MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

 
HUKUKİ DESTEK
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

TEOMAN ÖZTÜRK`Ü ANDIK


 
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği`nin 1973-1980 yılları arasında başkanlığını yapan, mühendis-mimar hareketinin toplumcu bir çizgiye sahip olmasında ön saflarda yer alan, TMMOB ile bütünleşen Teoman Öztürk 11 Temmuz 2017 Salı günü ölümünün 23. yıldönümünde anıldı. Öztürk için önce Karşıyaka`daki anıt mezarda anma etkinliği gerçekleştirildi, daha sonra İMO Rüştü Özal Toplantı Salonu’nda “AKP TMMOB`ye Neden Saldırıyor” başlıklı bir forum düzenlendi.
 

TEOMAN ÖZTÜRK`Ü ANDIK…

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği‘nin 1973-1980 yılları arasında başkanlığını yapan, mühendis-mimar hareketinin toplumcu bir çizgiye sahip olmasında ön saflarda yer alan, TMMOB ile bütünleşen Teoman Öztürk 11 Temmuz 2017 Salı günü ölümünün 23. yıldönümünde anıldı. Öztürk için önce Karşıyaka‘daki anıt mezarda anma etkinliği gerçekleştirildi, daha sonra İMO Rüştü Özal Toplantı Salonu`nda "AKP TMMOB‘ye Neden Saldırıyor" başlıklı bir forum düzenlendi.

Teoman Öztürk‘ün  Karşıyaka`daki anıt mezarı başında gerçekleştirilen anmada; TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Teoman Öztürk`ün çizdiği yolda bugün de mücadelenin devam ettiğini belirtti. Koramaz`dan sonra Oğuz Türkyılmaz ve Hüseyin Yeşil söz alarak onunla ilgili duygularını aktardı.

Teoman Öztürk için daha sonra İMO Rüştü Özal Toplantı Salonu`nda "AKP TMMOB‘ye Neden Saldırıyor"  başlıklı bir forum gerçekleştirildi. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz  açış konuşmasının ardından forumun moderatörlüğünüde  üstlendi. Emin Koramaz`dan sonra sırasıyla Ali Ekber Çakar (MMO), Tezcan Karakuş Candan (MO), Oğuz Türkyılmaz (MMO), Mehmet Soğancı (MMO) konuştular.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz‘ın forum açış konuşması şöyle;

Değerli Arkadaşlar,

Bugün Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği`nin 1973-1980 yılları arasında başkanlığını yapan, mühendis-mimar hareketinin toplumcu bir çizgiye sahip olmasında büyük payı olan, öncü kişiliği ve yiğitliğiyle hep ön saflarda yer alan, TMMOB ile bütünleşen Teoman Öztürk`ün ölümünün 23. yıldönümü…

Sevgili Teoman Öztürk`ü anmak için düzenlediğimiz "AKP TMMOB`ye Neden Saldırıyor?" konulu foruma hoş geldiniz.

Bildiğimiz üzere TMMOB; bugün kendisini andığımız sevgili Teoman Öztürk`ün sözleriyle, "bilimi ve tekniği, emperyalizmin ve sömürgenlerin değil, emekçi halkımızın hizmetine sunmak için her çabayı güçlendirerek sürdürme yolunda inançlı ve kararlı" kadroların örgütüdür.

Teoman ağabeyi anmanın en anlamlı yolu da;

Onun ve arkadaşlarının bizlere devrettiği yurtsever, demokrat, kamucu, halkçı-toplumcu mücadeleci geleneği sürdürmektir.

TMMOB`ye yönelik saldırılara direnmek; örgütümüzün sürekliliğini her koşulda sağlamaktır.

Planlı bir şekilde kalkınmış, kamusal-toplumsal hizmeti benimsemiş; bağımsız, eşit, özgür, demokratik Türkiye özlemimizi gerçekleştirmektir.

Uzun söze gerek yok, hepimiz biliyoruz, AKP  bunun için  TMMOB`ye saldırıyor. Teoman Öztürklerin yolunda yürüdüğümüz için bizlere saldırıyor.

Onların Türkiyesi sömürgenlerin Türkiyesidir. Onların Türkiyesi bilimi ve çağdaş değerleri değil dogmayı, dini referansları temel alanların Türkiyesidir.

Onların Türkiyesi gelişmiş, kalkınmış, insanca bir yaşam ve insanca bir düzeni değil, baskıyı, yağmayı, talanı ve eşitsizlikleri temel alanların Türkiyesidir.

Değerli Arkadaşlar,

70`li yıllardan beri siyasi iktidarların halkımız aleyhine yürüttüğü politikalara ve uygulamalara karşı sözünü söylemekten çekinmeyen; yayınladığı raporlarla siyasi iktidarlarının yalanlarına karşı halkı bilinçlendirmeye çalışan, açtığı davalarla kamu çıkarlarını korumaya çalışan, düzenlediği kongre, sempozyum vb. etkinliklerle bilim ve tekniğin doğru uygulanması durumunda başka bir dünyanın mümkün olduğunu gösteren TMMOB her dönem "yaramaz çocuk" olarak görülmüş ve susturulmaya çalışılmıştır.

Ancak hiçbir dönemde AKP`nin iktidarda bulunduğu son 15 yıldaki gibi hedef gösterilmemiştir.

AKP iktidarının gerçekleştirdiği siyasi, idari, ekonomik, sosyal dönüşümlerle piyasacı-rantçı yeni bir devlet yapısı hâkim kılınmıştır. Tüm ekonomik altyapı piyasaya devredilerek ticarileştirilmiştir.

Mesleklerimizin, meslektaşlarımızın, meslek alanlarımızın ve meslek örgütlerimizin sanayi, tarım, kent, gıda, enerji, çevre, ulaşım vb. toplum yaşamına yönelik bilimsel teknik temellerdeki kamusal, toplumsal hizmet niteliği, özellikle bu iktidar tarafından aşındırılmıştır.

İktidarın Türkiye`yi neoliberal politikalarla yeniden dizayn etmeye çalışmasını, kentlerimizi, ormanlarımızı, suyumuzu, madenlerimizi sermayeye peşkeş çekmesini açığa çıkarttıkça AKP`nin "ileri demokrasisinin" hedefi haline geldik.

TMMOB, iktidarın şevkle uyguladığı kamu yararını tasfiye eden neoliberal politikalar ile rant imparatorluğunun önünde bir engel olarak görülmektedir.

Neoliberal-rantçı politikalar uyarınca kamu yararı ve bağlantılı tüm sosyal işlevler tasfiye edilirken , bu çerçevede hizmet veren TMMOB`nin kamusal hizmet ve mesleki denetim işlevleri ortadan kaldırılmaya TMMOB örgütlülüğü dağıtılmaya çalışılmaktadır.

AKP Birliğimizi ve mesleğimizi  sistematik bir biçimde dizayn etmenin, işlevsizleştirmenin peşindedir.

Sevgili Arkadaşlar,

AKP`nin TMMOB`a yönelik saldırılarını birkaç başlık altında şöyle sıralayabiliriz:

Bu saldırıların ilki, TMMOB Yasası`nı değiştirmeye, Birliğimiz ve Odalarımızı yapısal düzeyde yeniden yapılandırmaya yöneliktir.

Bu kapsamda, kuruluş yasamız  2007 ve özellikle 2009 yılından beri gündeme gelen bir çok girişim ile değiştirilmeye çalışılmıştır.

Farklı tarihlerde Devlet Denetleme Kurulu Raporunda yazılanlar, Cumhurbaşkanı dâhil iktidar temsilcileri tarafından söylenenler, yandaş medya tarafından saldırılar, abuk sabuk ithamlar bu hedefe yönelik olarak gündeme gelmiştir.

Bu girişimler, TMMOB ve bağlı Meslek Odalarının verdiği tepki, kamuoyundan sağlanan destek ve 7 Haziran 2015 seçimleri nedeniyle gerçekleşememiştir.

Fakat 16 Nisan referandumu sonrası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yeni bir yasa değişiklik taslağı hazırlandığı bilinmektedir.

31 Mayıs 2017 tarihinde Birliğimize ulaşan bir bilgi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan "6235 SAYILI TMMOB KANUNU DEĞİŞİKLİK TASLAĞI"nın görüş almak üzere bazı Bakanlıklara gönderildiğini öğrendik.

Yasa taslağı incelendiğinde, TMMOB Yasasının kritik önemde birkaç maddesinde değişiklikler  yapılarak, TMMOB ve Odalarda işleyişin kökten bir şekilde değiştirilmesinin amaçlandığı açıkça görülmektedir. Odalarımızın mesleki denetim yapma yetkisi ortadan kaldırılmakta, Birlik ve Oda genel Kurulu ile Oda ve Şube Yönetim Kurulları yeni bir seçim sistemi ile oluşturulmakta, Birlik ve bağlı odalar tarafından hazırlanan Yönetmeliklerin ilgili Bakanlıklar tarafından onaylandıktan sonra yayımlanabilmesi koşulu getirilmekte, Birlik ve bağlı odaların Bakanlıkların bir alt teşkilatı gibi hiyerarşik denetime tabi tutulması öngörülmektedir.

Değiştirilen hükümlerin tamamı, siyaset erkinin meslek odalarını hiyerarşik vesayeti altına almak istediğini, Nazi Almanya`sında örneği görülen ve "parti-devlet-toplum birliği" şeklinde formüle edilen toplumsal düzenin mesleki örgütlenmelere yansıtılmasının amaçlandığını göstermektedir.

İkinci saldırı, imar ve yapı denetimi ile diğer mevzuatlarda yapılan düzenlemelerle mesleki denetimin ortadan kaldırılması girişimleridir.

Tüm yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizi, sermaye kesimlerinin çıkarları uğruna talan etmekten çekinmeyen AKP iktidarı TMMOB ve bağlı Odaların gerek üyelerinin mesleki denetimi gerekse kamusal denetim adına verdikleri hizmetleri kendi dar bakış açısıyla  bir gelir kaynağı olarak göstermektedir.

Böylece bir taşla iki kuş vurmaktadır. Bir yandan gelir kaynaklarını kısarak TMMOB`yi  etkisizleştirecek, diğer yandan bilimsel gerekliliklerden uzak ve kamu zararı yaratan uygulamaları için dikensiz gül bahçesi yaratacaktır.

Bunun son örneği ülkemizde yaygın olarak yapılan yakıt sistemi tadilatı uygulaması olan araçların LPG/CNG`ye dönüştürülmesi işlemine ilişkin Makine Mühendisleri odamız tarafından yürütülmekte olan denetim işleminin Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılan bir yönetmelik değişikliği ile kaldırılmasıdır.

Yine sekiz gün önce, 03.07.2017 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği bu çabaların niteliğindedir.

AKP iktidarının bilmediği bir şey var. Gelir kaynaklarını kısarak TMMOB`yi susturamazsınız. Teoman Öztürk`lerin TMMOB`si geçmişte bir çok yaşanan olayda, bir masa, bir sandalye, bir daktiloyla dahi gerçekleri ortaya koyabilme gücünde ve kararlılığındadır.

Üçüncü saldırı, TMMOB ve bağlı Meslek Odalarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile diğer bazı Bakanlıklar tarafından idari ve mali denetime tabi tutulmasına yönelik Bakanlar Kurulu kararı ve buna bağlı gelişmelerdir.

Bir türlü teslim almadığı diz çöktüremediği örgütümüzü parçalayıp bölmek için bulduğu her fırsatı değerlendiren AKP iktidarı, 12 Eylül sonrasında bir KHK ile TMMOB Yasası`na eklenen ama 35 yıl boyunca hiçbir iktidar tarafından uygulanmayan Odalar üzerinde bakanlıkların idari ve mali denetim öngören bir hükmü uygulamaya çalışarak, Odalarımıza müfettişler göndermiştir.

İlk olarak Bilim ve Sanayi Bakanlığı tarafından Kimya Mühendisleri Odamızdan aradan birkaç ay geçtikten sonra da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 11 Odamızdan idari ve mali denetim adı altında yürüttükleri iş ve işlemlere ilişkin bilgi ve belgeler istemiştir.

Bakanlığın bu girişimiyle amaçlanan açıktır. TMMOB ve Odalar üzerinde Anayasanın ilgili hükümlerine rağmen hiyerarşik bir ilişki tesis edilmeye çabalanmakta, yönetimler korkuyla sindirilmek istenmektedir.

TMMOB ve bağlı Odalarının bütün karar ve tasarrufları Bakanlığın değil tüm halkımızın bilgi ve denetimine açıktır.  TMMOB şeffaf bir örgüttür. Bu nedenle hâlihazırda web siteleri aracılığı ile duyurmaktadır. Ancak TMMOB ve bağlı Odaları kendilerine Bakanlığın bir birimi gibi davranılmasını, Anayasa ile verilen yetkilerinin ve görevlerinin sınırlandırılması yönündeki girişimleri de kabullenemez.

Açtığımız davalara ve yazışmalarımıza rağmen, Anayasa`nın 135. Maddesinde belirtilen "Meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetime ilişkin kurallar kanunla düzenlenir." hükmüne aykırı olarak Bilim ve Sanayi Bakanlığı müfettişleri tarafından hukuksuzca denetleme isteminde ısrar edilmiş ve bu girişimi kararlılıkla reddeden Kimya Mühendisleri Odamıza ilgili Bakanlık tarafından dava açılmıştır.

Dün ikinci duruşması gerçekleşen davaya Birliğimiz ve bağlı odalar gerek müdahil olarak gerekse duruşmalara kitlesel katılım ile destek vermektedir.

Bilinmelidir ki, TMMOB iktidarların değil, halkın örgütüdür. Gücümüzü 12 Eylül darbecilerinden değil örgütlü üyemizden alırız.

Bilinmelidir ki, TMMOB, her zaman olduğu gibi Teoman Öztürk ve arkadaşlarının elbirliği yarattıkları anti-emperyalist, demokratik, halkçı, toplumcu geleneğine sahip çıkarak demokratik mevziisini koruyacaktır.

Dördüncü saldırı, 16 Nisan referandumu ile Devlet Denetleme Kurulu`na, meslek kuruluşları hakkında idari soruşturma açabilme yetkisinin verilmiş olmasıdır.

Beşinci saldırı doğrudan mesleğimize, meslektaşlarımızın çalışma koşullarına, meslektaşlarımızın hak ve yetkilerine yönelik saldırılardır.

Bu kapsamda iş güvenliği, yapı denetimi, bilirkişilik gibi birçok alan ticarileştirilmiş, mühendislik eğitiminin düzeyi düşürülmüş, niteliği aşındırılmıştır.

Teknoloji fakültelerinin açılması ve teknik öğretmenlere mühendislik unvanı verilmesi ile ilgili karar ise zincirin bir başka halkasını oluşturmuştur.

Mühendislik eğitiminin önemini azaltan ve değersizleştiren bu uygulama, meslek alanlarımıza saldırının bir parçası olarak gündeme gelmiştir.

AKP iktidarı hizmet sunumunda vatandaşa değil yabancıya öncelik veren, vatandaşı için aradığı koşulları yabancıdan istemeyen, mühendislik, mimarlık hizmetlerde yabancılarda akademik ve mesleki yeterlilik aramayan, yabancı şirketlerin ülkeye getireceği mühendis, mimar, şehir plancısı olup olmadığını dahi bilmediğimiz yabancı mühendis ve mimarların istihdamına olanak veren, kendi ad ve namlarına kolayca hizmet sunmalarının önünü açarak kendi vatandaşı aleyhine haksız rekabet ortamı yaratan ve bu arada TMMOB`nin yasasından kaynaklı yetkilerini de budamaya çalışan Uluslararası İş Gücü Yasa taslağını Meclise getirmekte bir sakınca görmemiştir.

Yasa tasarısında TMMOB de unutulmamış, TMMOB Yasası`nın yabancı mühendis ve mimarın taahhüt ettikleri işe münhasır kalmak kaydıyla TMMOB`nin görüşünün alınmasını koşul olarak düzenleyen 34. maddesi yürürlükten kaldırılmak istenmiştir.

Söz konusu kanun tasarısı üzerine görüşmeler 28 Temmuz 2016 tarihli Meclis Genel Kurul toplantısında tamamlanmış ve kabul edilmiştir.

TMMOB Kanun Tasarısının geri çekilmesi için ülke genelinde tüm örgüt birimleriyle bir kampanya yürütmüş bu çalışmalar sayesinde kazanılmış haklarımız korunmuştur.

Yasa bütünüyle geri çekilmese de, Bakanlar Kuruluna karşılıklılık ilkesi çerçevesinde çalışma izinlerini sınırlayabilme yetkisi tanınması gibi, yabancı mühendis ve mimarların yalnızca proje bazlı ve geçici işlerde çalışabileceği gibi bir takım kazanımlar elde edilmiş ve TMMOB`nin yetkilerinin budanmasının önüne geçilmiştir.

Yine, Birliğimizin ve bağlı Odalarımızın gerek Adalet Komisyonuna bizzat katılıp sözlü olarak gerekse yazılı olarak sunduğu görüşleri dikkate alınmaksızın hazırlanarak TBMM`ne sunulan Bilirkişilik Kanun Tasarısı, 02-03 Kasım 2016 tarihlerinde TBMM Genel Kurulunda görüşülerek kabul edilmiştir.

Ülkemizde 2010 Anayasa Referandumu ile başlayan ve sonrasında sürekli ve bilinçli olarak sürdürülen müdahale ile adalet mekanizması yeniden dizayn edilmiş, yargı, bağımsız olmak bir kenara siyasi iktidarın elinde tuttuğu bir güçlü silah haline gelmiştir.

Gelinen noktada ne yargı bağımsızlığından ne de yargıç teminatından söz etmek mümkün değildir.

Yargı dizayn edilirken, bilirkişiler de unutulmamış, Bilirkişilik Kanunu ile kamusal bir görev üstlenen ve bu bağlamda bağımsız ve tarafsız olmaları gereken Bilirkişiler Adalet Bakanlığı`nın memuru konumuna getirilmiştir. Kanun bilirkişilik hizmetlerini özel hukuk tüzel kişilerine de açarak özel ve teknik bilgiye dayalı aydınlatma ve bilgilendirme yükümlülüğünü bizzat yerine getirme mecburiyeti bulunan bilirkişilerin, görevlerini bağımsız olarak yerine getirmelerinin önüne ciddi bir engel koymuş ve hizmeti ticarileştirmiştir.

TMMOB bilirkişilerin tarafsızlığını ve bağımsızlığını ortadan kaldıracak; yargı kararlarına gölge düşürecek Bilirkişilik Kanun Tasarısının yasalaşmaması yönünde ciddi bir çaba sarf etmiştir.

En son, ücretli çalışan üyelerimize yönelik önemli kazanımlarımızdan biri olan, Sosyal Güvenlik Kurumu ile TMMOB arasında yaklaşık 6 yıldır yapılan mühendis, mimar, şehir plancısı asgari ücret belirlemesine dair protokol, işveren/sermaye kesimi lehine feshedilmiştir.

Birliğimiz TMMOB ile sürekli olarak uğraşmakta olan AKP iktidarı son olarak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan bir hamle ile üyelerimizi hak kaybına uğratmıştır. Mühendis, mimar ve şehir plancılarının ücretlerinin, TMMOB tarafından belirlenerek SGK`ya iletilen asgari ücretlerin altında olmaması için kurum tarafından gerekli tedbirlerin alınması ve böylelikle bir yandan devletin gelir kaybı önlenirken diğer yandan da üyelerimizin çalışma hayatında emeklerinin karşılığını alması gelecekte de emeklilik haklarının korunması amacıyla imzalanan ve 2012 yılından beri sorunsuz olarak yürütülen karşılıklı işbirliği protokolü sermaye çevrelerinin baskısı ile sudan gerekçelerle kurum tarafından tek taraflı olarak feshedilmiştir.

Siyasi iktidarın ve Sosyal Güvenlik Kurumunun bu yaklaşımı eğitimli iş gücüne nasıl baktıklarını gözler önüne sermektedir. Mimar, mühendis ve şehir plancılarına dayatılan bu uygulamanın sonu güvencesiz çalışma ve sefalet ücretidir. Sosyal Güvenlik Kurumu‘nun görevi patronların sermayenin hakkını savunmak değil, çalışanların emekçinin hakkını savunmaktır. TMMOB üyelerimizin kazanılmış haklarının korunması ve daha ileri seviyelere çıkarılması için mücadelesine devam edecektir.

Sevgili Arkadaşlar,

Bütün bu saldırılar, yandaş medya ve paydaş kesimlerle işbirliği içerisinde organize bir şekilde yürütülmektedir.

AKP`nin, yeni tipte bir sermaye egemenliği, yeni tipte bir faşizm ve şeriat-hilafet anayasasına, kararlı bir şekilde "HAYIR" diyen TMMOB, bu duruşunu kamuoyu ile paylaşması sonrasında siyasi iktidarın doğrudan müdahale girişimlerinin yanı sıra, ırkçı, gerici, işbirlikçi çevrelerin hedefi haline gelmiştir.

Birliğimizin antiemperyalist, yurtsever, ilerici, demokrat, halkçı, toplumcu çizgisinin tasfiye edilmesi için algı operasyonları yapılmakta, yandaş basın ve kalemşörleri tarafından TMMOB kapatılmalı, yöneticileri derdest edilmeli, kampanyaları yürütülmektedir.

Bu süreçte üyelerimize gönderdiğimiz mektup üzerinden Birliğimize yönelik karalama kampanyaları yapılmış, Ankara, Bursa ve Gaziantep`te Birlik Yönetim Kurulumuza yönelik suç duyurularında bulunulmuştur. İktidar destekli, kendisine "Mimar, Mühendis Grubu" adını uygun gören, bugüne kadar odalarımızın ve birliğimizin kapısının önünden geçmemiş bu grup suç duyurularının ardından Birliğimize yaptırım uygulanmasını isteyen basın açıklamaları yapmıştır.

Ancak kamuoyu nezdinde bu girişimler itibar görmemiş ve haklılığımız bir kez daha tescillenmiştir.

Yine bu süreçte Jeoloji Mühendisleri Odamızın ve Maden Mühendisleri Odamızın yıllardan beri düzenlemekte oldukları kongre ve sempozyum etkinlikleri kamu kurumları tarafından yer verilmemek veya kurum çalışanı mühendislerin etkinliğe katılımına onay vermeyerek engellenmeye çalışılmıştır.

Sevgili Arkadaşlar,

Bütün bu girişim ve düzenlemeler; tüm emekçilerin emekleri gibi meslektaşlarımızın emeklerinin de iktidarın hedefinde olduğunu; TMMOB`nin, Yasası gereği birinci dereceden sorumlu olduğu kamusal mesleki sürecin dışına itilmeye çalışıldığını açıkça göstermektedir.

Siyasi iktidar, bütünlüklü bir programı hayata geçirmektedir. Saray iktidarı her fırsatta TMMOB örgütlülüğünü yok etme girişimlerine devam etmektedir.

İktidarın imar, yapı üretim süreci, çevre, enerji, maden, gıda vb. alanlara yönelik politikaları ile TMMOB ve bağlı Odalarının yapısını değiştirmeye yönelik girişimleri bir bütünün parçalarını oluşturmaktadır.

Ama tüm bunlar TMMOB`yi mücadeleden döndüremeyecektir. Toplumsal muhalefetin içinde yer alan TMMOB, dünyada ve ülkemizde yaşananlara seyirci kalmayarak, karanlığa karşı aydınlığı, savaşa karşı barışı, eşitsizliğe karşı adaleti, şiddete karşı kardeşliği, sömürüye karşı emeği savunmaya, "Başka bir Türkiye ve başka bir dünya" mücadelesinde onurlu ve dik yürüyüşünü sürdürmeye devam edecektir.

Mesleğimize ve meslek örgütlerimizle ilgili yapılan her türlü yetkisizleştirme ve etkisizleştirme ile tasfiye sürecine karşı sessiz kalmayacağız, mesleğimize, odalarımıza ve TMMOB‘ ne sahip çıkacağız.

Mesleki ve toplumsal sorumluluklarını bir bütün olarak gören TMMOB; ülkemizi, halkımızı, Birliğimizi, neoliberal ve siyasal İslamcı bir tarzda, kökten bir şekilde dönüştürmeyi amaçlayan diktanın karşısında olacak; Cumhuriyeti, demokrasiyi, laikliği, barışı, emeği, eşitliği, özgürlüğü ve adaleti bir bütün olarak kazanmak için dostlarıyla birlikte mücadele edecektir.

Değerli Dostlar,

54 yıl süren onurlu yaşam mücadelesini 11. 07. 1994 Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi`nde günü tamamlayan başkanımız Teoman Öztürk, mücadelemizde yaşamaya devam edecektir. "Halkımızın tam bağımsızlık ve gerçek demokrasi yolundaki mücadelesi, giderek, mutlaka, güç kazanacak ve ilerleyecektir. Zaman zaman yavaşlatılmaya ve belki de, yakın geçmişte olduğu gibi durdurulmaya çalışılacak; fakat geri götürülemeyecek, engellenemeyecektir." diyen Başkanımızı sevgiyle ve saygıyla anıyorum.

Son olarak, Teoman ağabeylerin yolunu açtığı yurtsever, demokrat, halkçı, toplumcu geleneği bilinçle, inatla, kararlılıkla sürdürmek boynumuzun borcu olmalıdır diyerek konuşmamı tamamlıyor; Teoman ağabey ve bütün yitirdiklerimizi sevgi ve saygıyla anıyor; hepinizi coşkuyla kucaklıyorum.

Yaşasın haklı mücadelemiz.

Yaşasın demokrasi mücadelemiz.

Yaşasın TMMOB örgütlülüğü. 



“SANAL ÇALIŞANLAR GELİYOR” RPA: ROBOTİK SÜREÇ OTOMASYONU BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ

21.07.2023
 


Çok Okunanlar


18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ KUTLU OLSUN!

Okunma Sayısı: 55


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.