|
GEÇTİĞİMİZ yıl Enerji Bakanlığı istedi ve Bakanlar Kurulu da karar verdi. Türkiye, "ileri yaz saati uygulamasını" kalıcı hale getirdi.
Bunun gerekçesi de "enerji tasarrufu" idi.
Ancak bugüne kadar ne kadarlık bir enerji tasarruf ettiğimizi de bir türlü öğrenemedik. Elektrik Mühendisleri Odası‘nın hesaplamaları böyle bir tasarruf olmadığını söylüyor ama bakanlık buna da ciddi bir yanıt vermiş değil.
Böyle tutumlar demokratik ülkeler için değildir. Demokrasilerde idare şeffaf olur, aldığı kararların sonuçlarını paylaşır, hatalı karar verdiğini görürse o karardan geri döner.
Bizim Enerji Bakanlığı‘nın tutumuna, demokratik olmayan rejimlerde rastlanabilir.
Hesap vermez, dinlemez, bildiğini okumaya, yanlış bir karar bile vermiş olsa devam eder.
Tarihte diktatörlüklerin çöküş nedenlerine bakarsanız ardında hep bunu görürsünüz.
Bakanlık, bu yıl da ileri yaz saati uygulamasına devam edip etmeyeceğini, devam edecekse geçtiğimiz yıl ne kadar enerji tasarruf ettiğimizi açıklamalı ki halkımız da öğrensin, karar doğru muymuş, yanlış mı?
Hem böyle yaparlarsa, dünyanın geri kalanı da "Vay başımıza gelenler, meğerse biz gerçekten aptalca bir iş yapıyormuşuz" deyip ileri saat uygulamasını onlar da kalıcı hale getirirler.
Dünyaya örnek olmak, "yerli ve milli bir projeyi" tüm dünyaya benimsetmek AKP iktidarına ve dünya liderine yakışmaz mı? (Hürriyet; 06.09.2017)
|
|
|