MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE KÖMÜR (ERİNÇ YELDAN- CUMHURİYET)


BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ


Bilkent Üniversitesi‘nden değerli çalışma arkadaşım Necdet Pamir"Dünyadave Türkiye‘de Kömür" dosyasını araladı. Günümüz Türkiye‘sinin önemli rant alanı kömür-merkezli enerji üretimi stratejisinin temel unsurlarını net ve yalın bir biçimde açıklayan bu kapsamlı dosyadan önemli satır başlarını bu hafta siz değerli okuyucularımla paylaşmanın uygun olacağını düşündüm. 

Önce dünya kömür sektörüne ilişkin temel veriler: 2015 yılında petrol, dünya birincil enerji tüketiminde yüzde 32.9‘luk payı ile ilk sırada yer alırken kömür yüzde 29.2‘lik payı ile ikinci sıradaki yerini korumaktadır. Fosil kaynaklar arasında görece daha verimli ve "temiz" olarak nitelendirilen doğalgazın payı ise yüzde 23.9 olmuştur. BP istatistiklerine göre, 2015 yılı sonu itibarı ile dünya ispatlanmış kömür rezervleri 891.5 milyar ton olarak verilmektedir. Petrol ve doğalgaz rezervlerine göre çok daha yaygın ve "dengeli" coğrafi dağılımı olan bu kaynakların, mevcut ispatlanmış rezervler ve mevcut yıllık üretim miktarları dikkate alınarak hesaplanan rezerv ömrü ise (Rezerv/Üretim) 2015 sonunda 114 yıl olarak verilmektedir. 

Uluslararası Enerji Ajansı‘nın (WEO 2016) Yeni Politikalar Senaryosu‘nda, 2014 - 2040 dönemi için; kömür talebinde son 25 yılda gerçekleşen yıllık ortalama yüzde 2.4‘lük büyüme oranının çok altında (yıllık ortalama yüzde 0.2) bir artış öngörülmektedir. Bu azalma eğilimi, bir yandan Paris 2015 toplantısında hükümetler tarafından verilen ulusal taahhütlere, diğer yandan da incelenen dönemde, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili maliyetlerdeki düşüşe bağlı olarak belirlenmiştir. WEO‘nun referans senaryosuna göre 2014 yılında dünya birincil enerji üretiminde yüzde 29 olan kömürün payının, 2040‘ta yüzde 23‘e düşmesi beklenmektedir. 

Türkiye‘de ise 2015 yılında tüketilen birincil enerjinin, yüzde 17‘si taş kömürü, yüzde 9‘u linyit olmak üzere, toplam yüzde 26‘sı kömürle karşılanmıştır. Son yıllarda, Türkiye kömür sektöründe, hızlı bir özelleştirme süreci ve buna bağlı olarak da yapısal bir dönüşüm yaşanmaktadır. Bu dönüşüm, bir yandan işletme hakkı devirleridiğer yandan ise kömür üretiminde, redevans veya hizmet alımı yöntemleriyle sürdürülmektedir. Kamu kuruluşları, üretim faaliyetlerinde, kendi makine parkları ve personeliyle faaliyetleri sürdürmek yerine, giderek daha fazla oranlarda özel sektörden hizmet alma yolunu tercih etmektedirler. Sektörde kamudan özel sektöre, çok hızlı diye tanımlanabilecek mülkiyet transferleri sürdürülmektedir. TKİ‘nin toplam linyit üretimindeki payı, 20 yıl önce yüzde 85 civarındayken 2015 yılı itibarıyla yüzde 25 civarına kadar gerilemiştir. Kömür sektörüne 1989 yılında giren EÜAŞ‘ın payı ise bir ara yüzde 50‘ler düzeyine kadar yükselmişken; son yıllardaki özelleştirmeler ve üretim aksamaları nedeniyle, 2015 yılında yüzde 20‘lere kadar düşmüştür. 

Bugüne kadarki uygulamaların getirdiği en somut "yenilik", bu yöntemler sayesinde santrallara sahip olan ya da işletmesini devralan şirketlerin teşvik, alım ve fiyat garantisi talepleri olmuştur. Ayrıca, bu uygulamaların, çok sayıda sakıncalı yanı ortaya çıkmaktadır. Kamu şirketlerine kömür işletmeciliğinden el çektirilirken bu işlevi "devir alan" firmaların büyük çoğunluğu, gerek sermaye ve gerekse teknik birikim bakımından son derece yetersiz firmalardır ve kömür madenciliği gibi özel bir alanda başarılı olamamaktadır. İnsan kaynağına, aramaya, Ar-Ge‘ye, iş güvenliğine ve çevre korumaya yönelik yatırımları asgari düzeydedir ve bunlar genellikle maliyet arttırıcı unsurlar olarak görülmektedir. Mühendislik kalitesi ve etütproje deneyim ve yetenekleri sınırlıdır. 

Diğer yandan, devir yapılan şirketlere, seçilecek teknoloji, elde edilecek verim, oluşacak çevre kirliliği, hava kalitesi gibi konularda, hiçbir standart belirlenmemesi ve de yaptırım ya da yönlendirme yapılmaması, ne ulusal çıkarlarla ne de kamu yararı ile bağdaşmaktadır. Devir yapılan firmalara, mevcut santralların rehabilitasyonu ya da ilave yatırımlar konusunda da bir yaptırım getirilmemiştir. Oysa, Hindistan ve Fas gibi ülkelerde, bu tür devir işlemlerindeki olmazsa olmaz koşulların başında, asgari verimlilik belirlemesi gelmektedir. 

ÇED raporları, diğer kaynaklara yönelik projelerde de olduğu gibi, adeta yasak savma mantığıyla ve göstermelik olarak hazırlanmaktadır. Oysa ÇED raporları, aslında gereği gibi hazırlandığı takdirde, sadece ekosistemi esirgemek açısından değil; en doğru kaynağı seçebilmek, en doğru yeri ve teknolojiyi belirlemek gibi birçok hususta yatırımcıya yön verecek fizibilite etütleridir. Türkiye‘de ise bu raporlar, gereksiz zaman ve para kaybı biçiminde algılanmaktadır. 

Necdet Hoca çalışmasını TMMOB Makine Mühendisleri Odası‘nın "Türkiye‘nin Enerji Görünümü" rapor ve sunumlarına dayandırarak bir dizi öneriyle tamamlamaktadır: 

Öncelikle bilimsel ve uluslararası ölçekte kabul edilebilir rezerv tespiti, Fiziki çevreye olumsuz etkileri asgari düzeye düşürülmüş kömür madenciliği planlaması, İş güvenliği ve işçi sağlığına özel ağırlık ve öncelik veren güvenli bir maden işletmeciliği, Üretilecek elektriğin ulusal iletim şebekesine aktarılması da dahil tüm uygulamaların; kurgulanmasını, planlanmasını ve ilgili ve yetkili kuruluşlar eliyle gerçekleştirilmesini öngören bir Kömür Strateji Belgesi, Eylem Planı ve Yol Haritası‘nın, Enerji ve Kalkınma Bakanlıkları‘nın koordinasyonunda, ilgilitüm kuruluşların katılımlarıyla, katılımcı ve demokratik bir anlayışla hazırlanmasının sağlanması... 

Ve elbette ki demokratik katılım...



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


DEPREMZEDEYE DEĞİL ENERJİ ŞİRKETLERİNE DESTEK

KTMMOB EMO YENİ YÖNETİM KURULU BELİRLENDİ

ÇEVRİMİÇİ SEMİNER: ENDÜSTRİYEL UYGULAMALARDA ZAMAN VE SENKRONİZASYON

SİNOP NÜKLEER GÜÇ SANTRALI İNADINDAN VAZGEÇİLMELİDİR   

TELE 1- SABAH PUSULASI

EMO HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ’NÜN SAHİBİ MÜCELLA YAPICI OLDU

EMO, SİNOP NGS NAZIM İMAR PLANI İÇİN İPTAL DAVASI AÇACAK (BAŞKENT GAZETESİ)

GÜNEŞ VAR ETTİ, SANTRALI YOK EDECEK (BİRGÜN)

NİTELİKLİ YAĞMA (GÜNLÜK EVRENSEL)

EMO: SİNOP NGS PROJESİNDEN VAZGEÇİLMELİ (ENERJİGUNLUGU.NET)

Okunma Sayısı: 77


Tüm Basından Seçtiklerimiz

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.