Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şubesi tarafından düzenlenen Nikola Tesla Sempozyumu, bugün (14 Mayıs 2015) İzmir Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde başladı. Tesla’nın yürüttüğü çalışmalara ilişkin araştırmacıları, akademisyenleri ve mühendisleri bir araya getiren etkinlik, uluslararası katılımla düzenlendi. Canlı yayınlanan sempozyum, İnternet üzerinden de takip edildi.
 

Sempozyum çalışmaları 14 Mayıs Çarşamba günü saat 09:30`da yapılan açılış töreni ile başladı. Sempozyum açılışında EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, Bereket Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhan Saldanlı, Sırbistan İstanbul Başkonsolosu Dragan Markovıć ve EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil konuştu.

EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, konuşmasına sempozyum programına ilişkin bilgiler vererek başladı. Tesla`nın özellikle yaşamının son yıllarında modern kapitalist toplumun insanlık açısından ciddi tehdit olmaya başladığı endişesini taşıdığını ifade eden Ulutaş, "Toplumun sosyal, ahlaki ve manevi boyutlarını hiçe sayan teknolojik birikimin ve endüstriyel organizasyonun insanlık dışılığına dair vurguları günümüz Türkiye`si için de verimli bir tartışma başlığı sunmaktadır" diye konuştu.

"İş Cinayetleri Sistematik"
Sempozyumun Soma faciasının yıldönümünde gerçekleştirildiğini kaydeden Ulutaş, daha fazla kar hırsı ile yapılan üretim zorlamasının faciaya neden olduğunu vurguladı. "Uzun çalışma süreleri, sağlıksız çalışma koşulları, yeterli ve etkin yapılmayan kamusal denetime" dikkat çeken Ulutaş, "301 canımıza mal olduğu bu toplu cinayet, enerji ve madencilik sektöründe özelleştirme politikalarının geldiği noktayı net bir şekilde göstermiştir" diye konuştu.

Soma`dan sonra yaşanan iş cinayetlerinin devam ettiğini hatırlatan Ulutaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Daha sonra yaşanan Şırnak, Bartın ve Karaman kazaları da kanımızca özetlenmeye çalışılan tablonun sadece Soma özelinde geçerli olmadığının ispatları olmuştur. İş cinayetlerinin fıtrat söylemiyle kapatılmasına karşı takipçisi olmayı sürdüreceğiz."

Mahir Ulutaş`ın ardından Bereket Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhan Saldanlı konuşmasını gerçekleştirdi. Bilimsel çalışmaların dünyayı değiştirdiğini vurgulayan Saldanlı, Tesla`nın olağanüstü buluşları olmasaydı elektriğin iletilemeyeceğini kaydetti.

Saldanlı‘nın ardından konuşan Sırbistan İstanbul Başkonsolusu Dragan Markovıć ise etkinliğe yoğun katılımdan duyduğu memnuniyeti belirterek, ilginin Tesla`nın buluşlarının insanlığa büyük yararları olduğunu gösterdiğini kaydetti.
 
"Dünyayı Aydınlatan Buluşçu"

Hüseyin Yeşil de konuşmasına, Soma`da yitirdiğimiz 301 madenciyi anarak başladı. EMO`nun 2 yıllık dönemde 15`in üzerinde merkezi etkinlik düzenlendiğini belirten Yeşil, "Elektriğin Öncüleri" teması altında yapılması kararlaştırılan etkinliklerinin ilkinin Nikola Tesla için düzenlendiğini ifade etti. Sanayi Devrimi`nin önemli bir evresi olan 19. Yüzyıl`ın ikinci yarısında, elektrik alanında da ardı ardına yaptığı onlarca buluş ile bilim dünyasında yeni ufukların açıldığını kaydeden Yeşil, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Aynı süreçte buluşçuların birçoğu; geliştirdiği teknolojik ürünleri ticarileştirmiş, günümüzde de teknoloji dünyasının önemli aktörleri olan şirketlerin doğmasını sağlamıştı.

Görüş ve yaşam şekliyle bu buluşçulardan ayrılan, farklı amaçlar için durmaksızın araştırmalar yapan bir diğer kişi vardı. İşte bu kişi Nikola Tesla`ydı."

Tesla`nın insanlığın yararına sunduğu sayısız buluşa rağmen kıymetinin tam anlaşılmadığını vurgulayan Yeşil, Nikola Tesla`nın şu sözlerini hatırlattı: 

"Para insanların kendine biçtiği kıymete haiz değildir. Benim bütün param deneylere yatırılmıştır. Bunlarla yeni keşiflerde bulunup insanoğlunun yaşamını biraz daha kolaylaştırmasını sağlıyorum."

Geç de olsa günümüzde Tesla`nın "Dünyayı Aydınlatan Buluşçu" olarak anılmaya başlandığını kaydeden Yeşil, Tesla`nın çalışmalarına ilişkin şu bilgileri verdi:

"Tesla, elektrik motorlarından uzaktan kontrole, elektrik üretiminden röntgene kadar çeşitli ülkelerden alınmış 300 civarında patentli buluşuyla birlikte, çeşitli konularda toplam 700 kadar farklı ürünü insanlık hizmetine sunmuştur. Thomas Edison ile girmiş olduğu AC-DC (Alternatif Akım-Doğru Akım) savaşından galip çıkmış, AC (AA) elektriğin yaygınlaşmasını sağlamıştır."

Tesla`dan Günümüze Ticarileşmeye Bakış
Tesla ve Edison arasındaki bilimsel gelişmelere ve buluşlara yönelik bakış açısı farklılığının, günümüzdeki "inovasyon-buluş" tartışmalarına altyapı oluşturduğuna dikkat çeken Yeşil, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Elektrik ve elektronik alanı da dahil olmak üzere pek çok teknik gelişmenin ilk çıkış yerinin savunma ve güvenlik alanları olduğu, ancak ticarileşmeyle teknolojik ürünlerin toplum içinde yaygınlık kazandığı bir gerçektir. Yine açık bir gerçek şudur ki, tek başına piyasaya bırakılan bilimle insanlık için ilerleme kaydedilmesi mümkün değildir.

Bugün bilgisayar ve elektronik haberleşme cihazları başta olmak üzere pek çok teknik ve bilimsel gelişme bekletilerek, her bir aşaması ticari kazanca dönüştürülmek üzere piyasaya inovasyon olarak sürülmektedir. Bu da ülkemizin ve dünyamızın kaynaklarının ‘tüketim kültürü` ile yok edilmesine, öncelikle teknoloji ithal eden Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere dünyamızın ‘elektronik çöplük` olmasına yol açmaktadır. Örneğin ülkemizde cep telefonu satışları rekor düzeylerdedir. 2014 yılında ithal edilerek kayıt altına alınan telefon sayısı 16 milyon 743 bini aşmıştır.

Teknik ve bilimsel gelişmelerin baş döndürücü bir hıza eriştiği günümüzde sıfırdan bir ürün yaratılmasından çok bir ürünün daha işlevsel, daha verimli ve daha az enerji tüketerek kullanılması ya da farklı alanlarda da kullanılabilir hale getirilmesi gibi yeniliklerin değeri elbette büyüktür. Bu tür yeniliklerin ticari çıkar kaygısına teslim edilmeden üniversiteler ve kamu yapılanmaları aracılığıyla toplumun hizmetine sunulması için çaba gösterilmelidir. Ülkemiz için de yenilikçilik alanında gelişmeler sağlanması ve buna yönelik desteklemelerin artırılması; bilimsel ve teknolojik üretimin yerli olarak gerçekleştirilebilmesi için ön açıcı olacaktır."

EMO`nun düzenlediği sempozyum ve konferanslarla bilimsel gelişmeleri üyelerine aktarmaya çalıştığını ifade eden Yeşil, mühendislik eğitimine yönelik değerlendirmelerini ise şöyle sıraladı: 

"Mühendisin uluslararası standartlarda iyi bir eğitim alması ancak yeterli sayıda öğretim üyesi, altyapı ve bilimsel eğitim programı ile olanaklıdır. Mühendislik eğitiminde, gerek açılan okullar ve gerekse plansız arttırılan kontenjanlar, özellikle belirli bölümlerden mezun mühendislerin istihdam sorununu arttırdığı gibi, mühendis kimliğinde erozyon yaratmaktadır.

Odamız meslek alanlarıyla ilgili olarak, 2005-2006 öğretim döneminde 18`i vakıf olmak üzere 53 üniversitede eğitim verilmekte iken, 2014-2015 öğretim döneminde 40`ı vakıf olmak üzere toplam 148 üniversitede eğitim verilmektedir. Son 7 yılda meslek alanımızdaki bölüm sayısı hızla artmış, 2007 yılında 55 olan Elektrik, Elektronik, Elektrik Elektronik, Elektronik-Haberleşme, Kontrol ve Biyomedikal Mühendisliği toplam bölüm sayısı 2013`de 113`e, 2014`de ise 148`e çıkmış ve toplam kontenjan da 3 kat artarak 4071`den 12.171`e yükselmiştir.

TMMOB ve EMO olarak bu konularda defalarca eğitim sempozyumları düzenledik. Bu sempozyumlarda değerli hocalarımız, eğitim ile ilgili kurum ve kuruluşların temsilcileri tarafından çok sayıda sunum yapıldı. Biz bunları kitaplaştırdık ve üniversitelerimizin ilgili bölümlerine gönderdik."

Akademi dünyasıyla ilişkilerini geliştirmek için EMO Bilimsel Dergi`yi yayımladıklarını belirten Yeşil, düzenlenen Akademik Kamp çalışmalarına ilişkin de katılımcılara bilgi verdi. Doktora ve yüksek lisans öğrencileri ile aynı alanda çalışan profesörleri buluşturan kampların altı ayda bir tekrarlanmasının hedeflendiğini ifade eden Yeşil, Meslek İçi Sürekli Eğitim Merkezi`nde 22 bin farklı EMO üyesine 32 bini aşkın eğitim verildiğini kaydetti. Üye sayısının yüzde 40`na meslek içi eğitim verildiğini vurgulayan Yeşil, Ankara, İstanbul ve Bursa şubelerinin son sınıf öğrencilerine yönelik proje yarışmaları ve mesleğe hazırlık seminerleri de değindi. Yeşil, EMO`nun meslek alanına giren bölümlerin başkanları ile düzenli toplantılar yapıldığını ve bölüm başkanlarının kendi aralarında yaptıkları toplantılara EMO`nun sekretarya hizmeti vermeye başladığını bildirdi.

"Bilimi Savunmaya Devam Edeceğiz"
EMO`nun başta üyeleri olmak üzere toplumun tüm kesimlerinde duyarlılık yaratmaya dönük çalışmalarına karşı iktidarın baskısına dikkat çeken Yeşil, "Engellemeler ile kamusal sorumluluklarımızın önüne set çekilmeye çalışılıyor" dedi. Kamu yararı kavramının yok edilmeye çalışıldığını vurgulan Yeşil, "Dünyaya yalnızca kendi ideolojisi ve yandaş çevresinin gözüyle bakan siyasi iktidar, meslek odalarımızı da kendi yörüngesine sokmaya, iktidarın dar çıkarlarına hizmet etmeye dönük, olağanüstü çaba gösteriyor" diye konuştu. Siyasi iktidarın elindeki kamu gücünü, kamu yararına hareket eden örgütlülükleri dağıtmak için kullandığını vurgulayan Yeşil, konuşmasını şöyle tamamlandı:

"Meslek örgütlerimizi işlevsizleştirmek, iş yapamaz, etkinlik düzenleyemez, söz söyleyemez konuma getirmeyi amaçlayan, hukuksuz ve gayri meşru politikalar, artık son raddeye ulaşmıştır.

Her şeyden önce; her platformda, bilimi ve etiği savunmaya devam edeceğiz. Yine belirtmeden geçemeyeceğim: Nükleer santrala ve kirli teknoloji ile çalıştırılan her türlü santrala, çevre ve doğayı tahrip eden tabiat ve kültürel varlıklarımızı yok eden ve canlıların yaşam hakkını göz ardı eden her türlü enerji üretim biçimlerine karşı durmaya devam edeceğiz.

Bizler, eşit ve özgür bir ülkede kadın-erkek birlikte, çağdaş bir Türkiye`de bir arada yaşamak için barış ve adaleti savunmaya devam edeceğiz."

"Tesla`nın Sıra Dışı Yaşamı"
Açılış konuşmalarının ardından EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş`ın yöneteceği "Tesla`nın Sıra Dışı Yaşamı" başlıklı ilk oturuma geçildi. Bu oturumda Belgrad Tesla Müzesi`den Dr. Branimir Jovanovic "Nikola Tesla`nın Yaşamı, Çalışmaları ve Öğretisi" ve Prof. Dr. Haluk Tosun  "Elektrik Mühendisliğinin Doğum Sancıları Üzerine" başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler.

"Tesla`yı Öğretmek" başlıklı günün ikinci oturumu ise Yrd. Doç. Dr. Özgür Tamer yönetti. Bu oturumda ABD merkezli Tesla Bilim Vakfı`ndan Nikola Lonchar, Samuel Mason, Brian Yetzer ve Ashley Brittain konuşmacı olarak yer aldı.  Nikola Lonchar,  "Tesla Bilim Vakfı Faaliyetleri", Samuel Mason "Tesla`yı Anlamak", Brian Yetzer ve Ashley Brittain "Tesla Çalışmaları Hakkında Deneysel Uygulamalar" başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler.

Yrd. Doç. Dr. Hacer Şekerci`nin yönettiği  "Dönel Manyetik Alan" başlıklı üçüncü oturumda ise Prof. Dr. Özcan Kalenderli "Tesla Bobini: Yüksek Frekanslı Yüksek Gerilim Transformatörü Tasarımı", Prof. Dr. Güven Önbilgin "Dönel Magnetik Alanın Uzun Öyküsü ve Nikola Tesla", Erim Arıcı "Tesla`nın Çok Fazlı AC Sistemi" başlıklı sunumlarıyla yer aldılar.

Kablosuz Enerji İletim Tartışıldı
Günün son oturumu ise Prof. Dr. Belgin Türkay başkanlığında "Kablosuz İletim" başlığı altında gerçekleştirildi. Bu oturuma Prof. Dr. Hamit Serbest "Tesla ve Kablosuz İletim", Belgrad Üniversitesi`nden Prof. Dr. Jovan Cvetic "Tesla`nın Güç Büyütücü Radyo Vericisinin Çalışma İlkeleri" ve Yrd. Doç. Dr. Özgür Tamer "Kablosuz Elektrik Enerjisi İletimi Üzerine Deneysel Çalışmalar" başlıklı sunumlarıyla katıldılar.

Fotoğraflar