|
TMMOB; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şehircilik Şurası’nda mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütlülüğünü hedef alan itham ve tehditlerini kınadı. “Siyasi hayatlarının her dönemini kendi geçmişlerini inkar ederek, kendi yaptıklarını yalanlayarak, hatalarının sorumluluğunu reddederek geçirenler, son günlerde doğaya ve şehirlere karşı işledikleri suçları da başka kesimlere yıkmaya çalışıyor” denilen açıklamada, tüm saldırılara rağmen TMMOB’nin kamu ve toplum yararı için çabalamaya devam edeceği bildirildi.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, 9 Kasım 2017 tarihinde yazılı bir basın açıklaması yaparak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın Şehircilik Şurası`nda TMMOB`ye yönelik itham ve tehditlerde bulunmasını şiddetle kınadı. 2008 yılında "tadilat" bahanesiyle kapatılan Atatürk Kültür Merkezi`nin yıkılarak yerine başka bir proje yapılmasına yönelik hukuki ve mimari eleştirileri nedeniyle TMMOB`yi hedef alan Erdoğan`ın, bundan sonra yargı kararlarını da tanımayacağını açık biçimde ifade etti belirtilen açıklamada, şu görüşler dile getirildi: "Öncelikle bilinmelidir ki, Cumhuriyet tarihimizin anıt yapılarından biri olan Atatürk Kültür Merkezi`nin oldu-bittiye getirilerek ortadan kaldırılması mümkün değildir. Sahip olduğu kültürel, tarihi ve mimari değerleri nedeniyle Atatürk Kültür Merkezi, başta Anayasa olmak üzere ulusal ve uluslararası koruma kanunları ile güvenceye alınmıştır. Kanunlara ve mahkeme kararlarına rağmen, ülkede uygulanan OHAL`i fırsat bilerek böyle bir yıkıma girişmek, telafisi imkânsız sonuçlara yol açacaktır." Şehirlerin ruhunun kaybolmasından şikâyet eden Cumhurbaşkanı`nın İstanbul ve Türkiye`nin modernleşmesinin simgesel bir anıtı niteliğindeki AKM`nin yıkılmasını savunmasının derin bir çelişki olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Siyasi hayatlarının her dönemini kendi geçmişlerini inkar ederek, kendi yaptıklarını yalanlayarak, hatalarının sorumluluğunu reddederek geçirenler, son günlerde doğaya ve şehirlere karşı işledikleri suçları da başka kesimlere yıkmaya çalışıyor" denildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın, 23 yıldır İstanbul`u başka bir parti yönetiyormuş gibi, gecekondulaşmadan, gökdelenlerden, çarpık kentleşmeden, kent dokusunun bozulmasından şikâyet ettiği anımsatılarak, yaşanan sürece ilişkin şu değerlendirme yapıldı:"Sayın Cumhurbaşkanı, dereleri kurutan, ormanlık alanları satan, kıyıları imara açan başka bir partiymiş gibi, şimdi yeşilin korunmasının öneminden bahsediyor. Sayın Cumhurbaşkanı, yeşil alanları, parkları, deprem toplanma alanlarını AVM`lere dönüştüren AKP`li belediyeler değilmiş gibi, şimdi betonlaşmayı eleştiriyor. Sayın Cumhurbaşkanı, İstanbul`un az sayıdaki nefes alma yerlerinden biri olan Gezi Parkı`nı yıkıp Topçu Kışlası`na dönüştürmek isteyen kendisi değilmiş gibi, şimdi toprağın huzurundan bahsediyor. Sayın Cumhurbaşkanı, bu ülkenin binlerce yıllık tarihi zenginliklerini, Alianoi`yi, Zeugma`yı, Hasankeyf`i tarumar edenler kendileri değilmiş gibi, şimdi tarihi mirasın önemine değiniyor." Açıklamada, TMMOB`nin bugüne kadar kamu yararını gözeterek yürüttüğü mücadeleye ilişkin olarak da şöyle denildi:"TMMOB, rant ve çıkar çevrelerinin şehirlerimize ve doğamıza yönelik saldırılarına karşı yürütülen mücadelenin en ön saflarında yer almıştır. Açtığımız davalarla, yürüttüğümüz kampanyalarla, hazırladığımız bilimsel raporlarla, kamuoyuna yönelik yaptığımız açıklamalarla, yıkım ve talan politikalarına karşı kültürel mirasımızı, şehirlerimizi ve doğamızı savunduk. Cumhurbaşkanının ve AKP`li Belediyelerinin Birliğimize olan kini ve düşmanlığı, bizlerin bilime, insana, ülke ve halk çıkarlarına düşman olan tüm girişimlere karşı takındığımız bu onurlu tavrımızdır. Biz gücümüzü, almış olduğumuz eğitimden, yüreğimizdeki insan sevgisinden, mesleğimizin toplumcu özünden ve tüm saldırılara karşı bizlere sahip çıkan üyelerimizden ve halkımızdan alıyoruz. Bizler ne sırça köşklerde yaşıyoruz, ne rant çetelerine dayanıyoruz, ne de kamu kaynaklarından besleniyoruz." Açıklamada tüm saldırı ve hedef göstermelere rağmen TMMOB`nin dün olduğu gibi bugün de, kamu ve toplum yararı için çabalamaya, ülkeye, halka, mesleğe ve meslektaşlarına sahip çıkmaya, aklın ve bilimin ışığında gerçekleri haykırmaya devam edeceği vurgulandı.
|
|
|