HABER

 
EMO, üniversitelerin Elektrik Mühendisliği ile Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun olanların kamuya personel alımlarında yaşadığı sorunlara ilişkin olarak Yükseköğretim Kurumu’na yazı gönderdi. YÖK’ün Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunlarının aldığı derslere bağlı olmaksızın Elektrik Mühendisliği unvanıyla kamunun personel almasına yol açacak yazısına itiraz eden EMO; can ve mal güvenliği riski yaratılmaması için işbirliği yapılması çağrısında bulundu.
 

Kamuya Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü`nden mezunların alımında yaşanan sorunlara ilişkin olarak EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil imzasıyla; 21 Mart 2017 tarihinde YÖK`e yazı gönderildi. Bilgi için ÖSYM, Devlet Personel Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, TBMM Dilekçe Komisyonu, Üniversiteler Arası Kurul, Üniversite Rektörlükleri ile TEDAŞ Genel Müdürlüğü`ne de gönderilen yazıda; 2010 yılından beri konuya ilişkin yapılan yazışmalar ile yargı sürecine ilişkin bilgi verildi.

YÖK`ün 16 Aralık 2010 tarihli "Elektrik-Elektronik Mühendisliği diplomasının Elektrik Mühendisliği diplomasına denk olduğu, söz konusu bölüm mezunlarının aynı koşullarda KPSS Kılavuzu`nda tercih hakkına sahip oldukları ve elektrik mühendisi hizmeti yapabilecekleri" yazısına ilişkin EMO`nun 11 Ocak 2011 tarihli yanıtı anımsatıldı. Bu yazıda EMO, soruna ilişkin olarak şu temel görüşleri dile getirmişti:

"Genel olarak elektrik-elektronik mühendisliği eğitimindeki elektrik mühendisliği derslerinin ağırlığı yetersiz olup, bazı üniversitelerde elektrik mühendisliği derslerine hiç yer verilmemektedir. Bu nedenle birçok Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümlerinden sadece Elektronik Mühendisliği eğitimi almış mühendisler mezun olmaktadır.

Tarafınızca alınan karar mühendisleri eğitimini almadıkları elektrik tesislerinde çalışmayı gerektireceğinden bu durum can ve mal güvenliği açısından tehlikeli sonuçlara neden olabilecektir.

Çoğu kamu kurumu, elektrik-elektronik mühendislerinin elektrik unvanını görmezden gelmekte; elektronik mühendisi saymakta,  bunun yanında gerçekten elektrik mühendisliği alanında eğitim almış olan elektrik-elektronik mühendisleri bu eşitsiz durumdan olumsuz etkilenmektedir.

En doğru çözüm, üniversitelerin vermiş oldukları diplomalarda, elektrik ya da elektronik mühendisi unvanının, verilen eğitime göre tek başına belirtilmesi ya da tüm Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümlerinde eşdeğer eğitim sağlanarak, bu bölümlerden mezun olanların hem Elektrik hem de Elektronik Mühendisliği alanında bütün donanıma sahip kılınmalarıdır.

Elektrik Mühendisleri Odası, üniversitelerin müfredatında elektrik mühendisliği için en azından bulunması gerekli dersleri ders durum belgesinde (transcriptinde) arayarak, ders programlarının oluşmasında belirleyici etken olmaktadır. Devlet Personel Başkanlığı atamalarında transcript incelemesi yapılması veya EMO`dan görüş alarak meslek tanımlamaları yapılması haksızlıkları azaltacaktır."

Yargı sürecine ilişkin de EMO`nun SMM Yönetmeliği ile diplomasında birden fazla unvan bulunanlara verilecek SMM belgelerinin türünü belirlemeye yönelik olarak üyelerin transcriptlerini inceleme ve aldığı derslerin yoğunluğuna göre elektrik veya elektronik SMM belgesi verme yetkisinin hukuka aykırı olmadığının belirlendiği kaydedildi. Ancak bu belirlemenin serbest çalışanlara yönelik olduğu, kamuya ilişkin alımları düzenlemediği anımsatıldı.

EMO`nun daha önce yazdığı yazıda yer alan bu bilgilerden sonra YÖK`ün 20 Mart 2011, 4 Haziran 2014 ve son olarak 3 Şubat 2017 tarihli yazılarında yer alan kamuya personel alımlarına ilişkin "eşdeğerlik" vermeye yönelik kararının; mühendislerin istihdamı sorununa getirilen "geçici çözüm"le yeni mağduriyetler doğurduğuna dikkat çekildi. "Elektrik, Elektrik-Elektronik, Elektronik, Kontrol ve Elektronik-Haberleşme Mühendislerinin ünvan kullanımı ve yetkilendirmeleri ile ilgili olarak detaylı çalışmalarımız ve yönetmelik düzenlemelerimiz mevcuttur" denilen yazıda, sorunun çözümü için EMO`nun her türlü görüşme ve işbirliğine açık olduğunun altı çizildi. Yazıda, "…kurulunuzun karar almadan önce görüşümüze başvurmasının ileride doğabilecek kazalar ile can ve mal kayıpları açısından önem taşıdığını ifade etmek isteriz" denildi.