|
NÜKLEER SANTRAL SEVİCİLERE GÜN DOĞDU! VATANDAŞ KARANLIKLA BOĞUŞURKEN MECLİS BOŞ DURMAMIŞ! 31 Mart 2015 Salı günü Türkiye`yi karanlığa sürükleyen ve henüz belirlenemeyen (açıklanmayan!) nedenle ulusal elektrik iletim sisteminin çökmesinin yarattığı sıkıntılar nükleer santral kurulması için pusuda bekleyen nükleer santral sevicilerini bir kez daha harekete geçirdi. Mersin Akkuyu`da ve Sinop`ta nükleer santral kurulması yönünde yoğun çaba sarfeden ve Akkuyu`da bunu başararak inşaata başlanılan nükleer santrale bir de üçüncü nükleer santral çığırtkanları eklenince, Türkiye`de insanlar büyük bir bombanın üzerinde oturur hale gelmek üzeredir. Bütün eleştirilere ve karşı çıkmalara, ÇED süreçlerindeki hukuksuzluklara karşı Akkuyu`da nükleer santral inşaatı devam ediyor. Türkiye`nin karanlığa büründüğü günün sabahında vatandaş elektriksizlikle boğuşurken Meclis`tekikler boş durmamış ve hızlıca Sinop`ta nükleer santral kurulmasına yönelik Japonya ile anlaşma yapmış ve ardından Cumhurbaşkanı başta olmak üzere nükleer santral yandaşları 3. Nükleer santralin de İğneada`ya kurulacağını açıklamışlardır. Fukuşima nükleer santral felaketinden sonra ülkelerindeki nükleer santralleri birer birer susturan Japonya ile böyle bir anlaşma yapmak, Türkiye`de de Fukuşima benzeri nükleer felaketlerin önünün açılması anlamına gelmektedir. Nükleer santral teknolojisinde elektrik kesintilerinin olmayacağı yönünde propaganda yapan nükleer santral sevicilerin, 1996 ve 2003 yıllarında Kuzey Amerika`da (ABD ve Kanada) yaşanan elektrik kesintilerine bakmaları gerekmektedir.15 Ağustos 2003 tarihinde 60 milyon insanı olumsuz etkileyen ABD`deki elektrik kesintisinin 26 saat sürmesinin tek nedeni nükleer santrallerdir. Elektrik kesintisinin hemen ardından nükleer alarm verilmiş ve santrallerin güvenli şekilde soğuması beklenmiştir (*) Güvenlik sağlanınca santraller tekrar çalıştırılmıştır.Benzer şekilde ülkemizde 31 Mart tarihinde yaşanan sıkıntının tekrarlaması halinde kurulması plânlanan nükleer santrallerde nükleer kaza olma ihtimali artabilecek v etehlikeleri de beraberinde getirmesi kaçınılmaz olacaktır. Yıllardır EMO olarak yaptığımız açıklamalarda dile getirdiğimiz gibi, nükleer santraller pahalı teknolojilerdir. Nükleer santrallerde üretilen enerjiyi devlet 20 yıl boyunca almayı garanti etmektedir.Pahalı bir şekilde üretilecek elektriğin faturası yine vatandaşa çıkarılacaktır. Akkuyu ve Sinop santrallerinin yakıtı Fransa, Rusya ve Japonya`dan gelecek olması nükleer santral teknolojisi ile enerjide dışa bağımlılığımızı daha da artacaktır. Nükleer atıkların ülkemizde tutulma ihtimali ya da boğazları kullanarak yurt dışına götürülecek olmasının getireceği tehlikeler de sıralandığında, nükleer santralin ülkeyi faciaya sürükleyeceği aşikardır. Buradan bir kez daha yinelemek istiyoruz ki, enerjinin üretimden, iletimine ve dağıtımına kadarki süreçte kamu erki etkin olmalı ve kamusal hak üzerinden enerji politikaları belirlenmeli, temiz, yenilenebilir, kaliteli, ucuz elektrik üretimi sağlanarak vatandaşlara enerji sağlanmalıdır. 03.04.2015 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI ANKARA ŞUBESİ 22. DÖNEM YÖNETİM KURULU (*) Esasen termik santrallerin hepsinde bir soğuma problemi vardır. Santral bir şekilde durunca eğer tam soğuma sağlanmadan tekrar ısıtılır ise bir kısım teçhizat büzülürken bir kısım teçhizat genleşmeye başlar ve bu mekanik burkulma yaratır. Sonuçta; çatlama patlama vs. sıkıntılar yaşanabilir. Nükleer santrallar için bu durum nükleer serpinti riski de içerdiğinden daha da dikkatli olunması gerekmektedir. 12
|
Tanıtım
ANKARA ŞUBE
BASIN AÇIKLAMASI
ÜYELERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ UDEMY EĞİTİMİ: MÜHENDİSLER İÇİN YAPAY ZEKA ARAÇLARI 
