|
Kalıcı yaz saati uygulamasının elektrik tüketimini artırdığını belirten Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Başkanı Mahir Ulutaş, `Bu tüketim artışı, ülkeye ve vatandaşın cebine 2,8 milyar liralık zarar verdi. Bu yanlışta ısrarın nedeni ne?` diye sordu.
Pek çok kesim tarafından tepkiyle karşılanan kalıcı yaz saati uygulamasının elektrik tüketimini artırdığını belirten Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Başkanı Mahir Ulutaş, "Enerjideki bu tüketim artışı, ülkeye ve vatandaşın cebine 2,8 milyar liralık zarar verdi. Bu yanlışta ısrarın nedeni ne?" diye sordu Elektrik tüketimi 7.1 milyar kwh arttı Türkiye‘de geçtiğimiz yıl uygulanmaya başlanan ve bu yıl da uygulanmasına kesin gözüyle bakılan kalıcı yaz saati uygulaması tartışılmaya devam ediyor. Bilindiği gibi geçtiğimiz ay Danıştay yaz saatini kalıcılaştıran Bakanlar Kurulu kararının yürütmesini, ‘Bakanlar Kurulunun süresiz olarak bu tür bir uygulamaya karar verme yetkisinin olmadığı, bunun yasayı değiştirmek anlamına geleceği‘ gerekçesiyle durdurmuştu. Karar sonrası Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ise ‘Danıştay‘ın vermiş olduğu bir karar, Meclis‘in yasama asliliğini ve tekelini ortadan kaldırmaz‘ diyerek kalıcı yaz saati uygulamasının bu yıl da devam edeceğinin işaretini vermişti. Danıştay‘ın kararına rağmen hükümet kanadından yaz saati uygulamasının devam edeceği yönündeki açıklamalar, pek çok kesim tarafından tepki çekti. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şube Başkanı Mahir Ulutaş, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, 2016 yılının Ekim ayından itibaren kalıcı hale getirilen yaz saati uygulamasının, enerji tüketim verilerine göre tasarruf sağlamadığını belirterek, "Açıklanan enerji tüketim verileri üzerinden bir önceki yılın aynı ayına göre yaptığımız hesaplamada; 2016 yılının Kasım ayında yüzde 6,66, Aralık ayında yüzde 5,97 elektrik tüketim artışı kaydedildiği ortaya konulmuştur. Aralık 2016 ve Ocak 2017‘de Türkiye‘nin elektrik ihtiyacının karşılanamadığı doğalgaz ve elektrik üretim krizi yaşanmıştı. Bu nedenle bu aylardaki tüketim artışları, elektrik verilemediği için baskılanmıştır. Buna rağmen elektrik tüketim artışı Ocak 2017‘de de yüzde 5,75 olmuştur. Artış oranı Şubat 2017‘de yüzde 6,22, Mart 2017‘de ise yüzde 6,43‘e ulaşmıştır. Toplamda yaz saati uygulamasının kalıcılaştırıldığı kış aylarında (Kasım-Aralık 2016, Ocak-Şubat-Mart 2017) yaklaşık 7 milyar kilovat saatlik fazladan tüketim ortaya çıkmıştır. Mesken kullanıcılarına uygulanan bir kilovat saatlik elektrik bedeli olan 41 kuruş üzerinden hesaplandığında 2,8 milyar liralık bir ekonomik maliyet ortaya çıkmıştır" dedi. "Rapor ortada yok" Kalıcı yaz saati uygulamasının, ülkeye hiçbir fayda sağlamadığını dile getiren Ulutaş, "Siyasi iktidarın bu konuda ısrarcı olma nedeni ise İTÜ‘nün hazırladığı rapor olarak gösteriliyor. Bahsedilen raporun referans alındığı ve uygulamayla fayda sağlanılacağı, ekonomik getirileri olacağı iddia ediliyor. Ancak ortada İTÜ raporu da yok. Bu nedenle rapora ulaşma şansımız da olmadı. Bu raporda hangi verilere dayanıldığı ya da hangi varsayımlardan yola çıkılarak ekonomik bir kazanç oluşacağını anlamamız mümkün değil. Çünkü eldeki veriler uygulamanın zarar verdiğini ortaya koyuyor" diye konuştu. "Somut gerçek" Ortadaki somut gerçeğin, kalıcı yaz saati uygulamasıyla elektrik tüketiminin artması olduğuna dikkat çeken Ulutaş, "Eldeki verilere bakıldığında ortaya çıkan somut bir gerçek var. O da kalıcı yaz saati uygulamasıyla ne yazık ki elektrik tüketimimiz arttı. Bu tüketim artışı da ülkeye ve vatandaşın cebine 2,8 milyar liralık zarar verdi. Ekim sonu bizim için önemli. Siyasi iktidarın ekim sonuna kadar bu yanlıştan geri dönmesini bekliyoruz. Çünkü artık kışa yaklaşıyoruz. Kışa yaklaştıkça da genellikle ülkenin batısında yoğunlaşan sanayiye de ciddi bir maliyet doğuyor. Sadece İzmir‘de 2015 Kasım ve 2016 Kasım ayları arasını incelediğimizde yüzde 18‘in üzerinde artış görmüştük. Dolayısıyla bu yanlıştan vazgeçilmesi lazım. Siyasi iktidar, hangi varsayımlarla ve hangi verilerle bir kazanç düşündüyse bunun gerçekleşip gerçekleşmediği de elimizdeki verilerde açıkça görülüyor. Bu yanlışta ısrar etmenin bir anlamı yok. Siyasi iktidarın bir an önce bu yanlıştan vazgeçmesi gerekiyor" dedi. (YENİ BAKIŞ, 24.10.2017)
|
|
|