MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

4. AKADEMİK KAMP ÇALIŞMALARI TAMAMLANDI


HABER


 
“Elektrik Makinaları ve Güç Elektroniğindeki Gelişmeler” ana başlığı altında düzenlenen 4. Akademik Kamp çalışmaları tamamlandı. İzmir Şirince Nesin Matematik Köyü’nde gerçekleştirilen 4 günlük kamp boyunca 40 yüksek lisans ve doktora öğrencisine, 17 akademisyen tarafından sunumlar yapıldı. Kampın ana teması kapsamındaki bildirilerin yanı sıra “İnsan ve Eğitim”, “Bilim Etiği”, “Mühendisler ve Matematik”, “Akademisyen Olmak” gibi genç akademisyenler ve eğitimcilere yönelik sunumlar da gerçekleştirildi.
 

Akademik Kamp`ın ilk gün çalışmaları açılış konuşmalarıyla başladı. EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil`in ülke gündemi ve EMO çalışmalarına ilişkin açılış konuşmasının ardından Elektrik Mühendisleri Odası Emre Metin, kampın işleyişi ve programı hakkında bilgi verdi. Kampın kurucularından Orhan Örücü katılımcılara hitap ettikten sonra bu yıl gerçekleştirilen kampın düzenlenmesinde görev alan Doç. Dr. M. Timur Aydemir konuştu.

Akademik Kamp çalışmaları Gazi Üniversitesi`nden Doç. Dr. Timur Aydemir`in "Elektrikli Araçlarda Kablosuz Enerji Transferi" sunumuyla başladı. İlk gün Çukurova Üniversitesi`nden Prof. Dr. Hamit Serbest "İnsan ve Eğitim", Fırat Üniversitesi`nden Prof. Dr. Sedat Sunter "Matris Konvertörler" ve ETH Zürih`ten Dr. Arda Tüysüz "Güç Elektroniği ve Elektrik Makinaları`nda Günümüzün ve Geleceğin Ar-Ge Konuları" başlıklı sunumlarını yaptılar.

İkinci gün çalışmaları Prof. Dr. Altay Güvenir`in "EMO Bilimsel Dergi" sunumuyla başladı. Ardından kampın bu yıl koordinatörlüğünü gerçekleştiren ODTÜ`den Prof. D. Bülent Ertan bir konuşma yaptı. Çok yoğun bir program olan ikinci gün, Niğde Üniversitesi`nden Doç. Dr. Murat Barut`un "Asenkron Makinalarda Parametre Değişimlerinin Vektör Kontrol Başarımına Etkisi", Dokuz Eylül Üniversitesi`nden Yrd. Doç. Dr. Tolga Sürgevil`in "Şebekeden Bağımsız Özuyartımlı Asenkron Jeneratörde Dolaylı Vektör Kontrolünün DSP ile Gerçeklenmesi", yine Dokuz Eylül Üniversitesi`nden Prof. Dr. Eyüp Akpınar`ın "Statik Kompansatörler ve Aktif Güç Süzgeçleri" konulu sunumlarıyla devam etti. ABD`nin Tennessee Eyaleti`ndeki Oak Ridge Ulusal Laboratuvarı`nda Güç Elektroniği ve Elektrik Makineleri Araştırma Merkezi`nde (PEEM) Grup Lideri olarak çalışan Dr. Burak Özpineci "Elektrikli Araçlar İçin Sürücü Teknolojilerinde Son Gelişmeler" konulu sunum yaptı. Akşam yemeğinin ardından ise program Tel Aviv Üniversitesi`nden Shmilovitz Doron`un katılımıyla devam etti. Doron, "Fotovoltaik Sistemlerde Maksimum Güç Noktası Tespiti ve Diğer Uygulamalar" konulu sunumunu yaptı. Prof. Dr. Ali Nesin ise "Mühendisler ve Matematik" başlığı altında bu yıl "Sonsuzluk" konusunu ele alırken, Hilbert otelleri örneklerinden hareket ederek oldukça eğlenceli ve ilgi çekici bir sunum yaptı.

Akademik Kamp`ın üçüncü günü ODTÜ`den Prof. Dr. Bülent Ertan "Moment Kontrol Jiroskobu İçin Çift Rotorlu Eksenel Akılı Motor: Kutup Sayısı Seçimi ve Tasarım" ile "AR Motorları Sargı Başı Sızıntılarının Hesaplanmasına Bir Yaklaşım" konularında iki ayrı sunum yaptı. İTÜ`den Doç. Dr. Lale Tükenmez Ergene "Senkron Relüktans Motorlar"; ODTÜ`den Yrd. Doç. Dr. Murat Göl "Akıllı Şebekelerde Güç Kalitesi" ve Atılım Üniversitesi`nden Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ da "Akademisyen Olmak" konulu sunumlarını gerçekleştirdiler.

Akademik Kamp`ın son günü İTÜ`den Prof. Dr. Tayfun Akgül "Bilim Etiği" ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi`nden Prof. Dr. Güven Önbilgin de "Eksenel Akılı Sürekli Mıknatıslı Senkron Makinalar" konulu sunumlarını yaptılar.

Akıllı Şebekeler

Yrd. Doç. Dr. Murat Göl, sunumunda yenilenebilir enerji kaynaklarının gelişmesi ve üretim teknolojisinde fiyatların düşmesiyle dağıtık enerji kullanımının arttığına dikkat çekti. Ancak yenilenebilir enerji üretiminin hava koşullarına bağlı olduğunu ve havanın durumuna göre enerji arz-talep dengesinde belirsizliklere yol açabileceklerini anlatan Göl, bu belirsizlikten dolayı akıllı şebekelere duyulan ihtiyacın arttığını kaydetti.

Akıllı şebekelerin elektrik enerjisinin verimini, güvenilirliğini ve devamlılığını artırmayı amaçladığını anlatan Göl, şöyle konuştu:

"Akıllı şebekelerin geleneksel şebekeden en büyük farklarından biri iki yönlü haberleşmeye olanak sağlamasıdır. Gerektiğinde bu haberleşme sistemi, uzaktan kontrollü terminallere veyahut da kesiciler gibi birtakım devre elemanlarına kontrol sinyalleri göndermenize olanak sağlar. Bunun yanında depolanan verileri değerlendirir akıllı karar verilmesine yardımcı olur. Sayısal verileri toplayabilirsiniz ama bu verilerin analizler yardımıyla değerlendirilmesi gerekir. Türkiye gibi büyük bir sistemde yorumların analitik temellere dayanması gerekiyor. Bu analizler akıllı şebekenin aslını oluşturmaktadır."

Göl, akıllı şebekelerin popülerleşmesine neden olan başlıca unsurları, "Elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji kaynakları, üretim ve tüketimi ayrı ayrı tutabilen enerji sayaçları ve akıllı ev-mikro şebeke konsepti" olarak sıraladı.

Elektrikli cihazların gerektiği gibi çalışmasını engelleyecek gerilim, akım veya frekans sapması olarak görülen güç kalitesi problemlerini anlatan Göl, "Güç kalitesinin sistemin güvenilirliği, sisteme bağlı bileşenlerin ve cihazların ömürleri ve ekonomik açılarından büyük önemi vardır" dedi.

Göl, dağıtık üretimin, frekans sorunlarının başlıca nedeni olan arz-talep dengelemesinde yol açabileceği sorunları şu örnekle açıkladı:

"İzmir`de öyle bir fırtına oldu ki rüzgar tribünlerinin hepsi ve güneş panelleri devreden çıktı diyelim. Üretim kapasitesinde düşüş yaşanacağını düşünün, siz bir şekilde bundan haberdar değilseniz, üretim düştü, tüketim aynen devam ediyor, bu sefer ne olacak frekans düşmeye başlayacak. Siz yeterince hızlı bir şekilde yük atamazsanız ya da rezervlerinizi devreye sokamazsanız, 31 Mart`takinin benzeri bir olay yaşanacak. Diğer üreticiler sırayla devreden çıkmaya başlayacak, seri bir etki ile ülkenin belirli bir yerinde ya da tamamında kesinti yaşanabilecek."

"Tahminlerdeki Belirsizlik Büyük Risk Taşıyor"

Kuzey Avrupa`da 2013 yılında yaşanan fırtına sırasında, Danimarka`nın rüzgar enerjisi kullanarak elektrik üretemediğini ve ihtiyacını komşu ülkelerden elektrik çekerek karşıladığını anlatan Göl, "Danimarka buralara bağlı olmasaydı, komşulardan elektrik çekemeseydi, muhtemelen arz ve talebi dengelemeyecek ve şebeke tamamen çökecekti. Hava durumunu az çok tahmin ediyoruz ama tahminlerdeki belirsizlik çok büyük bir risk taşıyor" dedi. Bunun için uzaktan izleme, arz ve talep tahmininin çok önemli olduğunu belirten Göl, şöyle konuştu:

"Yenilenen ve modernleşen elektrik şebekesi bileşenleri ile güç kalitesi günümüzde sürekli takip edilmesi gereken bir konu haline gelmiştir. Güç kalitesini belirlenen limitler dahilinde tutmak sisteme bağlı müşterilerin en az sorunla çalışmalarına olanak sağlayacaktır. Kaliteli enerji ve kaliteli gerilim sağlanabilmeli. Bu konuda hem üreticilere, hem servis sağlayıcılarına, hem de müşterilere birtakım sorumluluklar düşmekte. Düzgün bir izleme sisteminin var olması ve doğru şekilde kullanılması gerekir."

Göl, gerilim çukuru ve kesintileri ile bunlara karşı alınabilecek önlemler ve harmonik bozulmalar hakkında da bilgi verdi.

"Akademisyenin Birinci İşlevi Bilgiyi Paylaşmak"

Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ "Akademisyen Olmak" başlıklı sunumunda; öğretim üyeliğinin, eğitimi alınmadan yapılan tek üst düzey meslek olduğunu belirterek, "Doktor tıp eğitimi alır, doktorluk yapar, avukat hukuk eğitimi alır, eczacı eczacılık eğitim alır, bu örnekleri çoğaltabilirsiniz ama öğretim üyesi herhangi bir eğitimi alıp hocalık yapar. Hiçbirimize hocalık öğretilmedi. Bizler bu mesleği gördüğümüzle, görmeye çalıştığımızla, takip edebildiğimizle, iyi örneklerle, kötü örneklerle yapmaya çalışırız" diye konuştu.

Kimi akademisyenin eğitime, kimisinin araştırmaya ağırlık verdiğini, kimisinin de yöneticilik yaptığını anlatan Üçtuğ, akademisyenin birinci işlevinin; edindiği bilgiyi paylaşmak olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Verici istediği kadar yüklü olsun, istediği kadar veri biriktirmiş olsun, o iletişim ortamını yaratamadığı sürece asıl işlev yerine gelmiyor. Akademisyen olmayı daha çok araştırma yapmak, daha çok projede yer almak olarak düşünüyorsanız, birçok araştırma kurumu, firma, şirket var; buralarda çalışıp projeler üretebilir, o projelerle bir mesleki tatmin elde edebilirsiniz. Ama hoca olacaksanız birinci işleviniz bütün bu çalışmalardan elde ettiğiniz bilgileri sizden sonraki nesillere, gençlere aktarmak olacaktır."

Herkesin eğitilebileceğini ama hiç kimsenin birbiriyle eşit olmadığını ve öğrenme biçimlerinin farklılaştığını anlatan Üçtuğ, "Eğitim sistemimizi sadece çok zekiler, ilk 100`e girenler, ilk 1000`e, ilk 10 bine girenlere göre mi kurgulayacağım? 200 bine giren eğitilmeyecek mi? O da toplumda bir fonksiyonu, işlevi yerine getirebilir. Eğitimi ona göre kurgulayacağız, öğrenciye de ona göre yaklaşacağız; sınavı ona göre yapacağız, puanı da ona göre vereceğiz" dedi.

Üçtuğ, üniversite eğitiminin asıl olarak kuvvetli bir temel oluşturmak ve değişime hazır insan yetiştirmeyi amaçlaması gerektiğini savundu. Öğretim üyelerinin her zaman mesleğe ve karşılarındaki öğrenci grubuna saygı duymaları, küçük gören bir davranışta bulunmamaları gerektiğini anlatan Üçtuğ, "Güçlü bir iletişim kanalı yaratmak istiyorsanız o zaman akademisyen olmaya hazırsınız demektir" dedi.

"Etik ihlaller geleceğimizi etkiliyor"

Prof. Dr. Tayfun Akgül, "Bilim Etiği" konulu sunumunda, görsel sanatlar, bilim ve diğer bazı alanlarda yaşanan intihal olaylarından örnekler vererek, "Etik konusu sadece bizim yaptığımız yayınlarda, tezlerde, fikirlerde değil, her yerde var. Tavrınız, davranışınız ve verdiğiniz demeç çok önemli. Etik davranışınız bulunduğunuz yeri, konumu belirliyor" diye konuştu. Türkiye`nin uluslararası alanda ortaya çıkan intihal vakalarında, ilk üç ülke arasında yer aldığını anlatan Akgül, "Geçmişte yapılan bütün etik ihlaller, gelecekteki yatırımlarımızı etkiliyor, sizleri etkiliyor" dedi.

Akgül, elektrik, elektronik, bilgisayar, otomasyon, telekomünikasyon ve diğer birçok alanda, mühendislik teori ve uygulamalarının gelişimi için çalışan Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü`nün (The Institute of Electrical and Electronics Engineers-IEEE) yapısı, işleyişi ve kararları hakkında da bilgi verdi. IEEE Etik Komitesi`nde 2012-2014 yılları arasında üyelik yapan ve birçok üst komitesinde görev alan Akgül, "IEEE 2004`ten itibaren kendi kendine intihal kavramını da ortaya attı. Örneğin makale benim, kendi makalemden alıntı yapıyorum ama IEEE bana geri dönüyor, sen intihal yaptın diye. Yeni yayının varsa bundan sonra konferans veya makale benzerlik oranı yüzde 25 olabilir, yüzde 75`ini yeni yapacaksın diye bir ölçüt getirdi" diye konuştu.

Öğrencilere "Kendinize söyleyemeyeceğiniz hiçbir şeyi dünyaya deklare etmeyin, dürüstlük, açıklık çok önemli" diye seslenen Akgül, fakültelerin "mesleki ve etik sorumluluk taşıyan kalite bilinci gelişmiş bireyler yetiştirmeyi" hedeflediğini vurguladı. Etik alanında çalışan ulusal ve uluslararası kuruluşlar ile çıkan bazı yayınlar hakkında bilgi aktaran Akgül, ayrıca geçmiş yıllarda yapılan "Bilim ve Etik" konulu panel ve toplantılardan bahsetti.

Etkinlik kapsamında yürüyüşler ve Efes`e gezi düzenlendi.



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


DEPREMZEDEYE DEĞİL ENERJİ ŞİRKETLERİNE DESTEK

ÇEVRİMİÇİ SEMİNER: ENDÜSTRİYEL UYGULAMALARDA ZAMAN VE SENKRONİZASYON

SİNOP NÜKLEER GÜÇ SANTRALI İNADINDAN VAZGEÇİLMELİDİR   

KTMMOB EMO YENİ YÖNETİM KURULU BELİRLENDİ

EMO HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ’NÜN SAHİBİ MÜCELLA YAPICI OLDU

TELE 1- SABAH PUSULASI

EMO, SİNOP NGS NAZIM İMAR PLANI İÇİN İPTAL DAVASI AÇACAK (BAŞKENT GAZETESİ)

GÜNEŞ VAR ETTİ, SANTRALI YOK EDECEK (BİRGÜN)

NİTELİKLİ YAĞMA (GÜNLÜK EVRENSEL)

EMO: SİNOP NGS PROJESİNDEN VAZGEÇİLMELİ (ENERJİGUNLUGU.NET)

Okunma Sayısı: 454


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.