TMMOB heyeti Diyarbakır Sur’un Lalebey ve Alipaşa mahallelerinde teknik inceleme yaptı. Heyette, EMO’dan Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Yeşil ile TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve EMO Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Orak da yer aldı. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, yaptığı açıklamada, bölgede yaşam alanlarına güvenlik ve rant yaklaşımıyla yapılan müdahalelere tepki gösterdi.
TMMOB heyeti, 3 Ağustos 2017 tarihinde Diyarbakır Sur`un Lalebey ve Alipaşa mahallelerinde teknik inceleme yaptı, yöre sakinleriyle görüştü ve basın açıklaması yaparak kamuoyuna seslendi. Heyette, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, II. Başkan Züber Akgöl, Sayman Bahattin Şahin, Yönetim Kurulu üyeleri Kemal Zeki Taydaş ve Turhan Tuncer, Genel Sekreter Dersim Gül, Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Uğurlu, Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar, Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayşegül Oruçkaptan, Şehir Planıcıları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sarıaltun, Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Özden Güngör, Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Saymanı Malik Bakır, EMO Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Yeşil ile TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve EMO Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Orak yer aldı. Diyarbakır İKK bileşenlerinin de katıldığı incelemenin ardından TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz açıklama yaptı. Lalebey ve Alipaşa mahallelerinde yaşanan insanlık dramını Diyarbakır İKK çalışmalarından takip ettiklerini belirten Koramaz, "Burada gerçekten bir dram yaşanıyor. Biz mühendis, mimar ve şehir plancılarının asli görevi, kültürel, tarihi, sosyolojik mirasa sahip çıkmak ve onları gelecek kuşaklara taşımaktır. Ülkemizdeki mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütü olan TMMOB da bu asli sorumluluğunun bilincindedir" dedi. Burada bir kültürün, bir mahallenin tamamen yok edildiğini dile getiren Koramaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada yapılan sadece bir evin, binanın yıkımı değil; bir bütün olarak yaşam biçiminin yok edilmesidir. Devletin görevi aslında bu yaşam biçimini korumak ve insanlara daha iyi bir yaşam sunmak olmalı. Ama görülen o ki, bunu sunmakla sorumlu olan devlet, insanların barınma hakkını, mallarını elinden alıyor. Ülkemizde barınma hakkı bir rant çıkarımına dönüşmüş durumda. Burada ziyaretimizde yöre sakinleriyle de konuşma imkânımız oldu. Kendilerine 20, 30, 40 bin TL gibi komik rakamlar verildiğini ve 300-400 bin liralık da evlerde oturmaları istendiğini ifade ettiler. Bu bedellerin burada yaşayan insanlarca ödenmesi mümkün değil. Kaldı ki bu bedeller ödenip taşındığında bile burada kültürel, sosyolojik yapı da değişmiş olacak. Bu mahalle artık Alipaşa Mahallesi, Lalebey Mahallesi olmayacak, başka bir mahalle olacak." Koramaz, elbette burada yaşayan insanların yaşam koşullarının, evlerinin düzeltilmesi, hatta sosyal devletin bunları bedelsiz gerçekleştirmesi gerektiğini vurgularken, "Alipaşa ve Lalebey mahalleleri yöre halkının burada yaşayabileceği bir hale getirilmeli. Ama bu haliyle yapılan zulümdür. Bu zulme karşı mahalle halkının direnişini, Diyarbakır`da demokrat kamuoyunun bu direnişe desteğini bizler de sahipleniyoruz. Bu mücadeleyi Türkiye geneline yaymaya çalışacağız. Bu konuda yürütülen bir imza kampanyası var" diye konuştu. "Önce Adalet ve Eşitlik" Sur`da edindikleri izlenimleri tüm Türkiye kamuoyuyla paylaşmaya çalışacaklarını belirten Koramaz, elektriği, suyu kesilen; içinde insanlar varken kepçe vurulup yıkılmaya çalışılan evler olduğuna dikkat çekti. Bu durumun demokratik bir topluma, sosyal devlete yakışmadığına işaret eden Koramaz, şunları söyledi: "Her şey güvenlik ve rant ekseni etrafında şekillendirilemez. Güvenlik sağlanacaksa her şeyden önce adalet ve eşitlik sağlanmalı. Güvenlik amacıyla bir tarihi dokuya zarar verip, evlerin yıkılması, geniş yollar yapılması anlaşılır bir şey değildir. Devletin bu dokuyu koruması lazım. Bizler de bu korumayı üstlenen meslek erbaplarıyız aslında. Bu yapıları inşa eden, projelendiren, koruyan, gelecek kuşaklara bu mirası taşımakla yükümlü olan meslek disiplinleriyiz." Diyarbakır İKK`nin yürüteceği çalışmaları bundan sonra da takip edeceklerini ve olanakları ölçüsünde destek vermeye çalışacaklarını belirten Koramaz, TMMOB bünyesinde "Savaşın Etkilediği Kentlerin Yapısal Sorunları Çalışma Grubu" adlı bir çalışma grubu kurulduğunu anımsattı. Koramaz, sözlerini şöyle tamamladı: "Sur, Cizre, Nusaybin gibi savaştan etkilenen birçok bölgenin yıkımdan önceki durumu ve yeni durumu karşılaştırılarak oradaki tarihi, kültürel mirasa sahip çıkmaya çalışacağımız bir çalışmamız da var. En yakın zamanda bunu kamuoyuyla paylaşacağız. Biz bugün karşılaştığımız manzara karşısında gerçekten utandık, devlet adına utandık. Ülkemiz adına utandık. İmar hakkı, barınma hakkı en temel haktır. Bu hakkın devlet tarafından yok edilmesi, içinde yaşayan insanların bu duruma düşürülmesi kabul edilemez. Ama elbette ki bu kötü günler sona erecek. Zalimler her dönem olduğu gibi hak ettikleri sona ulaşacaklardır." Açıklama sonrası ŞPO Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sarıaltun, Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayşegül Oruçkaptan ve TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Mehmet Orak da birer konuşma yaptılar.
|