24 Ocak 2017 tarihinde Ugur Mumcu Parkinda Adalet ve Demokrasi Haftasi nedeniyle Gazeteci-yazar Uğur Mumcu ile Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kurucu Genel Başkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy yapılan basın açıklaması ile anıldı. Basın açıklaması metnine yazımız devamından ulaşabilirsiniz.
 

Bağımsızlık, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin saygın isimleri olan değerli gazeteci-yazar Uğur Mumcu ile Atatürkçü Düşünce Derneği`nin kurucu Genel Başkanı, seçkin hukuk bilgini Prof. Dr. Muammer Aksoy`un alçakça pusular kurdurularak öldürülüşlerinin yıl dönümü günlerini alan 24 – 31 Ocak tarihleri arasını, "ADALET VE DEMOKRASİ HAFTASI" olarak anıyoruz.

24 Ocak 1980`de  alınan ekonomik kararlar Türkiye tarihi için emekçilerin aleyhine, sermayenin lehine alınmış kararlardır. Bu kararların ancak sıkıyönetim koşullarında uygulanabileceğini görenler  dokuz ay sonra 12.Eylül.1980 tarihinde askeri darbe koşullarıyla bu ekonomik kararları hayata geçirmiş ve otuz altı yıldır harfiyen uygulamışlardır. Bu neoliberal iktisadi programla bugüne kadar emekçilerin her türlü ekonomik ve sosyal haklarını gasp edilmiş, ülkemiz emperyalist güç odaklarına daha fazla bağımlı hale gelmiş, var olan bütün değerlerimiz özelleştirme adı altında yerli ve yabancı sermaye çevrelerine peşkeş çekilmiştir.

Türkiye`nin üstüne karabasan gibi çöken 12 Eylül darbe uygulamaları muhalif olan toplumsal güçleri sindirmesinin yanı sıra Türkiye aydınına da yaşam hakkı tanımamış, eleştirisel duruş gösteren, soran, sorgulayan aydınlarımız 12 Eylül`den önce olduğu gibi 12 Eylül`den sonra da tek tek katledilmiştir.

İşte bu aydınlarımızdan birisi olan  Uğur MUMCU tam 24 yıl önce bugün kalleşçe bir saldırı sonucu katledilmiştir.

Uğur Mumcu ve diğer aydınlarımızı katlederek Cumhuriyeti yıkabileceğini zanneden gözü dönmüş vahşi katiller, din kisvesine bürünmüş her türlü gericiliğin, karanlığın, çağdışılığın, tüm gayri insani değerlerin, bağnazlığın, sapkınlığın pençesindeki zavallılardır.

Uğur MUMCU, araştıran, sorgulayan, sözünü esirgemeyen, kalemini satmayan gerçek bir gazeteciydi.

Uğur MUMCU halkın, emekçinin, doğrunun yanında her türlü tehdide, baskıya, zulme karşı korkusuzca ayakta dimdik duran bir devrimciydi.

Uğur MUMCU Cumhuriyet aydınlanmasına, değerlerine inanmış gerçek bir Atatürkçüydü.

Ve bugün Uğur MUMCU`NUN yaşamı boyunca göstermiş olduğu duruşu ve tavrı  hepimiz için dünden daha önemli ve değerli hale gelmiştir.

Dün zulme, baskıya, despotluğa, direnen Pir Sultanlara, Şeyh Bedrettinlere reva görülen akıbet; sonrasında Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Muammer Aksoy, Bedri Karafakıoğlu, Doğan Öz, Ümit Kaftancıoğlu, Cevat Yurdakul, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Çetin Emeç, Metin Göktepe, Turan Dursun, Musa Anter , Gaffar Okkan ,Hrant Dink, Tahir Elçi ve daha pek çok gazeteci, bilim insanı, sendikacı ve aydınımıza reva görüldü.

Katledilen aydınlarımızın tek tek isimlerini yazmak ve söylemek bile bizleri derinden yaralıyor. Ülkemizin, aydınların katledildiği bir ülke olma görüntüsü bizleri üzüyor.

Biz bugün burada, Uğur Mumcu şahsında, her birinin fikirleri farklı farklı olsa da  düşüncelerinden dolayı katledilen tüm aydınlarımızı saygıyla anıyoruz. 

Dün aydınlarımızı tek tek katledenler artık ulusumuza ve değerlerimize top yekûn saldırmaktadır.

Biliyoruz ki;

Dün Sivas`ta aydınlarımızı yakan bu katiller sürüsü; artık bombalı araçlarla, ağır silahlarla İstanbul`da eğlence mekânlarını basmakta, Ankara garında, Suruç`ta insanlarımızı katletmekte, korku iklimi yaratarak kendi yaşam şekillerini dayatmaya ve ülkemizi karanlığa mahkûm etmeye çalışmaktadır.

Öte yandan aydınlarımız, gazetecilerimiz, sanatçılarımız ve akademisyenlerimiz hukuksuz olarak hapishane duvarlarına mahkûm edilmekte, linç girişimleri, medya sansürleri, işten çıkarmalar, çarpıtma, karalama ve iftiralar ile taraf veya bertaraf olmak arasında tercih yapılmaya zorlanmaktadır.

Cumhuriyet tarihinin en büyük beyin göçü yaşanmakta, okuma oranlarının artması karşısında kendisini afakanlar bastığını söyleyen sözde profesörler cahil kesimin ferasetine güvendiğini açıklamakta, Cumhurbaşkanı akademisyenleri muhtarlara yuhalatmakta, cenaze merasimlerinde cahil imamlar okumuşların şerrinden korunmak için Tanrıya yakarmakta, gazete binaları basılmakta örgütlü cehalet ve arsız gericilik tüm mevzileri ele geçirmeye çalışmaktadır.

Bu noktada mevcut iktidarın hatalı politikalarını eleştiren, ülkemizi Ortadoğu bataklığına sürüklenmesini engellemek için sessiz kalmayan, eşitlik, özgürlük, demokrasi isteyen, tek silahı kalemi olan ancak kitabı bomba kadar tehlikeli gören anlayış tarafından zindanlara sürülen Ahmet Şık, Musa Kart, Kadri Gürsel, Akın Atalay, Murat Sabuncu, Güray Öz ,Hakan Kara, Turhan Günay, Önder Çelik, Bülent Utku, Kemal Güngör  gibi onlarcası cezaevinde olan aydınlarımıza selamlıyoruz.

Cumhuriyetimizin temel değerlerine saldırarak; laik, demokratik, sosyal hukuk devletinden, ülkemizin üniter yapısından, ulus devletten ve parlamenter sisteminden vazgeçeceğimizi zannedenler, Atatürk ile kurucu değer ve kadroları ders müfredatlarından çıkartanlar bilmeliler ki; Hepimiz birer Uğur Mumcu`yuz. Mücadelemiz devam edecek ve kazanacağız. Korkmuyoruz, Umutluyuz, Kararlıyız, Mücadeleye hazırız."

24.01.2017 

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ – ATAKUM GÖNÜLLÜLERİ – BİRLEŞİK KAMU-İŞ - CUMHURİYET HALK PARTİSİ İL BAŞKANLIĞI - ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ – DEVRİMCİ 78`LİLER DERNEĞİ – DİSK -  KESK - PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ – SAMÇEP – SAMSUN EĞİTİM DERNEĞİ - SAMSUN TABİP ODASI – TES-İŞ - TÜRK ÜNİVERSİTELİ KADINLAR DERNEĞİ – TMMOB

Fotoğraflar

Dosyalar
	(772 KB)