Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Danışma Kurulu 31 Ocak 2015 Cumartesi günü İnşaat Mühendisleri Odası Kültür ve Kongre Merkezi Teoman Öztürk Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği`ni (TMMOB) etkisizleştirilmek ve örgütlü yapısını dağıtmaya yönelik hazırlanan yasa taslağıyla ilgili gelişmeler değerlendirildi.
 

EMO Danışma Kurulu, yurt çapından gelen şube yöneticileri, mevcut ve önceki dönemlerde görev almış Onur Kurulu, Denetleme Kurulu üyeleri, il ilçe ve işyeri temsilcileri ve komisyon üyelerinin katılımıyla toplandı. Açılışın ardından yapılan seçimle Divan Başkanlığı`na Ebru Akgün Yalçın, Başkan Yardımcılığı`na Neşe Ülker, Yazmanlığı ise Zihni Yücel Tekin seçildi.

Divanın oluşturulmasının ardından açılış konuşması için EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil kürsüye davet edildi. Kobani`de İŞİD`e karşı kazanılan zaferi ve Yunanistan‘da iktidara gelen SYRİZA`yı selamlayarak başlayan Yeşil, "Kobani‘de İŞİD‘e ve destekçilerine karşı savaşırken ölenleri de saygıyla anıyorum" diye konuştu. Birleşik Metal-İş`in yürüttüğü mücadeleye de değinen Yeşil konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Birleşik Metal İş‘in düşük ücretle köleleştirme düzenine karşı toplusözleşme masasında gösterdiği kararlılık karşısında hükümet, bir kez daha çalışanların, emekçilerin değil sermayenin yanında yer aldığını göstermiş, metal işçilerinin haklı grevini ‘milli güvenlik` gerekçesiyle durdurmuştur. Buradan işçilerin grev hakkını yok eden, her türlü hak arama yollarını kapatan, yargıya yapılan başvuruları dahi cezalandırmaya kalkan AKP iktidarını kınıyorum.

AKP iktidarı toplumun haklı gerekçelerinin önüne set çektikçe dalgalar bir boy daha yükselmektedir. TMMOB de bu yükselen dalgalarla birlikte mücadeleyi yükseltmektedir. Daha dün yargı kararıyla yurttaşlardan haksız hukuksuz yere kayıp ve kaçak bedeli tahsil edildiği saptanmışken, bugün AKP Hükümeti Deli Dumrul misali kayıp ve kaçak bedeli adı altında halktan sermaye adına haraç kesmeye kalkmaktadır."

EMO`nun meslek alanlarına ilişkin yürüttüğü mücadeleyi sürdürmeye kararlı olduklarını ifade eden Yeşil, "Dağda, yolda, kentte, kırda pek çok alanda yürüttüğümüz mücadeleler nedeniyle AKP iktidarı odaları yok etmek, parçalamak, dağıtmak istemektedir" diye konuştu. "Torba yasalarla TMMOB‘ye zincir vurulmasına, nispi temsil denilerek, demokrasiden nasibini almamış sözde ileri demokratların kamu yararına faaliyet gösteren örgütlerimizin bütünlüğünü bozmasına izin vermeyeceğiz" diyen Yeşil konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Gezideki çocuklar, bu daha başlangıç mücadeleye devam diyorlardı. Ben de bu kazanımlar daha başlangıç gerisi gelecek diyorum.Nereden diyeceksiniz. İspanya‘dan, İtalya‘dan, Ortadoğu‘dan ve ebetteki Türkiye‘den gelecek. Hep AKP kazanacak değil ya, bu algı kırılmaya başlandı. Bundan sonra bizler yani emekçiler, özgürlük isteyenler, gençler, kadınlar kısaca halklar kazanacak.Berkin Elvan‘ın şahsında Gezi`de öldürülen tüm çocuklarımızı saygıyla anıyorum.Yine Türkiye`de sürdürülen emek ve özgürlük mücadelesinde kaybettiğimiz tüm canları da saygıyla anıyorum.301 madencinin şahsında iş cinayetlerinde ölen binlerce emekçiyi de anmadan geçmeyeceğim.Ayrıca Fransa‘da Charlie Hebdo Dergisi`ne yapılan baskında öldürülen 12 karikatüristi de sevgi ve saygıyla anıyorum.Tabii ki geçmiş dönemlerde ve bu dönem kaybettiğimiz meslektaşlarımızı da saygıyla anıyorum."

Türkiye`nin emperyalizmin bölge politikalarıyla uyum içinde, mezhepçi faşist bir diktatörlüğe sürüklendiğini vurgulayan Yeşil, "AKP İktidarı baskı ve hileyle, sokak çeteleri kurup, devlet şiddetini sonuna kadar kullanarak bu yolda ilerliyor" dedi.Emekçi sınıfların insanlık dışı çalışma koşullarına mahkûm edildiğine dikkat çeken Yeşil, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Taşeronlaşma ve güvencesiz çalışma koşulları nedeniyle işçi cinayetleri ve katliamlarına tanık olmaktayız. Soma, Ermenek. Torunlar Center v.b.Piyasacı talan ekonomisi olan özelleştirme uygulamaları ile ülkenin bütün varlıkları elden çıkarılmıştır.AKP`nin dinin siyasal ve toplumsal yaşamı belirlemesi politikaları nedeniyle laik ve özgür bir yaşam tehlikeye girmiş ve giderek ortadan kalkmak üzeredir.Bölgemiz emperyalist boyunduruk altında, ülkemiz ise AKP`nin uyguladığı dış politika nedeniyle Ortadoğu‘da savaşa sürüklenmektedir.AKP, Kürt Sorunu`nu çözüyorum, çözüm süreci devam ediyor derken diğer tarafta Diyarbakır, Cizre, Şemdinli ve diğer illerde her gün çocuklar öldürülüyor.

Her gün yazılı ve görsel basında, bir ya da bir kaç ilde işlenen kadın cinayetlerini görüyor ya da okuyoruz.Doğanın tahribi, kentlerimizin ve yaşam alanlarımızın kar amacıyla yağmalanması ise dur durak bilmiyor. Her gün yeni bir yerdeki talanın haberlerini görüyoruz ya da okuyoruz."

"Elektrik Dağıtımı Talana Dönüştü"

Elektrik dağıtımının tamamen, elektrik üretiminin ise birkaç büyük baraj dışında büyük ölçüde özelleştirildiğini kaydeden Yeşil, EMO`nun 1984`den bu yana özelleştirmenin talana neden olacağı ifade ettiğini vurguladı. EMO`nun elektriğin zamlanacağını, arz güvenliğinin sağlanamayacağı, kayıp ve kaçağın büyüyeceği, daha fazla kesinti olacağına ilişkin uyarılarının göz ardı edildiğini ifade eden Yeşil, yaşanan sorunları şöyle özetledi :"Keşke biz yanılsaydık da halk bu kadar çile çekmeseydi. Ancak dediklerimiz bir bir oldu. Sık sık programlı kesintiler yaşanmakta.Örneğin geçtiğimiz günlerde İstanbul Adana, Diyarbakır ve başka çok sayıda ilde 8-10 saatlik kesintiler yapılmıştır. Ayrıca bu kesinti programı şehirlerin çeşitli semtlerinde gezdirilerek yapılmıştır.Ayrıca Mardin ve Urfa‘da çiftçilerin borcu var diye bir bölgenin elektriği kesilerek orada yaşayanlar günlerce karanlıkta bırakıldılar. Buna ilişkin medyaya çokça yansıyan gösteriler yapıldı.Bu yetmezmiş gibi devlet, çiftçilerin tarımsal sulama borçlarından dolayı hak ettikleri destekleme primlerini vermeyip borca karşı ilgili şirkete ödeme yapmıştır. Siyasal iktidar, şirketlerin tahsildarlığını üstlenmiştir.

Son günlerde yine medyaya yansıyan ve hepimizin elektrik faturalarında görüldüğü gibi her ay ödediğinizin iki misli elektrik faturaları ile karşı karşıyayız.Neymiş bir ay yerine iki aylık okumadan kaynaklanıyormuş. Yani tüketiciye bilgi vermeden keyfi uygulamalar yapılmaktadır.Yine kayıp ve kaçağın faturalara yansıtılamayacağına hatta daha önce ödenen kayıp kaçak bedelinin tüketicilere ödenmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay kararını ortadan kaldırmak için yasa değişikliği yapmaya çalışıyorlar.Değişiklik şu anda mecliste buna karşı muhalefet milletvekilleri ile yaşanan meclisten geçmemesi için ortak çalışma içindeyiz."

"TMMOB Rantın Önünde Engel"

AKP İktidarının tüm ülkeyi yeniden dönüştürme, halka ait tüm alanları sermayeye açma, kentsel ve doğal değerleri talan etme politikalarında artık son aşamaya geldiğini vurgulayan Yeşil, "Siyasal iktidar, hazırladığı torba yasalarla kamusal alanlara el koyma ve rant süreçlerinin önündeki son engelleri de kaldırma hazırlığında. AKP İktidarının gündeme getirdiği son iki torba yasa imar, yapılaşma, meslek alanları ve çalışma hayatında önemli değişiklikler getiriyor" diye konuştu.Torba Yasa`nın içinde AKP`nin rant politikalarının önünde en büyük engel olarak gördüğü TMMOB`a ilişkin değişiklerinde yer aldığını belirten Yeşil, odaların neden hedef alındığını şöyle aktardı:"Çünkü TMMOB ve odaları; AKP`nin kentler üzerindeki oyununa karşı durdu, ‘kentsel dönüşüm` adı altında ‘rantsal dönüşüme` karşı çıktı,

Çünkü TMMOB ve odaları; yayınladıkları raporlar, basın açıklamaları, açtıkları davalarla AKP`nin ormanları, kıyıları, meraları; suyumuzu, toprağımızı yağmalamasının önünde durdular,Çünkü TMMOB ve odaları; neoliberal politikalarla bu ülkenin yağmalanmasına karşı, kamu yararı için mücadele ettiler.Çünkü TMMOB ve odaları; hukuksal girişimlerle, siyasi iktidarın rant amaçlı politikalarına, serbestleştirme, özelleştirme uygulamalarına, yağma ve talana ‘dur` dedi; taşeronlaştırma uygulamalarına, işten çıkarmalara, işsizlik, yoksulluk ve düşük ücretlere karşı, yüzlerce işyerinde direnen işçilerle bir arada oldu."

"AKP Her Yolu Denedi"

AKP`nin TMMOB ve bağlı odaları yok etmek istediğini ifade eden Yeşil, yürütülen süreci şöyle anlattı:"Önce mali denetim tehdidiyle, sonra miting meydanlarında hedef göstererek, ardından yetkilerini kısıtlayarak TMMOB üzerinde vesayet oluşturmaya çalışan iktidar, istediğine bir türlü ulaşamayınca şimdi yasasını değiştirerek TMMOB`nin örgütlülüğünü dağıtmak, parçalanmış bir yapıyla ülkemizin mühendis ve mimarlarının toplumdan yana gür sesini kesmek istiyor.Ancak bilinmelidir ki mühendis, mimar, şehir plancıları ve meslek örgütleri; ülke, kamu, halk, meslek, meslektaş yararı bütünlüğündeki mücadelesini sürdürecek, AKP gericiliği, piyasacılığına ve diktasına teslim olmayacaktır.Odalarımız ve birliğimiz TMMOB, 1970`lerden bugünlere dek oluşturduğu demokratik mevzileri koruyacaktır.Toplumsal muhalefet güçleriyle birlikte eşit, özgür, demokratik, halkının refah, kardeşlik ve barış içinde yaşadığı, gericiliğin dogmatizminin alt edildiği, bilim ve tekniğin aydınlatıcılığındaki yeni bir Türkiye mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir."

"TMMOB`u Durduramazsınız"

Çevre ve Şehircilik Bakanı`na seslenen Yeşil, "Hazırladığınız yasa değişikliği, meslek alanlarımızın ve örgütümüz TMMOB`nin tüm birikimlerini halkımızın yararına kullanmaya, AKP iktidarının yarattığı rant düzenini teşhir etmeye, ülkemizi aydınlık geleceğe taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam etmemizi engelleyemeyecektir" diye konuştu.Mühendis ve mimarların mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğini kaydeden Yeşil konuşması şöyle tamamlandı:

"Unutmayın ki; siz TMMOB`yi yok etmeye çalışsanız da TMMOB her yerde…

TMMOB Soma`da; Ermenek`te, Zonguldak`ta;

TMMOB, Atatürk Orman Çiftliği`nde;

TMMOB, bu ülkenin toprağının altını üstüne getirenlere karşı Kazdağları`nda,

TMMOB, emperyal güçlerin dayattığı nükleer santrallere karşı Mersin`de, Sinop`ta;

TMMOB, suyumuzun ticarileştirilmesine karşı Karadeniz`de, Akdeniz`de, Ege`de;

TMMOB, Alakır Vadisi`nde, Artvin Cerattepe`de, Yırca`da, Diyarbakır Hevsel Bahçeleri`nde, Burdur`da, Bartın`da, Sakarya Karasu`da;

TMMOB, Taksim`de, Gezi`de, Anadolu`da, kentte, kırda bu ülke insanının yaşadığı her yerde…

O yüzden bu torba yasaları derhal geri çekin.

Torba yasalarla altyapısı hazırlanan yalana, talana, yıkıma, yağmaya izin vermeyeceğiz.

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce`nin herhalde dili sürçtü ‘Adında Türkiye olan TMMOB`yi denetleyemeyecek miyiz?` dedi.Evet, sayın bakan ille de yasamızda bir değişiklik yapmak istiyorsanız. Adımızı Türkiye olarak değiştirebilirsiniz. Bunda hiçbir mahsur yoktur. Böylece ille de yasamızı değiştirme isteğini yerine getirmiş olursunuz.Son sözüm de bugün yapacağımız tartışmalara ilişkindir.Sorunlu bir ülkede zor günler yaşıyoruz. Eşitlik, özgürlük ve demokrasi için mücadele eden her kişi ve kuruluşa iktidar acımasız bir şekilde saldırmaktadır.Mesleğimize, ülkemize ve insanlığa karşı yapılan bu saldırılara karşı örgütler ve tek tek kişiler olarak tarihi sorumluluğumuz bulunmaktadır. Tartışmalarımızda bu bilinçle davranacağımıza olan inancımla hepinize sevgi ve saygılar sunarım."

TMMOB Müdahale Masaya Yatırıldı

Yeşil`in açılış konuşmasın ardından belirlene gündem maddeleri oylanarak, Danışma Kurulu çalışmalarına geçildi. Verilen önerge ile Danışma Kurulu`nun toplantıya saat 12:30`da ara verilerek; TMMOB Yasa`sının değiştirilmesi girişimine karşı bir basın açıklaması yapılması oy birliğiyle kabul edildi.İlk gündem maddesi kapsamında EMO Yönetim Kurulu Yazmanı Hüseyin Önder tarafından EMO çalışmalarına ilişkin bilgilendirme sunumu gerçekleştirildi. Bu gündem maddesinin ardından TMMOB Yasası`na yönelik değişiklik girişiminin değerlendirilmesine geçildi. Bu kapsamda ilk olarak EMO`yu temsilen TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Neriman Usta tarafından yürütülen çalışmalara ilişkin bilgilendirme yapıldı. Usta`nın konuşmasının ardından Danışma Kurulu üyelerinin konuşmalarına geçildi.

Fotoğraflar