 |
Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, elektriğe yapılan zammı dağıtım şirketlerine yapılan kaynak aktarımına bağlayarak, `Enerji tasarrufu adına kullanılmayan elektrikli eşyalar fişten çekilmeli` dedi.
EMİNE YALÇIN-Türkiye 2016 yılını zam haberleriyle karşıladı. Sigaraya, alkollü içkiye, telefona ve son olarak da elektriğe zam geldi. Zam haberlerini duyan vatandaşlar isyan etti. Vatandaşların elektrik ile çalışan eşyaları genel olarak akşam saatlerinde çalıştırmalarının kendilerine bir faydası olmasa bile ülkeye faydasının olduğuna dikkat çeken Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, elektriğe yapılan zammı dağıtım şirketlerine yapılan kaynak aktarımına bağladı. 6 KALEMDEN 2 KALEME DÜŞTÜ
EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, yapılan zam ile ilgili önemli noktaların olduğuna dikkat çekti. Kamuoyunun bilmesi gerektiği önemli noktaları açıklayan Ulutaş, "Daha önce ayrı ayrı kalemde verilen dağıtım bedeli, iletim bedeli ve kayıp kaçak bedeli gibi tutarlar birleştirilmiş dağıtım bedeli gibi tek bir tutar halinde faturada görülebilir hale gelmiş. Diğer taraftan da enerji bedeli ve perakende satış hizmet bedeli gibi iki kalemde birleştirilip perakende satış hizmet bedeli olarak toplanmış. Dolayısıyla öncesinde 6 kalemde görebildiğimiz detay şu an 2 kalem düşmüş durumda. Bu durumda özellikle kayıp kaçak bedeli görünmez hale getirildiği için şeffaflık ilkesine aykırı bir durum. Vatandaşlar artık ne kadar kayıp kaçak bedeli ödediklerini göremiyor. Bu olayın önemli olduğunu ve kamuoyunun bilinçlenmesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu. ANA GEREKÇE KAYNAK AKTARIMI
Ulutaş, zam ile ilgili diğer önemli noktayı ise şu sözlerle açıkladı: "Elektriğe gelen zam 6.8. Aldığımız elektriğin bedeli yüzde 3.7 artıyor. Dağıtım şirketlerinin kalesine kalacak olan dağıtım bedeli ise yüzde 10 olarak artıyor. Yani burada bu zammın ana gerekçesi elektrik dağıtım şirketlerine kaynak aktarımıdır. Geçtiğimiz yılın son gününde EPDK`dan (Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu) bir yönetmelik çıktı. Bu yönetmelikte de kayıp kaçak bedelinin yüksek olduğu yerlerde bir takım yüksek kayıplı şirket olarak tanımlayıp onlara imtiyaz sağlandı. Bu imtiyaz ile kayıp kaçağın yüksek olduğu yerlerde dağıtım şirketlerinin faturalarına yansıtarak faturasını ödeyen vatandaşların önü açıldı. Hem kayıp kaçak bedelinin vatandaşlardan alınmasının önü açılması ile hem faturalara kayıp kaçak bedelinin ne kadar olduğunu gözden kaçıran bir yeni detaylandırma prosedürü ile hem de zammın büyük oranda dağıtım bedelinde olmasıyla biz aslında tüm bu zammın ana gerekçesinin dağıtım şirketlerine kaynak aktarımı olduğunu düşünüyoruz."
KULLANILMAYAN ELEKTRİK EŞYALARINI FİŞTEN ÇEKİNİZ
Vatandaşların enerji tasarrufu adına yapabileceklerini de anlatan Ulutaş, aydınlatma ürünlerinde halk tabiri ile lambalarda LED ürünlere geçildiğinde ciddi tasarrufların sağlandığını söyledi. Ulutaş, "Evde kullanılan elektrikli eşyaların işi bittiğinde mutlaka ve mutlaka fişten çıkarmamız lazım. Çünkü fişe takılı olan eşyalar enerji çekiyor. Sadece aydınlatmalar değil tüm ekipmanlar bütçeye uygun şekilde belli bir periyotta A ya da A plus sınıfı gibi enerji verimliliği yüksek ekipmanların tercih edilmesi gerekiyor. Burada yeni bir elektrik tüketen ekipman satın alındığında vatandaşlarımızın sadece o anki bütçesini değil enerji maliyetine de bakarak enerjiyi daha az tüketen ürünleri tercih etmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
"ÜLKEYE FAYDASI VAR"
Ulutaş, vatandaşların elektrik ile çalışan eşyaları genel olarak akşam saatlerinde çalıştırmalarının kendilerine bir faydası olmasa bile ülkeye faydasının olduğuna dikkat çekti. Enerji yatırımlarını günün en yüksek enerji tüketimine göre yapmak zorunda olduklarının da altını çizen Ulutaş, "Biz elektrik tüketimini gece saatlerine kaydırırsak o saatlerde de tüketim az olduğu ve ülkenin tüketimi azalacağı için yeni elektrik üretim santrallerinin devreye giriş zorunluluğu gecikecektir" dedi.
"TEMEL GEREKÇE ELEKTRİĞİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ"
Elektrik Mühendisi Odası olarak 4 kişilik bir ailenin minimum elektrik tüketiminin belli olduğunu söylediklerini açıklayan Ulutaş, "Biz o anki ülkenin yaşam standardına bağlı olarak değişebilecek minimum elektrik tüketimin bir insan hakkı olduğu gerekçesi ile ücretsiz olması gerektiğini öne sürüyoruz. Türkiye gün geçtikçe daha da yoksullaşan bir ülke haline geldi. Gelir dağılımında olan adaletsizliğin çok fazla arttığı makasın daha da açıldığı bir ülke olduğu için dar gelirli vatandaşlar yasadışı yollara başvurarak elektrik faturasının daha az gelmesini sağlamak isteyeceklerdir.
Elektriğe zam yapılıyor çünkü dağıtım şirketlerine kaynak aktarımız yapılıyor. Ancak bunun başka bir yönü daha var. Elektrik özel bir üründür. Elektrik üretildiği anda tüketilmesi gerekiyor. Depolanamayan bir üründür. Dolayısıyla üst düzeyde koordinasyon gereken yani üretim ve tüketim dengesinin her an eş zamanlı olarak kurulması şart özel bir üründür. Elektriğin bir insan hakkı olduğu gerçeği ile beraber elektrik özel bir üründür. Elektriğe gelen zamların sürekli gündemde olmasının altında yatan temel gerekçede elektriğin özelleştirilmiş olmasıdır. Biz diyoruz ki; elektrik üretildiği anda tüketilmek zorunda olan bir temel insan hakkı olarak değerlendirilmesi gereken bir üründür. Bu yüzden bu alanda merkezi bir planla kamunun yatırım yapması sağlanmalı. Yoksa gün geçtikçe daha pahalı elektrik tüketmek zorunda kalacağız ve 31 Mart tarihinde yaşadığımız büyük çaplı elektrik kesintisi gibi benzer kesintiler yaşamak riski ile karşı karşıyayız" dedi.
(İLKSES, 10.01.2016)
 |
Fotoğraflar |
|
|
|
|
|
|
|
Tanıtım
İZMİR ŞUBE
ADALET NÖBETİNE ÇAĞRI: #GEZİYEOZGURLUK
