|
Rusya‘dan gelen doğalgazda yaşanacak muhtemel bir kesinti, elektrik santrallerini, sanayi ve konutları doğrudan etkileyecek. Kesinti, en fazla nüfusun ve sanayinin yoğunlaştığı Marmara ve İç Anadolu bölgelerini vuracak. Gaz akışının durmasıyla ortaya çıkacak açığın başka bir kaynaktan sağlanamayacak olması, krizi derinleştiriyor. Havalar soğumaya başladı. Doğalgaz tüketiminin her yıl rekor kırdığı bu aylarda Türkiye ile Rusya arasında siyasi kriz patlak verdi. Krizin ekonomiye yansıması ‘Rusya‘dan gaz akışı kesilir mi?‘ endişelerini daha da artırdı. Türkiye için en fazla doğalgazın alındığı Rusya‘dan yaşanacak muhtemel bir gaz kesintisinin faturası ağır olacak. Bazı Elektrik santrallerinde üretimin durması, sanayi de yavaşlama ve konutların soğukta kalması gibi olumsuzlukların yaşanacağı kesintilerden en fazla, nüfusun ve sanayinin yoğunlaştığı Marmara ve İç Anadolu bölgesi etkilenecek. Ancak kesinti nedeniyle ulusal doğalgaz şebekesinde yaşanacak dengesizlik, diğer bölgeleri de etkileyecek. İran‘ın soğuk havalarda doğalgazı kestiği ve Azerbaycan‘ın da üretim kapasitesinin sınırlı olduğu düşünülürse, gaz aboneleri için zor bir kış söz konusu. Rusya‘dan alınan gaz için fazla alternatif kaynak olmaması da, Enerji Yönetimi‘nin elini kolunu bağlıyor. Kısa dönemde yapılabilecek bir şey olmasa da petrol ve kömür stoklarının artırılması az da olsa rahat nefes aldırabilir. En önemlisi de, iki ülke arasındaki krizi, doğalgazdan uzak tutmak gerekiyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ile Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) verilerine göre yıllık yaklaşık 50 milyar metreküpü bulan gaz ithalatının yarıya yakını elektrik üretiminde kullanılıyor. BOTAŞ ve özel şirketler tarafından tüketime sunulan gazın yüzde 18‘i konutlarda ve yüzde 25‘i sanayide kullanılıyor. Geri kalan bölüm ise ulaşım ve gübre sanayiine gidiyor. Doğalgaz Rusya‘nın yanında İran ve Azerbaycan‘dan boru hattıyla, Nijerya ve Cezayir‘den de LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) olarak ithal ediliyor. Ayrıca talebin arttığı dönemlerde Marmara ve Ege LNG tesislerinin yanında Silivri yeraltı doğalgaz deposu da devreye alınıyor. EVLER SOĞUKTA KALABİLİR İthal edilen doğalgazın yüzde 92‘si elektrik üretimi, konut ve sanayide tüketiliyor. Türkiye-Rusya arasında gerginliğin ekonomiye yansıması, en çok bu 3 sektörü etkileyecek. Çünkü Rusya‘dan Batı Hattı ile BOTAŞ ve özel şirketlerin ithal ettiği doğalgaz, nüfusun ve sanayinin yoğunlaştığı Marmara Bölgesi‘nde tüketiliyor. Yine Rusya‘dan gelen Mavi Akım gazı (Karadeniz), orta ölçekli sanayinin yer aldığı İç Anadolu‘da kullanılıyor. Elektrik tüketiminin yanında sanayi kuruluşlarının yoğun doğalgaz talebi, kesinti halinde üretimlerini olumsuz etkileyecek. Rus gazında yaşanacak kesinti ile ortaya çıkacak açığın başka bir kaynaktan sağlanamayacak olması da, muhtemel krizi içinden çıkılmaz hale getiriyor. Çünkü Türkiye‘nin gaz alımı için fazla kaynak çeşitliliği yok. Kaynak çeşitliliği olsa bile alınacak gazın ulusal iletim şebekesine verilmesi mümkün olmayacak. Nedeni, günlük yaklaşık 200 milyon metreküp olan taşıma kapasitesinin yarısı Ruslara ait (Batı ve Mavi Akım). İthal edilecek gazın bu iki hattan şebekeye verilmesi mümkün değil. Öte yandan Enerji Yönetimi, tüketimin arttığı dönemlerde kamu elektrik santrallerini ikincil yakıta geçirerek (fuel oil, motorin gibi) konutlarda ısınma amaçlı gazı ihtiyacını karşılıyordu. Rusya gibi ana tedarikçinin devre dışı kalacak olması bu çözümü de zora sokacak. Doğalgaz açısından sorunsuz veya en az sorunlu bir kış yaşamak için kısa dönemde yapılacak iş, Rusya‘dan gaz akışının sağlanması olacak. (Zaman; 27.11.2015)
|
|
|