|
EMO Ankara Şubesi, Silvan‘daki savaş ortamının sonlandırılması için hükümete "Silvan‘da silahlar sussun, OHAL‘den vazgeçilsin, temel ihtiyaçlara yönelik abluka kaldırılsın" çağrısı yaptı TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası(EMO) Ankara Şubesi Yönetim Kurulu, olağanüstü hal ve sokağa çıkma yasağının uygulandığı, sivil ölümlerin yaşandığı Silvan‘da silahların susturulması için hükümete çağrıda bulundu. Açıklamada, savaş ortamının sonlandırılması istenerek, "Silvan‘da silahlar sussun. Silvan halkı üzerinde uygulanan OHAL‘den vazgeçilsin; insanların barınma, sağlık, eğitim, ulaşım, elektrik, su vb. temel ihtiyaçlarına yönelik abluka biran önce kaldırılsın" denildi. 7 İNSAN HAYATINI KAYBETTİ Yapılan yazılı açıklamada barış talebi vurgulanarak, şunlar kaydedildi: "Diyarbakır‘ın Silvan İlçesi‘nde 3 Kasım 2015 tarihinden bu yana devam eden sokağa çıkma yasağı 7 Haziran seçimlerinden sonra ülkede sürdürülen savaş politikalarının bir ayağını oluşturmaktadır. Silvan‘a bağlı Tekel, Konak ve Mescit mahallelerinde 11 gündür sürdürülen OHAL politikaları sonucu 7 insanımız can vermiş (kesin sayı bilinmemekte) onlarca insanımız yaralanmış durumdadır" denildi. "AKP iktidarının yerle bir ettiği 3 mahallede şu ana kadar 30 bin insan göç etmiştir" denilen açıklamada, Beyrut‘ta, Filistin‘de, Suriye‘de, Irak‘ta, Afganistan‘da gördüğümüz savaş görüntülerinin Silvan‘da yaşandığına dikkat çekildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Boşaltılmış mahalleler, ağır silahlarla yerle bir edilmiş evler barışa olan umutların bir kez daha yok edilmesi anlamına gelmektedir. Tanklarla, top larla, ağır silahlarla, keskin nişancıların hedef gözeterek insanların üzerine mermi, gaz fişekleri atılması AKP iktidarının savaş politikalarını acımasızca sürdüreceğinin göstergesidir. Silvan ilçesinde insanların yeterli sağlık, ulaşım, eğitim hizmetleri alamadığını, pek çok mahalleye elektrik, su verilmediğini görüyor ve kaygılanıyoruz. Savaşın olmadığı, barışın solunduğu bir coğrafyada insanlar özgür, eşit ve kardeşlik duyguları içinde binlerce yıldır yaşadıkları gibi yaşamaya devam edeceklerdir. Devletin baskıcı, yok edici politikaları sonlandırılarak barışın hakim olduğu bir iklimin derhal hayata geçirilmesi gerekmektedir."
|
|
|