EMO 45. Dönem 2. Koordinasyon Kurulu, 25 Eylül Cumartesi günü Ankara’da toplanarak, son gelişmeleri değerlendirdi ve önümüzdeki dönemde yürütülecek çalışmalar hakkında görüş alışverişi yaptı. Koordinasyon Kurulu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaşanan OHAL ortamı ve sonrasındaki hukuksuzlukların kaygı verici bir düzeye geldiğini, buna karşı emek ve demokrasi güçlerinin birlikte hareket etmeye devam etmesi gerektiğini bildirdi.
 

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) 45. Dönem 2. Koordinasyon Kurulu Toplantısı 25 Eylül 2016 tarihinde Ankara`da gerçekleştirildi.

Toplantının açılışında konuşan EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, Türkiye`nin ardı arkası kesilmeyen katliamlar ve darbe girişimi sonrasında kaos içinde olduğunu kaydetti. Darbe girişiminde bulunan Fethullahçı Terör Örgütü`ne karşı yürütülen mücadelenin rayından çıktığını anlatan Yeşil, FETÖ denilen yapılanma ve hiçbir tarikatla ilişkisi olmayan demokrat ve yurtsever insanların, aynı torba içine atılarak kamudan ve toplumsal yaşamdan tasfiye edilmeye çalışıldığını belirtti. Yeşil, yasama ve yargıyı devre dışı bırakarak iktidar erkini OHAL ile sorgusuz sualsiz bir genişliğe yayan iktidarın bizatihi darbe dönemi uygulamalarına imza attığına dikkat çekti.

 "AKP`nin 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarına kadar Fethullahçılarla iç içe oldukları ve birlikte hareket ettikleri gerçeğinden hareket edilerek, FETÖ`nün ancak bu iktidar eliyle temizlenebileceği iddiaları boş bir hayaldir" diyen Hüseyin Yeşil, iktidarın çeşitli duyarlılıkları kullanarak, her dönem kendisine payanda yapacak bir kesim yarattığına dikkat çekti. Yeşil konuşmasını şöyle sürdürdü:

"15 yıllık iktidar dönemine bakıldığında; önce askeri vesayete karşı çıkıyor görüntüsüyle ılımlı İslam ve demokrat kimliğiyle liberal ve kendilerine liberal sol diyen kesimleri medya önünde, kamuoyu önünde gerçek amaçlarını gizlemek üzere kullandılar. 12 Eylül`le hesaplaşılacağını söyleyerek, yargıyı denetim altına almak üzere Anayasa değişikliği gerçekleştirdiler. AKP iktidarı ‘Kürt Sorunu` ve çözüm süreci adı altında sünni ve ümmetçi bir anlayışla Kürt Hareketi`ni tahkim etmeye çalıştı. Ardından ‘tek devlet, tek millet, tek bayrak` söylemi ile zaten aralarındaki geçişkenliğin çok yüksek olduğu ülkücü kesimleri saflarına dizdi. Askeri vesayeti tasfiye ediyorum söylemleriyle FETÖ eliyle yürüttüğü operasyonların savcılığından 17-25 Aralık sonrasında istifa etti. ‘Ne istediniz de vermedik` dediği, yani kendi besleyip büyüttüğü bu örgütü kontrol edemediği noktada FETÖ ile savaşa tutuştu. Artık FETÖ ile de işi bitmişti. 15 Temmuz Darbe girişimi sonrasında FETÖ`yü tasfiye savaşımında da önce Balyoz ve Ergenekon operasyonları ile mağdur ettiği kesimleri kullanmaya çalıştı. Yenikapı ruhu dediği aldatmaca ile demokrasi, milli irade, laiklik duyarlılığı yüksek kesimleri baskı altına almaya kalktı.

"Kirli Oyunların Parçası Olmayacağız"

TMMOB ve EMO`yu bugüne kadar ne Anayasa değişikliği, ne Kürt sorununun çözümü, ne ‘ileri demokrasi` oyunlarında kullanılacak bir piyon yapmayı başaramamışlardır, bugünden sonra da kirli hiçbir oyunun parçası yapamayacaklardır. Örgütlülüğümüz, büyük parasal kaynaklara sahip olan başka örgütler gibi ‘taraf olmayan bertaraf olur` tehditlerine baş eğmemiş; hatta bizzat yetki ve etkimizi yok etmeye dönük iktidarın uygulamalarına pabuç bırakmamıştır."

FETÖ mücadelesinde asıl sorumlular ve siyasi ayağın ısrarla yok sayılmasını eleştiren Yeşil, "Acı gerçek şudur ki AKP; kendisini de tasfiye etmesi gerekirken, ‘özür dileriz, aldatıldık` söylemleriyle daha önce kendi eliyle Fethullah`ın okullarına gitmelerini sağladığı öğrenciler, bu yapılanmadan referans almadan iş yaptırmadığı adamlar üzerinden FETÖ mücadelesi sürdürmektedir. Kamuda yapılan tasfiyelerle boşalan kadrolara, yarın yeni bir kanlı girişimde bulunup bulunmayacakları meçhul olan Fethullahçı değil başka bir şeyci tarikat ya da cemaat grupları yerleştirilmeye çalışılmaktadır" diye konuştu.

Yeşil, FETÖ ve benzeri tüm yapılanmaların temizlenmesi ve kamuoyunun aldatılmasına izin verilmemesini en çok kendilerinin istediğini ancak FETÖ mücadelesi adı altında alt kadrolarla uğraşırken, üst kadrolara dokunmayan, antidemokratik uygulamalar ile mağduriyetler yaratan ve yine dönüp dolaşıp emekten ve demokrasiden yana kesimlere saldıran oyunların içinde de olmayacaklarının altını çizdi.

"Ne FETÖ tasfiye oluyor iyimserliği ile ülkemizin içine düşürüldüğü zafiyet ve demokrasi yoksunu otoriter yönetim anlayışını yok sayabiliriz. Ne de iki gerici ve faşizan hareket arasına sıkışan ülkemizde umutsuzluk pompalayarak mücadeleden vazgeçebiliriz" diyen Yeşil, Türkiye`de yaşanan her darbede demokrat ve yurtsever insanların eziyet gördüğünü vurguladı. Darbelere en çok karşı çıkan bu kesimin ironik bir şekilde darbe girişiminin bastırılmasının ardından yine hedefe konulduğunu anlatan Yeşil, EMO`nun Hasan Balıkçı Onur Ödülü verdiği Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu`nun da görevinden uzaklaştırılan akademisyenler arasında olduğunu anımsatarak, derhal cadı avına son verilmesini istedi. Yeşil, "Bu cadı avı OHAL sürecini de sorgulamayı gerektirmektedir. Hükümet ise OHAL`in kendisine sağladığı yetkiyle de yetinmeyerek, OHAL kapsamındaki KHK`lerinin Meclis`te dahi görüşülmesini istememektedir. Bunun için türlü çeşitli oyunlar içerisindedir. Yaşanan süreç OHAL`in uzatılmasına doğrudan karşı çıkılmasını gerektirmektedir. Adil yargılamalarla FETÖ tasfiye edilmelidir" diye konuştu.

"Ortadoğu`da Barış İçin Mücadele Edilmeli"

Türkiye`nin acilen durulmaya ve demokratik işleyişini yürürlüğe sokmaya ihtiyacı olduğunu vurgulayan Yeşil, konuşmasında Ortadoğu`da yaşanan gelişmelere de değindi.

Ortadoğu`daki kanlı savaşın sürekli yeni oyunlarla sürdürüldüğünü, ABD`nin Suriye ordusunu "yanlışlıkla" vurduğunu açıklamasının ardından Suriye`deki kısa süreli ateşkesin de sona erdiğini anımsatan Yeşil, Türk ordusunun Suriye içinde kullanılmasına devam edileceğinin anlaşıldığını kaydetti. Kimin kiminle mücadele ettiği, kimin kime karşı olduğunun dahi belirsizleştiğini anlatan Yeşil, kapalı kapılar ardında pazarlıklar dönerken, insanların öldüğünü, çocuklar ve kadınların vahşet kurbanı olduğunu söyledi. Yeşil, "Ortadoğu`da öncelikle insanların can güvenliğini sağlayacak bir barış ortamı sağlanması için mücadele edilmelidir. Bunun yolu da emperyalist devletlerin çıkarları peşinde koşmak değil, halkların çıkarını aramaktan geçmektedir" dedi.

Mesleki Yetkilendirme Çalışmaları

EMO`nun mesleki çalışmalarına ilişkin olarak bilgi veren Hüseyin Yeşil, yapılan girişimler sonucunda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı`nın 15 Ağustos 2016 tarihli yazısıyla EMO ve MMO`nun; asansör muayene elemanlarının eğitimi ve belgelendirilmesi faaliyetleri konusunda yetkilendirildiğini anımsattı. Personel Belgelendirme Kuruluşu akreditasyonu ile ilgili çalışmaların sürdüğünü, Ekim ayı içerisinde TÜRKAK başvurusunun yapılmasının planlandığını bildirdi.

Türkiye`de üretilen ürün, hizmet ve sistemlerin denetimiyle ilgili yeterli norm bulunmaması nedeniyle yaşanan dışa bağımlılığa dikkat çeken Yeşil, bu alandaki gereksinimi karşılamak üzere mühendislik hizmetleri ile sistemlerin niteliği ve uygulamalara ilişkin normları hazırlamak ve yayımlamak amacıyla EMO Norm Geliştirme Merkezi kurulmasına yönelik çalışma başlattıklarını kaydetti.

EMO ve MMO`nun yetki kapsamına giren elektrikli araçlarla ilgili mühendislik hizmetlerine ilişkin olarak "Elektrikli Kara Araçları ve Bu Araçların Şarjlarına Dair Elektrik Mühendisliği Hizmetleri Yönetmeliği" hazırlanarak, Resmi Gazete`de yayımlanmak üzere TMMOB`ye gönderildiğini anımsatan Yeşil, bu konuda da TMMOB bünyesinde çalışmaların sürdürüldüğünü bildirdi.

Koordinasyon Kurulu Sonuçları

Toplantıda daha sonra EMO Yönetim Kurulu Yazmanı Hüseyin Önder tarafından Oda faaliyetleri hakkında bilgi verildi. Oda Müdürü Emre Metin de çalışmaları süren Muayene Kuruluşu, Personel Belgelendirme Kuruluşu ve Norm Geliştirme Merkezi hakkındaki gelişmeleri aktardı. EMO Yönetim Kurulu Saymanı İbrahim Aksöz de mali durum hakkında bilgi sundu. Ayrıca katılımcılara 3 Haziran-25 Eylül 2016 tarihleri arasında Oda gündemindeki konular, mali durum ve yazışmaları içeren bir rapor dağıtıldı.

EMO Koordinasyon Kurulu "15 Temmuz 2016 kanlı darbe girişiminin ardından yaşanan OHAL ortamı ve sonrasındaki hukuksuzluklar kaygı verici düzeye gelmiştir" saptamasını yaparken, TMMOB`nin Güç Birliği`nden çekilme kararını doğru bulmakla birlikte emek ve demokrasi güçlerinin birlikte hareket etmeye devam etmeleri yönündeki çabaların sürdürülmesi yönünde görüş oluşturdu. Trabzon dışında tüm şube ve kurullardan katılım sağlanan toplantıda mali duruma ilişkin şubelerin görüşleri alınıp, değerlendirmeler yapıldı. EMO Genel Kurul kararı doğrultusunda çalışmaların yapıldığı, Genel Kurul kararlarına her birim ve yöneticinin uyması gerektiği belirtilen toplantıda, aykırı tutumlardan vazgeçilmesi yönünde çağrıda bulunuldu. EMO Koordinasyon Kurulu`nda oluşan eğilimler ve toplantıda tartışılan konulara ilişkin olarak da Oda Yönetim Kurulu tarafından değerlendirme yapılıp, karar üretilmesi ve kurullara/şubelere gönderilmesi benimsendi.

Fotoğraflar