EMO 44. Dönem 4. Koordinasyon Kurulu, 12-13 Eylül 2015 tarihlerinde Bursa’da toplandı. Barış söylemine sahip çıkılarak silahların susması için çaba harcanması gerektiği yönünde ortak görüş oluştu. Ölümler ve çatışma ortamının kullanılarak tek parti iktidarı dayatılmasına karşı tepki gösteren EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, 1 Kasım seçimlerinde “ülkemizin demokratik, özgür ve barış içinde yaşaması temelini gözeterek sandık başına gitmeleri” çağrısında bulundu.
 

Ülkemizde yaşanan gelişmeler, test-ölçüm hizmetleri, oda etkinlikleri ve mali durum gündemli olarak toplanan Koordinasyon Kurulu`nun açılışını EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil yaptı. EMO Yönetim Kurulu Yazmanı Hüseyin Önder tarafından yapılan bilgilendirme sunumunun ardından EMO Yönetim Kurulu Saymanı İrfan Şenlik mali durum sunumunu gerçekleştirdi. Toplantıda katılımcılara 3 Nisan-11 Eylül 2015 dönemini kapsayan Oda gündemindeki konular, mali durum ve yazışmaları içeren bir rapor dağıtıldı.

EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, açılış konuşmasını ülkenin içinde bulunduğu çatışma ortamına ayırırken, çatışma ve saldırılarda hayatını kaybeden vatandaşlarımızı anarak sözlerine başladı. İskenderun`da mesleğini yaparken mayınlı tuzak sonucu yaralanan 2 EMO üyesinin durumları hakkında bilgi verip, geçmiş olsun dileklerini de ileten Yeşil, "Konuşmamın başında PKK`nın amasız ve ancaksız tüm silahlı eylemleri durdurması için çağrıda bulunuyorum. Bununla birlikte devletin de bütün operasyonları durdurmasını yani herkesin elini tetikten çekmesini talep ediyorum" dedi. Barış talebini bıkmadan usanmadan tekrarlayacaklarının altını çizen Hüseyin Yeşil, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ülkemiz bir genel seçim yaşamış ve seçim sistemindeki adaletsizliğe karşı seçmenler ülkemiz demokrasisi açısından örnek bir tarihsel adım atarak otoriter girişimlere, diktatörlük özlemlerine, başkanlık sistemi dayatmalarına karşı tavır aldıklarını göstermişlerdir. Ne yazık ki bu ortam bizzat AKP`nin adeta bir işgal hükümeti edasıyla iktidarı bırakmak bir yana paylaşmak dahi istemediği için seçim sonuçlarını yok sayan bir anlayışa dönüştürülmüştür. Bir yandan sonuçsuz kalacağı baştan belirlenmiş bir koalisyon oyunu oynanmış, diğer yandan ise ülkemiz şiddet ve savaş bataklığına çekilerek terör ortamından oy devşirme arayışları gündeme sokulmuştur."

1 Kasım Seçimleri İçin Çağrı
EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, seçim sonuçlarını yok sayanların halkı tehdit ve şantajla yeniden seçime götürmekte olduklarına, ölen ve öldürülen insanlarımızın seçim malzemesi yapıldığına dikkat çekti. "Ölümlerin ve savaş ortamının körüklediği güvenlik korkusuyla ‘kör topal da olsa var olan demokrasinin` bile rafa kaldırılması için yurttaşlara tek parti iktidarı dayatması yapılmaktadır" diyen Yeşil, 1 Kasım seçimlerinde yurttaşlara ve EMO üyelerine "ülkemizin demokratik, özgür ve barış içinde yaşaması temelini gözeterek sandık başına gitmeleri" çağrısında bulundu.

Kürt sorununun giderek içinden çıkılmaz bir hale sokulduğunu kaydeden Yeşil, "Savaşın değil barışın egemen kılınması için tüm partilerin ve yurttaşlarımız sağduyulu olması gerekmektedir" dedi. Yeşil, konuya ilişkin tespitlerini şöyle aktardı:
"Kin, nefret ve kana kan dişe diş anlayışından bugüne kadar ülkemiz çok çekmiştir. Seçim sonuçlarını yok sayan iktidar bizzat demokrasi içinde Kürt sorununun çözümünü, ortak yaşam ve halkların kardeşliği temelinde çözümünü dinamitlemiştir. Bugüne kadar 13 yıllık iktidarı boyunca yürüttüğü sözde çözüm sürecinin ne kadar göstermelik olduğu bugün ortaya çıkmıştır. AKP iktidarının ancak kendi çıkarlarına hizmet ettiği sürece Kürt sorunu çözüm sürecini masa üstünde tutmaya çalıştığı yani insanların hayatları üzerinden siyasi çıkar peşinde koştuğunu gözler önüne sermiştir. Bu sürecin büyük bir olumsuz yansıması da Kürt sorununun demokratik ortamda çözülemeyeceği, bu nedenle savaşın kaçınılmaz olduğunun insanlara kabul ettirilmeye çalışılması olmuştur. İnsan olmanın gereği olarak insanların ölmesi ve öldürmesi değil, yaşamaları için bir mücadele yürütülmesi gereğinden hareket ederek, derhal silahların susması, ölüm haberlerinin son bulmasını temenni ediyoruz."

Baskı ve Şiddet Ortamı Yayılıyor
Demokratik maskeleri bir bir düşen iktidarın baskı ortamını giderek derinleştirdiğine işaret eden Hüseyin Yeşil, son yaşanan gelişmelere değindi:
"Dağlıca, Iğdır ve diğer saldırılar bahane edilerek 300`e yakın HDP binasının yakılması, tahrip edilmesi, Bati illerimizde yasayan Kürt vatandaşlarımızın ev ve işyerlerine saldırılar düzenlenmesi yakılması ve tahrip edilmesi kabul edilemez. Şiddetle kınıyor ve karşı çıkıyoruz ve çıkmalıyız. Diyarbakır, Batman, Urfa ve diğer bazı illerin plakasını taşıyan şehirlerarası otobüsler taşlanmakta, yolları kesilmektedir. Ayrıca Cizre`de 7-8 gündür sokağa çıkma yasağı uygulanıyor ve orada neler olduğunu bilmiyoruz. Bunu protesto etmek isteyen HDP eş başkanının ve hükümetin HDP`li 2 bakanın da içinde olduğu heyet Cizre`ye alınmamıştır. Cizre`den kaçan Cizre Tabip Odası Başkanının söyledikleri insanın kanını donduracak cinsten. Basında okumuşsunuzdur; 20 sivil insanın ölümünden bahsetmektedir."

Konuşmasında iktidarın basına yönelik operasyonlarına da değinen Hüseyin Yeşil, şunları söyledi:
"Bugüne kadar kol kola olduğu cemaat medyasına operasyon düzenlemektedir. Milliyet Gazetesi`nde olduğu gibi işten çıkarmalar, Doğan Grubu`ndan Cumhuriyet Gazetesi`ne varıncaya kadar hedef göstermeler ve baskılar gündeme getirilmektedir. Cumhurbaşkanı`nın ağzından çıkan "400 vekil olsaydı bunlar yaşanmazdı" sözünü haber yaptığı için Hürriyet Gazetesi, yandaş gazetecilerin tweetleri ile toplanan iktidar partisi milletvekilinin (İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın) önderliğindeki bir grup tarafından saldırıya uğramış, taşlanmış, çalışanlar linç edilmek istenmiştir. Bu saldırı ikinci kez tekrarlanmıştır. Yani 1 Kasım seçimleri öncesinde zaten sesi kısılmış olan medya tamamen susturulmak istenmektedir."

Haziran`dan Geriye Dönüş Yok
Seçimlerin erteleneceği, AKP`nin iktidarı bırakmayacağı gibi söylemlerle korku imparatorluğu oluşturulmaya çalışılmasına da tepki gösteren Yeşil, "Haziran Direnişi, seçim sonuçları korkunun kumdan kalelerini yıkmıştır. Geri dönüş yoktur" dedi. Soma, Ermenek, Artvin felaketlerinin ardından koltuğunda oturmaya devam eden, ancak seçim hükümeti kurulmasıyla koltuğunu bırakabilen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız`ın bu süreçte yaptığı açıklamalarını da şöyle eleştirdi:
"Bir yandan HDP seçmenini elektriklerin kesilmesiyle, karanlıkla tehdit eden Taner Yıldız, diğer taraftan polis lojmanlarından HDP`ye oy verilmesini kınayabilmiş, kendisinin şehit olmak istediğini söyleyerek, sözde ölüm sevgisi pompalamaya kalkmıştır."

AKP`nin geçici hükümet olduğunu yok sayarak, pek çok kritik düzenlemeleri yapmaya ve kadrolaşmalara devam ettiğini belirten Yeşil, ATEX düzenlemesinin rafa kaldırılmasına da tepki gösterdi:
"EMO`nun mesleki alanlarına yönelik de pek çok atamalar yapan AKP ATEX düzenlemesiyle maden şirketlerini sorumluluktan kurtarmaya dönük bir adım atmayı da ihmal etmemiştir. Yapılan yeni düzenlemeyle zaten yıllardır uygulanmadığı itiraf edilen ATEX standartlarının uygulanması bir kez daha ertelenmiştir."

Koordinasyon Kurulu toplantısında yapılan fikir alışverişinin ardından gündem kapsamında ortak görüşler şöyle oluştu:
-EMO`nun ve TMMOB`nin barış söylemine sahip çıkması ve ülkenin demokrasi güçleri ile birlikte silahların susması için çaba göstermesi.
-Test-Ölçüm Hizmetleri ile ilgili olarak hazırlanan yönerge taslağında ücretlendirme ile ilgili bölümlerin detaylandırılarak netleştirilmesi.
-Yasal düzenlemeler ile ilgili olarak Odamızın dava süreçlerini işlettiği, ancak her geçen gün mevzuatlarda Oda`nın ve üyelerimizin yetkilerini budayan düzenlemelere karşı bütünsel bir direniş gösterilmesi.
-Oda etkinlikleri ile ilgili toplantıda dağıtılan tartışma metninin geliştirilerek etkinlik düzenlemesi ve planlaması aşamasında yapılan hataların ve eksikliklerin tekrarlanmasının önüne geçilmesi.
-EMOPORTAL, E-Eğitim çalışmalarının geliştirilerek devam ettirilmesi.
-Mali durum ile ilgili olarak şube bütçesi, personel ödemeleri ve gelirlerin korunması ile ilgili olarak aidat toplama, test-ölçüm hizmetleri ve mesleki denetim takibi.

Fotoğraflar