Aladağ‘da kız öğrenci yurdunda çıkan yangında yaşamını yitiren çocukların ve eğitmenin cenazeleri toprağa verildi. ÖZEL İZİNLE CENAZEYE KATILDI Yanan yurdun müdürü Cumali Genc‘in 6 yaşındaki kızı Sare Betül Genc‘in cenazesi, Tarsus Şehir Mezarlığında dedesi Ahmet Ciaz‘ın mezarının yanına defnedildi.Gözaltındaki yurt müdürü özel izinle kızının cenazesine katıldı Fatma Canatan‘ın cenazesi de Çamlıyayla İlçesi‘nin Sebil Mahallesinde toprağa verildi. 7 KİLOMETRELİK VOL 2 SAAT SÜRDÜ Cenaze araçları kar ve yağmur nedeniyle çamur deryasına dönen sarp yollarda ilerlemekte zorlandı. Korumalar ve ölenlerin yakınları sık sık yolda kalan cenaze araçlarını itmek zorunda kaldı. 7 kilometrelik yol, 2 saat sürdü. Büyük zorluklarla Aladağ‘a ulaştırılan cenazelerden aynı bölgede defin edilecek 6 öğrenci için resmi tören düzenlendi. "MELEKLERİMİZ CENNETE GİTTİ" Tabutları yan yana dizilen 6 çocuk için İl Müftüsü Arif Gökçe tarafından ayrı ayrı cenaze namazı kıldırıldı.Cenaze törenine katılan ve gözyaşlarını tutamayan AB Bakan Ömer Çelik, tabutlara da omuz verdi. Çelik, "Meleklerimiz cennete gitti, dua edelim" dedi. Yakınlarının gözyaşlarına boğulduğu tören ardından Köprücük Mahallesi mezarlığında toprağa verildi. Diğer 3 cenaze Kışlak, biri de Karahan mahallerinde toprağa verildi YANGIN MERDİVENİN KAPI KOLU YOK
Aladağ Cumhuriyet Başsavcılı‘nın yurt yangını ile ilgili hazırlattığı bilirkişi ön raporunda, yanarak ölen kız çocuklarının yangın merdiveni kapısının kolu olmadığı için dışarıya çıkamadıkları belirtildi. İş güvenliği uzmanı bilirkişisi, binanın Vinci katındaki yangın merdivenin kapısının plastik yapıya sahip PVC şeklinde olduğu, bu yangın merdiveni kapısının kollarının bulunmadığı, yangın kapısının dışa açılır şekilde yapıldığı ancak kapı kolları olmadığından ve kapı açılamadığından buradan çıkıp kurtulan kimsenin olmadığı görüşünü ortaya koydu. VERİLMİŞ SADAKAMIZ VARMIŞ Baba Osman Gölükçü ise yangınla ilgili gelişmeleri televizyondan takip ettiğini belirterek, "Çok acı, diyecek bir şey yok. ‘Kızımız orada olsa ne yapardık‘ dedik çok üzüldük. Verilmiş sadakamız varmış" ifadelerini kullandı. Annesi Kıymet Manıt‘ın hastalığı ve babası Recep Manıt‘ın işleri nedeniyle yurda gitmeyen öğrencilerden Hacer Manıt ise yurdun yandığı ve pek çok arkadaşı hayatını kaybettiği için çok üzgün olduğunu ifade etti. İHMALLER ZİNCİRİ... Türkiye‘yi yasa boğan yangın faciasında öğrencilerin ölüme terk edildiği kuşkuları var. Olay sırasında yurtta ölen görevli dahil 2 kişinin bulunduğu öne sürülürken, 30‘un üzerinde öğrencinin bulunduğu yurtta, yangına müdahale edecek eğitimli bir görevlinin olmadığı da iddialar arasında. "BUNLAR GENÇTİR, KAÇABİLİRLER" Elektrik Mühendisleri Odası‘ndan yapılan açıklama, "Yurt gibi binaları kapsam dışında tutarak yangınlara geçit veren Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik 19 Aralık 2007 tarihli Resmi Gazete‘de yayımlanmıştır. Durumun vahametini anlatmaya çalışırken; ‘Bunlar genç adamlar, atlayıp kaçarlar Yurtlara, okullara yangın algılama sistemi kurmaya ne gerek var‘ anlayışıyla karşılaştık"denildi. (Egemen; 02.12.2016)
|