Bugün 16 Haziran 2016 Saat: 11.00’de Şubemizde yapılan basın toplantısı ile 6719 Nolu Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanunun Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmesi istendi. Şubemiz Yönetim Kurulu Başkanı Erol Celepsoy tarafından okunan basın metninde kamuoyu ve tüketiciler, haklarını ve doğal kaynakları savunmaya davet edildi. Basın metni haberin devamında yer almaktadır.
 

BASIN METNİ

CUMHURBAŞKANINDAN, TÜKETİCİNİN YÜKÜNÜ DAHA DA AĞIRLAŞTIRAN VE KAYNAKLARIMIZ DAHA FAZLA YAĞMAYA AÇAN 6719 NOLU YASAYI, KABUL ETMEMESİNİ TALEP EDİYORUZ!

 4 Haziran 2016 sabahı, uzun tartışma ve görüşmelerden sonra TBMM`de onaylanan ve halen Cumhurbaşkanının önünde bekleyen "6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun" ile elektrik dağıtım şirketleri korunurken tüketicinin hakları yok sayılmaktadır. Doğal kaynaklarımız daha fazla yağmaya açılırken nükleer santralların önündeki engellerin kaldırılması hedeflenmektedir.

Bu yasa ile; Odamızın açtığı dava sonucunda, dağıtım şirketleri tarafından iade edilmek zorunda kalan ve kayıp kaçak bedeli adı altında (2006-2014 yılları arasında) tahsil edilen 33 milyar TL`nin iade edilmesi engellendiği gibi kayıp ve kaçak bedellerinin tüm elektrik abonelerinden yeniden alınması ve bugüne kadar tüketiciler tarafından açılan davalar nedeniyle iade edilen kayıp kaçak bedelinin yeniden faturalara yansıtılması kabul edilmiş oldu.

Bu yasa ile kayıp ve kaçak bedellerinin tahsil edilmesi yasal hale getirilmekle kalmamakta, EPDK`nın keyfiyet içerisinde hedef kayıp ve kaçak oranlarında yapacağı değişiklikler doğrultusunda faturalarda tahsil edilen kayıp ve kaçak bedellerinin artırılmasına da olanak sağlanmaktadır. Yasada buna yönelik olarak "Kurulca belirlenen hedef oranlarını geçmemek kaydı ile teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin maliyetler dağıtım tarifelerinde yer alır ve tüketicilere yansıtılır. Teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlarının tespiti ve değiştirilmesi ile oluşacak maliyetin tarifelerde yer alması ve tüketicilere yansıtılmasına ilişkin usul ve esaslar kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir" hükmü getirilmektedir.

Bu yasanın gerekçesini 9 Mayıs 2016 günü Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği`nin (ELDER) Trabzon`daki sektör toplantısında yasa ile ilgili konuşan EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz şöyle ifade ya da itiraf etmişti:  "Tüketici memnuniyetini birinci plana alırken gerçekten şirketleri de koruduk. Hem makul getiri oranında, hem şirketlerin bazı sıkıntılı olduğu dönemlerde, kayıp-kaçak meselelerinde şirketleri mağdur etmemek için kendimizi ortaya koyduk. Mesela benimle ilgili dünya kadar şikâyet yapıldı. Savcılığa, kayıp-kaçağı şirketlerden almıyorlar diye şikayet ediyorlar.Tüketici dernekleri, herkes bizimle ilgili şikâyetlerde bulunuyorlar".

Yasada, "Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır" düzenlemesi yapılarak, daha önce açılmış olan davalar sonucunda elde edilen yargı kararları da etkisiz hale getirilmekte, icra işlemlerinin yok sayılması, dolayısıyla bedelin iadesine hükmeden kararların geçersiz kılınması söz konusudur. Hukukun genel ilkeleri ve hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan bu düzenleme açıkça Anayasa`ya aykırılık taşımaktadır.

Elektrik Şirketleri Kamu İhale Kanunu`nun Dışına Çıkarıldı
Elektrik üretim ve dağıtım şirketlerinin korunması bununla kalmıyor. Yeni yasaya göre bu alanda faaliyet gösteren şirketler, Kamu İhale Kanunu`nun da dışına çıkarılarak her türlü kamusal denetimden muaf tutuluyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı, ilgili veya ilişkili kurum veya kuruluşlarının faaliyetleriyle ilgili olarak birbirlerinden veya diğer kamu kurum, kuruluşlarından karşılanan enerji, yakıt, mal, hizmet, danışmanlık alımları ve büyük onarım işleri, Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt AŞ tarafından tedarik amaçlı yapılacak elektrik enerjisi alımları, Kamu İhale Kanunu hükümlerinden istisna olacak.

Nükleere, Kömüre Destek Yenilenebilir Enerjiye Köstek

TBMM‘de kabul edilen Elektrik Piyasası Yasası‘nda değişiklik öngören yasa ile Nükleer santrallar için yapı denetimini ve İmar Kanunu‘nu devre dışı bırakan, kömür santralları için alım garantisi ve teşvikler getiren, buna karşılık yenilenebilir enerji kaynaklarının YEK Belgesi‘nden yararlanmasına sınırlamalar koyan, kamuya ait santralların da değer tespiti yapılmaksızın haraç-mezat satışa sunan düzenlemeler getirildi. Nükleer santrallar için İmar Kanunu ve yapı denetimi devre dışı bırakılırken, kamuya ait barajlar ve kömür santrallarının değer tespiti yapılmaksızın haraç-mezat satışının önü açılıyor.

Yasayla bu yapılara ilişkin olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın yetkisi görüş düzeyine indirgenirken, yapılara ilişkin verilecek izin ve denetimin TAEK tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenmesi kabul ediliyor. Nükleer santral gibi büyük güvenlik riski yaratan bir tesisin bırakın normal yapı denetimi dışına çıkarılmasını, ek güvenlik önlemleri alınması gereken yapılar olduğu tüm dünyada kabul edilmektedir. Nükleer yapıların güvenliği de nükleer güvenlik dışında yapıların denetim ve güvenliği konusunda yetki ve uzmanlık sahibi olmayan bir kuruma bırakılmaktadır.

Ayrıca,

Askeri yasak ve güvenlik bölgelerinde, ülke güvenliğiyle ilgili TSK‘ya tahsisli, fiilen kullanımda olan araziler, özel güvenlik bölgelerindeki tesisler, rafineri, petrokimya tesisleri ile nükleer santral projeleri kapsamında yapılması öngörülen tesis ve faaliyetler hakkında, Kıyı Kanunu‘nun kıyılar, sahil şeritleri, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan arazilere ilişkin yapı ve yapılaşmaya dahil sınırlayıcı hükümleri uygulanmayacak. Nükleer santral projeleri kapsamında yapılması öngörülen tesis ve faaliyetler hakkında, Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun‘un sınırlayıcı hükümleri uygulanmayacak.

Yenilenebilir Enerji kaynakları için kamulaştırma ve kısıtlamalar

Yasaya göre Hükümet, özel mülke ait taşınmazları yenilenebilir enerji kaynağı bölgesi olarak ilan edebilecek ve bu taşınmazlar acele kamulaştırılabilecektir. Bu taşınmazlara ilişkin enerji için kullanım amacı dışında imar planı yapılamayacaktır. Üstelik bu bölgelerde kanunda öngörülen ölçüm verilerine ilişkin düzenleme de uygulanmayacaktır. TEİAŞ tarafından yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin verilecek bağlantı görüşü için; ülke planlaması ve iletim sisteminin öncelikleri yerine, ihale yapılarak en düşük fiyatın esas olması hedeflenmektedir. Yani 31 Mart 2015 tarihinde ülkeyi karanlığa boğan sistem kısıtları ya da ülke kaynaklarının en iyi şekilde değerlendirilmesi değil parası olan yatırımcıya geçit tanınacaktır.

Cumhurbaşkanını bu yasayı veto etmeye, kamuoyunu ve tüketicileri haklarını ve doğal kaynaklarını savunmaya davet ediyoruz!

Ülkenin enerji güvenliği, ucuz, kaliteli ve sürekli elektrik sunumu gibi temel sorunları çözme yerine sermayeye "dikensiz" yatırım ortamı yaratmaya çalışan AKP iktidarının yaptığı bu düzenlemeler ne hukukla, ne hakkaniyetle, ne de kamu yararı ile bağdaşmamaktadır.

AKP iktidarının yaptığı bu düzenleme, kayıp ve kaçak bedelinin düşürülmesine yönelik şirketleri özendirici, zorlayıcı hiçbir düzenleme içermezken; yurttaşları cezalandırmaktadır. Hukuku, Anayasayı, yasaları, yargı kararlarını hiçe saymaktadır. AKP Hükümeti`ni hukuka saygılı olmaya, Cumhurbaşkanını bu yasayı veto etmeye, kamuoyunu ve tüketicileri haklarını ve doğal kaynaklarını savunmaya davet ediyoruz. 16 Haziran 2016.

Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu

Fotoğraflar