MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

ATEX SEMPOZYUMU BAŞLADI



 
EMO Kocaeli Şube tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen ATEX Sempozyumu, 1 Ekim 2015 tarihinde Kocaeli Üniversitesi Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kongre ve Kültür Merkezi’nde Şubemiz üye ve yöneticilerinin de katılımıyla başladı. Sempozyumun açılışında konuşan EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil ve EMO Kocaeli Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Fidan, ATEX Yönetmeliği uygulamasının ertelenmesine tepki gösterdiler. Bu ertelemenin 2003 yılında yürürlüğe giren yönetmeliğin uygulanmadığının ve madenci katliamları başta olmak üzere yaşanan felaketlerde de AKP iktidarının sorumlu olduğunun belgesi olduğunu vurguladılar.
 

EMO Kocaeli Şube tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen ATEX Sempozyumu, 1 Ekim 2015 tarihinde Kocaeli Üniversitesi Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kongre ve Kültür Merkezi`nde başladı. Sempozyumun açılışında konuşan EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil ve EMO Kocaeli Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Fidan, ATEX Yönetmeliği uygulamasının ertelenmesine tepki gösterdiler. Bu ertelemenin 2003 yılında yürürlüğe giren yönetmeliğin uygulanmadığının ve madenci katliamları başta olmak üzere yaşanan felaketlerde de AKP iktidarının sorumlu olduğunun belgesi olduğunu vurguladılar.

 

Kocaeli Üniversitesi`nde 1-2-3 Ekim 2015 tarihlerinde devam edecek olan ATEX Sempozyumu, açılış konuşmalarıyla çalışmalarına başladı. İlk olarak kürsüye gelen ATEX Sempozyumu Düzenleme Kurulu Başkanı Avni Haznedaroğlu, 9 ay süren çalışmalarımız sonucunda sempozyumda tarafları buluşturmanın keyfini yaşadıklarını ifade etti. "ATEX konusunda mevzuat, standart yapıcıları, üreticileri, denetleyenleri, projecileri, bakımcıları ve son kullanıcıları ile tüm bileşenlerin yer alacağı sektörün bilgi paylaşımının geliştirilmesi, kamuoyu ile paylaşılması buluşturma ortamı olmasını amaçladık" diyen Haznedaroğlu, bu nedenle sektör temsilcilerinin de sempozyumu sahiplenmesinin gerekliliğine dikkat çekti. Sempozyumun içeriği hakkında bilgi veren Haznedaroğlu, ürün belgelendirme, muayene denetim, projelendirme, montaj, bakım gibi ATEX ile ilgili tüm boyutların sempozyumda ele alınacağını anlattı. Haznedaroğlu, 4 ayrı oturumda 21 adet bildirinin sunulacağı ve 2 çağrılı bildiri sunumunun gerçekleştirileceği sempozyumun kazanımları kapsamında ATEX konusunda temel bir beklentiyi şu sözlerle dile getirdi:

 

"TTK bünyesindeki ürün belgelendirme ve akreditasyon laboratuvarının akredite edilmesi ve ülkemize kazandırılmasını beklemekteyiz."

 

EMO Kocaeli Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Fidan sempozyumda emeği geçenlere ayrı ayrı teşekkür ederek sözlerine başladı. Sempozyumun insani boyutuna dikkat çeken Fidan, "Evrende kutsal olan yaşamdır. Sempozyumun da özü budur. Nasıl canlılara zarar vermeden üretim gerçekleştirebiliriz bunu konuşacağız" dedi. Vahşi kapitalizmin dayattığı sürekli, ucuz üretim ve yüksek kar hırsının kazaları kaçınılmaz kıldığını belirten Fidan, yaşanan iş katliamlarında canlarını veren tüm yurttaşları konuşmasında andı. Fidan, bunlara göz yuman siyasi işbirlikçilerin de suçlu olduğunun altını çizerek, 2003 tarihinde çıkarılan yönetmeliğin uygulamasının aradan geçen 12 yıl sonra ertelenmesine ilişkin kararı eleştirdi. Bu kararın hem yönetmeliğin zaten uygulanmadığının itirafı hem de AKP iktidarının maden cinayetlerinden sorumlu olduğunun da belgesi olduğunu söyledi.

 

EMO Kocaeli Şube Yönetim Kurulu Başkanı Fidan, DİSK-AR`ın Mayıs 2014 tarihli çalışmasına göre Türkiye`nin madencilikte AB ortalama değerinden 16 kat daha fazla ölümlü iş kazasıyla karşılaştığını kaydetti. Böyle bir ortamda yangıdan mal kaçırırcasına ATEX Yönetmeliği`nin uygulamasının neden ertelediğini konuşmasında sorgulayan Fidan, siyasilerin her iş kazasından sonra gözyaşları ile açıklama yaptıklarını ama sıra yetkilerini kullanmaya gelince ne yönde kullandıklarının görüldüğünü söyledi.

 

Önce Barış Çağrısı

EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil ise konuşmasının başında ülkenin içinde bulunduğu çatışma ortamına dikkat çekerek, bir partinin tek başına iktidar olmak için ülkeyi kaosa sürüklediği bir ortamda sempozyumun yapıldığını anlattı. "Çok zor bir ortamda biz mesleki faaliyetlerimizi sürdürmek zorunda kalıyoruz" diyen Yeşil, "Herkes elini tetikten çeksin. Bir barış ortamı yaşansın. Bu ortamda seçimlere gidilmesini istiyoruz" talebini dile getirdi. Yeşil, TMMOB`nin TTB, KESK ve DİSK ile birlikte 10 Ekim`de Ankara`da düzenlenecek Barış Mitingi`ne katılım çağrısı yaptı.

 

Hüseyin Yeşil, işçi ölümlerinin "kader" gibi söylemlerle tanımlanmasına itiraz ederken, işçi sağlığının maliyet olarak görüldüğünü, işçi sağlığı yerine bu nedenle iş sağlığı kavramının kullanılmaya çalışıldığına dikkat çekti. "AKP iktidarı da işçilerin can güvenliğini sağlayacak düzenleme ve denetimleri yerine getireceğine; küresel rekabeti yani işletmelerin kârlılığını gerekçe göstererek emekçileri koruyan mevcut düzenlemeleri dahi ortadan kaldırıyor ve denetim görevini gerektiği gibi yerine getirmiyor" diyen Yeşil, ATEX sempozyumlarının temel amaçlarından birinin de işçi sağlığı ve güvenliği alanındaki bu olumsuz tabloyu değiştirmeye katkı sağlamak olduğunun altını çizdi. Bunun için tesis denetleme ve uygulamalarında EMO`nun bakanlıkla ortak çalışarak mevzuat oluşturulmasında üzerine düşen sorumluluğu almaya hazır olduğunu açıkladı. Ancak öncelikle kanun koyucuların meslek odalarını bu denetim faaliyetleri içinde yer alabilecekleri bir konuma getirmeleri gerektiğini kaydetti.

 

ATEX Yönetmeliği uygulamasının ertelenmesine konuşmasında geniş yer ayıran EMO Yönetim Kurulu Başkanı Yeşil, şöyle konuştu:

 

"Soma ve Ermenek gibi büyük maden cinayetlerinin ardından toplumdaki duyarlılık nedeniyle yapılan denetimlerde madenler kapatılmak zorunda kalınmıştır. Bu da AKP iktidarına bir taraftan işsizlik, diğer taraftan kömür üretiminde sıkıntı ve kömür yardımlarında aksama olarak yansımıştır. Kömür madenlerindeki yandaş şirket örgütlenmesi nedeniyle de baskı altında kalan geçici hükümet eliyle, erken seçim öncesinde bu kararname ile bir taşla 3 kuş vurulmak istenmekte; ancak asıl vurulan yoksul ve emekçi kitleler olmaktadır.

 

Çıkarılan kararname ile yalnızca 2020 yılına kadar yönetmeliğin uygulanmaması ertelenmemekte, aynı zamanda bu süre zarfında mevcut güvenlik açısından tehlikeli teçhizatlarla madenlerin çalıştırılmasına "sorumluluk işverende" olmak üzere izin verilmektedir. Öncelikle çalışanların can güvenliği, sorumluluk devriyle çözülebilecek bir konu değildir. "Madencileri ölüme göndermek" anlamına gelen böyle bir izni vermek hiçbir siyasal iktidarın yetki alanına da giremez. Tam tersine Anayasa`nın 49. Maddesi`nde; devlete çalışma yaşamını geliştirmek için çalışanları korumak, çalışmayı denetlemek için gerekli önlemleri almak ödevi verilmiştir."

 

ATEX uyumlu teçhizatın ucuz ve yerli üretimi üzerinde duran Yeşil, bu alandaki personel ve belgelendirme kuruluşu sıkıntısına da dikkat çekti.

 

Hüseyin Yeşil, konuşmasını şöyle tamamladı:

 

"Bu sempozyumda amacımız;  en basit ifadeyle, kapitalizmin sınırsız ve kuralsız karı için ucuz işgücü olarak güvencesiz, sigortasız, tehlikeli koşullarda insan haklarına aykırı biçimde çalıştırılan ve gece yarısı bir tekstil fabrikasında çıkan yangında üzerlerine kilitlenen kapı nedeniyle yanarak ölen genç kızlarımız bir daha olmasın mesajını vermektir.

 

Bu egemenlerin dünyası için tarif edilen "istikrar, kar ve tüketim" onların olsun arkadaşlar. Biz eşit ve özgür bir ülkede barış ve adaleti savunmaya devam edeceğiz. Yüzümüzü topraklarımıza, madenlerimize, fabrikalarımıza, santrallarımıza, yani ortak yaşamın olduğu her yere çevirmeyi sürdüreceğiz.

 

Şimdi bize düşen şey Mühendislik mesleğinin gelişimi ve bilimin kamu yararına kullanılmasında öncülük yapan EMO`nun, önümüzdeki yıllarda da TMMOB ve bağlı odaları ile birlikte toplumsal muhalefetin odağında yer alarak, onurlu yürüyüşüne ve dik duruşuna devam etmesi olacaktır.

 

Şimdi bize düşen şey karanlığa karşı aydınlığı, faşizme karşı bir arada yaşamı savunmaktır."

 

İşçi Sağlığından Misafir Sağlığına

TSE Genel Sekreter Teknik Yardımcısı Aykut Kırbaş, TSE Başkanı Sebahattin Korkmaz`ın selamlarını ileterek konuşmasına başladı. Açılış konuşmalarına "siyasi" olduğu gerekçesiyle tepki gösteren Kırbaş, işçi sağlığı yerine iş sağlığı kavramının kullanılmasına yönelik eleştiriye iş sağlığı kavramının işçi sağlığının ötesinde işyerine gelen misafirleri ve taşeronları da koruduğu gerekçesiyle ileri bir kavram olduğunu belirterek itiraz etti. "Bazı şeylerin gerisindeki tanımları dikkate almadan slogan tarzı siyasi olarak suçlama yapmak doğru değil" diyen Kırbaş, elektrikli bir traş makinasında da elektrik çarpma riski olduğunu, o zaman jiletle traş olunmasının gündeme gelebileceğini, o zaman da yüzün kesilmesi gibi bir risk olduğu örneğini vererek, suçlama değil işbirliği yapılmasını istediklerini söyledi. Kırbaş, TSE`nin rakibi olarak görünen kuruluşlarla da işbirliği yapmak istediğini ileri sürdü.

 

Makina Kimya Endüstrisi Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Sait Demirci, kurum açısından parlayıcı ve patlayıcı ortalama ilişkin alınacak önlemlerin önemine dikkat çekerken, Kırıkkale Mühimmat Fabrikası`nda devreye aldıkları patlayıcı tesisler için sertifikasyon yapmak üzere çalışmalara başlandığını söyledi. "Ağırlıklı olarak parlayıcı ve patlayıcı maddelerin üretimine yönelik bir kurum olmamız nedeniyle iş güvenliği ve personelin önem taşıdığının bilincindeyiz" diyen Demirci, bu nedenle sektörde yaşanan gelişmeleri takip edebilmek kurumumuz açısından büyük önem arz ettiğini belirterek, konunun ilgililerini bir araya getirerek paylaşımda bulunmaya vesile olduğu için TMMOB ve EMO`ya, sempozyumda emeği geçenlere teşekkür etti.

 

TTK Başvurusu Bekliyor

Türkiye Taşkömürü Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Burhan İnan, kömür üretimindeki potansiyel patlama riski olan çalışma ortamına dikkat çekerek, "Tüm maden ocakları grizu patlamaları nedeniyle yıllardır binlerce can almıştır" dedi. Bu alanda teknolojik birikimin yeterli olmadığını ve bu standartlara uyumu belgelendiren kuruluş sayısının da dünyada sınırlı olduğunu, diğer ülkelerin bu teknolojiyi yüksek know-how bedelleri ödeyerek satın aldıklarını anlattı. Zonguldak ilinde teknoloji geliştirme sürecinin başlatıldığını, alev sızdırmazlık test istasyonunun ilk kez 1976`da sertifika verdiğini anımsatan İnan, ayrıca hiçbir koruyucu düzenlemenin bulunmadığı alanlarda 18 standart şartname yayımlayarak, özellikle parlayıcı patlayıcı ortamlarda kullanılan kablolara ilişkin standardın geliştirilmesinin sağlandığını kaydetti. ATEX`e taraf olunmasıyla, ATEX onaylı belge verebilmek için TSE ürün belgelendirme standardına uygun olarak TÜRKAK tarafından akredite olmak üzere müracaat yaptıklarını, TTK`nın bu başvurusunun TÜRKAK tarafından değerlendirilme aşamasında olduğunu bildirdi. İnan, bu alanda düzenlenecek sempozyumların farkındalık yaratacağını belirtirken, makine imalat sektörü temsilcilerinin de bu etkinliklerin ana aktörleri içerisinde yer almasını sağlamak üzere çaba sarf edilmesini önerdi.

 

Akademisyenlere ATEX Çağrısı

Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Mustafa Bağlan, önceden öngörüp altyapı oluşturulmamasının bu alanda önemli bir eksiklik olduğunun altını çizerek, "Burada en önemli görev akademisyenlerimize düşüyor" dedi. Akademi dünyasının ATEX konusuna eğilmesini isteyen Bağlan, Türkiye`de bu konuda bilimsel altyapı kurulmasını sağlamak gerektiğini vurgularken, "Bu iş burada kalmayacak, teknoloji geliştikçe yeni tedbirler alınması gerekiyor" diye konuştu.

 

Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Bekir Çakır da mühendislikte sonuç odaklı çalışmak gerektiğini belirtirken, açılış konuşmalarındaki AKP iktidarına yönelik eleştirilere yanıt verdi:

 

"Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak hiç kimsenin birinin ölümü üzerinden puan almayla ilgili derdi yoktur. Öyle bir Türk vatandaşı olan kişiye inanmıyorum. Eleştiri yeni bir öneriyi doğurması lazım. Ancak bu tip yaklaşımla iktidarların daha iyi yapmalarının önünü açmış oluruz."

 

Üniversitede İş Sağlığı ve Güvenliği Komisyonu kurduklarını kaydeden Çakır, Kocaeli Üniversitesi Rektörü`nün selamlarını ileterek konuşmasına son verdi.

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı İstanbul İş Teftiş Grubu Grup Başkanı Zeki Kömürcü, teftiş konusundaki anlayış değişikliğini şöyle açıkladı:

 

"İş güvenliği uzmanları gibi orada sorunları tespit edip bu sorunların giderilmesi değil, mümkün olduğu kadar bir yönetim sistemlerinin işyerlerinde kurularak, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün kalıcı bir şekilde oradaki yönetici ve çalışanların bunu kendi hayatlarında tatbik etmeleridir.  İş sağlığı iş güvenliğinin bütün hayatımız boyunca uygulanır hale gelmesi bizim temel felsefemizdir."

 

Açılış konuşmalarındaki eleştirilere "bizi acıtsa da eleştiriler, eksikliklerin giderilmesi için faydalı olduğu" görüşüyle yaklaşan Kömürcü, "Hep birlikte insanlarımızın telef olmasını ortadan kaldıracak şekilde bunları yönetebiliriz. Bu sempozyumun davranış değişikliklerine vesile olmasını diliyorum. İnşallah yerli ATEX sistemlerini kendimizin de kuracağı şekilde Avrupa`yı da geride bırakacağımıza inanıyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

 

‘Karar Siyasi, İtiraz da Siyasi, İtiraza Yapılan Baskı da Siyasi‘ 

Son açılış konuşmasını yapan TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Neriman Usta, açılış konuşmalarındaki eleştirilere gösterilen tavra yanıt verdi. Bu sempozyumun önemli bir açığı giderdiğini, ancak sorunun tekniği öğrenmekten ibaret olmadığının altını çizen Usta, "Üniversitelerde olsun, sempozyumlarda olsun bunu nasıl uygulayacağımız sorusu en önemli sorusu. Uygulamada alınan her karar, siyasi karar ve her karar siyasi mercilerce alınıyor. Tıpkı madenlerde bu direktiflerin ertelenmesi nasıl bir siyasi kararsa, bu ertelemenin sonuçları da o siyasi kararın sonucu olacak. Buradan söylediğimiz itiraz da siyasi bir itiraz olacak" dedi.

 

İşçi sağlığı ve güvenliği, yapı denetimi gibi mühendislik hizmetinin sürdürüldüğü pek çok alanda yoğun bir piyasalaştırma faaliyeti olduğuna dikkat çeken Usta, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

"İnsanımızın bu piyasalaştırma sonucunda bu hizmetleri gerektiği gibi alamamaktadır. Teknik bir hizmetten kaynaklı siyasi bir itiraz yapıyoruz. Doğayla toplumla yaptığımız üretim faaliyet süreçlerinde insanın can ve mal güvenliğini sağlayacak hizmeti insanımıza sunabilmek istiyoruz."

 

Usta, meslek örgütlerinin görevini insanın can ve mal güvenliği temelinde sürdürebilmesinin önemine de işaret ederek, buna karşı baskılara da dikkat çekti. Bu baskıların da bu baskıların savunulmasının da "siyasi bir tavır" olduğunun altını çizen Neriman Usta, konuşmasını şöyle tamamladı:

 

"Aldığımız eğitim sonucunda yaptığımız her işin sorumluluğu bizim üzerimizde. Bir madende işçilerin ölümüne göz yumuyor olmak, onu engellememek de bizim sorumluluğumuz. Bu sorumluluk, bizim mesleğimizle ilgili alınan tüm siyasi kararlara bir cevap üretme sorumluluğu da yaratıyor. Evet bütün mühendislik faaliyetlerimizi insan odaklı mı, kar odaklı gerçekleştireceğiz? İşte bu da siyasi bir tercihtir. Bugün meslek örgütleri insan odaklı olmak için mücadele ediyor, etmeye de devam edecektir."



TORBA YASA TEKLİFİNİ GERİ ÇEK

17.11.2020
 


Çok Okunanlar


19. İLTEK GÜNLERİ`NDE ŞUBEMİZ STANDI AÇILACAK

IŞIK ÜNİVERSİTESİ`NDE `NESNELERİN İNTERNETİ VE OTOMASYONU` SEMİNERİ

TKP HEYETİ`NDEN ŞUBEMİZE ZİYARET

ŞUBEMİZDEN İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ`NE ZİYARET

EMEP HEYETİ`NDEN ŞUBEMİZE ZİYARET

ŞUBEMİZ ESKİ YÖNETİCİLERİNDEN İBRAHİM AKSİN VEFAT ETTI

ADALET NÖBETİ`NDE 700. GÜN

ŞUBEMİZDEN İKİTELLİ OSB`YE ZİYARET

NEWROZ/NEVRUZ BAYRAMI KUTLU OLSUN

ŞUBE KOORDİNASYON KURULU GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Okunma Sayısı: 224


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.