MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

ELECO BAŞLADI


HABER


 
EMO Bursa Şubesi’nin Uludağ Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü ve İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Fakültesi ile ortaklaşa düzenlediği “ELECO 2016 Ulusal Elektrik, Elektronik ve Biyomedikal Mühendisliği Konferansı” 1 Aralık günü başladı. EMO Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Çınar, yazılım gücünü makinalarla buluşturan sayısallaşma sürecine dikkat çekti. Konuşmasının büyük bölümünü Adana’da 12 kişinin yaşamını yitirdiği yangın faciasına ayıran EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil ise Odanın açtığı davaya rağmen aymazlık içerisinde olan sorumluların hesap vermesini istedi.
 

 

Bursa Akademik Odalar Birliği (BAOB) Yerleşkesi`nde gerçekleştirilen etkinliğin açılış töreninde ilk olarak EMO Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Çınar konuştu. Çınar, bugüne dek IEEE destekli 9 uluslararası konferans ve 8 ulusal konferans düzenlediklerini, ELECO 2016`nın da 9. ulusal konferans olacağını bildirdi. ELECO 2016 Konferansı`na gönderilen 210 bildiri üzerinde hakem değerlendirmesi sonucu 140 bildirinin sözlü, 18`inin de poster sunuma kabul edildiğini belirten Çınar, "Akıllı Şebekeler, Akıllı Sistemler, Algılayıcılar, Aydınlatma Sistemleri, Bilgisayar, Biyomedikal, Devreler ve Sistemler, Donanım, Elektrik Marinaları, Elektromanyetik, Elektronik, Enerji, Enerji kalitesi, Güç Elektroniği, Haberleşme, İşaret İşleme, Kontrol, Mekatronik, Opto elektronik, yazılım, Yüksek Gerilim ve Yenilenebilir Enerji" konularında bildiriler olacağını kaydetti.

Meslek alanlarımızın her dönemde dinamik ve birçok yenilikçi yaklaşımı ortaya koyma potansiyeli olduğunu vurgulayan Çınar, tüm sektörlerde katma değeri yüksek ve nitelikli ürün üretilmesi ve bu süreçlerin doğru yönetilmesi için ELECO 2016 Konferansı`nın oldukça önem taşıdığını ifade etti. Sanayide verimliliğin artışı için yapılan çalışmalar, araştırma ve geliştirme sonuçları ve gelişen teknolojinin "Dijital Sanayi" kavramını üretim merkezine yerleştirdiğini anlatan Çınar, şu görüşleri dile getirdi:

"Sanayide gerçekleşen bu dönüşüm, yazılımın gücünü makinalarla buluşturuyor ve sürekli veri üretilmesini sağlayıp bu veriyi anlamlı istatistiklere dönüştürüyor. Bu istatistikler ise anında üretime yansıyarak verimliliği olabilecek en üst noktaya çekiyor. Dijitalleşme sürecinin 2025 yılına kadar dünyada toplamda 11 trilyon dolar ek gelir yaratması bekleniyor. Bu miktarın 3.7 trilyon doları ise sanayinin dijitalleşmesi, yani Dijital Sanayi ile ilgili olacak."

Dijital sanayi ve dijitalleşme kavramlarının ilk yansımasının dev üretimler gerçekleştiren fabrikalarda olduğuna dikkat çeken Çınar, "Bunun en iyi örneği ise dev fabrikalardaki üretimin makinalar aracılığı ile gerçekleştirilmesi ve makinaların bakım ve arıza sürelerinin üretimi direkt olarak etkilemesi. Aynı zamanda bu makinaların birbirleri ile birlikte senkronize olarak çalışması, optimum üretim değerlerini yakalaması ancak yazılım desteği ve internetle mümkün. Fakat bizlerin kullandığı tüketici interneti, dijitalleştikçe sürekli daha fazla veri üreten dev makinalar için geçerli bir iletişim ve data transferi yolu değil. Bu sorunun çözümü de bir saniyede gigabaytlarca veri üreten bir makinaya cevap verebilecek olan Endüstriyel İnternet`te" diye konuştu.

Çınar, Türkiye`nin bugün gerçek manada gelişip büyümesi için; Ar-Ge, inovasyon, özgün fikirler ve yenilikçi yaklaşımlara ihtiyacı olduğunu belirtti. Çınar, "Bunları yapabilmek için aslında tek bir şeye ihtiyacımız vardır. O da Mustafa Kemal Atatürk`ün dediği gibi ‘Çalışkan Olmaktır.` Bizler elimizden geldiğince bu alanlarda çalışmalar yapmaya gayret göstereceğiz" dedi.

Çınar`ın konuşmasının ardından Konferans Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. H. Hakan Kuntman da ELECO`nun hazırlıkları ve çalışmaları hakkında bilgi verdi.

EMO Yangın Yönetmeliği İçin Defalarca Uyardı

EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, konuşmasına 4 Aralık`ta mezarı başında tören yapılacak olan Odamızın çınarlarından Alaeddin Anahtarcı`yı anarak başladı.

"Gerçekten kelimelerin anlamsızlaştığı; zor, çok zor günlerden geçiyoruz. Her güne yeni bir patlama, yeni bir felaket haberiyle uyanıyoruz. Ne yazık ki, bilimsel etkinliklerimizi de ülkemizin içinde bulunduğu bu kaos ortamının gölgesinde gerçekleştirmek zorunda kalıyoruz" diyen Yeşil, FETÖ Darbe girişiminin ardından yürürlüğe konulan OHAL ortamındaki baskı ve hukuksuzluklara kısaca değindi.

Yeşil, konuşmasının büyük bölümünü; Adana`da Süleymancılar`a ait olduğu belirtilen özel bir yurtta çıkan yangında 11`i çocuk ve 1`i görevli olmak üzere 12 kişinin yaşamını yitirdiği felakete ayırdı. Okulları ve yurtları "Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" kapsamı dışına çıkaran düzenlemeyi eleştiren Yeşil, şöyle konuştu:

"EMO olarak defalarca uyarmamıza ve dava açmamıza; İdari Dava Daireleri Genel Kurulu`ndan okul ve yurtları yangın güvenlik sistemden muaf tutan düzenlemenin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin karar çıkmasına rağmen bu düzenlemeden geri adım atılmamıştır. Halen karar düzeltme isteyerek idarenin muafiyet ısrarını sürdürmesi facianın ana nedenidir."

Hüseyin Yeşil; başsağlığı dileklerini iletirken, olayın üstünün örtülmemesini ve sorumluların hesap vermesini istedi. Yangının çıkış nedeninden çok gerekli önlemlerin alınmamış olmasının önemli olduğuna dikkat çeken Yeşil, elektrik kontağının önlenemez bir felaket olmadığının altını çizerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yangın,  bir kader değil, elektronik algılama ve söndürme sistemleriyle önlenebilen bir felakettir. Çıkış sebebi ne olursa olsun, günümüz teknolojisi yangın felaketlerinin önlenmesine ve büyümesine engel olacak olanaklara sahiptir. Ancak ülkemizdeki uygulamalar, denetim eksikliği ve yetersiz mevzuat düzenlemeleri yangınların katliamlara dönüşmesine yol açmaktadır. Alınması gereken önlemlerin başında yangın algılama ve uyarı sistemleri, yangına müdahale edebilecek yangın tüpleri gibi gerekli donanımın binalarda bulunması, yangın merdivenleri olması ve kullanılabilir halde açık olarak tutulması gelmektedir. Bir binanın yangına karşı güvenli olabilmesi için elektronik algılama ve söndürme sistemleriyle donatılması yetmez. Sistemlerin işlevlerini tam olarak yerine getirip getirmediğine ilişkin kontroller ise yıllık düzenli aralıklarla bu alanda uzmanlaşmış elektrik ve elektronik mühendisleri tarafından yerine getirilmelidir. Bu sistemlerin bakımı ve yıllık kontrolleri için acilen mevzuat değişikliği yapılmadan bu katliamların önlenmesine imkan yoktur."

Aymazlığın Belgesi

"Elektronik algılama ve söndürme sistemleri ayrımsız olarak kamuya açık, insanların toplu halde bulunduğu tüm yurt, okul, hastane, cezaevi, metro istasyonu, ibadethaneler gibi insanların toplandığı binalarda zorunlu olmalıdır" diyen Yeşil, bu konudaki aymazlığı EMO`nun açtığı davada Bayındırlık ve İskan Bakanlığı`nın verdiği görüşten alıntı yaparak ortaya koydu:  

"Şu husus belirtilmelidir ki: Okullarda öğrenci olduğu sürece meydana gelen herhangi bir yangın, dedektörün vereceği ikazdan önce fark edilir. Okulda öğrencinin bulunmadığı zamanlarda (geceleri) ise, çıkacak bir yangını dedektör algılasa bile okulda kimse olmadığı için dedektörün bir faydası olmayacaktır. Belirtilen hususlar, hastaneler bakımından da geçerlidir. Zira, hastanelerde de 24 saat boyunca çıkabilecek bir yangını fark edebilecek görevliler bulunmaktadır."

Felakete ‘Yerindelik Denetimi` Kapısı

Bu yönetmelik muafiyetine karşı EMO tarafından açılan davada Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu`nun yürütmeyi durdurma verdiğini anımsatan Yeşil, sonraki süreci şöyle aktardı:

"Ancak 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği ile yargının idari davalardaki yetkisi sınırlandırıldı. Aslında bir yerindelik denetimi sayılamayacak böylesine can ve mal güvenliğini ilgilendiren bir alanda bile mahkeme yapılan Anayasa değişikliğini gerekçe göstererek ‘yerindelik denetimi` yapamayacağını bildirdi. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu bir kez daha EMO`nun haklı olduğuna hükmetti ve yerindelik denetimi gerekçesini yerinde bulmayarak, düzenlemenin iptal edilmesi yönünde mahkeme kararını bozdu. İdare ise yürütmeyi durdurma kararını uygulamadığı gibi halen ısrarını sürdürerek karar düzeltme istedi. Şu anda davamız karar düzeltme aşamasındadır."

Yeşil, düzenlenen etkinliğe ilişkin olarak da EMO`nun amacının para kazanmak ya da piyasada görünür olmak değil, bilimsel düşünce ve gelişime destek olmak olduğunu vurguladı. "Bu anlamda; katılımın elbette çok olmasını isteriz ama niceliksel değil niteliksel olarak katılım yüksekliğine değer verdiğimizi de belirtmek isterim. Bu tür etkinliklerimizden asla vazgeçmeyeceğiz" diyen Yeşil, EMO`nun çıkardığı ve 5 yaşına giren Bilimsel Dergi ile ilgili de bilgi verdi.

"TMMOB`nin İlkeli Duruşu Hedef Alınıyor"

TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Göltaş açılış konuşmasında, Türkiye`de mühendislik, mimarlık ve şehir planlama disiplinlerinin tasfiye edilmek istendiğine; bilimsel bilgi, aydınlanma, bilim ve tekniğin önermelerinin yerini piyasa ve gericiliğin aldığına dikkat çekti. Göltaş, şöyle konuştu:

"Sanayisizleşmeye, tarımsal üretimin tahribine; tarihi-kültürel varlıkların, doğal kaynakların, orman arazilerinin, kamu ve halka ait arazi ve mülklerin yağmalanmasına, rant eksenli kentsel dönüşüme, çevre tahribatına, ekolojik dengenin bozulmasına, bütün kamusal birikimin özelleştirilmesine karşı çıkan TMMOB de bu kapsamda anayasal, özerk ve yerinden yönetime dayalı geleneksel yapısından uzaklaştırılmak; birimlerimizin piyasaya tabi olacağı bir işleyiş egemen kılınmak istenmekte, Bakanlık Müfettişleri eli ile örgütümüz 62 yıllık tarihinde ilk defa demokratik mesleki konumu ve mücadeleci kimliğine duyulan rahatsızlık ile AKP eliyle susturulmaya çalışılmaktadır. Bu durumun en temel nedenlerinden biri de mühendislik, mimarlık, şehir planlama hizmetlerinin rant politikalarına hizmet edecek şekilde taşeronlaştırılmasına karşı TMMOB`nin ilkeli duruşu olmuştur."

"2 Bin Mühendis ve Mimar İşinden Oldu"

Göltaş, 15 Temmuz`un ardından ilan edilen OHAL ve peş peşe yayımlanan 12 KHK ile ülkedeki kargaşanın içinden çıkılamaz bir hale geldiğini belirtti. OHAL süresince 2 bin 54`ü mühendis ve mimar olmak üzere 150 binin üzerinde kamu görevlisinin işten çıkarıldığını ya da açığa alındığını kaydeden Göltaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İşten çıkarmaların tamamı, soruşturmasız, sorgusuz sualsiz gerçekleştirildi. İhbarlarla ve bireysel inisiyatiflerle hazırlanan listelerle on binlerce insan açığa alındı veya işlerinden ihraç edildi. Neredeyse okullarda, üniversitelerde ders verecek öğretmen ve öğretim görevlisi; bakanlıklarda çalışma yürütecek mühendis, belediyelerde hizmet üretecek memur kalmadı. İnsanların temel hukuk normlarının dışında, temel insan haklarına aykırı olarak işlerinden atılması; hiçbir sorgu yapılmadan, savunma hakkının elinden alınması kabul edilemez. Kamu görevlilerine uygulanacak tüm yaptırımlar adaletli ve eşit olmalıdır. Özellikle son yayımlanan KHK`lar ile toplumsal muhalefet unsurları olan, demokratik sendikal mücadele yürüten, mesleklerini kamu yararını gözeterek icra eden kişilerin işlerinden atılmasının arkasında toplumsal muhalefetin etkisizleştirilmesi amacının olduğunu biliyoruz."

Göltaş, insan haklarının ayaklar altına alınmasına karşı olan TMMOB`nin yüzünü emekten, demokrasiden, barıştan yana dönmüş tüm üyelerinin ve tüm kamu görevlilerinin yanında olacağının altını çizdi.

Cengiz Göltaş, mühendislik, mimarlık ve şehir planlamasının; eğitimden uygulamaya dek neoliberal bir dönüşüm sürecine tabi tutulduğunu şöyle anlattı:

 "Üniversite eğitiminin temel unsuru olan teori ve pratik uyumunun eğitim sürecinde kavranabilmesi için gerekli olan altyapının sağlıklı olmamasının yanı sıra ‘uzaktan eğitim` gibi yeni esnek eğitim modelleri getirilmiştir. Teknik yüksekokullar kapatılıp teknoloji fakülteleri haline getirilerek bilimsel gerçeklerden uzak, kaos yaratacak düzenlemelere imza atılmış, teknik öğretmenlere mühendis unvanı verilmiştir. Söz konusu toplumsal, ekonomik, ideolojik, kültürel, siyasi dönüşümler ile TMMOB`nin dönüştürülmesi arasındaki yapısal bağlantılar, bugün daha net bir şekilde görünür olmuştur."

"TMMOB Geleneklerine Sahip Çıkacağız"

Göltaş bu süreçte TMMOB`nin yapacaklarını ise şöyle sıraladı:

"Emek, halk, ülke, doğa düşmanı sömürü ve rant politikaları ile cumhuriyet, laiklik, demokrasi düşmanı, dinci-mezhepçi, totaliter faşizme karşı TMMOB`nin anti-emperyalist, kamucu, toplumcu, devrimci, demokrat, eşitlikçi, özgürlükçü belirlenim ve geleneklerine, bu dönemde de kararlılıkla sahip çıkmaya devam edeceğiz. Mesleki ve toplumsal sorumlulukları bir bütün olarak görme ve 1970`lerden bugünlere dek oluşturduğumuz demokratik mevzileri koruyup geliştirme temelinde; ülkemizi, halkımızı ve örgütsel yapımızı kökten bir şekilde dönüştürmeyi amaçlayan girişimlerin karşısında olmayı sürdüreceğiz. Cumhuriyeti, demokrasiyi, laikliği, barışı, eşitliği, özgürlüğü ve adaleti, tarihsel koşulların gerektirdiği bir üst seviyede ve bir bütün olarak kazanmak için mücadele etmeye devam edeceğiz. Emperyalizme, işgal ve savaşlara, faşizme ve gericiliğe karşı toplumsal muhalefet güçlerinin birliği için çalışacak; eşit, özgür, bağımsız, demokratik, laik, halkların refah, kardeşlik, barış içinde yaşayacağı, gericiliğin dogmatizminin alt edildiği, bilim ve tekniğin aydınlattığı başka ve yeni bir Türkiye mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğiz."

ELECO`nun açılış konuşmasının İstanbul Teknik Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Dervişoğlu tarafından yapılmasının ardından Boğaziçi Üniversitesi`nden Prof. Dr. Selim Şeker davetli konuşmacı olarak sunumunu yaptı. 



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


ANKARA ŞUBE GENEL KURULU YAPILDI

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU HAZİRUN LİSTESİ ASKIYA ÇIKIYOR

FUKUSHİMA FELAKETİNDEN DERS ALMALI VE NÜKLEER GÜÇ SANTRALI GİRİŞİMLERİNİ SONLANDIRMALIYIZ!

ÇEVRİMİÇİ SEMİNER: ENDÜSTRİYEL UYGULAMALARDA ZAMAN VE SENKRONİZASYON

EMO HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ’NÜN SAHİBİ MÜCELLA YAPICI OLDU

EMO HÜKÜMETİ NÜKLEER SANTRAL İLE İLGİLİ UYARDI: SONLANDIRIN! (TRAKYA DEMOKRAT)

EMO: FUKUSHİMA NÜKLEER FELAKETİNDEN DERS ALINMALI! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMO’DAN FUKUSHİMA’NIN YILDÖNÜMÜNDE ‘AKKUYU’ UYARISI (BASKENTGAZETE.COM.TR)

GÜNEŞ VAR ETTİ, SANTRALI YOK EDECEK (BİRGÜN)

NİTELİKLİ YAĞMA (GÜNLÜK EVRENSEL)

Okunma Sayısı: 494


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.