geldi "Her kürtaj Uludere`dir" söylemleriyle devletin, kürtaj ve katliamı denk gördüğüne tanık olduk. En az üç çocuk vurgusu kafamıza kazındı. Kadın cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin, tacizin olmadığı gün geçmedi. Kadın düşmanlığı iktidar eliyle sürekli perçinlendi ve erkek egemen devlet yapısı, yargısından kolluk kuvvetlerine, medyasından televizyon programlarına kadar patriyarkal örgütlenmesini katmerledi. Son on yıldır muhafazakar toplum yaratma yolunda kadın bedeni üzerinden yapılan gövde gösterilerine hep bir yenisi eklendi.

Gericiliğinin temeli olan kadın düşmanlığı, eğitim alanının dinselleştirilmesi saldırısının da nüvesini oluşturmaktadır. Kadınlar üzerinde dinsel söylem ve pratiklerle kurulan baskı, eğitim alanına kurumsal düzeyde taşınmıştır ki bu, kadınların eşitlik ve özgürlük talebinin tümden reddidir. İktidarın savunduğu "ailelerin çocuklarını nasıl yetiştireceklerini belirleme özgürlüğü" düşüncesi, kız çocuklarının başını kapatma kararını "ailelere" bırakmış, çocukların özgür bireyler olarak karar alma hakkını yok saymıştır. Burada bahsedilebilecek tek özgürlük, "erkeklerin kadın bedenini çocukluktan başlayarak denetleyebilme özgürlüğü"dür.

Gericilik Kadın Bedeni Üzerinden Topluma Empoze Ediliyor

Anaokulundan yükseköğrenime eşit, parasız, sınavsız, bilimsel, anadilde eğitim gibi en temel sorunların çözül(e)mediği bir eğitim-öğretim yılına daha girdik. Üniversitelerin özerkliğinin önündeki en büyük engel olan ihtilal dayatması YÖK`ün varlığı hala sürüyor. Kadrolaşma adına bir çok eğitimci, eğitim yılının başında görev değişikliğine uğradı. Çözülmeyi bekleyen birçok sorun varken iktidarın gündemi yıllardır aynı.

Eğitim, iktidarların elindeki ideolojik aygıtlar arasında tüm toplumu etkileyen yapısı ve geleceği inşa etme bakımından önemi ile sıkça müdahale edilen bir alan olmuştur. "Dindar nesil yaratmak" çabasını her fırsatta dile getiren iktidar, attığı adımlarla bilimden uzak, özgür düşünebilme ve sorgulama yeteneğinden yoksun bireylerin yetişmesine neden olmaktadır.

AKP iktidarının 4+4+4 ile uygulamaya geçirdiği zorunlu-seçmeli din dersleri dayatmasının, imam hatiplere dönüştürülen okulların ardından ‘kılık kıyafet serbestliği` olarak sunulan ve eğitimde başörtüsü serbestliğinin önünü açan düzenleme geldi. Binlerce liseliye ‘Ya imam hatip lisesi ya açık lise` denildi. TEOG sistemi ile 40 bin öğrenci istekleri dışında imam hatiplere kaydedildi. İmam hatiplere dönüştürülen okullar yetmedi, okulların içine imam hatip sınıfları eklendi. Okullarda mescit zorunlu hale getirildi. Görülen o ki ortaöğretimdeki başörtüsü serbestliği kararının ardından sıradaki hedef karma eğitim olacak.

İktidarın kurgusunun demokratik ve özgür toplum iddialarının aksine "muhafazakar, dindar, ataerkil toplum" olduğunu hepimiz biliyoruz. Bilimden uzak, cinsiyet ayrımcılığı temelli, fıtrata dayalı eğitim sistemiyle yetişen bireylerin olduğu bir toplumda kadın cinayetlerinin, homofobik ve transfobik şiddetin, tecavüz olaylarının, tacizlerin yaşanacağına dikkat çekiyor ve "eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim" talebimizi bir kez daha yeniliyoruz.

Elektrik Mühendisleri Odası
Kadın Komisyonu
2 Ekim 2014 



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


ANKARA ŞUBE GENEL KURULU YAPILDI

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU HAZİRUN LİSTESİ ASKIYA ÇIKIYOR

FUKUSHİMA FELAKETİNDEN DERS ALMALI VE NÜKLEER GÜÇ SANTRALI GİRİŞİMLERİNİ SONLANDIRMALIYIZ!

ÇEVRİMİÇİ SEMİNER: ENDÜSTRİYEL UYGULAMALARDA ZAMAN VE SENKRONİZASYON

EMO HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ’NÜN SAHİBİ MÜCELLA YAPICI OLDU

EMO HÜKÜMETİ NÜKLEER SANTRAL İLE İLGİLİ UYARDI: SONLANDIRIN! (TRAKYA DEMOKRAT)

EMO: FUKUSHİMA NÜKLEER FELAKETİNDEN DERS ALINMALI! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMO’DAN FUKUSHİMA’NIN YILDÖNÜMÜNDE ‘AKKUYU’ UYARISI (BASKENTGAZETE.COM.TR)

GÜNEŞ VAR ETTİ, SANTRALI YOK EDECEK (BİRGÜN)

NİTELİKLİ YAĞMA (GÜNLÜK EVRENSEL)

Okunma Sayısı: 107


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.