Bakanlık, okul ve yurtları yangın güvenlik sistemi kurmaktan muaf tutan düzenlemeyi `Herhangi bir yangın, dedektörün vereceği ikazdan önce fark edilir. Geceleri ise çıkacak bir yangını dedektör algılasa bile okulda kimse olmadığı için bir faydası olmayacaktır` diye savundu
Adana‘nın Aladağ ilçesinde yurt müdürünün 5 yaşındaki kızıyla beraber 10 çocuk ve bir gözetmenin yaşamını yitirdiği yangındaki ihmaller, felaketin göz göre göre geldiğini gösterirken, "yangın alarm sistemiyle" ilgili yönetmelik değişikliği ise ihmali ortaya çıkardı. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı‘nın 19 Aralık 2007 tarihinde hazırladığı "Binaların Yangından Korunması" yönetmeliğindeki değişiklikle 7 kat (21,5 metre) ve altındaki eğitim tesisleri için yangın alarmı takma zorunluluğu "tasarruf gerekçesiyle kaldırıldı. BirGün gazetesinde yer alan habere göre Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), 2008 yılında Bakanlığın "okul ve yurtları yangın güvenlik sistemden muaf tutan düzenlemesinin" iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açtı. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, bir yıl sonra 2009‘da yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Yargıya müdahale 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği ile yargının idari davalardaki yetkisi sınırlandırıldı. Ardından da Danıştay, Elektrik Mühendisleri Odası‘nın isteminin "yerindelik denetimi" anlamına geleceği iddiasıyla davayı reddetti. İdari Dava Daireleri Genel Kurulu ise "yerindelik denetimi" olmadığına ve bu düzenlemenin iptal edilmesi gerektiğine karar verdi. Genel Kurulun Elektrik Mühendisleri Odası‘nın istemini haklı bularak karan bozması üzerine bakanlık "karar düzeltme" isteminde bulundu. Bu süreç sona ermeden 29 Kasım‘da Aladağ‘da ihmaller sonucu yaşanan yangın Elektrik Mühendisleri Odası‘nın isteminin haklılığını kanıtladı. ‘Yangın çıkarsa anlaşılır‘ Dava sürecinde Bakanlığın Danıştay 10‘uncu Daire Başkanlığı‘na gönderdiği savunma, hükümetin konuya yaklaşımını bir kez daha gözler önüne serdi. Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak‘ın döneminde Danıştay 10‘uncu Daire Başkanlığı‘na gönderilen savunmadaki, "Okullarda öğrenci olduğu sürece meydana gelen herhangi bir yangın, dedektörün vereceği ikazdan önce fark edilir. Okulda öğrencinin bulunmadığı zamanlarda (geceleri) ise, çıkacak bir yangını dedektör algılasa bile okulda kimse olmadığı için dedektörün bir faydası olmayacaktır" ifadeleri katliam gerçekliğini ortaya koyuyor. Acilen düzenleme yapılmalı EMO Genel Başkanı Hüseyin Yeşil, düzenleme ile ilgili şunlan söyledi: "Yangın, bir kader değil, elektronik algılama ve söndürme sistemleriyle önlenebilen bir felakettir. Çıkış sebebi ne olursa olsun, günümüz teknolojisi yangın felaketlerinin önlenmesine ve büyümesine engel olacak olanaklara sahiptir. Dönemin Bakanı‘nın savunması tam bir skandaldir." (Özgürlükçü Demokrasi; 03.12.2016)
|