MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 İZMİR ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

YENİ ÜYELİK

   · 

YAYIN SATIŞ LİSTESİ

   · 

İNDİRİM YAPAN KURULUŞLAR

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AYDIN   İZMİR   MANİSA 
 

 

EMO İzmir Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 407

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

İZMİR BÖLGESİ ENERJİ FORUMU TAMAMLANDI


HABER


 
Şubemiz sekreteryasında; TMMOB`a bağlı Çevre Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası İzmir şubeleri ile EBSO, İzmir Barosu, TEİAŞ, Gediz EDAŞ, DSİ II. Bölge Müdürlüğü destekleriyle 31 Ekim-1 Kasım 2014 tarihlerinde İzmir Bölgesi Enerji Forumu gerçekleştirildi.
 

 Bölgemizde enerjinin güvenilir, kaliteli ve kesintisiz karşılanmasına yönelik planlama ve hizmetlerin üretim, iletim ve dağıtım aşamalarındaki tüm verileri ile tartışıldığı etkinlikte iki gün boyunca 7 oturumda; "İzmir Bölgesi Enerji Görünümü, Mevcut Durum", "Enerji Yatırımları ve Çevresel Etki", "Enerji Yatırımları ve Sosyal Etki", "Yenilenebilir Enerji Uygulamaları", "Enerji Verimliliği Uygulamaları", "Enerji İletim ve Dağıtım Sistemleri" konularında sunumlar gerçekleştirildi. Etkinlik; "Enerji Stratejileri ve Yatırım Planlama Kriterleri" paneliyle tamamlandı.

Etkinlikte ilk olarak Forum Yürütme Kurulu adına Yrd. Doç. Dr. Hacer Şekerci konuşmasını gerçekleştirdi. Şekerci konuşmasında; elektrik enerjisi alanında çok başlı ve plansız bir döneme girildiğine dikkat çekti. Şekerci konuşmasını şöyle sürdürdü: "Enerji alanında çok fazla oyuncunun olması ve her birinin karını yükseltme çabası, elektrik enerjisinin piyasalaştırılması bu alanın kararlı hale gelmesine engel olmaktadır. 13 Şubat 2012 tarihinde küçük elektrik santrallerinin girişimi sonucunda elektriğin üretim maliyetinin megavat saat başına pik yaparak 2000 TL`ye çıkması bu sürecin bir sonucudur. Elektrik üretim ve buna bağlı olarak tüketim bedelleri gün geçtikçe artmaktadır." Hacer Şekerci İzmir Bölgesi Enerji Forumu`nun oluşum sürecinden bahsederek, etkinliğe katkı koyan kişi ve kurumlara teşekkür etti.

Şube Yönetim Kurulu Mahir Ulutaş konuşmasında; Forumun Ermenek`te yaşanan maden faciası ve mevsimlik işçilerin trafik kazası ile artık katliam boyutlarına" gelen işçi ölümlerinin gölgesinde gerçekleştiğini vurgulayarak özelleştirme ve taşeronlaştırma politikalarının halkın yaşam koşullarını olumsuz yönde etkilediğinin altını çizdi. Ulutaş konuşmasını şöyle sürdürdü: Bugün enerji alanı ciddi sorunların birikip kronikleştiği bir alan haline gelmiştir. Türkiye`de özellikle son 30 yılda kamusal çıkarlar doğrultusunda enerji sektörü karar destek sistemleri oluşturulmayarak, rant üzerine kurulu kısa vadeli enerji yatırımları desteklenmekte, yenilenebilir ve temiz enerji seçenekleri görmezden gelinmektedir. Dışa bağımlılığı azaltma söylemleri ile her türlü işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin ve mühendislik birikiminin hiçe sayıldığı, 19.yydan kalma üretim modelleriyle kömür üretiminin zorlanması, Soma`da, Kozlu`da, Zonguldak`ta, Şırnak`ta ve en son Karaman`da toplu işçi katliamlarının yaşanmasına neden olmuştur. Buradan bir kez daha Enerji ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlarını birincil derecede sorumlu oldukları bu tablo nedeniyle istifaya çağırıyoruz. 

Mahir Ulutaş siyasal iktidarın nükleer enerji santralı yapımını konusundaki dayatmacı anlayışa da dikkat çekerek; nükleer enerjinin dünyada" terk edildiğini ve Türkiye`nin nükleer enerjiye gereksinim olmadığını belirtti. "Bu tamamen nükleer lobilerin daralan pazarlarına yer açmak ve atıklarına depo bulmak ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Türkiye`yi yeni facialara sürüklemeye ve nükleer lobilerin çöplüğü yapmaya kimsenin hakkı yoktur" diyen Ulutaş; sürekli artan enerji ihtiyacının gerekçelerini ve rasyonel olup olmadığını sorgulamadan bütünlüklü enerji politikası üretilemeyeceğini belirtti. Emek yoğun enerji yoğun üretim modeli içerisinde merkez ülkelerin terk ettikleri, demir çelik ve çimento gibi endüstriler istihdam yaratma ve sanayileşme adı altında ülkemizde yaygınlaştığını vurgulayan Mahir Ulutaş konuşmasını İzmir ili özelinde değerlendirmelerle sürdürdü: İzmir2de enerji sektörü bağlamında iki önemli sorun vardır. Birincisi ithal kömüre dayalı kirli bir üretim modeli Aliağa Bölgesine dayatılmış bu nedenle çok ciddi çevre kirliliği ortaya çıkmıştır. Aliağa bölgesi demir çelik vb. enerji yoğun sektörlerin bir merkezi haline gelmiş, İzmir iline dönük enerji arzı açısından önemli bir risk alanı yaratmıştır. Diğer yandan Çeşme ve Karaburun bölgelerinde, yoksul köylünün topraklarının istimlak yoluyla el konulması gibi uygulamalarla oluşturulan rüzgar enerjisi santralleri bulunmaktadır. Rüzgar enerjisi yerli ve temiz bir enerji kaynağı olması nedeniyle Türkiye`nin enerji kaynakları portföyünde payının mutlaka artması gereken bir kaynaktır. Ancak merkezi planlama ve kamusal anlayıştan yoksun olarak bu alanları ranta açma arzusuyla yapılan uygulamalar, Karadeniz bölgesindeki HES örneklerinde olduğu gibi İzmir`de RES çöplüğü oluşmaya başlamıştır. Tarım alanlarını yok eden, kuşların göç yollarını kesen, enterkonnekte elektrik şebekesine bağlanabilmesi için ciddi bir kamu yatırımı gerektiren bu santrallar bölgede ciddi bir tepki doğurmuştur.

Enerji politikalarının ekonomi, çevre, tarım, kentleşme, mimari ve sanayileşme politikalarıyla bağlantılı olduğunu belirten Ulutaş`ın ardından EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil konuşmasını gerçekleştirdi.

Hüseyin Yeşil konuşmasında Soma ve Ermenek`te yaşanan maden kazalarına yönelik değerlendirmelerde bulunarak şunları ifade etti: "Bizim de meslek alanımız olan HES kurulumunda, madenlerde, asansörlerde vb. diğer sektörlerde yaşanan iş cinayetleri ortadayken burada bu ölümlere neden olan enerji politikalarını konuşmamız ve enerji ile ilgili söz söylemememizin anlamı kalmamıştır. Sözün bittiği yerdeyiz. Soma`da, Ermenek`te, Zonguldak`ta binlerle ifade edilebilecek işçi katliamlara kurban gitmişse; "yerli kömürlerimizi değerlendirmeliyiz" dememizin anlamı kalmamıştır. Şunu öneriyoruz: Çalışma koşulları iyileştirilmeden işçiler bu ocaklara girmesinler. Bütün kömür madenleri kamulaştırılmadan ve güvenli hale getirilmeden çalıştırılmamalı. Bu ocakların tamamının gerekli önlemler alınıncaya kadar kapatılması gerekiyor. Bu öneri, madenlerde çalışan binlerce emekçiyi işsiz aşsız bırakmadan yapılmalı. Bu nasıl olacak sorusunun yanıtı ise; sorunun kaynak sorunu değil siyasal anlayış sorunu olduğu anlaşılacaktır. İşsizlik Fonu`nu amacı dışında hükümetin çıkarları doğrultusunda kullanan anlayış bir kez de bu fonu fonun gerçek sahibi işçiler için kullanmalı, yatırım teşviği adı altında işletmelerin giderlerini karşılayan iktidar politikası bir kez de insanlarımız yaşatmak için teşvik vermeli. Bu ne ekonomi, ne bütçe ne rakam ne de verilerle ilgili bir sorundur. Tamamen iktidarın siyasi tercihiyle ilgilidir. Soma katliamından sonra torba yasa ile işçilere verilen küçücük haklar, taşeron firmalar tarafından geri alınmıştır. Örneğin madenlerde çalışan işçilerin maaşı iki asgari ücretten az olamaz denmişti. Bu torba yasada var. Ancak gelin görün ki patronlar buna karşı işçilerin yemek ve servis hizmetlerini vermeyerek maşaları yine istedikleri ücrete çekmiş oldular. Sermaye ve iktidar kol kola girmiş, maden işçisi lehine düzenlemeyi de fiiliyatta ortadan kaldırmayı başarmış, olmadı işçileri işsizlikle tehdit etmişlerdir. Gelinen noktada işçiler evlerine ekmek götürebilmek için, ölüm pahasına çalışabilmek için haklarından feragat etmek zorunda bırakılmaktadır. Özellikle dün SOMA`da bugün ERMENEK‘te ve diğer yerlerde yaşadıklarımızı gözümüzün önüne getirdiğimizde yalnızca enerjinin rakamlarını konuşmanın anlamlı olmadığını düşünüyorum. Rakamların içinde boğulmadan büyük resmi görerek bu alana müdahil olmak zorundayız. Hatta rakamların bu çerçeve içinde değerlendirebiliyorsak eğer ülkemiz ve insanlarımız için anlamlı olduğunun farkında olmalıyız.

Hüseyin Yeşil`in konuşmasının ardından yapılan açılış oturumunda EMO Enerji Birimi Koordinatörü Olgun Sakarya Elektrik Enerjisinde Arz Güvenliği başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. 



35. DÖNEM KURULLARI BELİRLENDİ

04.02.2024
 


Çok Okunanlar


ADALET NÖBETİNE ÇAĞRI: #GEZİYEOZGURLUK

LİSANSSIZ ÜRETİM ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILSIN

KINIK`TA TERMİK SANTRALE İHTİYAÇ YOK!

MUTLU BAYRAMLAR

EMO-GENÇ ÜYELERİ TEKNİK GEZİYE KATILDI

PCB TASARIM EĞİTİMİ DÜZENLENDİ

KINIK`TA TERMİK SANTRALE İHTİYAÇ YOK!

EMO HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ`NÜN SAHİBİ MÜCELLA YAPICI OLDU

TÜRKİYE’DE İNTERNET’İN 31. YILI BİLDİRİSİ

DEPREMZEDEYE DEĞİL ENERJİ ŞİRKETLERİNE DESTEK

Okunma Sayısı: 80


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.