HABER

 
Siyasi iktidarın torba yasa ile sansürü internet medyasına taşıma arayışında olması TBMM’de düzenlenen toplantı ile ele alındı. Toplantıya EMO Ankara Şubesi adına katılan Şube Müdürü Neşe Akkoç teknik değerlendirmelerde bulundu.
 

Neşe Akkoç Torba Yasa ile yapılmak istenen düzenlemeyle medyada kendisine yer bulamayan gazetecilerin, siyasetçilerin, toplumsal grupların seslerini duyurabildikleri internet ortamının yok olacağını, yurttaşların da haber alma, bilgiye erişme haklarının kısıtlanacağını söyledi.

Neşe Akkoç konuşmasında özetle şunların altını çizdi; "Mecliste görüşülen Maliye Bakanlığı‘nca hazırlanan  "Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı" ile torba yasa içerisine eklenen 73. Madde ile  15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri hakkında Kanuna 29`uncu maddesinden sonra gelmek üzere 29/A maddesi eklenmesi hedeflenmektedir.

6112 Sayılı Kanun`da düzenlenen husus kablo ortamı, karasal ortam ve  uydu ortamında, yayın lisanslarını düzenler. Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar, kablo, uydu, karasal ve benzeri ortamlardan yayın yapabilmeleri için her bir yayın tekniği ve ortamına ilişkin Üst Kuruldan ayrı ayrı lisans almak zorundadır. Bu lisanslar ile medya hizmet sağlayıcısı kuruluşlara yayın yapacakları ortamda belirli bir bant aralığında  frekans tahsisi yapılır. Ayrıca bu kanun ile yayın içeriklerine dair de düzenlemeler de yapılmıştır.

Bu kanuna ek yapılacak 29/A maddesi ile internet üzerinden yapılacak yayınlara da 5651 sayılı ‘İnternet Ortammda Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve  Bu  Yayınlar  Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında` kanun hükümlerine uygun olarak yayın yapabilme ve  radyo, televizyon ve isteğe bağlı yaym hizmetlerini sadece internet üzerinden sunmak isteyen medya hizmet sağlayıcıların Üst Kuruldan yayın lisansı, bu yayınları internet ortamından iletmek isteyen platform işletmecileri de Üst Kuruldan yaym iletim yetkisi almak zorunluluğu getirmektedir.

Yayın lisansı veya iletim yetkisi alındığında karşılığında teknik olarak  bir frekans ya da bandwidth tahsisi söz konusu değildir, çünkü bunlar internet ortamında karşılığı olmayan teknik altyapı gereksinimleridir. RTÜK`ten internet yayını lisansı almak için halen miktarı belirsiz ve karşılığında herhangi bir ortamda iletim yapacak kuruluşa tahsis verilmeyen   bir  ücret alınacak, yanı sıra MİT ve Emniyet`in güvenlik soruşturmasından geçmek gerekecektir.  Yasalaştırılmak istenen madde de "Üst Kuruldan  alınan geçici  yayın  hakkı ve/veya  yayın lisansı  bulunmayan  ya da bu hak ve/veya lisansı iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin yayın hizmetlerinin internet ortamından iletildiğinin  Üst  Kurulca tespiti  halinde Üst Kurulun  talebi üzerine sulh ceza hakimi  tarafından internet ortamındaki söz konusu yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesine karar verilebilir. Bu karar, 5651 sayılı Kanun uyarınca gereği yapılmak üzere Erişim Sağlayıcılar Birliğine gönderilir. Sulh ceza hakimi,  Üst Kurulun  talebini en geç yirmi  dört saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar." 

Bu demektir ki RTÜK önce hükmü verecek sonra tasdik için mahkemelere gönderecektir ve 5651 sayılı yasa hükümlerinde yer alan içerik denetimlerini bile yapma ihtiyacı duymayacaktır.  Erişim, içerik ya da yer sağlayıcılara 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun kapsamında RTÜK tarafından iletilen engelleme kararları iletildiğinde yükümlülüğün yerine getirilememesi halinde  2 bin TL den 50 bin TL ye kadar idari para cezası uygulanabildiğinden RTÜK kararları içerik denetimi bile olmadan anında  uygulanmış olacaktır. Medyada kendisine yer bulamayan gazetecilerin, siyasetçilerin, toplumsal grupların seslerini duyurabildikleri internet ortamı yok olacak yurttaşların da haber alma, bilgiye erişme hakları kısıtlanmış olacaktır."

Toplantıda Prof. Dr. Funda Başaran "yapılmak istenen düzenlemeleri "yerli ve milli" arama motor vs arayışlarıyla birlikte düşünüldüğünde, dünyaya tamamen kapanan kapalı bir internete doğru mu gidiyoruz diye düşünüyorum" derken, Doç. Dr. Kerem Altıparmak, düzenlemede bütün internet yayınlarına ruhsat zorunluluğu getirebilecek hükümler bulunduğunun altını çizdi. Altıparmak, bazı tv kanallarının yayınlarının talep üzerine satın alınan yayınlar olduğunu devletin bu alana müdahalesinin özel alan ihlali olduğunu söyledi.

Fotoğraflar