HABER

 
Danıştay 6 Dairesi, TMMOB’u haklı bularak, bir makine ve bir elektrik mühendisinin sorumluluğuna bırakılan yapı denetimi yapılacak alana ilişkin yetki sınırını 120 bin m2’den 180 bin m2’ye çıkaran Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılması’na Dair Yönetmeliğin 10. maddesini iptal etti. Böylece mühendislerin fiilen denetleme yapmasını olanaksız hale getiren yetki artırım kararı iptal edilerek, yeniden 120 bin m2’ye indi.
 

Danıştay 6. Dairesi, TMMOB`un yapı denetiminde yetki sınırını 120 bin m2`den 180 bin m2`ye çıkaran Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. Maddesinin iptali için açtığı davayı karara bağladı.

"1 Makine ve Elektrik Mühendisi 180 bin M2`yi Denetleyemez"

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından açılan davada, 5 Şubat 2013 tarihinde 28550 sayılı Resmi Gazete`de yürürlüğe giren Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği`nde Değişiklik Yapan Yönetmelik`in 10. Maddesi`nin kamu yararına uygun olmadığı vurgulanmıştı. Dava dilekçesinde "1 makine ve elektrik mühendisinin 120 yapıya denk düşen 180 bin m2 alanı denetlemesinin fiilen mümkün olmadığı, bu denetim için 3 mühendisin gerektiği, aksi halde kağıt üzerinde denetime yol açılacağı, kamu yararına uygun düzenleme olmadığı" anlatılarak 10. Madde`nin iptali istenmişti.

Yönetmelik değişikliğinin mimarı olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan savunmada, Yapı Denetimi Hakkında Kanun`un uygulama sürecinde denetlenen alan miktarının artmasıyla bu alanı denetleyecek yeterli sayıda makine ve elektrik mühendisi olmadığı öne sürülerek, "Yaşanan sıkıntının denetçi makine ve elektrik mühendislerinin yetki sınırına yönelik değişiklik yapılmasını zorunlu kıldığı, aksi halde yapı denetim sisteminin durma noktasına geleceği" öne sürülmüştü.

10. Madde İptal

Danıştay 6. Dairesi, 26 Haziran 2015 tarihli kararında; TMMOB`un gerekçelerini haklı buldu. Dava konusu olan 28550 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesinin hukuka uygun olmadığına hükmeden Danıştay 6. Dairesi, aktif olarak çalışan denetçi makine mühendisi ve elektrik mühendisi sayısının 180 bin m2 alanı etkin biçimde denetleyebileceğine ilişkin bilimsel araştırmalara dayalı somut ve teknik verilerin ortaya konamadığına dikkat çekti.

Danıştay 6. Dairesi`nin kararında, yapı denetim sisteminin etkin, sağlıklı güvenilir ve kaliteli işlemesi için iptal kararı alındığı belirtildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın, denetim yetkisini artırma gerekçelerinin bilimsel, teknik ve hukuki dayanaklarının olmadığına hükmedilen karada, etkin yapı denetiminin can ve mal güvenliği açısından çok önemli olduğuna işaret edildi.

Danıştay kararında, iptal gerekçeleri şöyle yer aldı:

"Davalı idare savunmasında, söz konusu Yönetmelik maddesi değişikliğinin, 05/02/2008 tarihinden itibaren uygulamaya konulan Ulusal Yapı Denetim Sistemi üzerinden alınan veriler uyarınca toplam denetlenen yapı alanının 355 milyon metrekarelere ulaştığı, aktif olarak çalışan 2 bin 447 denetçi makine mühendisinin ve 2 bin 361 elektrik mühendisinin olduğu, toplam denetlenen yapı alanı aktif çalışan makine mühendisi ve elektrik mühendis sayılarına bölündüğünde, aktif çalışan bir denetçi makine mühendisine düşen alanın (355.000.000/2447=) 145 bin 75 metrekareye, aktif olarak çalışan bir denetçi elektrik mühendisi başına düşen alanın ise (355.000.000/2361 =) 150361 metrekareye ulaştığı ve Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği ile denetçi makine ve elektrik mühendislerine verilen yetki sınırı 120.000 metrekarenin hesaplanan metrekareleri karşılamaktan yoksun olduğu, aktif olarak çalışan denetçi makine mühendisi ve elektrik mühendislerinin sayısı, eğer yetki sınırı 120.000 metrekare de tutulsaydı toplam denetlenen alanı karşılamaya yetmeyeceğinden bahisle gerçekleştirildiği belirtilmiş ise de artırılan alanlarda makine ve elektrik mühendisleri tarafından denetim faaliyetinin fiilen etkin biçimde gerçekleştirilebileceğine dair bilimsel bir araştırmaya dayalı, somut ve teknik veriler ortaya konulmadığından, yapı denetim sisteminin etkin, sağlıklı, güvenilir ve kaliteli işlemesinin sağlanması amacı karşısında, anılan gerekçe yukarıda belirtilen hususları karşılar nitelikte görülmemiştir."