MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 İZMİR ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

YENİ ÜYELİK

   · 

YAYIN SATIŞ LİSTESİ

   · 

İNDİRİM YAPAN KURULUŞLAR

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AYDIN   İZMİR   MANİSA 
 

 

EMO İzmir Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 407

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

ELEKTRİKTE KAYIP-KAÇAK BEDELİNDEN KURTULUŞ YOK! (HABER EKSPRES)


YAZILI BASINDA ODAMIZ


 
Vatandaşın mahkeme kararı ile geri aldığı elektrik faturalarına eklenen kayıp-kaçak bedellerinin yine faturalara eklenerek vatandaştan alındığını söyleyen Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, EPDK`nın 19 Aralık 2015 tarihinde yayımladığı Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ ile kayıp-kaçak bedellerinin ve mahkeme masraflarının yurttaşların faturalarına eklenmesinin yolu açıldı. Özetle şirket davayı kazandığında para kasasında kalıyor, kaybettiğinde ise para fatura aracılığı ile yine yurttaşlardan toplanıyor` dedi.
 

Ali Budak-Elektrik faturalarındaki ciddi artış vatandaşların tepkisine neden oluyor. Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş ile son zamlarla birlikte vatandaştan ekstra alınan bedellerin gizlenmesi, KWh için ödenen fiyat tarifsinin yüksekliği, yüksek faturalardan dolayı mahkemeye giden yurttaşların yaşadıkları, ekstra faturalandırma yönteminden nasıl kurtulanabileceği gibi konuları konuştuk.


Ülkemizde elektrik özelleştirilmesinden sonra faturalarda ciddi artışlar olduğu noktasında vatandaşlar eleştirilerini dile getiriyor. Son zamlar ve ekstra alınan bedellerin gizlenmesiyle, tüketicinin kullandığı elektrik için ödediği fatura yükseldi. Bu konuda neler yapılabilir?


Türkiye‘de 2001 yılında Elektrik Piyasası Kanunu‘nun yayımlanmasından bu yana plansız bir enerji politikası sürdürülüyor.  Alanın bütünüyle serbest piyasaya bırakılması için ağır bir özelleştirme politikasının uygulandığına şahit olduk. Ağırlıklı olarak AKP dönemine denk gelen ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) üzerinden sürdürülen piyasalaştırma çalışmaları nedeniyle bugün enerji maliyetlerinden bağımsız olarak ortaya çıkan bir faturalandırma gerçeği ile karşı karşıya kaldık. Faturaların büyümesine paralel olarak yaratılan çok başlı plansız sistem nedeniyle de sorunlar büyümeyi sürdürüyor. Elektrik dağıtım şirketlerinin kamuda olduğu dönemde, özel sektörün elektrik üretiminden kaynaklanan talepleri kamunun elektrik dağıtım şirketleri üzerinden karşılandı. Özelleştirme ve piyasalaştırma politikalarının maliyetleri önceleri kamu şirketleri üzerinden dolaylı bir biçimde vatandaşın verdikleri üzerinden finanse edilirken, bugün dağıtım bölgelerinin de özelleştirilmesiyle direkt faturalara yansıyan bir maliyet söz konusu oldu. Özelleştirmelere gerekçe olarak sunulan enerjinin kesintisiz, kaliteli ve ucuz bir biçimde ulaştırılması ilkesi bir yana kamunun gerekli yatırımları yapamadığından dolayı kayıp ve kaçak oranlarının özelleştirmelerle düşürüleceği iddiası bile havada kaldı.


Uzmanlar şu anda kwh için ödenen fiyat tarifesinin yüksek olduğunu belirtiyor. Kamu yararı için bu şirketlerin denetimleri kim ya da kimler tarafından yapılıyor ve yapılan denetlemeler yeterli midir?

Özel elektrik dağıtım şirketlerinin yaptıkları ve faturalara yansıyan yatırım maliyetlerine ilişkin çok sayıda usulsüz işlem iddiası bulunuyor. Söz konusu şirketlerin kendi kurdukları taşeron firmalara fahiş fiyatlara iş verdikleri ve bu maliyetlerin faturalara eklenmesini sağlayarak haksız kazanç elde ettiklerine dair iddialar Rekabet Kurulu tarafından incelenmektedir.

İsteyenin istediği yere, istediği zaman santral kurmasına hatta bu santralları istediği zaman çalıştırmasına dayalı bu sisteme, dağıtım bölgelerinin de özelleştirilmesiyle isteyenin istediği kar oranını yakalamasına dönük elektrik tarifelerinin oluşturulması ve kayıp-kaçak hedeflerin şirketlerin talepleri doğrultusunda revize edilmesi de eklendi. Kamu otoritesinin olmadığı ve sadece fiyat ve kâr dengesi gözetilerek elektrik borsasında dengelenmeye çalışılan bu yapının arz güvenliğini tehlikeye düşürdüğü açıktır. Ne yazık ki Enerji Piyasası Denetleme Kurumu(EPDK) veya başka bir kamu kuruluşu enerji alanında yapılması gereken yatırımları planlayacak ve denetleyecek bir yapıda değil. Özelleştirmelerin oluşturduğu kamu zararını bir noktada durdurabilmek için bu şirketlere yönelik idari ve teknik denetimlerin acilen gerçekleştirilmesi gerekir. Konunun rekabet hukukunu ve Rekabet Kurulu‘nu aşan boyutları şüpheye mahal vermeyecek şekilde soruşturulmalı ve çözüm üretilmesi gerekiyor. Dağıtım şirketlerinin işlettiği alt yapı kamu malıdır ve yapılacak yeni yatırımların bedeli de yurttaşlardan tahsil edildiğinden kar güdüsüyle hareket eden özel şirketlere böylesine bir boşluk oluşturulmamalıdır.


Kayıp- Kaçağı Düşürmeyen Şirketler Ödüllendiriliyor


Kayıp ve kaçak oranı özelleştirmelerle düşmedi mi? Temel özelleştirme gerekçelerinden biri olan bu konuda yol alınamadıysa, bu konuda ya da diğerlerinde nasıl bir yol alınacak?


İlk soruya kısa bir yanıt vermek gerekirse ‘Hayır‘ demek gerekir. Oran bir kaç bölge hariç düşmediği gibi özelleştirmeler sonrası kayıp-kaçağını düşürmeyen dağıtım bölgelerine yeni imtiyazlar bile sağlandı. Şirketlerin yıllar itibariyle düşüş için belirlenen hedef oranlar sürekli yükseltilerek, düşüş için harekete geçmeyen şirketler bile ödüllendirildi.  Faturalarda yapılan bu gizleme ve saklama operasyonunun arkasında, kayıp ve kaçak hedefleri başta olmak üzere dağıtım şirketlerini gözeten kararları ve yaratılan ayrıcalıkları görünmez kılma arayışı yatıyor. Nitekim 31 Aralık 2015 tarihli Resmi Gazete‘de yayımlanan yeni düzenleme ile kayıp ve kaçak oranları yüksek olan dağıtım şirketleri için özel bir statü oluşturularak, kimi yükümlülerden muafiyet sağlandı. Ülke ağırlıklı ortalamasının üzerinde kayıp ve kaçağı olan bu şirketlere özel kayıp ve kaçak hedefleri belirlenecek. Teknik kalite ve verimlilik kriterlerinden muaf olacaklar ve kalitesiz elektrik sunumu nedeniyle kullanıcılara ve iletim sistemine sıkıntı yaratmaları halinde tazminat ödemeyecekler. Kaçakla mücadele adına bu şirketler ‘mevzuat dışında istedikleri yere‘ sayaç tesis edebilecek; birkaç aboneye birden tespit amaçlı bütünleşik sayaç kurabilecekler. Hatta kaçak kullanım nedeniyle dağıtım sistemlerinde oluşan arızaların bedeli de ‘kontrol edilemeyen işletme gideri‘ olarak muhasebeleştirilerek, kullanıcılara yansıtılacak. Bu yönetmelik hükümleri, dağıtım kurumlarının özelleştirilmesine ilişkin yapılan ihalelerde var olmayan koşullar yaratarak söz konusu şirketlere ‘kaynak ve olanak aktarımı‘ içeriyor. Bu durumda ihale koşulları sakatlanmakta hem de sürekli savunulan serbest piyasa mantığına aykırı bir şekilde, kendi iradeleriyle ihaleye girmiş bu dağıtım şirketlerini satın almış olan bazı şirketler kollanmaktadır. Bu yönetmelik ilgili maddelerinin iptali için EMO tarafından kamu zararı oluşmaması adına ivedilikle yargı süreci başlatıldı.


Bedeller Vatandaşa İade Edilmeli


Kimi yurttaşlar ve sanayicilerin kayıp ve kaçak bedellerini mahkeme kararlarıyla geri aldığına ilişkin haberler sık sık basına yansıyor? Bu bedeller gerçekten ödeniyor mu?


Yurttaşlar bu konuda çok sayıda dava açtı. Hatta açılan davaların çoğu devam ediyor. Bu davaların bir kısmı ise Yargıtay süreci de dahil olmak üzere sonuçlandı ve kayıp ve kaçak için yapılan ödemeler faizi ile birlikte geri ödendi. Mahkeme kararları bu bedellin hukuksuz olarak tahsil edildiğini tescillemiş oldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı‘nın verilerine göre 2006-2014 dönemi arasında hukuksuz olarak toplanan kayıp ve kaçak bedeli 33 milyar lirayı buluyor. Bu bedelin aslında tüm yurttaşlara mahkeme kararı olmadan iade edilmesi için yasal düzenlemenin yapılması gerekiyor. Ancak bu beklentimizin yerine şirketlerin mahkeme kararıyla geri ödedikleri bedelleri ve mahkeme masraflarına ilişkin bir düzenleme yapıldı. EPDK‘nın 19 Aralık 2015 tarihinde tarife değişikliğinden hemen önce yayımladığı Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ ile bu bedellerin ve mahkeme masraflarının yurttaşların faturalarına eklenmesinin yolu açıldı. Odamız tarafından Danıştay‘a götürülen ve iptali istenen düzenlemeye göre; ‘dava, icra, sosyal sorumluluk, seminer, panel ve konferans, reklam giderleri, dernek/sendika ve oda aidatları, temsil ve ağırlama, danışmanlık, bağımsız denetim ve mali müşavirlik, yönetim ve destek hizmetleri gibi giderler ile mahkeme kararı gereği oluşan tazminat ve benzeri giderleri (emsal kararlar dikkate alınarak mahkeme kararı olmaksızın ödenenler de dahil) için söz konusu giderler eklenmeden belirlenen kontrol edilemeyen işletme giderleri hariç düzenlemeye esas işletme gideri‘nin yüzde 7 artırılması öngörüldü. Tarifeye yansıtılacak işletme giderinin artırılmasına neden olacak bu kalemlerin hiç biri dağıtım faaliyeti kapsamında değildir.   


Şirketlerin hukuka aykırılığı yargı kararıyla tespit edilen uygulamaları sonucu ödemesi gereken bedeller ile ticari tercih ve riskleri gereği katlanması gereken ödemelerinin tüketicilere yansıtılması da adil değildir. Bu durum piyasa ekonomisin genel kurallarına dahi aykırı olup şirketin açtığı ve tazminat aldığı durumlarda davalar yoluyla elde ettiği gelir ise elbette tüketicinin faturasında düşüşe neden olmaz. Özetle şirket davayı kazandığında para kasasında kalacak, kaybettiğinde ise kasasından çıkan para yurttaşlardan toplanacak.  

Hisse Sahipleri Zengin Edilmeye Çalışılıyor 

Son günlerde dağıtım şirketlerinin özelleştirme taksitlerini ödemekte zorlandıklarına ilişkin haberler yayımlandı. Hatta bu durum zam yapılmasına gerekçe olarak da sunuldu. Gerçekten böyle bir durum söz konusu mudur? 

Dağıtım kuruluşlarını satın alan şirketlerin dolar kuru üzerinden borçlanmaları nedeniyle gelir arayışı içinde olduklarına dair haberleri hep birlikte okuyoruz. Yatırım yapmak için yeni gelirlere ihtiyaç duyduklarına ilişkin yorumlar da yapılıyor. Aslında bahsedilen döviz bazlı özelleştirme taksitleri dağıtım kuruluşlarının borcu değil. Söz konusu borç özelleştirme işlemiyle hisse satın alan şirketlerin veya kişilerin borcu olabilir. Tekel özelliği taşıyan bir kamu hizmeti yaptıkları için dağıtım şirketlerinin mali yapılarına ilişkin özel düzenlemeler yapılması gerekir. Bu mali yapıyı sağlıklı olarak sürdürebilmeleri için gelirler gereksiniminin belirlenmesi ve bunun için düzenleme yapılması da doğaldır. Hisse devir bedellerinin dağıtım şirketlerinin gelirlerinden ödenmesi de söz konusu olamaz. Buna benzer gerekçelerle yapılan mevzuat ve tarife değişikliklerinin tek bir amacı olabilir. Bu amacı dağıtım şirketinin değil de hisse sahiplerinin gelirini artırmak olarak özetleyebiliriz. İptalini istediğimiz Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ‘de gelirlerin bir kısmının tarife hesabına katılmayıp, doğrudan kâr hanesine aktarılması öngörülüyor. Dava masrafından, ağırlama giderine kadar tüm giderlerinin tarifeye yansıtılması sağlanırken, bazı gelirlerin tarife hesabında gözardı edilmesi, kâr artırımı yolu ile hisse sahiplerinin zengin edilmeye çalışılmasından başka bir şey değil. Eğer dağıtım bölgelerini satın alan kimi şirketler gerçekten bir mali açmaza düşmüş ise yapılması gereken vakit kaybetmeden bu hisselerin yeniden kamuya dönmesinin sağlanması olmalı. Yoksa elinde kamu hizmeti veren bir şirketin hisselerini bulunduranların vatandaşın sırtında yeni bir kambur yaratmasına izin verilmiş olur. Bu sistemde her tüccarın, ticaret yapan her şirketin zarar etme ve iflas etme ihtimali var. Dağıtım şirketlerinin hisselerini alanlar için sağlanan bu olağanüstü şartlar bu ihtimali ortadan kaldırıyor. 

Denetimler Arttırılmalı

Peki, kayıp-kaçak bedelinin düşürülmesi için neler yapılabilir? Mevcut sistemde yurttaşlar, faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak bedelinden nasıl kurtulabilirler?
 

Bu düzenlemeler ve faturalarda gizleme ihtiyacı hissedilmesi oranın uzun vadede düşürülmeyeceğine de işaret ediyor. Kayıp -kaçak konusunun ülkenin sırtında bir yük olması ancak bu bölgelerin yeniden kamulaştırılması ve bu kez siyasi ve şirket çıkarlarından özerk bir yapı ile yönetilmesiyle mümkün olabilir. Özellikle sanayi tüketimindeki kaçak kullanım için etkin önlemler ve denetimler yapılırsa oran, birçok bölgede hızla geriye çekilebilir. Ama özel şirketlerin her durumda gelir ve kâr garantisi sağlayan bu yapı ile kayıp ve kaçak için mücadele etmelerini beklemek bu şirketlerden kimi sosyal sorumluluk projelerine destek olmalarını beklemek ile aynı niteliktedir. Kısaca bu yapı değişmeden yurttaşların faturalarına gizli de olsa yansıyan kayıp ve kaçak bedelinden kurtuluş yok gibi gözüküyor.     

(HABER EKSPRES, 14.03.2016)

  



35. DÖNEM KURULLARI BELİRLENDİ

04.02.2024
 


Çok Okunanlar


ADALET NÖBETİNE ÇAĞRI: #GEZİYEOZGURLUK

LİSANSSIZ ÜRETİM ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILSIN

KINIK`TA TERMİK SANTRALE İHTİYAÇ YOK!

MUTLU BAYRAMLAR

EMO-GENÇ ÜYELERİ TEKNİK GEZİYE KATILDI

PCB TASARIM EĞİTİMİ DÜZENLENDİ

KINIK`TA TERMİK SANTRALE İHTİYAÇ YOK!

EMO HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ`NÜN SAHİBİ MÜCELLA YAPICI OLDU

TÜRKİYE’DE İNTERNET’İN 31. YILI BİLDİRİSİ

DEPREMZEDEYE DEĞİL ENERJİ ŞİRKETLERİNE DESTEK

Okunma Sayısı: 101


Tüm Yazılı Basında Odamız

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.