· ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

YAZILI BASINDA ODAMIZ

"Vatandaş kayıp-kaçak bedelinden vazgeçmesin‘

 Elektrikte kayıp-kaçak bedellerinin vatandaştan kesilmesi konusunda mağduriyet sürerken, TBMM‘de de vatandaşın aleyhine bir yasa çıkması bekleniyor. Söz konusu yasa son 10 yıllık kayıp-kaçak bedelinin geri alınması durumunu ortadan kaldıracak görünüyor. TMMOB‘a bağlı Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Ankara Şube Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şakir Aydoğan, tüketicinin kayıp-kaçak bedellerinin geri alınması ile ilgili yasal girişimlerden vazgeçmemesini ısrarla öneriyor. Şube olarak, kayıp-kaçak bedelini geri almak için dava hazırlığı içerisinde olduklarını bildiren Aydoğan, konu ile ilgili hassasiyetleri ve vatandaşın yapması gerekenleri Başkent Gazetesi‘ne anlattı. TABLO lendirmek gerekir. Bu kalemde yüzde 251 artış gerçekleşmiştir. Yani en büyük zammın perakende hizmet bedeli kaleminde yaşandığı saptanmıştır. EMO‘nun yaptığı hesaplamalara göre bu artış yüzde 286.6‘ya ulaşmıştır. Fatura fon ve vergi hariç tutulursa en düşük bedel artışı iletim bedelinde gerçekleşmiştir. Bilindiği gibi iletim, elektrik üretim ve dağıtım özelleştirmeleri yapılırken, kamunun elinde kalan altyapı sistemidir. Elektrik faturalarının tüketiciye geç gönderilmesi konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Enerji Bakanı‘nın bir açıklaması var. Elektrik dağıtım şirketlerinin faturaları geç kestiği için dağıtım şirketlerine uyarı yaptıkları ve şirketlerin bu durumu telafi edeceklerini söyledi Bakan. Ancak şu anda Ankara‘da 6 aylık okuma dönemleri vatandaşa yansıyor. Yani şirketler bu konuda bir tavır değişikliğine çok fazla gitmedi. Dolayısıyla Bakanı‘nın açıklaması dikkate alınmadı. Vatandaş bu konuda ne yapmalı?

Enerjide kayıp-kaçağın tanımını yapar mısınız? Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kayıp ve kaçağın tanımını net olarak yapmıştır. Bu tanım kapsamında herhangi bir iletim veya dağıtım hattından kaçak olarak alman ve bedeli ödenmeden alman elektrik kaçak olarak tanımlanır. Kayıp ise enerji nakil ve dağıtım hattından geçen enerjidir. TEDAŞ ihalelerini yaparken kayıp ile ilgili bir liste yapmış ve kayıp-kaçak ile ilgili standardı belirlemiş. TEDAŞ 5 yıllık geçiş döneminde 2006-2010 yıllarında yüzde olarak kayıp-kaçak olduğunu ayarlamış ama bu hedeflerine tutmamış. 21 tane özelleştirilen elektrik dağıtım şirketinin 5 tanesinin kayıp-kaçak oranları artmış. Dicle, Van Gölü, Araş, Toroslar ve Boğaziçi olmak üzere. 2014 ve 2015 yıllarında ise, 5 bölgeden 4‘ü aynı kalmış ancak Araş, kayıp-kaçak oranını artırmış. İkinci olarak konutlarda 2014 yılında kayıp-kaçak bedeli gözükmesin diye iletim bedeli olarak faturalara yansıtılmış. Yani vatandaşa kayıp-kaçak bedelini azaltmış gibi gösterseler de söz konusu bedel iletim bedeli olarak faturalarda yer almaya devam ediyor.

KAYIP-KAÇAGIN ADI DAĞITIM BEDELİ OLDU

EMO‘nun bu durum ile ilgili açtığı bir dava söz konusu. Dava süreci nasıl işledi? Biz de bu durumu mahkemeye taşıdık ve davayı kazandık. Ardından Yargıtay‘dan da bizim lehimize karar çıktı. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu‘nun 2013 yılında aldığı kararında kayıp-kaçak bedeli için "aboneden tahsil edilme hakkı olmayan bir bedeldir" denilmiştir. Yani şu anda elektrik bedellerinde kayıp-kaçak ile ilgili bir bedel hanesi göremiyoruz ancak bu bedel dağıtım bedelinin içerisine giydirilmiş durumda. Bu durumu rakamlarla ortaya koyabiliriz.

PARAMIZI GERİ VERİN

 EMO‘nun kayıp-kaçak ve geç okumalar ile ilgili sıcak gündeminde ne gibi çalışmaları var? Vatandaşı bilinçlendirme adına duyurular yapıyoruz ve paramızı geri verin diyoruz. 2006-2014 yılları arasında elektrik abonelerinden toplam kayıp-kaçak bedeli olarak 33 katrilyon alınmış durumda. Biz geçen hafta EnerjiSa‘nın önüne gittik ve tüm üyelerimiz ile dilekçe verdik. Dilekçelerimizde 10 yıl geriye dönük olarak tarafımıza verilmesini talep ettik. 7 gün içinde dilekçelerimize yanıt verilmesini aksi durumda hukuki başvuru yapacağımızı bildirdik. Vatandaşlardan birisi elektrik faturasını orada yaktı. Tüketici Derneği ve bizim avukatlarımız bir araya gelerek, konunun mahkemeye gitmesi konusunda çalışmalarımızı başlattık. Önümüzdeki hafta başında müracaatımız olacak. Davadaki gelişmeler tüm vatandaşlar için örnek teşkil edecek. Vatandaş şu anda kayıp-kaçak bedeli için talepte bulunmak istemiyor. Çünkü hazırlanan yasanın vatandaşı bu anlamda geri aldığı bedelin yeniden dağıtım şirketlerine ödenmesi söz konusu? Biz vatandaşa ısrarla şunu söylüyoruz; Kesinlikle kayıp-kaçak bedelini almaktan vazgeçmesinler. Bununla ilgili taleplerini ilgili birimlere mutlaka yapsınlar. Elektrik fiyatlarının 2007-2015 arasındaki değişim konusunda ortaya çıkardığınız veriler söz konusu. Bu rakamları paylaşır mısınız? 2007 ve Ocak 2015 mesken tarifelerini dikkate alarak bir veri ortaya çıkardık. Ortaya çıkan tabloda, 230 kilovat saatlik asgari tüketimi olan bir ailenin ödemek zorunda kaldığı aylık elektrik faturası 36.4 TL‘den 90.5 TL‘ye fırlamış. Yani 2.5 kat artmış. Toplamda ise fatura tutarında yüzde 150 bir artış yaşanmıştır. Daha önce çıplak elektrik bedeli içerisinde yer alan kayıp-kaçak bedelinin daha sonra ayrıştırıldığı dikkate alırsak çıplak elektrik ile kayıp ve kaçak artış bedelini birlikte, elektrik fiyatları ile ilgili olarak tarifelerin değişmediği, tüketicilerin EPDK‘nın  web sitesinden kendilerine ait bilgileri görerek faturalarını kıyaslayabilecekleri yönünde açıklama yaptı. Özdemir, "Sayaçların okunması ile ilgili gecikme nedeniyle bir kısım tüketicinin sayaç okuma dönemi uzun olduğu için faturalar yüksek geldi. Tüketiciyi mağdur etmeyeceğiz, ödeme konusunda sıkıntı yaşayan müşterilerimize faizsiz taksitlendirme olanağı sunuyoruz. Bu konuda hem kamu otoritesi hem de dağıtım şirketlerinin ortak bir anlayışı söz konusudur. Elektrik faturalarında tüketiciye yansıyan bir zam yoktur" dedi. "Her abonenin sayacı aylık periyotta okunacak şekilde planlama yapılır" ibaresi de sözleşmelerde yer almakta. Bu durumun istisnası olumsuz hava şartlarının yaşanması olarak dile getirilmekte. Ancak, Ankara‘da 6 aylık okuma dönemi olumsuz hava koşulları ile hiçbir şekilde örtüşmemekte. İnsanların her gün şehir merkezine gidip geldiği ilçelerde Gölbaşı gibi, 6 aylık okumalar yapılıyor. Dolayısıyla vatandaş dağıtım şirketlerine taksitlendirme konusunda ısrarcı olmaları gerekiyor. Faiz uygulaması dayatması olduğunda da kesinlikle itiraz etmeliler. Bu konuda diğer bir iddia ise şirketlerin cirolarını yüksek gösterme adına okuma dönemlerini uzatmaya gittikleri yönünde.