MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

17 MAYIS DÜNYA TELEKOMÜNİKASYON VE BİLGİ TOPLUMU GÜNÜ ETKİNLİKLERİ DÜZENLENDİ


HABER


 
17 Mayıs Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü kapsamında 17 Mayıs 2016 Salı günü etkinlik düzenlendi. 27 Mayıs 2007’de aramızdan ayrılan değerli üyemiz Ataman Kınış ve 25 Mayıs 2014 tarihinde aramızdan ayrılan değerli üyemiz Kenan Özgör anısına EMO Genel Merkez Toplantı Salonu’nda düzenlenen etkinliğin 1.Oturumunda “Teknoloji Boyutu İle Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü” konuları, 2.Oturumunda “Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Politikaları” değerlendirildi.
 

Ataman Kınış ve Kenan Özgör anısına bir dakikalık saygı duruşunun ardından etkinliğin açılışını yapan EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kaymakçıoğlu şöyle konuştu; "Bu etkinliğimizi daha önce EMO`nun Yönetim Kurullarında, Komisyonlarında ciddi katkıları olan Ataman Kınış ve Kenan Özgör`ün anısını yaşatmak için düzenliyoruz. Bir bilginin bilgi olabilmesi, bilginin bilimsel dayanaklara kavuşması, bilginin bir yerden bir yere güvenli iletilmesi…Türkiye`de kimlik bilgileri çalındı. Böyle bir şey dünyanın hiçbir yerinde olmaz. Kimlik bilgilerinin bir başka yere yansımış olması kabul edilemez. Çeşitli kurumlar bizim özel bilgilerimizi işlem yapmak için istiyor, bu kimlik bilgilerini ne kadar elinde sağlam tutuyor. Ağ güvenliği kimlerin elinde? Dönüp baktığımızda geçmişte özellikle Türk Telekom`un özelleşme sürecinden sonar uluslararası bir şirketin inisiyatifine bırakılmış. Bu uluslararası şirketi kim kontrol ediyor? İnanılmaz bir açıkla karşı karşıya kalıyoruz."

Kaymakçıoğlu`nun açılış konuşmasının ardından Kenan Özgör`ün ağabeyi İsmail Düzgün Özgör duygusal bir konuşma yaptı. İsmail Düzgün Özgör`ün konuşmasının ardından Ataman Kınış ve Kenan Özgör ile ilgili hazırlanan kısa film gösterimi yapıldı.

Açılışın ardından "Teknoloji Boyutu ile Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü" başlıklı 1. Oturuma geçildi. Oturumun başkanlığını EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kaymakçıoğlu yaptı. Oturumda ilk olarak Birkan Sarıfakıoğlu (Bilgisayar Mühendisleri Odası) konuştu. "Elektronik Verinin Paylaşımı" konusuna değinen Sarıfakıoğlu sunumunda "Temel kavramlar, uluslararası mevzuat, uygulamalar, ülkemizde durum" başlıklarını anlattı.

Sarıfakıoğlu şunları anlattı, "Temel Kavramlar

● Veri (Data): Ham/işlenmemiş enformasyon. (Ad, Öğrenci No,

T.C. Kimlik No, IP, ses, görüntü)

● Enformasyon (Information): Kullanıcı için anlamlı, işlenmiş

veri. (Öğrenci Transkripti, Eposta Mesajı, site vb.)

● Bilgi (Knowledge): Birçok enformasyondan yola çıkarak deneyimlenen ve en berrak hale gelmiş enformasyon

● Metaveri: Veri hakkında veri

● Örnek:Veri: Everest Dağı yüksekliği 8848 m

Enformasyon: Everest Dağının jeolojik özellikleri ile ilgili bir kitap

Bilgi: Everenst dağı ile ilgili kitaplardan faydalanarak tırmanış yapan bir dağcının Everest Dağına tırmanış ile ilgili verdiği  enformasyonları içeren bir kitap

E-Devlet ve Veri Paylaşımı

● E-Devlet: Kurumların kendi arasındaki işlemlerin ve vatandaşlara verdiği hizmetlerin elektronik ortamlarda gerçekleştirildiği devlet işleyiş yapısıdır.

● Verilerin toplanması, değerlendirilmesi, paylaşılması ve dağıtılması sanal ortamlar üzerinden yürütüleceğinden; bilginin, öncelikle hizmet sunmakla görevli kurumlar arasında güvenli, doğru ve etkin olarak derlenmesi, işlenmesi, yeniden kullanımı ve paylaşımının sağlanması gerekmektedir.Veri Paylaşımı Neden Önemli?

● Tekrarlanan projeler ve veriler sonucu oluşan kaynak ve zaman israfı

● Kurumlararası koordinasyonun sağlanamaması ve veri tutarsızlığı

● Yatırımların ve harcamaların denetimsizliği, veri teminine yüksek ödenek ayrılması

● Ar-Ge/Inovasyon ve Akademik çalışmalarda yeterli düzeyde gelişme sağlanamaması

● Artan bürokrasi ve vatandaş ile devlet AB Mevzuatı

● Lizbon Stratejisi, 2003/98/EC "Kamu Sektörü Bilgisinin Yeniden Kullanımına İlişkin Direktif"

(2013‘de revize oldu)

● Üye ülkeler için zorunlu

● Metaveri standartı ve veri setlerinin oluşturulması

● Verinin üretimi ve paylaşım maliyetlerinin ücretlendirilmesi

● 95/46/AT sayılı Veri Koruma Direktifi ile uyumlu olmak zorunda (Genel Veri Koruma Yönetmeliği

olarak değişecek)

●OECD Raporu ve Tavsiye Kararı

● OECD

– Kamu Bilgilerinin Daha Etkin Kullanımı ve

Genişletilmiş Erişimi Hakkında Tavsiye Kararı (2008)

– İlkeler:

● Açıklık

● Şeffaflık

● Kalite

● Bütünlük

● Muhafaza

● Ücretsiz ya da karsız erişim

Paylaşılan Veriler

● Haritalar ve altlık coğrafi veriler

● Meteoroloji bilgileri

● Yasal bilgiler

● Trafik bilgileri

● Finansal ve ekonomik bilgiler

● İstatistikler arasındaki ilişkinin zarar görmesi Ülkemizde Durum

● Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Plan 2006-2010

– Veri ve Bilgi Yönetimi Başlığı

– 78 nolu Eylem: Birlikte Çalışabilirlik Standartları ve Veri Paylaşımı Altyapısı

– 81 nolu Eylem: Kamudaki Sayısal Bilginin Paylaşımı ve Tekrar Kullanımına Yönelik Esasların Belirlenmesi

– 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu

– 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu*

Ülkemizde Durum

● E-Dönüşüm Türkiye Birlikte Çalışabilirlik Esasları Rehberi 2.1 (Mayıs 2012)

● Birlikte Çalışabilirlik

– Bir sistemin ya da sürecin, ortak standartlar çerçevesinde bir diğer sistemin ya da sürecin bilgisini ve/veya işlevlerini kullanabilme yeteneği

– Teknik: Teknolojiler ve veri paylaşım standartları

– Organizasyonel: İş süreci ve iş akışı yönetimi

– Anlamsal: Ulusal/Kurumsal veri sözlüğü

Kurumlararası Veri Entegrasyonu

● Kurum organizasyon yapısı tanımlanmalı (DTVT)

● Kuruluş mevzuatı, görevleri ve iş süreci tanımlanmalı (UML)

● Kurumda üretilen verinin kullanım seviyelerinin belirlenmesi

– Gizlilik, Önem derecesi, paylaşım düzeyi

● Mevzuat, veri ve iş süreçlerine göre veri sahipliğinin belirlenmesi

● Yaşam döngüsü olarak sürecin zaman içinde olgunlaşması

Verinin Tanımlanması

● Kurumların Veri Toplama/Güncelleme/Erişim Yetkilerinin Düzenlenmesi

– Veri seti, hizmet ve kurum bazında yetkilendirme

● Veri Paylaşımına İmkan Verecek Veri Entegrasyonu Altyapısının Oluşturulması

– Kamu Kurumları Veri Sözlüğü Standardı kapsamında veri sözlüğünün oluşturulması

– Veri yapısının tanımlanması (XSD)

– Veri biçiminin, Format (XSL)

– Verinin kendisi Web sevisleriyle, XML, RDF vb. açık standartlar kullanılarak paylaşılmalı

– SOAP, WSDL, UDDI

Sonuç

● Demokratik ve katılımcı bir anlayışla yasalar hazırlanmalı

– Kişisel verilerin korunması, Bilgi Edinme vs.

● Açık erişim ilkesi ve açık standartlar teknolojileri kullanılması

● Kurumların veri ve süreç envanterlerinin çıkarılması

● Metaverilerin ve Ulusal ve Kurumsal veri sözlüğünü oluşturulması

● Kurum yetkilerine göre veri setlerinin hazırlanması

● Paylaşımı sağlanacak veriye erişimi kolaylaştıracak portalın geliştirilmesi."

"Daha çok operatör daha ucuz internet"

Oturumda ikinci olarak söz alan Haşim Cihaner (EMO Ankara Şubesi Üyesi) "Fiber Optik Teknolojileri ve Türkiye`de Durum" konusunu aktardı. Genel olarak fiber optik tanımını, kullanım alanlarını, fiber optik tesisi ile ilgili izinler ve fiber optik tablo tesisi için geçiş hakkı bedellerini anlatan Haşim Cihaner, fiber optik kablonun çalışmasını da aktardıktan sonra sunumunu şöyle sürdürdü; "Bir ışın demeti az yoğun bir ortamdan daha yoğun bir ortama geçerken geliş açısına bağlı olarak yansıması. Neden Fiber Optik?

Yüksek geniş band ,

Düşük sinyal kaybı,

Elektro-Magnetik parazitlerden ve radyo frekanslarından etkilenmeme,

Küçük hacim, hafif, dielektrik ,

Artan band genişliği için altyapının değişmemesi,

Güvenli veri iletişimi,

Maliyeti (Kullanıcı bazında) düşük olması,

Enerji tasarrufu sağlamak,

Müşterinin anlık isteklerinin (Telekom/Aracıya bağlı olmaksızın) kendi yönetiminde anında karşılayabilmesi,

Pazardaki değişik talepleri hızlı karşılayabilmek,

Potansiyel müşterilerin isteklerinin hızlı karşılanması,

Bakım-Arıza kolaylığı

Çevresel (hava,mesafe…) ve teknik ( diafoni, atlak, diğer devrelerden) koşullardan etkilenmemesi,

Fiber optik kullanım alanları: Haberleşmede

Skada sistemlerinde ( petrol,  doğalgaz boruları, iletim hatları, tren v.s gibi otomasyon sistemleri)

Kapalı devre TV sistemlerinde

Data iletiminde

Elektronik cihazların aralarındaki irtibatlanmasında

Yüksek gerilim hatlarında

Askeri bağlantılarda

Trafik kontrollerinde (MOSEBE)

İnternet bağlantılarında

Vücut organlarının görüntülenmesinde (Endoskopi, Kolonoskopi vb.)"

Haşim Cihane ayrıca sunumunda, "Fiber parametreleri, fiber optik kompozisyonları, fiber optik çeşitlerinden, yer altı fiber optik kablo, havai tip fiber optik kablo, denizaltı fiber optik kablo tesisi,fiber optikli denizaltı yüksek gerilim kablo, OPGW Fiber optikli topraklama iletkeni, FO Dağıtım Çatısı ve FO Dağıtım Kutusu, FTTX Kullanıcıya kadar fiber optik" başlıklarını aktardı.

Türkiye`de ilk fiber optik kablonun 1985 yılında kullanıldığını, Ankara (Ulus Tel. Sant)- Gölbaşı (Yer uydusu) arasında 40 km uzunluğunda kullanıldığını anlatan Haşim Cihaner şu an Türkiye`dei fiberoptik kablo ağın hakkında "Toplam fiber optik kablo ebekesi nin %85 i kadarı Türk Telekom aittir." dedi.Haşim Cihaner şunları söyledi, "Fiberoptik olmadan; Fiber optik şebekesi olmasa geniş bant iletişimi olmaz (Cu kısıtlı çok pahalı), fiber Optik kablo şebekesi olmazsa hızlı internet olmaz, Fiber optik kablo olmasa ucuz İnternet olmaz. Kısaca Fiber optik kablo olmada BİLİŞİM OLMAZ. Aksi halde R/L ve Cu ile bilişim daha yavaş ve pahalı olacaktır.  Teknoloji daha yavaşlayacaktır.

Çözüm ve Sonuç; Belediyeler Geçiş hakkı bedellerini AB seviyelerinde tutmalıdır. Rekabetçi ortamın oluşması için TT , Türkcell ve Vodafone`nin altyapılarını kısmı olarak değil gerçekçi olarak açıklayıp uygun fiyatlarla (AB  seviyelerinde) Yeni operatörlerle paylaşmalıdır.  Kamu Kuruluşlarının aslı görevler dışına çıkıp fiber optik kablo tesisi değil, alt yapılarını FO Tesisi  müşterek kullanıma sunmaları gerekir. Daha çok operatör daha ucuz internet."

"Bilgi paylaşıldıkça çoğalır"

Oturumda son olarak Dicle Eroğul (Telekomünikasyon Profesyoneli) " Bilgi Toplumu, Türkiye`de İnternetin Dünü Bugünü"nü anlattı. Konuşmasına Joe Turow`un"Bilgiyi nasıl kullanmaları gerektiğini bilmeyen insanlar, yirmi birinci yüzyılda başarılı olamayacaklar." Sözüyle başlayan Dicle Eroğul, "İletişim toplumu, bilgi toplumuna dönüşme aşamasına nasıl geldi?Üretilen toplam bilgi miktarı, kritik eşik seviyesine mi ulaştı? Yaratılan bilgi miktarının artış hızında zirveye mi ulaşıldı?Toplumun entellektüel seviyesi olağanüstü yüksek bir standarda mı erişti? Sorularını "YANITIM: HİÇBİRİ DEĞİL!" diye yanıtlayarak sürdürdüğü konuşmasında şunları söyledi, "Peki ne oldu?

Bilgisayar teknolojisi veya sayısallaşma sayesinde; kolayca erişilebilen muazzam miktarda bilgiyi sayısal formatta saklama olanağına kavuşuldu.Ağ teknolojileri sayesinde; bir bilgisayar merkezindeki bilgi kaynağının diğer merkezler ile paylaşımı sağlandı. Yüksek hızlı iletişim teknolojileri sayesinde; bilgisayar ağları anında erişim ve bilgi iletişimi için dünya çapında yaygınlaştırıldı.

Sonuç olarak;Bilginin depolandığı ayrık bilgi kaynakları, bu ağ üzerinde olağanüstü hızla artan bir katılımla yer almaya başlayan toplumun tüm üyeleri için kullanılabilir ve erişilebilir hale geldi. Giderek ağın bir parçası haline gelen bireylerin kendileri de birer bilgi kaynağı haline geldiler. Bilgi paylaşıldıkça çoğalır. Bilgi otobanı için internet olağanüstü bir öncüydü.Yayıncılık ve iletişimin tüm biçimleri sayısallaştı ve genelleştirilmiş, paylaşılan, yüksek hızlı ağlar üzerinde yer almaya başladı.

Ağ yapısı;Ağ yapılarının yaygınlaşması giderek tüm yaşam alanlarını kapsadı. Artık bireyler bir ağ üzerinde yaşıyorlar ve ağdan koptukları anda yaşamsal fonksiyonlarını yitirmiş gibi oluyorlar.

Sayısal devrim;

İnsan yaşamını temelden değiştiren bir devrim.

"Mesafenin ölümü" ya da "uzaklığın yok oluşu"

Türkiye`de sayısal devrim;Ülkemizde sayısal devrim 1980‘lerin başında gerçekleşti.Sayısal santrallerin, transmisyon (iletim) sistemlerinin Türkiye‘de kullanıma girişi 1983-84 yıllarıdır. Dial-up modem yani çevirmeli ağ üzerinden data iletişiminin ve faks kullanımın başlangıcı bile 1980‘lerin ortalarına doğrudur

Hız artışındaki hızlanma;Data iletişimi denilince modem bağlantısı kurulurken kullanılan frekansların sesi gelirdi akıllara.Yüksek hız tanımına bakarsak; son yıllarda yaşanan baş döndürücü gelişimi yakalayabiliriz.Telekom otoriteleri, son on yıla kadar 64 Kbps‘ı "yüksek hız" olarak tanımlıyordu.Türkiye‘de internetin gelişimini incelerken de veri hızında yaşanan bu olağanüstü gelişime tanık olacağız.

Ülkemiz Telekom dünyasında sayısallaşma; Sayısallaşmanın ilk örnekleri telgraf ve teleks ve daha sonra teleteks idi. İstanbul‘dan ilk telgraf 14 Eylül 1855‘de çekildi. ITU‘yu kuran ülkeler arasında yer alan Osmanlı İmparatorluğu‘nda telgrafa önem verildi. Telgraf altyapısı açısından dünyada 5. olduk.Telgraf, Kurtuluş Savaşımız‘da olağanüstü etkili bir araçtı. Kurtuluş Savaşımızın telgrafın telleri ile kazanıldığını bile söyleyebiliriz. Atatürk Nutuk‘ta önemli olaylarda "telgraf fırtınaları" yaratıldığından bahseder.Telekom altyapısında sayısallaşma 1980‘li yıllarda başladı. Sayısal telefon santralleri, sayısal transmisyon sistemleri kuruldu.İnternetin öncüsü data iletişim şebekeleri kuruldu.Telekom dünyası 1990‘lı yıllarda başlayan hızlı bir ivmeyle gelişerek bütünüyle sayısallaştı.1980‘li yılların sonuna doğru gelirken data iletiminden, data iletişimine geçtik.

Paket anahtarlama teknolojisi, internetin öncülü idi. Sayısal devrimin Telekom dünyasına etkisi. Bilgisayar teknolojilerinin temeli olan sayısal teknoloji, bilgisayar kullanımının yaygınlaşması ve uygulamalarının gelişmesi sonucunda bilgisayar teknolojisi ile birlikte gelişti. Ve analog temelli telekom altyapı ve servislerini de etkilemeye başladı. Sonuçta da bütünüyle sayısal telekom altyapı ve servislerine kavuştuk. İnternet tanımları;İnternet, dünya genelindeki bilgisayar ağlarını ve bilgisayar sistemlerini birbirine bağlayan sayısal temelli elektronik iletişim ağıdır.

Sürekli olarak büyüyen bir iletişim ağıdır.

İnternet, çok protokollü bir ağ olup birbirine bağlı bilgisayar ağlarının tümü olarak da tanımlanabilir.

İnternet için Türkçe öneriler;

Genel Ağ – TDK

Örütbağ – Oktay Sinanoğlu

Bilgisunar – Dil Derneği

Bilgiyayar - ?

Dünya internet tarihi;

ARPANET – 1969

NSFNet – 1986

İnternet`in halka açık hale gelmesi 1989

İnternet`in ticari anlamdaki gelişimi ise 1991 yılından itibaren olmuştur.

Türkiye`de internet tarihi;

Türkiye‘de internet, dünyaya paralel olarak kullanılmaya başlanmıştır.

EARN/BITNET bağlantılı TÜVEKA – 1986

ODTÜ ve TÜBİTAK – 1992

12 Nisan 1993‘de de 64 Kbps kapasiteli kiralık hat ile, ODTÜ Bilgi İşlem Daire Başkanlığı sistem salonundaki yönlendiriciler kullanılarak, ABD‘de NSFNet (National Science Foundation Network)‘e TCP/IP protokolu üzerinden Türkiye`nin ilk İnternet bağlantısı gerçekleştirilmiştir.

Türkiye`de ilk internet omurgaları;

İlk yıllarında ağırlıklı olarak üniversiteler ve bilim kuruluşları tarafından kullanılan internet ile özel şahıslar ve ticari kuruluşların tanışması Türkiye‘de internet omurgasının kurulumu ile başlamıştır.

TURNET – 1996

TTnet – 1999

 

TURNET

TURNET`in, ikisi İstanbul`dan (2 MBps ve 512 Kbps hızlarında); diğeri Ankara`dan 2 Mbps hızında 3 tane hattından ticari olarak yararlanan İnternet Servis Sağlayıcı Şirketlerin sayısı Ekim 1997 ayına gelindiğinde 80`e ulaşmış ve internet hizmetini üçüncü kişilere (ticari kuruluş bağlantıları ve kişisel bağlantılar olarak) belirledikleri fiyatlardan satmaya başlamışlardır.

İnternet istatistikleri;1997 yılının sonlarına gelindiğinde tahmini bir rakam olarak Türkiye`de internet servis sağlayıcılar üzerinden internet servisi alan ve internet erişimi olan ticari şirket sayısı 10.000`e, internete bağlı bilgisayar sayısı 30.000`e, her internet bağlantısından ortalama 8 kişinin yararlandığı düşünülerek internet kullanan kişi sayısı 250.000`e ulaşmıştır.

Türk Telekom İnternet Stratejisi;Türkiye İnterneti‘nin sağlıklı gelişimi; bu alanda aktif olan tüm kesimlerin doğru stratejiler oluşturmasıyla sağlanabilir.

Doğru stratejilerin saptanması ise ancak,

İnternetin doğasının kavranması,

İnternet dünyasındaki gelişmelerin izlenmesi,

Ülkemiz internet gereksinimlerinin saptanması ile mümkün olabilir.

İnternet‘in doğası rekabet içinde birliği gerektirir.

Geleneksel telekomünikasyon servislerinin gelişiminde itici güç, kullanılan teknoloji olmuştur.

İnternet‘in gelişiminde itici güç ise, kullanıcı talepleri ve uygulamalarıdır.

Türk Telekom‘un İnternet stratejisi oluşturulurken diğer ülkelerdeki telekom operatörlerinin bu alandaki rolleri incelenmiş ve bu deneyimlerden yararlanılarak ülkemize uyarlanmaya çalışılmıştır.

Dünyadaki örneklerine bakılırsa; İnternetin gelişiminde Telekom Operatörlerinin çok önemli rolleri olduğu görülebilir. Çünkü telefon şebekesini olduğu gibi İnterneti de toplumun tüm kesimlerinin kullanabileceği (evrensel hizmet) düzeyde yaygınlaştırmak görevini Telekom Operatörleri üstlenmiştir.TTnet- Yeni teknoloji temelli ve yeni uygulamalara açık bir İnternet Altyapı Ağının kurulmasının gereği saptanarak yola çıkıldı.Amaç internet kullanımını tüm ülke geneline yaygınlaştırmak idi.

TTnet, 1999 yılı Şubat ayında 14 ilde 34 POP noktası ile hizmet vermeye başladı ve aynı yıl Nisan ayında POP sayısı 139‘a çıkarılarak tüm iller TTnet kapsama alanı içine alındı. TTnet ile birlikte Türkiye‘nin internet omurgası büyük illerde 155 Mpbs hızına ulaştı. 1999 yılı sonunda yurtdışı bağlantı hızı 125 Mbps seviyesine ulaşmıştı

Türkiye`de internet bu kısa macerasında her şeye rağmen büyük aşamalar kaydetmiş,1997 yılı sonlarında 250.000 kişi olarak tahmin edilen internet kullanıcı sayısı bugün 50 milyon seviyesine erişmiştir. O kadar ki Türkiye‘de ilk internet omurgası kurulduğunda toplam 1 Mbps olan yurtdışı internet bağlantı hızı, sürekli 2-34 Mbps seviyelerinde ilaveler yapıldığı halde olağanüstü hızlı bir şekilde artan trafik nedeniyle yetersiz kalmıştır.2005 yılında Türk Telekom‘un yurtdışı internet bağlantı hızı 30 Gbps . 2011 yılında, yani sadece 6 yıl sonra, 1.200 Gbps yani 1,2 Terabit/saniyeye erişmiştir.Bulunduğu yıllarda internet beş sene gibi kısa bir sürede 50 milyon`a yakın kullanıcıya ulaşmayı başarmış, günümüz ‘Dünyası` için bilgi toplumunun oluşumunu sağlayan muhteşem bir teknolojik gelişmedir.

Hiçbir telekomünikasyon servisi bu denli hızlı bir büyüme eğilimi göstermemiştir.

İnternet istatistikleri;Genişbant verilerine bakıldığında, 2008 yılında toplam 6 milyon civarında olan geniş bant internet abonesi,  9,5 milyonu sabit geniş bant abonesi, 39,1 milyonu mobil geniş bant abonesi olmak üzere toplam 48,6 milyon geniş bant internet abone sayısına ulaşmış ve internet abone sayısı bir önceki yıla kıyasla 2015 yılında yaklaşık %18 artmıştır. 2015 yılı dördüncü çeyrekte internet servis sağlayıcılığına ilişkin toplam gelir yaklaşık 1,4 milyar lira seviyesinde gerçekleşmiştir.

Penetrasyon oranı; Türkiye`de nüfusa göre sabit geniş bant penetrasyon oranı %12,1 iken OECD geneli penetrasyon oranı %28,8`dir. Mobil geniş bant penetrasyon oranı Türkiye`de %49,6 iken OECD geneli için      bu oran %85,4`tür.

Alan adları;2015 yılı dördüncü çeyrek itibarıyla "Nic.tr" kayıtlarında 375.922 adet ".tr"uzantılı alan adı bulunmaktadır. Bu alan adlarının %77,5`i "com.tr", %6,4`ü "gen.tr", %3,5`i "gov.tr", %2,9`u ise "web.tr" uzantısına sahiptir.

Elektronik sertifika;2015 yılı dördüncü çeyrek itibarıyla toplam 6  adet elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı yetkilendirilmiş olup bu işletmeciler tarafından 2015 yılı sonu itibarıyla 1.644.705 elektronik imza ve 396.247 mobil imza olmak üzere toplam 2.040.952 elektronik sertifika oluşturulmuştur.Teknolojik gelişmenin getirdiği, başta internet olmak üzere birçok yeni iletişim aracı toplumsal iletişim süreçlerinde dönüşümlere neden olmaktadır. Bu dönüşümlerin kavranabilmesi ve yorumlanabilmesi ise, iletişim, teknoloji ve toplum kavramlarının çerçevelediği bir tartışmayı gerekli kılmaktadır. Yaşanan toplumsal dönüşümlerin güncel görünümlerinin iletişim ve teknoloji kavramları çerçevesinde tartışılması ve kavranabilmesi amaçlanmalıdır.Teknoloji toplum ilişkisini ele alan temel yaklaşımlar tartışılmalıdır.Bilgi toplumu teorileri nasıl bir toplumsal dönüşüm vaat etmektedirler?

Ağ toplumu kavramı ne anlama gelmektedir?

 E-demokrasi nedir? E-devlet uygulamaları e-demokrasi kavramı ile nasıl ilişkilendirilebilir? Yönetişim kavramı neyi ifade etmektedir?Teknolojinin olanaklı kıldığı hıza insan beyni uyum sağlayabilecek midir? Ulaşım araçları tasarlanırken insan vücudunun bu araçların sağladığı hıza uyum sağlayıp sağlayamayacağı üzerinde durulmuş. Acaba bilginin ulaştığı bugünkü hıza insan beyni uyum sağlayabiliyor mu?Bilginin kaynağı analog olup; algılayan insan beyni de analog yapıdadır. İnsan beyni sayısal iletişim ve etkileşime uyum sağlayabilmekte midir?Bireylerin ihtiyaç duyduğu bilgiye erişme becerisi ve bu bilgiyi kullanma yeteneği, insanların ve toplumların yaşamların sürdürebilmeleri için yaşamsal hale gelmiştir.

Bilgi okur yazarlığı;

İletişim fakültelerinde okutulan "medya okur yazarlığı" gibi "bilgi okuryazarlığı" eğitimleri geliştirilmiştir. İhtiyaç duyduğu veya istediği bilgiye doğru bir biçimde ve zamanında erişim sağlamayı ve bu bilgiyi yerinde kullanmayı bilen vatandaşlar yetiştirebilmek için "bilgi okur yazarlığı" eğitiminin ilk okul seviyesinde verilmesi gerekmektedir. Bilgi okuryazarlığı çeşitli kaynaklardan bilgiye ulaşma, bilgiyi değerlendirme ve kullanma becerisidir.Zurkowski`ye göre bilgi okuryazarı, problemlere bilgiye dayalı çözüm üretmek için bilgi kaynaklarını kullanan, çeşitli bilgi kaynaklarının kullanımı için gerekli becerilere sahip olan ve ilgili teknikleri bilen kişidir. Burchinal, bilgi okuryazarlığını, problem çözmek ve karar vermek için gereksinim duyulan bilgiyi bulma ve kullanma becerisi olarak tanımlamıştır.

Bilgi okuryazarlığı kavramının zaman içinde işte verimlilik, yaşam kalitesi, vatandaşlık hakları, demokrasi ve toplumla bütünleşme, toplumda kabul görme gibi konularla ilişkilendirildiği görülmektedir. Owens, bilgi okuryazarlığını işte verimlilik ve etkinlik sağlamanın ötesinde, demokrasinin varlığını koruması için gerekli görmekte ve bilgi kaynaklarına erişebilen (bilgi okuryazarı) oy sahiplerinin diğerlerinden daha akıllıca kararlar vermek konumunda olduğunu vurgulamaktadır.1970`li yıllarda yapılan tanımlarda daha çok bilgiyi bulma ve kullanma becerilerinden söz edilirken daha sonra yapılan tanımlarda bilgi ihtiyacını tanımlama, bilgiyi bulma, kullanma, değerlendirme, iletme gibi bilgi problemi çözmenin tüm aşamalarından söz edildiği görülmektedir.Bu açıdan 1989 yılında ALA tarafından yapılan ve bilgi okuryazarlığını "bilgiye ihtiyaç duyulduğunda bunu hissetmek, ihtiyaç duyulan bilgiyi bulmak, elde edilen bilgiyi değerlendirmek ve etkin olarak kullanmaktır" şeklinde ifade eden tanım, daha sonra üretilen tanımların temelini oluşturmuştur.Bilgi okuryazarı bireyin özelliklerine de şu şekilde yer verilmiştir: Doğru ve yeterli bilginin akıllı karar vermenin temeli olduğunu bilir, bilgi gereksinimini fark eder, bilgi gereksinimine dayalı sorular formüle eder, olası bilgi kaynaklarını belirler, başarılı araştırma stratejileri geliştirir, her tür bilgi kaynağına erişir, bilgiyi değerlendirir, bilgiyi düzenler, yeni bilgiyi mevcut bilgisiyle bütünleştirir, bilgiyi eleştirel düşünme ve problem çözme amacıyla kullanır."Bilgi okur yazarı olmayan bireylerden oluşan toplumlar, yirmi birinci yüzyılda varlıklarını sürdüremeyeceklerdir."

DÜNYA TELEKOMÜNİKASYON VE BİLGİ TOPLUMU POLİTİKALARI

Etkinliğin 2.Oturumunda "Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Politikaları" tartışıldı. 2.Oturumun başkanlığını yapan EMO Ankara Şubesi 22. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akgün Yalçın sözü EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil`e verdi. Hüseyin Yeşil konuşmasında şunları söyledi; "Dünya Haberleşme ve Bilgi Toplumu Gününden bu paneli düzenleyen EMO Ankara Şubesi`ne ve hocalarımıza teşekkür ediyorum. EMO`nun çalışmalarından bahsetmek istiyorum; bu ay IPTV yayınına çıkıyoruz, sinyal ve görüntü işlemede 3. Akademik Kamp yaptık Şirince`de. EMO dergisi var üç ayda bir yayınlanır, önümüzdeki sayının konusu 4,5 G. Bu konuda ciddi bir dosya hazırlıyoruz. Network eğitimlerine başlıyoruz yakında, kişisel veri yasası ile ilgili sivil toplum kuruluşları ile sürekli temas halindeyiz. EMO olarak yurttaşlarımızı uyarıyoruz demiştik. Çifte güvenlik uygulamaları kullanın. Türkiye`de milyonlarca yurttaşın kimlik bilgilerinin sızmasının ardından yaşanan güvenlik zafiyeti nedeniyle acil olarak yeni bir güvenlik sistemine geçilmelidir. Bu kapsamda kimlik numarası, anne-baba adı, doğum tarihi ve doğum yeri, nüfusa kayıtlı olduğu il bilgileri güvenlik doğrulamasında artık kullanılamaz. Bankacılık sistemi başta olmak üzere çifte güvenlik uygulamaları esas olmalıdır. Bu değişiklikler yapılıncaya kadar yurttaşları çift güvenlik sistemlerini kullanmaya çağırıyoruz.Elektrik Mühendisleri Odası`nın, kişisel verilerin sızması nedeniyle elektronik uygulamalar ve güvenlik sistemlerinde yaratılan bu açığa karşı alınması gereken önlem önerileri özetle şöyle:

-Kimlik numarası, anne-baba adı, doğum tarihi ve doğum yeri, nüfusa kayıtlı olduğu il bilgileri güvenlik doğrulama sistemlerinde artık kullanılmamalıdır.

-Güvenlik sistemlerinde hızlı bir değişim yaratılamayacağı göz önüne alındığında bu bilgilerin yanında ikinci bir güvenlik doğrulama uygulamasına gidilmesi gerekmektedir.

-Yurttaşlar başta bankacılık sistemi olmak üzere çift güvenlik sistemi uygulamalarına geçmelidir. Bu kapsamda kimlik bilgilerinin dışında elektronik sistemlerde kendilerine sunulan kişiye özel güvenlik soruları ve yanıtları uygulamasını işler hale getirmeleri, cep telefonlarına gelecek bir kullanımlık şifreler gibi çift güvenlik sistemlerini kullanabilirler.

-E-devlet uygulaması ve şifresinin yaygınlaştığı göz önüne alınarak, bu sistemin elektronik uygulamalarda esas alınması düşünülebilir. Ancak e-devlet uygulamasının da güvenliği artırılarak, sızmaların önlenmesi şarttır.

-Yine bankacılık sistemi başta olmak üzere güvenlik sistemlerinde yoğun olarak kullanılan diğer bir güvenlik kriterini annenin evlenmeden önceki soyadı oluşturmaktadır. Her ne kadar sızan veriler içinde bu bilgi yer almasa da annenin evlenmeden önceki soyadı yeterli güvenliği sağlamamaktadır. Bilindiği gibi günümüzde kadınların evlenmeden önceki soyadlarını taşıma hakları bulunmaktadır ve bu veri artık açık bilgi haline gelmiştir. Ayrıca sanal sosyal platformlar aracılığıyla yapılan paylaşımlar nedeniyle kişilerin annelerinin evlenmeden önceki soyadlarına ulaşım da kolaylaşmıştır. Artık bu verinin, güvenlik standardı olarak kullanılmasından tamamen vazgeçilmelidir. Kişisel verilerin korunmasıyla ilgili yeni bir yasa çıkartıldı ancak bazı tanımlarda belirsizlikler var. Burada sözü uzmanlara bırakıp hepinize saygılar sunuyor teşekkür ediyorum."

"Türkiye sabit ve mobil internet yaygınlığında OECD sıralamasında sondan ikinci"

İkinci oturumda ilk olarak Rıdvan Uğurlu (TELKODER Genel Sekreteri) "Elektronik Haberleşme Sektörünün Durumu-Diğer Ülkeler İle Türkiye Karşılaştırması"nı ele aldı.

TELKODER`in kuruluş amacından bahseden Rıdvan Uğurlu şunları söyledi, "Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği TELKODER, Türkiye`de Telekomünikasyon Hizmetleri Sektöründe tam rekabet ve serbestleşmenin gelişmesine doğrudan katkıda bulunmak,  Telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösteren işletmeciler arasında yakın dayanışma ve işbirliğini oluşturarak hizmet kalitesi ve verimliliği yükseltmek, Yurttaşlarımızın en ileri ve en ucuz haberleşme olanaklarına kavuşması, Ülkemizin uluslararası arenada büyük bir haberleşme merkezi olabilmesi için serbestleşme ve rekabeti savunmak için,Sektörde yer alan şirketlerin güçlenerek dünyaya açılmaları ve dış pazarlarda rekabet edebilmelerini sağlamak amacı ile 26 Haziran 2002 tarihinde kurulmuştur.Superonline ve Vodafone Net`in payları çıkarıldığında yeni nesil işletmecilerin gelirleri %6 civarında kalıyor

Türkiye`de fiber şebekelerin hızla yaygınlaşması engelleniyor

 

SONUÇ?

BAKIŞ AÇILARIMIZI DEĞİŞTİRMENİN ZAMANI GELDİ…

       Sektör  gelirleri büyümüyor,

       İşletmecilerin karlılıkları düşüyor

       Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone gruplarında

      yaşanan birleşmeler sektöre zarar veriyor, yeni tekeller doğuyor

       Sektörde konsolidasyon yaşanıyor, büyükler küçükleri yutuyor

       Sektörde rekabet gelişmiyor

       ITH`nin (OTT) yerli işletmeciler üzerindeki olumsuz etkileri artıyor

       Sektör oyuncuları ağır mali yükler altında eziliyor

       Veri kullanımı giderek artıyor/artacak, ama fiber şebeke yaygınlığı yetersiz

       Dünyadan geri kalıyoruz

Rıdvan Uğurlu`dan sonra oturumu yöneten Oturum Başkanı Ebru Akgün Yalçın şunları söyledi, "Özellikle iletişim alanındaki sektördeki ilişki ağının tekrar yüzümüze vurulmasıyla orada nelerin olduğunu, siyaset ticaret ilişkilerinin ne denli hayatımızın içine girdiğinin göstergesi olması açısından güzel bir sunumdu. Kişisel olarak iletişime çok para harcıyoruz gibi bir düşüncem vardı. Bir çok kişinin sorunudur, televizyonundan tutun internete sabit telefona cep telefona verdiğimiz ücretler yüksek rakamlar tutuyor. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde kişisel bilgilerin korunması kanunu yürürlüğe girdi, ardından dünya tarihinden en büyük sızıntılardan birisiyle karşı karşıya geldik. 50 milyon seçmenin bilgilerinin sızmasıyla ilgili güncel bir takım problemler de yaşadık."

"Sizinle ilgili hiçbir şey bilmiyorlarsa en güvenli kişi sizsiniz"

Erdal Aksünger (CHP Genel Başkan Yardımcısı) "Kişisel Verilerin Güvenliği Yasası İle İlgili Görüşler ve Yeni Dünyanın Kişi Bilgi Açlığı" konusunu anlattı. Aksünger şöyle konuştu, "Rıdvan Bey Türkiye`nin genel fotoğrafını anlattı. Kendileriyle de TELKODER olarak beraber çalışıyoruz, parlamentoda da birlikte çalışıyoruz. Türkiye`deki özellikle telekomünikasyon konusunda çok önemli çalışmalar yapıyorlar, doğru tespitleri var. Türkiye`yi ve dünyayı doğru tahlil eden saptamaları var. Türkiye`de resmen bir peşkeşlik durum var. Yönetim Kurullarında gördüğümüz adamları tanıyoruz, sermaye transferlerinin nasıl yapıldığını da biliyoruz. Bu konuyla ilgili belki parlamentoda 10 konuşma yapmışımdır. Ana akım medyada, kendilerini aydın namussuzluğu olarak tanımlayanlar yaklaşımlarıyla başka bir yerde konuşuluyor konular. Bilgi nedir? Dünya garip bir yere gidiyor Türkiye de can çekişiyor. Bilgiyi elinde tutanlar dünyaya hakim durumlar. Google`nin tek başına 400 milyar dolar değeri var Türkiye`nin sanayisinin topladığınız zaman 115 milyar dolar ediyor. Adam tek başına 400 milyar dolar, konu nereye gidiyor çok ilginç bir yere gidiyor. Bilgi ekonomisi meselesi emperyallerin dünyayı yoksunlaşmaya götürecek sürece doğru gidiyor. Özelleştirmeye niye karşı olduğumu gelecek üzerinden bakmaya çalıştım. Bu süreç fabrikaları robotlaştırıyor, dünyanın yarısı 83 ailenin eline geçmiş. Amipler gibi bölünüyormuş gibi gözükürken bir yandan küçük küçük topluyorlar. Gün geçtikçe daha da az aileye doğru gidecek. Bilginin güvenliği kişisel veriler güvenliği ne ifade ediyor? Önemli bir örnekten doğru yola çıkıyorum, sizinle ilgili hiçbir şey bilmiyorlarsa kişisel güvenliği en yüksek olan kişi sizsiniz. Suriye`de şu anda vatandaşların yüzde 50`sinin bilgisi ortadan resmen kayboldu. Öyle bir vatandaş yok ortada. Milyonlarca insan vatanlarını bıraktılar, adına göçmen deniyor bir kısmına mülteci, sığınmacı deniyor. Avrupa`daki kitlenin yüzde 42`si Suriye`den gidenler. Geri kalanlar Pakistan, Irak`tan gidenler.  Peki Türkiye`de 2 milyon 700 bin Suriyeli olduğu söyleniyor. Bunu nasıl söyleyebiliyorlar, kişisel bilgileri nereden alıyorlar alamazlar mümkün değil. Suriye`den Türkiye`ye 2010 yılında bu hareketlilik başladığı zaman ondan önce istihbarat örgütlerinin karşılıklı veri transferleri vardır. Komşularla çok yüksektir bu oran. Bunun da parantezleri var, uluslararası anlaşma dahilinde bizim MİT`imiz, KGB ile de MOSSAD`la, Suriye gizli örgütleriyle bu anlaşmaları yaparlar. Olası tehlikelerle ilgili cevabı alsınlar diye. Kilis`e gittim o dönem. Acil bir kamp kurulmuş, sınırda mayınlı bölge var falan. Sonra anladık ki mayın falan yokmuş sınırda. Gece 1 sularında Suriye tarafına geçtik mayın hikaye. Kilis İl Başkanım ‘herkes geçiyor hikaye, mayın şehir efsanesi` dedi. Gelen geçiyor. MİT başka bir şey anlatıyor, gelenleri tanıyoruz, Özgür Suriye Ordusu taraftarı falan diyor. 2 milyon 700 bin insanın buraya geldiğini söylüyoruz. Türkiye`de 4 milyonun biraz üzerinde Suriyeli var veya biz adına Suriyeli diyoruz. Bu adamların yüzde 90`ını kimse bilmiyor. Onlara 9 haneli geçici kimlik veriliyor, bu verilirken adamın kimliği var mı yok mu kimse bakmıyor. Kim olduğunu zaten kimse bilmiyor, bunların bilgileri Suriye merkezindeki rejimin elinde bulunuyordu. Türkiye`deki bu kişilerin bizde kimlik tanımı yok. Bizim için en tehlikelileri. Adam Ürdün`den Irak`tan Suriye`ye geldi, Türkiye`ye geçti. Bu adam uyuşturucu kaçakçısı veya katil olabilme ihtimali var. Bu adam kimliğini yırttığı zaman, beyana esas kimlik vermiyoruz kocaman bir yalandır. Bu adama 9 hanelik kimlik veriyorsunuz ve şu an Türkiye`deler. Kişisel verileri en güvenli insanlar bunlar. Doğalı birkaç yıl olmuş! 10 senedir bu kanun Adalet Bakanlığı rafında duruyordu.  Kişisel Veriler Kanunu sadece kişileri tek başına ilgilendirmiyor, tüzel kişileri de ilgilendiriyor. Mali suçlar paylaşımını sana kimse hak görmüyor, adi suç paylaşımını da kısıtlı veriyor veriyi. Bireyin özgürlüğü açısında dijital hapishaneye dönüşecek dünyada bir kişinin kişisel verisini kimse doğru dürüst anlatmıyor. Aydın namussuzları övüyorlar Başkanlık şöyle böyle. Kişisel veri olarak kurul neyi tanımlayabiliyor, canı isterse senin etnik kökenini, mezhebini tanımlayabiliyor, cinsel tercihini tanımlayabiliyor ve tutabiliyor. Bu dünyanın hiçbir yerinde kişisel veri olarak kabul edilmiyor ki! Yargının da hakkı değil bu. Büyük fotoğraf üzerinden bakmayıp içerden detaylar üzerinden konuşuyorlar. İfade özgürlüğünü basın özgürlüğünü akademisyenleri TEM içinde yargılayamazsınız diyor Avrupa Birliği. Sen ne diyorsun ben bunu değiştirmem. Kilis`teki olaya niye müdahale etmiyorlar? İçerdeki kaç tane İŞİD`li olduğunu bilmediği için. Bizim kişisel verilerimiz herkese pazarlanıyor. 50 milyon seçmenin internete düşmesi inanılmaz komik bir olaydı. 2004-2009 arasında Türkiye`de bu veriler CD halinde satılıyordu zaten. Parayla satılıyordu bu veriler. Sağlık Bakanlığı`nın rezaleti ortadaydı parayla sattığı tescillendi. 2010`da 27 Temmuz`da Türkiye`de operasyon yapılıp onlarca insan gözaltına alındı. Bütün verileri tek tek inceledik. Veriler 2008-2009 yılını gösteriyor. Bu operasyonu yapan savcılık makamı iddia hazırlamış hakim karar vermiş 12 kişiyi cezaevine tıkmış. Adama demezler mi siz bu verileri nereden aldınız? Açıklayın. Türkiye`nin her tarafı rezalet zaten. 2011`de Türk Telekom`un yaptığı rezaleti belgeledik ceza yediler. TTNet üzerinden kişilerin verilerini alıyorlardı. Avrupa`ya gittim bunla ilgili BTK ceza yazdı, tescillendi. Türk Telekom TTNet Türkiye`nin verilerini topluyor; senin her şeyini çıkartabiliyordu. Aileni dostunu akrabalarını, hangi siyasete sempatin var, cinsel tercihin, etnik kökenin, mezhebin. Ne oldu bir iki milyon ceza kestiler üzerini örttüler. Telekom`un TTNet`in yönetim kurulunda kimler var? Senin Cumhurbaşkanın Anayasa`yı tanımıyor biz bilişim hukukunu tartışıyoruz! Dünyada emperyallar bu verileri alırken ülkeleri de dizayn etmeye gidiyorlar. Türkiye`nin ne kadar büyük tüketim toplumu olduğunu görmek bizi üzüyor."

"İnternette unutulma hakkı"

Etkinlikte son olarak Nihad Karslı (Bilişim Hukukçusu) "İnternette Unutulma Hakkı"nı anlattı. Nihat Karslı şunları söyledi; "Unutulma hakkı yeni bir şey değil. Bizim hukukumuzda hatta hukukta çok önce olan bir şey. İnsanların geçmişte işlediği hataların silinmesi hakkı var. Sabıka kaydının silinmesi gibi bir şey. Unutulma hakkının gündeme gelmesi, internet üzerinden Arjantin`de bir porno yıldızının daha sonra mankenlik yapmaya başladığında hep porno yıldızı olarak anılması üzerine 1996`da Yahoo`ya açtığı dava olayıyla gündeme geldi.  Manken sanatçı arkadaşımız bu davayı kazandıktan sonra örnek olarak Arjantin`de kullanılmış. Buna benzer başka davalar AB ve Amerika`da açıldı ve Avrupa Kriterleri`ne girdi. Google AB üyesi 24 ülke arasında protokol imzalandı ve fiilen unutulma hakkı kullanılmakta. Kişisel verilerden bahsediliyor bu aslında kişisel veri değil, kişi ya da kuruluşun internet üzerinde var olması ile ilgili bir şey. 2012`den önce yalnızca arama motorlarında aranmak istendiğinde görünmek istemiyorum denilince bunun teknik olarak direkt ortadan kaldırılması gerek. Bir de muhalefet tarafı var, internet üzerinden verinin eksilmesini gerekçe gösteriyorlar. Bir kişi sürekli ayna ile dolaşmamalı. İnsanlar fikir değiştirebilirler, hayat felsefesini değiştirebilirler, insanlar suç işleyebilirler onların affedilmesi gerekir. Unutulma hakkı böyle bir şey. Hukukta da var. Adi suç işlediğiniz zaman aradan 5 yıl geçince sabıkanızdan o silinir. Bir kişi hata yapabilir onun ortadan kaldırılması gerekir. Bizim hukuk sistemimizde açık yasa olmasa bile unutulma hakkıyla ilgili, bunla ilgili düzenlemeler var. Türkiye`de bilişim suçlarına basın savcıları bakardı şimdi bilişim savcıları var. İnternet üzerinden makul süre, basit suçlarda 5 yıla kadar sabıkanız her yerden silinir saklanmaz. Herhangi biriniz dava açıp Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararını örnek gösterirseniz, 5 yıl öncesine kadar internet üzerindeki verilerinizin silinmesini sağlayabilirsiniz. Mesele bu kadar basit."

Etkinlik, izleyicilerin konularla ilgili katılımcılara yönelttiği soruların katılımcılar tarafından yanıtlanması ile sona erdi.



“SANAL ÇALIŞANLAR GELİYOR” RPA: ROBOTİK SÜREÇ OTOMASYONU BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ

21.07.2023
 


Çok Okunanlar


ENERJİ VE MÜHENDİSLİK ÇALIŞTAYI DÜZENLENECEK

HOŞ GELDİN ON BİR AYIN SULTANI ŞEHR-İ RAMAZAN

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN

İSTİKLAL MARŞININ KABULÜNÜN 103. YILI KUTLU OLSUN

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ KUTLU OLSUN!

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN

Okunma Sayısı: 428


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.