MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

EMO 45. OLAĞAN GENEL KURULU YAPILIYOR



 
EMO 45. Olağan Genel Kurulu, 1 Nisan Cuma günü Türkiye Barolar Birliği Konferans Salonu’nda başladı. EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil’in Genel Kurulu açmasının ardından Divan oluşturuldu ve açılış konuşmaları gerçekleştirildi. Genel Kurul’da söz alan siyasi parti temsilcileri, ülkenin içinde bulunduğu faşizan ortama dikkat çekerek, buna karşı ortak mücadele vurgusu yaptılar.
 

EMO 45. Olağan Genel Kurulu Divan`ın oluşturulmasıyla çalışmalarına başladı. Divan Başkanlığı`na Nedim Bülent Damar oybirliğiyle seçilirken, başkan yardımcılıklarına M. Akif Peker, Faik Kemal Özoğuz getirildi. Divan`da Yazman üyeliklere de Zihni Yücel Tekin, Melike Özlem Bilgili, Saadet Güleç ve Aykut Kadir Kozandağı seçildi. Genel Kurulun ilan edilen gündemine göre 1 Nisan Cuma günü yapılacak olan Hasan Balıkçı Onur Ödülü töreni, ödüle değer görülen Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül`ün duruşmaları olması nedeniyle 2 Nisan Cumartesi gününe ertelenmesine yönelik önerge verildi. Gündem değişikliğine ilişkin bu önerge oybirliğiyle kabul edildi.

Genel Kurul salonunda "Elektrik dağıtım şirketleri kamulaştırılsın", " Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız ve isyandayız", "Cerattepe`den Kazdağlarına; Akkuyu`dan Sinop`a Yıkıma, Yalana, Talana, Soyguna Hayır", "Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz", "Emeğimize, Mesleğimize, Ülkemize Sahip Çıkıyoruz" yazılı EMO`nun ülke ve meslek sorunlarına ilişkin yaklaşımını yansıtan bez afişler dikkat çekti.

Divan Başkanı Nedim Bülent Damar, kısa bir konuşma yaparak Genel Kurul çalışmalarını başlattı. Bülent Damar, şöyle konuştu:

"Genel kurulumuzu her gün insanlarımızın öldüğü, can güvenliği riski dolayısıyla yabancı devletlerin kendi vatandaşlarına ülkemizi terk etmelerini tavsiye ettiği, ülkenin doğusunda yarı gizli savaşın sürdüğü, batısında can güvenliği eksikliğinden şehirlerin ıssızlaştığı, belli bir kesimin tüm yaşayanlar üzerinde hakimiyet kurmak isteğini gerçekleştirmek için devletin tüm gücünü acımasızca kullandığı, insan hayatının hiçe sayıldığı, barış ve kardeşlik isteyenlerin suçlu görüldüğü, savaş çığırtkanlarının alkışlandığı, kişi ve basın özgürlüğünün yok edilmeye çalışıldığı bir ortamda yapıyoruz. Böyle bir ortamda başımız dik, demokrasi, barış ve kardeşlik isteklerimizi kendi meslek örgütümüz sahası içerisinde ülkemize göstermek, meslek alanımızda bilgi ve becerilerimizi halkımıza sunacak demokratik ve özgür ortamlar yaratmaya çalıştığımızı kanıtlamak, meslek alanlarımızla ilgili konularda ülkemize ve dünyaya emekçi halklar yararına çözümler sunmak için çaba gösterdiğimizi ilan etmek ve meslektaşlarımızın özlük hak ve çıkarlarını korumak yönünde çabalarımızı üst seviye çıkarmak için yol ve yöntemler üretmek için bu genel kurul ortamını en yararlı şekilde kullanacağımıza inancım tamdır."

Ülkemizde arka arkaya yaşanan katliamlara ilişkin EMO tarafından hazırlanan video gösteriminin ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Gündem doğrultusunda Anıtkabir Çelenk Heyeti`nin belirlenmesinin ardından açılış konuşmalarına geçildi. Açılış ve konuk konuşmacılar kapsamında EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, CHP Genel Başkan Yardımcısı Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Neriman Usta, Kıbrıs Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Mert Girgin, EMO Bilimsel Dergi Başeditörü Prof. Dr. Hamit Serbest, CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, HDP Parti Meclisi Üyesi Ali Ürküt, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Fevzi Ayber, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Pelin Bektaş, Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut ve Bilgisayar Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Birkan Sarıfakıoğlu Genel Kurul`a hitap etti.

EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil`in ardından TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı`nın mesajı okundu.

Faşizmin En Derin Hali Yaşanıyor`

Hüseyin Yeşil`in konuşmasının ardından TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı`nın Genel Kurul`a ilettiği mesaj okundu. Soğancı mesajında, ülkemizin faşizmin en derin halini yaşamakta olduğuna dikkat çekerek, "10 Ekim katliamını unutursak, unutturursak yüreğimiz kurusun" dedi. TMMOB ve EMO`nun kapitalizm dünyasına karşı başka bir dünya ve başka bir Türkiye`nin mümkün olduğunu savunarak çalışmalarını sürdürdüğünü vurgulayan Soğancı, şu görüşleri dile getirdi:

"TMMOB aydınlığı temsil etmekten asla geri durmadı. TMMOB özgürlük, adalet, demokrasi ve eşitliği savundu. İktidar gücünün baskısı karşısında düşünce ve ifade özgürlüğünün sağlanması için mücadele etti. Meslek alanları üzerinden Türkiye gerçeklerini okuyarak toplumu bilgilendirdi. Mesleki bilginin toplum yararına kullanılması için öneriler geliştirdi. Mesleğimize, halkımıza, ülkemize sahip çıkıyoruz sözünü her yerde söyledik. Ülkenin yangın yerine çevrildiği bu karanlık günlerde korkmadan yılmadan gerçekleri haykırabilen TMMOB`a her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır."

"TMMOB ve Odaları Demokrasinin Kaleleri"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, CHP Genel Başkanı`nın sevgi ve saygılarını ileterek konuşmasına başladı. Budak, ülkenin içinde bulunduğu durumu "Bugün artık ülkemizde nefes alınamaz karanlık bir döneme geldik. Yaşam hakkının gasp edildiği günlerden geçiyoruz. Faşist cuntanın yönetimde olduğu bir dönemden geçiyoruz" sözleriyle anlattı. Elektrik Mühendisleri Odası`nın demokratik kitle örgütü olarak ayakta kalmış çok az sayıdaki örgütün başında geldiğini ifade eden Budak, "TMMOB`a bağlı odaların demokrasinin kaleleri olduğunu biliyoruz. AKP iktidarı da bunu çok iyi biliyor. Bunun için baskı altına almaya çalıştığı birinci sıradaki örgüt TMMOB`tur. TMMOB`un dik duruşu onları da korkutmaktadır" dedi. CHP olarak EMO`nun her zaman yanında olacaklarını kaydeden Budak, enerji alanında EMO`nun çalışmalarından faydalandıklarını, faydalanmaya da devam edeceklerini belirtti. Çetin Osman Budak, çevre ve enerji arasındaki dengenin doğru kurulmasının gerekliliğini de anımsatırken, HES`lerle yaratılan tahribata dikkat çekti. Budak, "Önümüzdeki yılların kuraklık içinde olacağını, özellikle bugün 900 yıldır yaşanmamış bir kuraklıkla karşı karşıya olduğumuzu bilerek, suyun değerini daha iyi bilmemiz gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Onur Mücadelesi Yürütüyoruz`

TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Neriman Usta ise halkın Haziran`da otoriter bir yönetim istemediğini ortaya koyduğunu anımsatırken, Haziran seçimlerinden bu yana doğrudan açık faşizan bir rejime geçildiğini, şiddetin yönetme biçimi olduğunu kaydetti. "Bugün öldüremediklerini tutuklamaya başladılar" diyen Usta, barış için söylenen her sözün şiddetle bastırılmaya çalışıldığını belirtti. Usta, şöyle konuştu:

"Sarayın otoriter başkanlık hayalleriyle bu ülkeye savaş koşulları dayatıldı. Bugün Filistin`i aratmayan çok daha ağır savaş koşulları görüntüleri, insan kayıplarını, yerle bir olmuş kentleri izliyoruz. Böyle bir şey kabul etmek mümkün değildir."

Neriman Usta, barış isteyen akademisyenlerin tutuklandığını, bunların arasında mühendis meslektaşlarının da bulunduğunu anlatırken, gelinen noktada verilen mücadelenin de eskisi gibi olmaması gerektiğinin altını çizdi. Bugüne kadar hukuk platformunun en önemli mücadele aracı olduğunu, ancak bunun da yok edilmeye çalışıldığını, halkın kent-doğa mücadelesinin bu anlamda öğretici olduğunu anlatan Usta, AKP`nin bilirkişilik yasa tasarısıyla hukuk mücadelesinin önünü kapatmaya çalıştığına dikkat çekti. Özel istihdam bürolarına ilişkin yasa tasarısıyla da mühendislerin kiralanarak çalışmalarının sağlanmak istendiğini ifade eden Usta, yaşanan faşizan sürecin neoliberal politikalarla bağlantısına işaret ederek, yapılacak mücadelenin başarıya ulaşması için bu politikalara karşı çıkılması gerektiğini vurguladı. Çocuklar ve kadınlara yönelik taciz ve tecavüz olaylarına "Bu utancı yaşayamayız" sözleriyle tepki gösteren Usta, faşizme karşı bunun için direnildiğini, bunun da bir onur mücadelesi olduğunu kaydetti.

Demokrasi Ayıpları Son Bulsun`

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mert Girgin, Genel Kurul`u, "kucak dolusu sevgi ve bir o kadar hüzün" ile selamladı. Son zamanlarda yaşanan terör olaylarını üzüntüyle takip ettiklerini belirten Girgin, "Masum insanların böyle olaylarda can vermesini şiddetle kınıyoruz. Atatürk‘ün kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti`nde yaşanan demokrasi ayıplarının bir an önce son bulmasını özlemle bekliyoruz" dedi.

Girgin, başta Kemal Ulusaler olmak üzere haksız yere suçlu duruma düşenlerin en yakın zamanda adalete kavuşmasını diledi. Girgin, "Elektrik Mühendisleri Odası olarak sizlerle her zaman yakın ilişki içinde olmak bizlere büyük gurur ve güç vermektedir. Bizlerden ilgi ve desteklerini esirgemeyen Hüseyin Yeşil ile Yönetim Kurulu`na ve sizlere teşekkürlerimi sunuyorum" diye konuştu.

Bilimsel Bilgi Toplumla Bütünleşmeli"

EMO Bilimsel Dergi Baş Editörü Prof. Dr. Hamit Serbest, EMO`nun bilimsel dünya ile mühendislerin bir araya gelmeleri için faaliyetler yürüttüğünü belirtirken, bu faaliyetlerin nedenini de mühendislik tanımıyla açıkladı. Mühendisleri; bir taraftan bilimsel bilgi, diğer taraftan deneysel bilgi ve aklı kullanarak insanlığın yararına üretim yapan meslek topluluğu olarak tanımladı. "İnsanın doğayla mücadelesini yürütenleriz. Dolayısıyla bizim için en önemli olan şey bilgi" diyen Serbest, şu görüşleri dile getirdi:

"Bizim emek sermaye ilişkisine ekonomistlerden biraz farklı bakmamız gerekiyor. Çünkü günümüzde bilgi sermayenin en önemli bileşenidir. Batı; yeraltı kaynaklarını aldı bitirdi, yer üstündeki zenginlikleri aldı, zeki insanlarımızı aldı ama artık yavaş yavaş farklı bir yönteme gidiyor. Batı diyor ki ben senin insanını alıp beslemeyim, ona gereksiz masraf yapmayım, senin insanının aklındaki fikri alayım. Biz de Türkiye olarak bu sürecin artık parçasıyız. Beyin göçü bitti, sıra geldi fikir göçüne."

Bilginin yıllık artış miktarının yüzde 6 olarak bulunduğuna ilişkin çalışmayı anımsatan Prof. Serbest, artık üniversiteden mezun olarak mühendislik yapılmasının mümkün olmadığını, üniversitelerde temel bilgi, bilgiye ulaşım yolları ve yeni bilginin nasıl üretilebileceğinin öğretilmeye çalışıldığını anlattı. Bilginin üretilmesinin sorgulamadan geçtiğini ifade eden Serbest, "Bugün sorgulama yeteneği insanımızın giderek azalmaktadır. Zeka tek başına yetmez, bilgiyle birleşmesi lazım. Sorgulaması lazım ve fikir üretmesi lazım. Mademki bizler fikir emekçisiyiz, Odamızın da bizim bilgi kaynaklarına erişmemiz için her türlü görevi yerine getirme mecburiyeti vardır. EMO Bilimsel Dergi`yi işte bu düşüncelerle çıkarmaya niyetlendik" diye konuştu. Bilimsel gelişmelerin toplumla bütünleşmesinin önemine de konuşmasında değinen Prof. Serbest, bu anlamda mühendislerin üzerine düşen sorumluluğa dikkat çekti. Türkiye`de ancak yüzde 1`ler düzeyinde kalan bir topluluğun ulaşabildiği eğitim düzeyine sahip olan mühendislerin örgütlü olarak ülke sorunları karşısında yapabileceklerinin farkında olmaları çağrısında bulundu. HES`lere ilişkin ÇED raporlarında doğru olmayan bilgilere imza atan mühendis ve profesörler hakkında ceza işlemi uygulanması önerisinde bulunan Serbest, "Eğer bugün Cerattepe`de insanlar kendilerini askerin, polisin önüne atıyorsa, ÇED raporuna imza atan mühendis, profesör her kimse demek ki yalan söylüyor" dedi.

12 Eylül Faşizminden Kötü Bir Süreçteyiz`

CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır ise ülkenin içinde bulunduğu durumu "İnsan hak ve özgürlükleri, barış, demokrasi gibi değerlerimiz ayaklar altına alınmış durumda. Akademisyenlerimiz bir bir tutuklanıyor, ifadeler alınıyor. Sadece düşüncelerini barış adına kaleme alıp ifade ettikleri için" sözleriyle özetledi. Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi Fatih Sürenkök`ün yalnızca barış açıklaması nedeniyle memuriyetten açığa alındığını belirten Sındır, ağzına barış kelimesini alanın mahkeme önüne çıkarıldığına dikkat çekti. Sındır, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün Can Dündar ve Erdem Gül duruşmaları var. Yürekten diliyorum, yarın ödül töreninde bizlerle birlikte olurlar. Ama eminim bu salondaki birçok arkadaşımız ‘Tutuklanacaklar mı acaba` gibi bir umutsuzluk… Türk yargı sistemine ne yazık ki güvensizlik hat safhada. Tahir Elçi gibi barış sevdalısının da faili hala meçhul, herkesin gözü önünde cereyan eden olayın faillerin meçhul olduğu bir süreç. Sindirme, bastırma, ez cümle faşizm doruk noktasını yaşıyor. 12 Eylül faşizminden daha da kötü bir süreci bugün yaşıyoruz."

Kişisel verilerin korunması adı altında kişisel verilerin gizliliğinin yok edildiğini; Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanun Tasarısı ile kendi hakkını koruyan bunu da insan hakkı diye sunan bir anlayışın Meclis`ten geçirilmek istendiğini; özel istihdam büroları ile kiralık işçilik adı altında tam bir kölelik, köle ticaretinin modern şeklinin getirilmekte olduğunu anlatan Sındır, faşizmin gereği olarak emeğin sömürüsünün yasal hale getirilmeye çalışıldığını kaydetti. Terör ve şiddet ortamında yoksulluk ve Türkiye ekonomisinin durumunun konuşulamaz hale geldiğini belirten Sındır, EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil`in "AKP ile masaya oturmayınız" çağrısına da şöyle yanıt verdi:

"Hiç merak etmeyiniz, bizim oturduğumuz masa demokrasi, özgürlük, barış, insan hakları, memleketimiz bekaası adına olur. Kişisel çıkar ve ihtirasları adına bizi kimse masaya oturtamaz."

Faşizan Zihniyete Karşı Ortak Mücadele Çağrısı

HDP Parti Meclisi Üyesi Ali Ürküt, bu iktidarın yalnızca üst yönetimlerle yetinmediğini, hizmet alımında işçiden, temizlik emekçisinden çaycısına en alt birimlere kadar müdahale ettiğini anlatırken, şunları söyledi:

" Bu baskıcı otoriter zihniyet, yaşamın her alanına hükmetmeye çalışıyor. Bir kısmını da başarmış, maalesef. Saraya hizmet etmeyen, tarafsız duran kesimlerin bu ülkede yaşama şansı maalesef kalmamıştır. Kendileri çok açık ifade ediyorlar: Tarafsız olan bertaraf olur. Bugün çok daha sıkıntılı bir durumla karşı karşıyayız. Geçmiş dönemde köyler yakılıyordu, bugün şehirler yerle bir ediliyor. Geçmişte faili meçhuller vardı, bugün yaşlı, çocuk, kadın demeksizin herkes tehdit altında."

İktidarın bu ülkeyi yönetecek kapasiteye sahip olmadığını, deşifre olduğunu, artık bu baskıcı sürecin son döneminin yaşandığını söyleyen Ürküt, bunun için iktidardan rahatsız olan tüm kesimlerin yan yana durup, ortak paydada buluşarak faşizan zihniyete karşı mücadele etmeleri gerektiğini belirtti.

AKP Politikalarına Karşı Mücadele Cephesi Önerisi

EMEP Genel Başkan Yardımcısı Fevzi Ayber, AKP`nin kaldıracağını söylediği yasakları her iktidar döneminde daha da artırdığını belirterek, "Bugün başta gazeteciler ve akademisyenler olmak üzere iktidara muhalif olabilecek ya da kendisini tehdit edebileceğini düşündüğü bütün kesimlere uyguluyor. Anayasa tartışmalarında AKP`nin tuzağına düşmeden esas olarak toplum ihtiyaçlarına yanıt verecek bir anayasa bizim için elzemdir" dedi.

AKP`nin yoksulluğu ortadan kaldıracağını söylerken kendisine yakın bir sermaye çevresi yarattığını ve ülkenin talan edilmesinin önünü açtığını anlatan Ayber, yolsuzluk, yoksulluk ve yasakları artıran AKP iktidarının politikalarına karşı mücadele cephesi oluşturulması gerektiğini vurguladı. AKP`nin gözden çıkarıldığı ya da darbe hesabı yapıldığı gibi oyunlara gelmemek gerektiğini belirten Ayber, "Asıl darbeci AKP`dir" dedi. "EMO‘nun rantçı ve talancı politikalara karşı duruşu önemlidir" diyen Ayber, yolsuzluğa, yoksulluğa karşı duran, AKP`nin baskıcı politikalarına ve yasaklara karşı mücadelede birleşme çağrısı yaptı.

AKP`nin Adımları Gayrimeşrudur`

ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Pelin Bektaş, karanlık, zor ve sancılı bir dönemden geçildiğini belirtirken, "Var olabilmek için karanlık düzene ihtiyaçları var" dedi. Bunun için de savaşın derinleştirilmesi, paylaşım mücadelesini ve emperyalist saldırganlığı artırmak ve faşizmin yaygınlaştırılması gibi koşullara ihtiyaç duyduklarını anlatan Bektaş, "Fetvalarıyla kadın düşmanı politikaları destekleyen, biz kadınların hayatına doğrudan kasteden, laik eğitimi, karma eğitimi tartıştıran, bir yandan da Ensar vakfıyla çocukların hayatlarını çalan bir AKP ile karşı karşıyayız" dedi. AKP`nin Anayasa ve başkanlık sistemiyle yeniden var olma mücadelesi verdiğini söyleyen Bektaş, Anayasa`yı yok etmiş, Parlamento`yu hiçe saymış olan AKP`nin atacağı adımların da gayrimeşru olduğunu belirtti. "Bunun parçası olmamak görevlerimizden birisidir. Başka bir hayat, başka bir umut, başka bir gelecek arayışlarının mayalandığı dönemdeyiz" diyen Bektaş, Gezi ve Haziran sürecine inatla yeniden bakılması gerektiğini söyledi. Bektaş, "Eşitlik, bir arada yaşam, özgürlük, laiklik için yan yana bir arada durmanın en büyük sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

En Temel Değerler Çiğneniyor`

Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut da "Yağma, savaş, faşizmin gericiliğin iktidarı altında yaşıyoruz" dedi. Karabulut, bir şebeke şeklinde hareket eden bir iktidar olduğunu, hırsızlığı tacizi örtmeyenin olmadığını, bu iktidarın yoldan çıkmadığını, tam tersine emperyalist kapitalist sistemle uyum içinde rayında gittiğini söyledi. "Emperyalist sistem Mısır`a ne yapıyorsa Türkiye`ye de onu yapıyor" diyen Karabulut, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Geçtik demokrasi, özgürlükleri, en basit değerleri bile çalmamak, taciz etmemek, öldürmemek gibi en temel değerleri bile çiğneyen bir iktidarla, bir sistemle karşı karşıyayız. İnsanlığın en temel değerleri bugün için sosyalistlerin eline kalmış durumdadır. Geri kalanların tamamı bu değerlerin aşılması ya da çiğnenmesiyle şöyle ya da böyle iç içe yaşıyorlar. Türkiye toplumu AKP faşist yönetimine teslim olacak bir toplum değil. Türkiye toplumunun dinamiği; Haziran isyanında, Gezi isyanında sokağa çıkanlardır. Cerattepe`de direnenlerdir. Hakları ve özgürlükleri için direnen Kürtlerdir. Mezhepçi tüm baskılara rağmen geri adım atmayan Alevilerdir. Yeni faşist yasalarla Türkiye toplumunu teslim alamayacaklar. Kapitalizm yenilenecek, insanlığın geleceği sosyalizm kazanacak."

İnsan Kalarak Yaşamayı Seçen Örgütün Mensuplarıyız`

Bilgisayar Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Birkan Sarıfakıoğlu ise kardeş oda olarak duygusal bir konuşma yaparken, "Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Bizler insan kalarak yaşamayı seçen bir örgütün, bir geleneğin mensuplarıyız. Hep beraber bu süreci atlatacağımızı düşünüyorum" diye konuştu. Sarıfakıoğlu, AKP iktidarları döneminde mahkeme kararı olmaksızın Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ve erişim sağlayıcı yapıları üzerinden erişim engelleri ve sansürle tanıştığımızı, İnternette sıkıyönetim ortamının derinleştirildiğini anlattı. Erişim mahremiyetini ortadan kaldıran yazılımlar alınmasının planlandığını, kamunun kaynaklarının sahte delil yerleştirme, kişisel verileri çeken casus yazılımlara aktarıldığının ortaya çıktığını kaydeden Sarıfakıoğlu, sansürsüz bir yaşam için, bilişim projelerinde kamu adına denetim yapılması, özgür yazılımların teşvik edilmesi, kamu alımlarının güçlendirilmesi için mücadele ettiklerini bildirdi.

Komisyonlar Belirlendi

Konuşmaların ardından Genel Kurul sürecinde çalışmalar yürütecek olan komisyonlar belirlendi. Bu kapsamda "Karar Taslakları Komisyonu, Bütçe Uygulama Esasları Komisyonu, Asansör Komisyonu, Eğitim Komisyonu, Kadın Komisyonu, SMM Komisyonu, Biyomedikal Mühendisliği Komisyonu, Elektronik Mühendisliği Komisyonu, Enerji Komisyonu, Yönetmelikler Komisyonu, Yapı Denetim Komisyonu" kuruldu.

Genel Kurulun ilk gün çalışmaları öğleden sonra gündem doğrultusunda EMO 44. Dönem Çalışma Raporu sunuşu ve Çalışma Raporu üzerine delegelerin konuşmalarıyla devam etti.




TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


DEPREMZEDEYE DEĞİL ENERJİ ŞİRKETLERİNE DESTEK

KTMMOB EMO YENİ YÖNETİM KURULU BELİRLENDİ

SİNOP NÜKLEER GÜÇ SANTRALI İNADINDAN VAZGEÇİLMELİDİR   

TELE 1- SABAH PUSULASI

EMO HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ’NÜN SAHİBİ MÜCELLA YAPICI OLDU

EMO, SİNOP NGS NAZIM İMAR PLANI İÇİN İPTAL DAVASI AÇACAK (BAŞKENT GAZETESİ)

HALKIN DEMOKRATİK İRADESİ GASP EDİLEMEZ

GÜNEŞ VAR ETTİ, SANTRALI YOK EDECEK (BİRGÜN)

NİTELİKLİ YAĞMA (GÜNLÜK EVRENSEL)

EMO: SİNOP NGS PROJESİNDEN VAZGEÇİLMELİ (ENERJİGUNLUGU.NET)

Okunma Sayısı: 532


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.