MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 ADANA ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 ADANA   HATAY   OSMANİYE 
 

 
MİSEM ONLİNE BAŞVURU
 
YALNIZ DEĞİLSİN

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

PLANLI ALANLAR TİP İMAR YÖNETMELİĞİ’NE YÜRÜTMEYİ DURDURMA



 
TMMOB’nin açtığı dava üzerine Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nin bazı hükümlerinin yürütmesi durduruldu. Danıştay’ın düzenlemedeki hukuka aykırılıkları sıraladığı 149 sayfalık gerekçeli kararı; planlama ve şehircilik konusunda kamu yararı ilkesini gözeterek mücadele veren TMMOB’nin haklılığını bir kez daha ortaya koydu.
 

 

TMMOB`nin 1 Haziran 2013 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik hakkında açtığı davada Danıştay 6. Dairesi`nin, 26 Eylül 2016 tarihinde bazı maddelerin yürütmesini durdurduğu öğrenildi. Henüz tebligat yapılmazken, yürütmeyi durdurma kararının gecikmesi nedeniyle hukuka aykırı düzenlemeler yaklaşık 4 yıl boyunca yürürlükte kalmış oldu. Bu süreçte davadaki kimi itirazlar yapılan başka mevzuat değişiklikleri nedeniyle konusuz kaldı. Son olarak da 3 Temmuz 2017 tarihinde yayımlanan yeni Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği ile dava konusu yönetmeliğin 1 Ekim 2017 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılması düzenlendi. Danıştay`ın verdiği yürütmeyi durdurma kararının hemen işleme konularak, 1 Ekim 2017 tarihinden önce hukuka aykırı olan düzenlemelerin yürütmesinin sona erdirilmesi gerekmektedir.

Danıştay`ın Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği`nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik`in bazı maddelerinin yürütmesinin durdurulması kararıyla, TMMOB`nin açtığı davadaki haklılığı belgelenmiştir. Ancak bu yargı kararından önce yayımlanarak, 1 Ekim 2017`den itibaren yürürlüğe girmesi düzenlenen yeni yönetmelik üzerinde de kamu yararı ve hukuka uygunluk açısından inceleme yapılmaktadır. TMMOB; yeni yayımlanan yönetmeliğe ilişkin olarak da hukuki platformda mücadele sürecini devam ettirecektir.

TMMOB`nin açtığı davada 1 Haziran 2013 tarihinde yayımlanan 49 maddelik Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği`nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik`teki 21 maddenin kısmen ya da tamamen hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir. Hukuki süreç devam ederken Resmi Gazete`de 8 Eylül 2013 tarihinde yayımlanan yine bir değişiklik yönetmeliğiyle ikinci bir değişiklik yapılmıştır. Mahkeme, bu değişikliği de dikkate alarak TMMOB`nin itirazlarını değerlendirme yoluna gitmiş olup; TMMOB`nin itirazlarının bir kısmını konusu ortadan kalkmış olması nedeniyle dikkate almazken, bir kısmında yeni yapılan düzenlemede de itiraz konusunun içeriksel olarak yer aldığını saptayarak değerlendirme yapmıştır. Sonuçta, 9 maddesinde kısmen ya da tamamen yürütmeyi durdurma kararı vermiştir.

Danıştay 6. Dairesi`nin yürütmeyi durdurma kararı verdiği yönetmelik düzenlemeleri ve özetle gerekçeleri şöyledir:

9. Madde`nin 3. Fıkra`nın 1. Cümlesi:

- "Ayrıca kamu tesis alanları, alışveriş merkezleri gibi umumi hizmet alanları ile ilgili idarelerin tasarrufu altındaki yol, otopark, yaya bölgesi gibi yerlerde kamu hizmetinin yürütülebilmesi ve iletişimin sürdürülebilmesi için gerekli tedbirler ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun uygun görüşü alınmak suretiyle imar planı kararı aranmaksızın baz istasyonu kurulabilir." 

Gerekçe: "…‘baz istasyonu` tesislerinin kurulum gücü, yaydığı dalga boyu, frekans değeri, yapısal niteliği, nitelik ve niceliği vb. yönünden herhangi bir kıstas belirlenmeksizin ve yukarıda yer verilen yapı kavramına değinilmeksizin her tür ve ölçekte ‘baz istasyonu` tesisinin, İmar Kanunu hükümlerine muhalif olarak imar planı kapsamından muaf tutulacak şekilde düzenleme getirildiği, bu yönüyle dava konusu edilen yönetmelik hükmünde hukuka uyarlık bulunmadığı…"

11. Madde:

- "İlgili idare meclisi veya encümenine ait olanlar hariç, bu Yönetmelikte ilgili idaresine bırakılmış olan takdir yetkileri ve sorumlulukları ilgili idarenin en üst amirine veya bu amirin yetki devri yaptığı makama aittir."

Gerekçe: "…‘sorumluluğun devrine` yönelik düzenlemenin, yasada karşılığı bulunmaksızın düzenlendiği, başka bir anlatımla yasanın amir hükümleri ile ilgili idarelerin en üst amirlerinin uhdesine bırakılmış olan hukuki ve cezai sorumluluğun üst hukuk normu hilafına, dolayısı ile hukuka aykırı olarak, yönetmelik hükmü ile tümüyle astların üzerine bırakılmıştır. …tespit edilen hukuka aykırılık, ibarenin iptali suretiyle sağlanamamakta, maddenin yeniden tanzimini gerektirmektedir."

12. Madde`deki Bazı Düzenlemeler:

- 2. Fıkra`nın Son Cümlesi: "Mevcut yapılarla ilgili özel bir hüküm getirilmeden imar planı değişikliği yapılan alanda kalan yapılar da ilk ruhsat alındığı tarihteki plan hükümleri dikkate alınmak suretiyle bu hükme tabidir."

Gerekçe: "…yönetmeliğin genel hükümlerinde tanımlanmayan, madde metninden de içeriği ve kapsamı anlaşılamayan ‘mevcut yapı` tabirine yer verilerek, bu yapılar hakkında plan değişikliğinde özel bir hüküm getirilip, getirilmemesine bağlı olarak, hukuki sonuç doğuracak şekilde bir hükme yer verildiği, ancak hem ifadenin muğlak olması, hem de bu cümlenin paragrafın anlam bütünlüğü içerisinde irtibatlandırılamaması"

- 3. Fıkra`nın 3, 4, 5 ve 6. cümleleri: "Yapılan değişiklikle kamulaştırmaya konu diğer alanlarda kalan yapılarda ise derhal ilgili idarece seviye tespiti yapılır ve ilgilisine tebliğ edilir. Kamulaştırma kararı alınıncaya kadar ruhsat eki projelerine göre tamamlanmasına izin verilir, bu yapılarda ruhsat yenilemesi veya kısmi kullanma izni veya yapı kullanma izin belgesi düzenlenmesi kamulaştırma işlemlerini durdurmaz. Ancak kamulaştırma yapılırken seviye tespitinin üzerinde yapılan kısımlar için kamulaştırma bedeli ödenmez. Bu yapılara kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesis edilemez."

Gerekçe: "…yasal olduğu sürece ister seviye tespitinden önce, isterse seviye tespitinden sonra imal edilsin, ortada Anayasanın amir hükümleri ile tanımlanan, mülkiyet hakkının korunması çerçevesinde Kamulaştırma Kanunu gereği bedeli ödenmesi gereken bir hak bulunduğu hususunda duraksama bulunmamakta, mülkiyet hakkının açıkça ihlali niteliğindeki düzenlemenin bu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Kaldı ki, seviye tespitinin yapıldığı anda mevcut bir kamulaştırma kararı bulunmaması, dolayısı ile hukuki durum hakkında tapuya şerh verilmesi söz konusu olmadığından, yapıyı sonradan cebri, kazai ya da özel hukuk hükümlerine istinaden edinebilecek (aleniyetin sağlanamadığı) üçüncü kişiler yönünden mülkiyet hakkının ne şekilde korunacağı da fıkra hükmünde cevapsız kalmaktadır.

…yasal gereklilikler yerine getirerek inşa edilen bir yapının kazanılmış hakları nasıl yasa ile korunuyor ise, mülkiyet hakkının kullanımı yönünden getirilecek her kısıtlamanın da yine yasa ile belirlenmesi gerekmektedir. Uyuşmazlığa bu açıdan bakıldığında, mülkiyet hakkının kısıtlanmasına yönelik yönetmelik hükmü ile getirilen söz konusu düzenlemenin, Kat Mülkiyeti Kanununa açıkça aykırı olduğu anlaşılmakla…"

- 4. Fıkra`nın 1. Cümlesi`ndeki "Kat adedi, KAKS" ifadeleri: "Uygulama imar planı değişikliği nedeniyle; parselin durumu, binanın parseldeki konumu, kat adedi, yapı yaklaşma mesafeleri, KAKS, TAKS veya kullanım kararı gibi plana ait kararlara aykırı hale düşen yapılar ruhsat eki projelerine göre tamamlatılır."

Gerekçe: "Yapılan düzenleme ile yapının tamamlanma süreci içerisinde ortaya çıkan bu uyumsuzluk, müktesep hakların korunması çerçevesinde yasanın açık hükmü hilafına mevcut yapı ruhsatı lehine gözardı edilmiştir. Halbuki imar hukuku düzenlemelerinde asıl olan husus, …mekansal alanların imar planları esaslarına uygunluğunun sağlanmasıdır. …Natamam yapıların, istisnai olarak müktesep hak kavramı içerisinde korunacak olan kısmı ise; yapı ruhsatının yasal geçerlilik süresi içerisinde, tamamlanan bölümleriyle sınırlıdır. Uyuşmazlık konusu cümlede plan değişikliği kapsamı içerisinde örnekleme yolu ile sayılan unsurlardan olan ‘parselin durumu, binanın parseldeki konumu, yapı yaklaşma mesafeleri, TAKS ve kullanım kararı` unsurlarının, yapının henüz temel ve su basman seviyesine bağlı olarak kesinleşmesi söz konusu olduğundan, ayrıca bu unsurların natamam yapının tamamlanma aşamasına bağlı bir yönü bulunmadığından, müktesep hak kavramı içerisinde değerlendirilmesi uygundur. Ancak aynı hükümde sayılan ‘kat adedi ve KAKS` unsurları yönüyle aynı gerekçenin savunulması mümkün değildir. Zira KAKS ve kat adedi unsurlarının, yapının tamamlanma süreci içerisinde geri bırakılması suretiyle mevcut yapının, değiştirilmiş plan esaslarına aykırı hale gelmesinin ya da aykırılığının artmasının engellenebilmesi mümkündür."

-4. Fıkra`nın 2, 3, 4, 5 ve 6. Cümleleri: "Bu yapılardan Kanunun 29`uncu maddesindeki süre nedeniyle ruhsatı hükümsüz hale gelenlerin inşasına devam edilebilmesi için ilk ruhsat koşullarına göre yeniden ruhsat alınması zorunludur. Uygulama imar planında mevcut yapılarla ilgili özel bir hüküm bulunması halinde uygulamalar plan hükümlerine göre yapılır. Ancak bu alanda, Kanunun 18`inci maddesi uyarınca arazi ve arsa düzenlemesi yapılması ve yapının bulunduğu parselin hisseli hale gelmesi halinde ilgili idarece seviye tespiti yapılır. Şuyûnun giderilmesinde bina bedeli bu tespite göre belirlenir, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi düzenlenmesi bina bedelinin tespitinde müktesep hak oluşturmaz. Yapı ruhsatı veya yapı kullanma izni başvurusunda bulunanlar bu hükmü dikkate almak zorundadır."

Gerekçe: "3194 sayılı Kanun`un 29. maddesinin lafzına ve ruhuna aykırı olarak, yasal geçerlilik süresi tükenmekle hükümsüz hale gelen eski ruhsatın mevcudiyetine değer atfedilerek, korunmaya değer bir müktesep hak bahşedildiği, üst hukuk normuna açıkça aykırı olduğu anlaşılan düzenlemede hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Öte yandan, uyuşmazlık konusu cümleler yönünden yapılan 08.09.2016 tarihli PATİY değişikliği incelendiğinde, söz edilen hukuka aykırılık giderilmediği gibi, yeni plan hükümleri ile getirilen ayrıcalıklardan da alternatifli olarak faydalanılmasına imkan sağlayacak şekilde, tadilat ruhsatının da düzenlenmesine olanak sağlandığı anlaşılmaktadır."

14. Madde`deki Bazı Hüküm ve İfadeler:

- 2-ab) Parklar bendi: "Otopark", "trafo", "1 katı, h=4,50 m.`yi ve taban alanı kat sayısı toplamda 0,03`ü geçmemek, sökülüp takılabilir malzemeden yapılmak kaydıyla; açık çay bahçesi, büfe, pergole, kameriye, muhtarlık, güvenlik kulübesi, sporcu soyunma kabinleri, taksi durağı" ifadeleri.

Gerekçe: "…ne parkın büyüklüğüne ne de park içerisinde ayrılacak otoparkın vasfı ve miktarına yönelik bir ayrıma yer verilmeyerek karmaşaya sebebiyet verildiği, aynı zamanda bu aksaklığın uygulama sırasında park alanlarının orantısız bir şekilde daraltılarak, otopark alanlarına dönüşümü sonucunu doğurabileceği açıktır.

…trafo merkezlerinin, her yaştan nüfus kitlesine hitap eden park kullanımı ile bağdaşmak bir yana, kesin bir şekilde birbirinden ayrılması gereken bir kullanım türü olduğu anlaşıldığından fıkra hükmünde ‘trafo` ifadesi yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. …esasen kamu ortaklık payından karşılanması gereken ve tescile tabi olan ‘trafo` alanlarının, kural olarak düzenleme ortaklık payından karşılanan ‘park` alanları içerisinde yapılabilmesi hususunun edinim yöntemleri ve mülkiyet hukuku yönünden de hukuka aykırı olduğu açıktır.

…fıkra metni incelendiğinde, ne parkın büyüklüğü ne de hitap ettiği yerleşim birimi ölçeği yönünde bir kriter belirlenmediği, bu durumun özelikle mahalle ölçeğinde konumlandırılan ve zaten sınırlı yüz ölçüme sahip ‘park` alanlarının, orantısız bir şekilde daralması ve asli fonksiyonundan uzaklaşması sonucunu doğurabileceği açıktır."  

-2-b) Spor ve Oyun Alanları bendi: "Açık veya kapalı otopark" ve "büfe, lokanta, pastane, çayhane ve spor faaliyetlerine ilişkin ticari üniteler" ifadeleri.

Gerekçe: "Sadece sosyal altyapı kullanımlarına hizmet etmek üzere, seyirci ve sporcuların ihtiyacına yönelik olarak yeterli otopark alanının, tesis içerisinde yer verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamakta ise de, bu tesisin ihtiyacının üzerinde ve çevredeki diğer mekansal kullanımların ihtiyacına yönelik olarak açık veya kapalı otoparklara yer verilmesinde yasaya ve şehircilik ilkelerine uyarlık bulunmayacağı açıktır."

-3-a) Konut Alanı bendinin son cümlesi: "Yol boyu ticaret bölgesi olarak teşekkül etmiş konut kullanımına ayrılan parsellerde müstakil olarak yüksek nitelikli konut (rezidans), yurt, kurs, anaokulu, özel eğitim tesisi, kreş, ticari katlı otopark, sosyal ve kültürel tesis gibi binalar yapılabilir."

Gerekçe: "…örnekleme yoluyla sayılan ve ‘gibi..` ifadesine yer verilerek, sınırlamaya dahi gidilmeksizin, her biri Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği eki plan gösterimlerinde ayrı lejantlarla gösterilen, farklı fonksiyonlara tekabül eden, ulaşım başta olmak üzere sosyal ve teknik altyapıya getireceği yük birbirinden çok farklı olan kullanım kararlarına yer verilmiştir. ‘Konut kullanımı` ile bağdaşması mümkün olmayan söz konusu kullanımların ise ancak imar planı kararları ile konumlandırıldığı parsel üzerinde yapımının mümkün olduğu hususunda duraksama bulunmamaktadır."

-3-c) Ticaret+Konut, Turizm+Ticaret, Turizm+Ticaret+Konut Gibi Karma Kullanım Alanları bendi: "Yüksek nitelikli konutlar hariç, tek başına konut olarak kullanılmamak koşuluyla, ticaret, hizmet, ticaret+konut, hizmet+konut, ticaret+hizmet+konut kullanımlarından sadece birinin veya ikisinin veyahut da tamamının birlikte yer aldığı alanlardır. Bu alanlarda konut yapılması halinde yoldan cephe alan zemin veya bodrum katların ticaret veya hizmet kullanımında olması ve konut için ayrı bina girişi ve merdiveni bulunması şartı aranır. Bu alanlarda ayrıca plan kararı gerekmeden gerçek ve tüzel kişilere veya kamuya ait; yurt, kurs, dershane, ticari katlı otopark, sosyal ve kültürel tesisler, özel eğitim ve özel sağlık tesisleri yapılabilir. Konut kullanımına da yer verilen binaların bulunduğu parsellerde konut kullanımının gerektirdiği sosyal ve teknik altyapının karşılanması için gerekli düzenleme ortaklık payı kesintileri alınıp bu alanlar ayrılmadan ruhsat düzenlenemez."

Gerekçe: "…konut kullanımının, karma kullanım içerisinde en fazla emsal değerinin belirlenmesine yönelik, yönetmelik hükmünde oransal bir değer belirlenmemesi, davanın devamı sırasında kabul edilen 08.09.2013 tarihli yönetmelik değişikliğiyle getirilen %20 emsal oranın ise Mekansal Planlar Yönetmeliğinin ilgili maddesi ile çelişkili olması nedeni ile, dava konusu yönetmelik değişikliğinin bu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı açıktır."

16. Madde`deki Bazı Düzenlemeler:

-1. Taban Alanı Bendi: "Kontrol kulübeleri" ve "açık havuz" ifadeleri.

Gerekçe: "Kat Alanı Kat Sayısı (KAKS) tanımında kontrol kulübelerinin toplam 9 m²`sinin emsal harici tutulabileceği belirtilirken ‘Taban Alanı` için böyle bir sınırlama getirilmemiş olmasının, yönetmeliğin kendi içerisinde çelişkili kalmasına neden olduğu gibi, ‘kontrol kulübelerinin` içinde oturma ve yatma işlevlerini de barındıracak şekilde projelendirilmeleri halinde, parsel içinde kapsayacağı alanın artmasına bağlı olarak, imar parselinde yapılaşmamış açık alan miktarı daralacağından, kontrol kulübesi için maksimum taban alanının tanımlanmasının zorunlu olduğu açıktır.

…taban alanı hesabından ayrık tutulan havuz yapısının kullanım şeklinin açıkça belirtilmesinin zorunlu olmasına karşın, ‘açık havuz` tabiriyle yetinilerek, kullanım türünün muğlak bırakıldığı, bu haliyle uyuşmazlık konusu ifadenin ‘süs havuzu` olduğunun belirtilmesi suretiyle belirsizliğin giderilmesi gerekirken, bu yönde bir açıklama yapılmaksızın kabul edilen yönetmeliğin bu kısmı müphem bırakılmıştır." 

-4. Kat Alanı Kat Sayısı (KAKS)(Emsal) Bendi: Katlar alanına dahil edilmeyecek bölümlerin sayıldığı düzenlemedeki bazı ibareler:

- "güneş, rüzgâr, yağmur ve kar etkisine karşı üstü örtülü bir veya birden fazla kenarı açık olan ve her bir bağımsız bölümle irtibatlı zemine oturan teraslar, çatı terasları ve çatı bahçeleri"

Gerekçe: "…İmar parseli içinde bağımsız bölüme veya kata kapalı alan kullanımı sağlandığı ayrıca yapı ve nüfus yoğunluğuna sebebiyet vereceği açık olan söz konusu kullanımların, emsal hesabında değerlendirilmesi gerektiği, alan hesabına dahil edilmemesini gerektirir bir neden bulunmadığı anlaşıldığından, bend hükmünde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır."

- "temelden çatıya taşıyıcı sistemle doğrudan bağlı olmayan binaya bitişik veya ayrık bir veya birden fazla kenarı açık olan arkatlar"

Gerekçe: "Bu şekilde yapılan bir imalatın ise kapalı alan kullanımını artıracağı ve parselde yapılaşma dışında bırakılan alanın sınırlanmasına neden olacağında duraksama bulunmamaktadır."

-"Kapıcı daireleri ve bahçıvan evlerinin toplam 75 m²`si"

Gerekçe: "İmar parseli içinde kapalı alan kullanımı sağlandığı ayrıca yapı ve nüfus yoğunluğuna sebebiyet vereceği açık olan söz konusu kullanımların, emsal hesabında değerlendirilmesi gerektiği, tamamının ya da bir kısmının alan hesabına dahil edilmemesini gerektirir bir neden bulunmadığı…"

- "sahanlıklar"

Gerekçe: "Emsal hesabına dahil edilmeyeceği öngörülen ‘sahanlıklar` ister asansör önü, isterse kat ve ara sahanlıkları niteliğinde olsun, kapalı alan kullanımı sağlayan ve yapı yoğunluğunu artıran bölümler olduğu anlaşıldığından, emsal hesabı içerisinde değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır."

-"silolar"

 Gerekçe: "Planlı alanlarda uygulama işlemlerine yön vermek için kabul edilen bu yönetmelikte, emsal hesabına dahil edilmeyeceği öngörülen siloların, niceliği ve niteliğine yönelikte herhangi bir ayrıntıya yer verilmediği, kastedilen bu bölümlerle kırsal yaşamın hüküm sürdüğü alanlarda köy ürünlerinin saklandığı depoların mı yoksa fabrikalara ya da ticari amaçla kurulan işletmelere ait depoların mı kastedildiğinin anlaşılamadığı, bu haliyle hangi amaca hizmet edeceği muğlak bırakılan siloların, mekansal alanlara getireceği yapı ve nüfus yoğunluğu değerlendirilememektedir."

-"trafolar"

Gerekçe: "emsal hesabına dahil edilmeyeceği öngörülen trafoların, niceliği ve niteliğine yönelikte herhangi bir ayrıntıya yer verilmediği, bu haliyle hangi amaca hizmet edeceği muğlak bırakılan trafoların, mekansal alanlara getireceği yapı ve nüfus yoğunluğu değerlendirilememektedir."

- "Bütün cepheleri tamamen toprağın altında kalan katlarda yer alan ve tek başına bağımsız bölüm oluşturmayan veya bir bağımsız bölümün eklentisi veya parçası olmayan; ortak alan veya binaya ait jimnastik salonu, oyun ve hobi odaları, yüzme havuzu, sauna gibi sosyal tesis ve spor birimleri"

Gerekçe: "İmar parseli içinde bağımsız bölüme veya kata olmasa da, yapı bütünlüğü içinde ortak alan kullanımı olarak kapalı alan kullanımı sağlandığı ayrıca yapı ve nüfus yoğunluğuna sebebiyet vereceği açık olan söz konusu bölümlerin, emsal hesabında değerlendirilmesi gerektiği, alan hesabına dahil edilmemesini gerektirir bir neden bulunmadığı anlaşıldığından…"

-"Bütün cepheleri tamamen toprağın altında kalan bodrum katlar ile kısmen açıkta kalan bodrum katlarının en altındaki tavan döşeme kotu yol kotunun altında olan ve yola cephesi bulunmayan bodrum katında yer alan ve tek başına bağımsız bölüm oluşturmayan; yapı inşaat alanının %5`ini aşmayan ortak alan depolar, konut kullanımlı bağımsız bölümün bağımsız bölüm bürüt alanının %20`sini, ticari kullanımlı bağımsız bölümün bağımsız bölüm bürüt alanını aşmayan depo amaçlı eklentiler"

Gerekçe: "İmar parseli içinde tek başına bağımsız bölüm oluşturmasa dahi, ister yapı bütünlüğü içinde ortak alan kullanımı olarak, isterse bağımsız bölümün eklentisi olarak imal edilsin, kapalı alan kullanımı sağlandığı ayrıca yapı ve nüfus yoğunluğuna sebebiyet vereceği açık olan söz konusu bölümlerin, tamamının emsal hesabında değerlendirilmesi gerektiği, alan hesabına kısmen veya tamamen dahil edilmemesini gerektirir bir neden bulunmadığı anlaşıldığından…"

-"açık yüzme havuzları, atlama kuleleri"

Gerekçe: "Açık yüzme havuzları ile atlama kuleleri, imalat ve kullanım türü itibari ile yapı niteliğinde bulunan, mekansal alanlarda yer işgal etmesi sebebiyle kullanım alanlarını artıran ve ruhsatlandırılması gereken bölümler olduğu hususunda duraksama bulunmamaktadır. Bu tür kullanımlar ister bağımsız bir yapı kitlesi oluşturmak adına, isterse yapı bütünlüğü içerisinde eklenti veya ortak alan kullanımı olarak projelendirilsin emsal alanına dahil edilmesinden kaçınılamayacak alanlardır."

-"ticari amaç içermeyen kreş ve çocuk bakım ünitelerinin, toplam yapı inşaat alanının %5`ini aşmamak koşuluyla 750 m²`yi geçmeyen kısımları"

Gerekçe: "İmar parseli içinde ticari amaç içermese dahi, kapalı alan kullanımı sağlandığı ayrıca yapı ve nüfus yoğunluğuna sebebiyet vereceği açık olan söz konusu bölümlerin, tamamının emsal hesabında değerlendirilmesi gerektiği"

- "Bulunduğu katın alanının toplam .....`ini geçmemek koşuluyla; sökülür-takılır-katlanır cam panellerle kapatılmış olanlar dâhil olmak üzere balkonlar, açık çıkmalar ile kat bahçe ve terasları" ifadeleri.

Gerekçe: "İmar parseli içinde tek başına bağımsız bölüm oluşturmasa dahi, ister yapı bütünlüğü içinde ortak alan kullanımı olarak, isterse bağımsız bölümün eklentisi olarak imal edilsin, alan kullanımının artmasına sebebiyet veren, ayrıca yapı ve nüfus yoğunluğuna sebebiyet vereceği açık olan söz konusu bölümlerin, tamamının emsal hesabında değerlendirilmesi gerektiği…"

-14. Asma Kat Bendi: "İç yüksekliği en az 5.50 m. olan ve ait olduğu bağımsız bölümü tamamlayan ve bu bölümden bağlantı sağlanan kattır. Asma katlar, iç yüksekliği 2.40 m. den az olmamak, yola bakan cephe veya cephelere 3.00 m. den fazla yaklaşmamak üzere yapılabilirler."

Gerekçe: "Yapı yüksekliğinin, imar planında metre cinsinden değil, kat adedi cinsi ile belirlendiği veya yüksekliğin serbest bırakıldığı, ayrıca kat yüksekliğinin imar planı ile ayrıca belirlenebildiği alanlarda, yapı yüksekliğinin asma kat uygulaması ile öngörülemeyecek ölçüde artabileceği, ayrıca bu durumun yaklaşık %10 civarında gizli bir emsal artışına neden olabileceği bilimsel ve teknik verilerle ortaya konulmuştur. Bu haliyle İmar planı ile belirlenen emsal değerinin ve yüksekliğin gizli bir şekilde aşılmasına imkan verecek uyuşmazlık konusu kuralda hukuka uyarlık bulunmamaktadır."

-Madde 18`in 4. Bendi: "Arka bahçe mesafeleri: Bodrum katlarda tabii veya tesviye edilmiş zeminin üzerinde kalan bodrum katlar dahil 4 kata kadar olan binalarda arka bahçe mesafesi en az (3,00) m.dir. Fazla her kat için bu mesafe (0,50) m. arttırılır."

"Bu Yönetmelikte yer alan kat adedine bağlı olarak bahçe mesafelerinin (0,50) m. arttırılmasına ilişkin hükümler yapıda bulunan her katta ayrı ayrı değerlendirme yapılarak uygulanır."

"İmar planında aksine bir açıklama getirilmediği takdirde, binanın en düşük kottaki görünen yüksekliği (60,50) m. ise yan ve arka parsel sınırından en az (15,00) m. çekilmek durumundadır. (60,50) m. yükseklikten sonra artan her kat için ön ve yan bahçe mesafelerine (0,50) m. arka bahçe mesafesine (1,00) m ilave edilir. Yüksek yapı, az katlı bir ana kitle üzerinde yükseliyorsa, parsel sınırı ile ana kitlenin parsele en yakın noktası arasındaki mesafe 10 metreye kadar düşürülebilir. Ana kitle yüksekliği dahil yapı yüksekliğinin (60,50) m olması durumunda yükselen blok ile parsel sınırı arasındaki mesafe en az (15,00) m. olup (60,50) m yükseklikten sonra artan her kat için bu mesafeye (0,50) m ilave edilir. Bu maddede ifade edilen ana kitle; en fazla 5 katlı olup kat adedi binanın en düşük kottaki cephesi esas alınarak belirlenir. Bir parselde birden fazla bina yapılması halinde yüksek olan bina esas alınarak binalar arasındaki en az mesafe, (20,00) m. olup, (60,50) m. yükseklikten sonra ilave her (3,00) m. yükseklik için bu mesafeye (0,50) m. ilave edilecektir.

Bir parselde az katlı ana bir kitle üzerinde birden fazla yükselen bloklar tertiplenmesi halinde, bloklar arasında en az yapının ana kitlesi üzerinde kalan bölümlerinin yüksekliklerine göre bu Yönetmelikte belirlenen iki bina arasındaki yan bahçelerin toplamı kadar mesafe bırakılmak zorundadır." 

Gerekçe: "Türkiye`deki konut üretiminin büyük bölümünün imar ve parselasyon planları uyarınca oluşturulan imar adaları içinde yer alan parseller üzerinde gerçekleştirildiği, Yönetmelik değişikliği uyarınca beşer katlı (konut binaları 17,5 metre yüksekliğinde) binalardan oluşan bir imar adasında inşa edilecek binalar arasında 2*3,5= 7 metre, onar katlı (konut binaları 35 metre yüksekliğinde) binalardan oluşan bir imar adasında ise 2*6=12 metre mesafe kalacağı, böyle binaların iç kesimlerinin özellikle daha alt katlarında oturan veya çalışanların kuyunun içinde yaşadıkları hissini duymalarının kaçınılmaz olduğu, zira dava konusu edilen değişiklikle 2.11.1985 tarihli Yönetmeliğe göre 5`er katlı binalar arasındaki mesafenin 17,5 metreden 7 metreye, 10`ar katlı binalar arasındaki mesafenin ise 35 metreden 12 metreye ineceği, böylelikle yapılardan istifade eden nüfus açısından yaşam kalitesinin yukarıda özetlenen tüm unsurlar yönüyle azalacağı açıktır. Bu durumda, insanların yaşam kalitesini ve sağlığını, ayrıca mekansal alanların ulaşım sistemlerini olumsuz etkileyeceği anlaşılan, arka bahçe mesafesinin daraltılmasına yönelik dava konusu edilen Yönetmelik değişikliğinde, hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır."

-Madde 27`deki hüküm: "Ancak imar planında aksine bir hüküm bulunmuyorsa 40 metreden daha fazla cephe uzunluğu yapılabilmesine ilişkin karar almaya o yer için uygulama imar planı ile tespit edilen yapı karakteri, mevcut doku ile uyumu ve cephe kütle etkisi de dikkate alınarak mimari estetik kurulları yetkilidir."

Gerekçe: "Yönetmelik maddesinin bu kısmında, hem mimari estetik kurulları tarafından arttırılabilecek bina cephe uzunluğu üst sınırın, hem de cephe uzunluğu ile bina yüksekliği ilişkisinin tanımlanmamış olmasının şehircilik ilkelerine uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır."

Madde 29`un 1. Fırkası`ndaki bazı düzenlemeler:

-1. bendinde yer alan "yol genişliği-kat" tablosu

Gerekçe: "…yapılar için dikey limitlerinin belirlenmesi adına yalnız kat adedi sınırlamasına yer verilmesinin eksik kaldığı, parsellerin cephe aldığı metre cinsinden yol en kesitleriyle ilişkili olarak, kat adedi ile birlikte en fazla yüksekliğin de metre cinsinden tabloda belirtilmesinin zorunlu olduğu açıktır."

-"Ancak (10,00) m. ve daha geniş yollarda 3,00 m.`den fazla ön bahçe mesafesi bulunan parsellerde fazladan her 2 m.`lik ön bahçe mesafesi için kat adedine 1 kat ilave yapılabilir."

Gerekçe: "İmar planları ile belirlenmesi gereken kat sayısı ve yapılaşma koşullarının, zorunlu olarak bırakılması gereken ön bahçe mesafesi kriter alınarak, yönetmelik eliyle artırılmasına gerektirir haklı bir neden görülemediği gibi mekansal alanlarda belirsizliğe, yapı ve nüfus yoğunluğuna sebebiyet veren değişikliğin şehircilik esaslarıyla bağdaşır bir yönü de bulunmamaktadır. Bu haliyle yönetmelik hükmünde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır."

Madde 35`in 2. Fıkrası`ndaki bazı hükümler:

-"Yangın güvenliğine ilişkin tedbirler alınmak şartıyla ve konutlar hariç olmak üzere binaların çatı araları; sergi salonu, toplantı salonu, yemekhane, spor salonu gibi fonksiyonlarda ortak alan olarak kullanılabilir."

Gerekçe: "Esasen, söz konusu kullanımların emsal hesabına dahil edilmesi bağlamında çatı katı, normal ya da bodrum katta olmasının bir farkı bulunmamaktadır. Bu itibarla mimari proje doğrultusunda bu tür kullanımların çatı arasında yapılması öngörülüyor ise mutlak suretle çatı arasında kullanılan bu alan ve yüksekliğin, yapı için tanınan emsal ve yükseklik sınırlamasında hesap edilmesi gerekir. Yönetmelik değişikliğinde ise bu yönde bir belirtme yapılmaksızın, bu tür kullanımların çatı arasında yapılabileceğine cevaz verilmesinde, şehircilik ilkeleri ile hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır."

-"Özelliği olan binalarda, ihtiyaç halinde Bakanlık görüşü alınarak bu maddede belirtilmeyen farklı uygulamalar yapılabilir."

Gerekçe: "yönetmeliğin tanımlara ilişkin 16. maddesinde yer almayan, kapsamı ve niteliği anlaşılamayan ‘özelliği olan binalar` ifadesine yer verildiği, ayrıca Bakanlık görüşü alınarak yapımına olanak sağlanan ‘farklı uygulamalar`ın açıkça belirtilmediği gibi örnekleme yolu ile de ifade edilmediği, bu haliyle uyuşmazlık konusu cümlenin yargısal denetimi dahi yapılamayacak ölçüde muğlak kaldığı…"

-Madde 35`in 10. Fıkrası: "Teras çatılarda çatı bahçesi olarak düzenleme yapılabilir. Bahçe düzenlemesi yapılabilmesi için gerekli olan 0,50 m. toprak dolgu, parapet yüksekliğine dâhil edilmez. Ortak alan olarak kullanılan teras çatılarda; bahçe düzenlemesi yapılması halinde merdiven evi yanında, bina sakinleri tarafından kullanılmak üzere, tuvalet, lavabo, çay ocağı, bahçe düzenlemesinde kullanılacak malzemeleri depolamak için merdiven evine bitişik, toplam teras alanının %10`unu geçmeyen ve en fazla 3 m. yüksekliğinde ve 20 m² alanında kapalı mekân oluşturulabilir. Kapalı mekan bina ön cephesine 3 m.`den fazla yaklaşamaz. Ayrıca rezidans, otel, apart otel gibi konaklama tesislerinin teras çatılarda bina cephelerine 3 m.`den fazla yaklaşmamak, en fazla 1,50 m. derinliğinde olmak ve parapet kotunu aşmamak koşuluyla açık havuz yapılabilir."

Gerekçe: "İlkesel olarak çatı teraslarında, çatı bahçesi yapılmasında bir mahsur görülmemekle birlikte, yapılan değişiklikle emsalle ilişkilendirilmeksizin, kapalı alan kullanımı sağlanmasına yönelik bölümlerin yapılmasına imkan tanındığı, söz konusu kapalı alan kullanımlarının kısmen ya da tamamen emsal dışında tutulmasını gerektirir bir neden bulunmadığı anlaşıldığından, fıkra hükmünün bu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Açık yüzme havuzları, imalat ve kullanım türü itibari ile yapı niteliğinde bulunan, mekansal alanlarda yer işgal etmesi sebebiyle kullanım alanlarını artıran ve ruhsatlandırılması gereken bölümler olduğu hususunda duraksama bulunmamaktadır.

…parsele tanınan emsal değeriyle ilişkilendirilerek mimari projeye yansıtmak koşulu ile yapılmasında mahzur bulunmayan bu uygulamaların, öngörülen emsal içerisinde ilişkilendirilmeksizin yapımına imkan tanınmasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.

Öte yandan, fıkra hükmü bir bütün halinde değerlendirildiğinde, yapımına imkan tanınan kapalı alan ve açık havuz kullanımlarının, teras çatıları asli kullanımından uzaklaştırdığı, eylemli olarak bu alanların ayrı bir ticari kullanıma konu edilmesinin de önünün açıldığı nazara alındığında, fıkra hükmünde bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmamıştır."



EMO ADANA ŞUBE YÖNETİM KURULU BAŞKANI MEHMET MAK, ELEKTRİK KESİNTİLERİ VE KAYIP-KAÇAK KONUSUNDA DEĞERLENDİRMELERİ

13.11.2014
 


Çok Okunanlar


Okunma Sayısı: 465


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.