HABER

 
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Bursa Şubesi tarafından düzenlenen “Türkiye Elektronik Sanayii ve Elektronik Mühendisliği Kurultayı” (TESEM) 22-23 Mayıs 2015 tarihinde Bursa Akademik Odalar Birliği Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Elektronik sanayinin gelişimin masaya yatırıldığı TESEM’in sonuç bildirgesi önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşılacak.
 

Elektronik sanayi, teknoloji üretimi konularında çalışmalar yürüten akademisyenleri, uzmanları ve mühendisleri bir araya getirerek, elektronik sanayinin gelişimi için yapılması gereken çalışmaların ve politikalarının tartışıldığı bir platform olması hedeflenen sempozyum, Uludağ, Sabancı üniversiteleri ile Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) ve EMO işbirliğiyle düzenlendi. Bursa Akademik Odalar Birliği Yerleşkesi`nde 22-23 Mayıs 2015 tarihinde gerçekleştirilen sempozyumun açılışında sırasıyla EMO Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Çınar,  TESEM 2015 Kurultay Başkanı Mustafa Dayanıklı,  EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, Türk Elektronik Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sıddık Yarman, Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi Direktörü Volkan Özgüz, Uludağ Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Güneş Yılmaz, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Davut Kavranoğlu konuştu.

Metal Direnişine Destek Çağrısı

EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, sempozyumun açılışında metal işçilerin direnişine değinerek, konuşmasına "Öncelikle Renault, Tofaş başta olmak üzere metal işkolunda haklı taleplerinin göz ardı edilmesine karşı direnen işçi kardeşlerimizi destekliyor ve mücadelelerinde başarılar diliyorum" ifadeleriyle başladı. Yeşil, metal iş kolunda çalışan tüm elektrik ve elektronik mühendisi EMO üyelerini metal işçilerinin direnişine destek olmaya çağırdı. 

EMO`nun dönem içerisinde 15`in üzerinde kongre, sempozyum, çalıştay gibi etkinlikler düzenlediğini belirten Yeşil, etkinliklerde meslek alanlarında yaşanan bilimsel ve teknolojik gelişmeleri gündeme taşımaya özen gösterildiğini vurguladı. Yeşil, etkinliklerde elektrik, elektronik, kontrol ve biyomedikal mühendisliği alanlarında üniversite, kamu kurumları ve endüstride çalışan araştırmacıları, uzmanları ve mühendisleri bir araya getirmeye çalıştıklarını kaydetti.

"Elektronik sanayinin hızlı bir gelişim sergilediğini ve aynı zamanda bilimsel, teknolojik gelişmeleri etkileyen en önemli sanayi dalı haline geldiğini vurgulayan Yeşil, "Dünyada yıllardır dile getirilen önemli bir gerçek; elektronik sektörü aracılığıyla bilgi teknolojilerine dayalı toplumun yaratılmakta olduğudur" diye konuştu.

"Mühendis Emeğinin Önemini Artıracak"

Elektronik sanayii ve mühendisliği politikalarının "bağımlılık" temellinde oluşturulduğuna dikkat çeken Yeşil, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Elektronik sektörü, ülkemiz ekonomik gündemine dünya gündemi ile eşzamanlı olarak girmiş olsa da, ülkemize özel planlamaların hazırlanamaması ya da öngörüden yoksun hedefler nedeniyle amaçlanan ivme bir türlü yakalanamamıştır.

Teknoloji düzeyi yüksek sektörlerde üretim yapmak ve rekabete girmek ya da uluslararası işbölümü kapsamında değişik roller üstlenmek mühendislik işlevleriyle yakından ilişkilidir. Bu durum önümüzdeki süreçte Türkiye`de mühendis emeğinin önemini daha da artıracaktır.

Ülkemizde ‘Elektronik Sanayii ve Elektronik Mühendisliği` politikaları genellikle ‘bağımlılık` temelli olarak oluşmaktadır. Konunun daha kapsamlı ele alınmaması nedeniyle, büyük fotoğrafı görmemiz engellenmekte ve kolaycılığa kaçılarak, sunulan hazır reçeteler uygulanmaktadır.

Elektrik ve elektronik alanı da dahil olmak üzere pek çok teknik gelişmenin ilk çıkış yerinin savunma ve güvenlik alanları olduğu, ancak ticarileşmeyle teknolojik ürünlerin toplum içinde yaygınlık kazandığı bir gerçektir. Ancak yine açık bir gerçek şudur ki, tek başına piyasaya bırakılan bilimle insanlık için ilerleme kaydedilmesi olası değildir."

"Yenilikçilik Ticari Çıkar Kaygısından Kurtarılmalı"

Bilgisayar ve elektronik haberleşme cihazları başta olmak üzere pek çok teknik ve bilimsel gelişmenin bilerek bekletildiğini kaydeden Yeşil, gelişmelerin her bir aşamasının ticari kazanca dönüştürülmek üzere piyasaya "inovasyon" olarak sürüldüğünü vurguladı. Dünya kaynaklarının "tüketim kültürü" ile yok edildiğine dikkat çeken Yeşil, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere dünyanın"elektronik çöplük" haline getirildiğini ifade etti.

Yenilikçilik alanına yönelik desteklemelerin artırılması gerektiğine değinen Yeşil konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Teknik ve bilimsel gelişmelerin baş döndürücü bir hıza eriştiği günümüzde sıfırdan bir ürün yaratılmasından çok bir ürünün daha işlevsel, daha verimli ve daha az enerji tüketerek kullanılması ya da farklı alanlarda da kullanılabilir hale getirilmesi gibi yeniliklerin değeri elbette büyüktür.

Bu tür yeniliklerin ticari çıkar kaygısına teslim edilmeden toplumun hizmetine sunulması için çaba gösterilmelidir.

Ülkemiz için de yenilikçilik alanında gelişmeler sağlanması ve buna yönelik desteklemelerin artırılması; bilimsel ve teknolojik üretimin yerli olarak gerçekleştirilebilmesi için ön açıcı olacaktır."

EMO`nun Yönetmeliği Can Kayıpları Önleyecek

Yapıların elektronik sistemlerinin niteliksiz kişilerce kurulmasının önemli bir sorun olduğunu kaydeden Yeşil, "Bu nedenle halkın yoğunlukla yaşam alanı olarak yararlandıkları hastane, alışveriş merkezi, endüstriyel yapılar, eğitim kurumları benzeri yapı tesislerinde can ve mal kayıplarına yol açan acı olaylar yaşanmaktadır" diye konuştu. EMO`nun Yapı Elektronik Sistemleri ve Tesisatlarına ait Mühendislik Hizmetleri (YEST) Yönetmeliği`ni hazırladığını belirten Yeşil, konuya ilişkin şu bilgileri verdi: 

"Resmi Gazete`de 1 Temmuz 2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren bu yönetmelikle, artık yapı elektronik sistemleri, mühendislik bilim ve tekniği ile tesis edilerek, bu tesislerin bütünlüğü, güvenliği ve sürekliliği sağlanmaktadır. Görevi kamu yararını gözetmek olan Odamız, bilim ve tekniğin gerekleriyle hazırlanmış bu yönetmeliğin hem güvencesi hem de meselenin takipçisi olacaktır."

 "Neo-liberal Politikalar Telekomünikasyonu Vurdu"

Ülkemizdeki 30 yıldır inatla sürdürülen neo-liberal politikalar ve özelleştirme uygulamalarının Cumhuriyet döneminden bu yana oluşturan halkın birikimlerine el konulmasıyla sonuçlandığını vurgulayan Yeşil, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kamu kaynaklarının israf edilmemesi amacıyla aynı altyapının ortak kullanımına yönelik olarak çok sayıda yönetmelik çıkarılmasına rağmen, cep telefonu şirketleri bu alanda herhangi bir ilerleme kaydedememişlerdir. Çevresel, görsel ve elektromanyetik kirliliğe neden olan tesislerin kurulması yerine, tesislerin ortak kullanımını zorunlu kılan yasal düzenlemeler gereklidir."

Uygulanan neo-liberal politikalar sonucunda haberleşme sektöründe stratejik bir alan olarak korunması gereken Türk Telekom‘un yerli ve yabancı sermayenin rant alanı haline getirildiğini ifade eden Yeşil, "Türk telekomünikasyon sanayinin en önemli kuruluşu olan TELETAŞ`ın, devlet hisselerinin satılarak yabancılara peşkeş çekilip küçültülerek yok edilmesi ayrı bir hazin durumdur" diye konuştu.

"Haberleşme Hakkı İhlal Ediliyor"

İletişim özgürlüğüne de değinen Yeşil, Anayasal güvence altına alınmasına rağmen AKP İktidarı`nın özgürlüğü kısıtlayan girişimlerini şöyle değerlendirdi:

"Özellikle son zamanlarda çıkarılan yasalar ve bunların keyfi uygulamaları sonucunda milyonlarca yurttaşın haberleşme hakkı ve özel yaşamı ihlal edilmiş ve edilmektedir. Adeta bir korku imparatorluğu yaratılmak istenmektedir.

Özel yaşama ve haberleşmeye saygıyı düzenleyen Anayasa`ya, Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi`ne, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi`ne ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu`na aykırı hareket edilerek; elektronik haberleşme alanında keyfi uygulamalar yapılmaktadır.

İktidar, seçimler öncesinde çıkardığı son torba yasayla Anayasa Mahkemesi`nin daha önce iptal ettiği ‘İnternet`e sansür` düzenlemesini yeniden yürürlüğe koymuştur.

Buna göre Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı`na sınırsız yetkiler tanınmış olup, İnternet ortamındaki içeriğin 4 saat içinde mahkeme kararı olmaksızın engellenmesine olanak tanınmıştır.

Çok sayıda dava ile ilgili haberlere yayın yasağı konulmuştur. Ve bu uygulamaya devam edilmektedir."
Tüm ülkeyi karanlıkta bırakan 31 Mart 2015 tarihinde yaşanan elektrik kesintisine ilişkin teknik nedenlerin açıklanmadığını vurgulayan Yeşil, "Sorunun temel nedenini biliyoruz ve kamuoyu ile defalarca paylaştık. O da, enerji üretiminin ve dağıtımının parçalanarak özelleştirilmesi sonucunda merkezi yapının ve kontrolün ortadan kaldırılması sonucunda sistemin yönetilemez noktaya gelmesidir" diye konuştu.

Kamuoyunda dillendirilen kuşkuların önünün alınması için kesintinin teknik nedenlerinin açıklanması çağrısı yenileyen Yeşil, "EMO başta nükleer santral olmak üzere dışa bağımlı ve kirli teknoloji ile çalıştırılan her türlü santrala, çevre ve doğayı tahrip eden tabiat ve kültürel varlıklarımızı yok eden ve de canlıların yaşam hakkını göz ardı eden enerji üretim biçimlerine karşı durmaya devam edecektir" diye konuştu.
 

"Vesayete Direniyoruz"
EMO`nun söylemlerinde rahatsız olan tüm siyasal iktidarların geçmişte de TMMOB ve Odaları etkisizleştirmek ya da vesayet altına alma girişimlerinde bulunduğuna dikkat çeken Yeşil, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ama hiçbir dönemde, 12 Eylül rejimi dahil, bugünkü iktidar kadar Anayasa`da açıkça belirtilen yönetsel yapımız yok sayılarak gece yarısı Meclis`ten çıkarılan torba yasalarla adeta meslek odalarını cezalandırmayı, yok etmeyi hedefleyen yasal düzenlemelere gidilmemiştir.

Üyelerimizle olan mesleki ilişkilerin zayıflatılması için çıkarılan yönetmeliklerle mali açıdan zayıflatılmış olsak da ülke yararına gördüğümüz, mesleki ve bilimsel nitelikte düzenlediğimiz ulusal ölçekli 15`in üzerindeki sempozyum ve kongreyi 2015 yılının sonuna kadar gerçekleştireceğiz. Bu sempozyum da bunlardan biridir."

Türkiye`nin Dünyadaki Yeri 
Sempozyum kapsamında 22 Mayıs 2015 Cuma günü "Dünyada Elektronik Sanayii: Örnek Ülkelerin Hedefleri, Stratejileri, Modelleri, Destekleri", "Elektronikte Gelecek Teknolojileri: Türkiye`nin Yeri" ve "Yeni Nesil Elektronik Ürünler: Dünya`dan Türkiye`ye Yansımalar" başlıklı oturumlar düzenlendi. Aynı gün  "Türkiye`de Elektronik Sanayii Kapsamında, Tüketici Elektroniği ve Geleceği" ile "Türkiye`de Elektronik Sanayii Politikaları ve Stratejilerinde; Doğrular, Yanlışlar, Öneriler" başlıklı paneller yapıldı.

Sorunlar ve Çözümleri
TESEM`in ikinci gününde ise "Teknoloji Yönetimi ve Sosyolojisi: Türkiye`de Sanayii Politikaları", "Elektronik Mühendisliği Öğretimi: Sorunlar ve Çözüm Önerileri", "Teknoloji Yönetimi ve Teknoloji Haritaları: Elektronik Sanayiindeki Önemi ve Uygulaması" başlıklı oturumlar gerçekleştirildi. Aynı gün organize edilen "Türkiye`de Stratejik Bileşenlerin Geliştirilmesi ve Üretimi için Model Önerileri", "Elektronik Mühendisliği Öğretiminde Sanayinin Beklentileri ve Karşılanması için Öneriler" ile "Elektronik Sanayiinde Yerli Üretim Kapsamında Savunma Sanayii ve İletişim Teknolojileri" başlıklı panellerle de elektronik sanayinin gelişimine ışık tutuldu.
Sempozyum kapsamında Cumalıkızık, Hanlar Bölgesi ve Sultan Külliyeleri`ne de sosyal gezi düzenlendi.

Fotoğraflar