|
TMMOB İKK ve AKADEMİK MESLEK ODALARI TARAFINDAN YAPILAN BASIN AÇIKLAMASINA YAZIMIZ DEVAMINDAN ERİŞEBİLİRSİNİZ.
TMMOB İKK ve AKADEMİK MESLEK ODALARINDAN BARIŞ ÇAĞRISI 1 Eylül 1939 tarihinde Nazi Alman orduları Polonya‘ya saldırarak 20. yüzyılın en kanlı savaşını 76 yıl önce bugün başlatmıştı. Milyonlarca insanın ölümüne ve sakat kalmasına neden olan bu savaşın başlangıç günü olarak kabul edilen 1 Eylül ülkemizde de "Dünya Barış Günü" olarak kutlanmaktadır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile temel hak ve özgürlükler güvence altına alınmış; Halkların Barış Hakkı Bildirisi ile her devlet, barış hakkını korumak ve bu hakkın uygulanmasını sağlamakla yükümlü kılınmıştır. İçerisinde bulunduğumuz zaman diliminde ve yaşadığımız coğrafyada barışın sağlanamadığı ve Barışa her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz yaşanan bir gerçektir. Yüz yılı aşkın bir süreden bu yana, Bölgemizde yeraltı ve yerüstü zenginliklerini hedefleyen Emperyalist güçler, özellikle Ortadoğu başta olmak üzere Bölgede yaşayan halkları birbirine karşı kışkırtmakta, sürekli savaş yaşanmasına ortam hazırlamaktadır. Kardeşçe yaşayabilecek Türkü ve Kürdü, sünnisi ve alevisi, hristiyanı ve müslümanı birbirine karşı kışkırtmakta, planlı ve programlı biçimde bölgemizi kan gölüne çevirmektedir. DİN, DİL, IRK AYIRIMI YAPMADAN BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAK İSTİYORUZ. 1.Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında yoğun olarak başlatılan bu kışkırtmalar ve bizzat yapılan işgallere karşı Ulusumuzun verdiği bağımsızlık savaşı sonunda, Ulusal birlik sağlanmış; O günden bu yana planlı biçimde bölgedeki hesapları olan karanlık Emperyalist güçler, Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Türkiye‘yi de Bölgeyi de içerisinde yaşadığımız bu günlere getirmiştir. Bu karanlık hesaplar Dünyanın pek çok ülkesinde gerilim ve çatışmaya, milyonlarca sivilin ölümüne, sakat kalmasına, yaşam alanlarını terk ve göç etmelerine sebep olurken, aynı zamanda insanlığın ortak değerleri olan kentlerin, tarihsel ve doğal mirasın geri dönülemez biçimde zarar görmesine neden olmaktadır. Bu karanlık çabalara karşı verilecek ortak mücadele ile Ülkemizde ve Bölgemizde birlik ve beraberliği sağlamak, barışı, dostluğu ve kardeşliği sağlamak en temel görevimizdir ve olmalıdır. Sağlıklı ve güvenli bir çevrede, barış içinde yaşama hakkı, evrensel hukuk ilkeleri açısından da insanların en temel hakkıdır. Maalesef Türkiye‘yi savaş macerasına sürüklenmek isteyen karanlık güçler olduğunu kaygı ile gözlemlemekteyiz. Siyasi hesaplarla ayrıştırılmaya, ötekileştirilmeye, sindirilmeye ve korkutulmaya çalışılan bu ülkenin insanları olarak bizler, sağduyumuzu ortaya koyarak, Türk-Kürt-Alevi-Sünni ayrıştırmasına alet olmayı reddetmeli ve din, dil ve ırk ayrımı yapmadan barış için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Barış; sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, birlikte insanca yaşamayı getirir. İhtiyaç duyduğumuz ve hakkımız olan özgür, Adil, Demokratik ve insanca yaşamı, farklı görüşler uzlaşarak, Barış ve hoşgörü içinde sağlayabiliriz. 1 EYLÜL BARIŞ, DOSTLUK VE KARDEŞLİK GÜNÜDÜR. "1 Eylül Barış Günü" insanlığa, yarınlara, bir arada yaşama kültürüne, dostluğa ve kardeşliğe sahip çıkma günüdür. Şehitlerimizin acısını kalplerinde hisseden duyarlı bireyler olarak bizler Şehit ailelerine sabır ve başsağlığı dilerken, insanların dilleri, inançları, renkleri farklı da olsa akan gözyaşlarının aynı acı olduğunun bilincindeyiz. Siyasi aktörleri basiretsiz tavırlardan vazgeçmeye, "Barış" için siyaset üstü tavır almaya, vurdum duymazlıklara son vermeye davet ediyoruz. Karanlık hesaplar içerisinde kim varsa, terörden ve kandan kim medet umuyorsa, kim ülkemizi karanlık ortamlara sürüklemek istiyorsa, onları da Terörü de Lanetliyoruz. İnsanlarımızın, gençlerimizin, çocuklarımızın katledilmesine seyirci kalanları da, sebep olan karanlık güçleri de lanetliyoruz. Ülkemizde ve dünyada Savaş istemiyor, "Savaşa Hayır" diyoruz. Halkımızı kötü niyetli Savaş politikalarına karşı seslerini yükseltmeye ve Barıştan yana taraf olmaya çağırıyoruz. SAVAŞA HAYIR, BARIŞA SAHİP ÇIKMALIYIZ. Bizler; Demokrasi, özgürlük ve Barış‘ın yanında olduğumuzu ilan ediyor, savaşlarda kazanan taraf olmadığı bilinciyle yurttaşlarımızı barışa sahip çıkmaya, ülkenin geleceğini karartmaya çalışanlara karşı seslerini duyurmaya, her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz barış, kardeşlik ve dostluk içerisinde olmaya çaba göstermeye davet ediyoruz. 30 Ağustos Zafer Bayramının akabinde kutladığımız Barış Günü‘nde Ülkemizin Bağımsızlığını ve Kurtuluşunu pek çok farklı dinden, dilden ve etnik kökenden oluşan yurttaşlarımızın ortak vatan sevgisine ve inancına, tek yürek olabilmelerine borçlu olduğumuzu unutmadan, yaşananlardan dersler çıkarmalıyız. Dünyada ve yaşadığımız coğrafyada ki, Kan, zulüm, savaş, şiddet dolu döneme son verilmesi için çaba sarf etmeye, Mustafa Kemal Atatürk‘ün; "Yurtta Sulh Cihan‘da Sulh" sözü ışığında; din, dil, ırk ayırmadan ülkemizin sağduyulu insanlarını, yöneticilerini bir kez daha Barışa, Dostluğa, Kardeşliğe ve İnsanca bir yaşama sahip çıkmaya davet ediyoruz. Can kayıplarının sonlandırılması için bütün kesimlerin barıştan yana tavır almasının insani ve tarihsel bir sorumluk olduğunu hatırlatırken, Tüm yurttaşlarımızın, Gazianteplilerin ve meslektaşlarımızın "Dünya Barış Günü"nü kutluyor, Barış Gününde tüm Dünyada göz yaşlarının sona ermesini diliyoruz. 1 Eylül 2015 Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Gaziantep İl Koordinasyon Kurulu, Gaziantep Barosu, Gaziantep-Kilis Diş Hekimleri Odası, Gaziantep Eczacılar Odası, Gaziantep Serbest Muhasebeci Mali müşavirler Odası
|
|
Dosyalar |
|
|
|
(267 KB) |
|
(150 KB) |
|
(381 KB) |
|
(412 KB) |
|
|
|
Çok Okunanlar |
|
|
|