· ŞUBE Giriş Sayfası

 İSTANBUL ŞUBE

 
Şube Kapsamındaki İller:

 EDİRNE   İSTANBUL   KIRKLARELİ   TEKİRDAĞ 
 

EMO İstanbul Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 81

Tüm Sayılar

HABER

 
EMO İstanbul Şubesi 41 Genel Kurulu 24 Şubat 2018 Cumartesi sabahı Perpa A Blok Konferans Salonu’nda başladı. Gündem gereği yapılan Divan seçimleri sonucunda; Divan Başkanlığına Cemil Kocatepe divan başkan yardımcılığına Bilgin Akbal yazmanlıklarına ise Asuman Yıldırım ve Aydın Tokdemir getirildi. Divan seçiminin tamamlanmasından sonra İstiklal Marşı eşliğinde saygı duruşu gerçekleştirildi. Daha sonra açılış konuşmasını yapmak üzere 40. Dönem Şube Yönetim Kurulu Başkanı Erol Celepsoy kürsüye çıktı.
 

Erol Celepsoy konuşmasına; "Geçtiğimiz iki yıllık dönemde gerek dünyada gerekse ülkemizde çok hızlı değişimler yaşandı. İçinde bulunduğumuz coğrafyada; barış yerine gerginlik ve savaşın egemen kılındığı, OHAL koşullarının gerekçesinden uzak şekilde; demokrasinin, insan haklarının askıya alındığı; parlamenter sistemin KHK‘lar dayatmasıyla etkisizleştirildiği bir karabasanın içinde yaşamaya başladık. Bir yandan rant uğruna doğamızın, tarihimizin ve kültürel değerlerimizin birer birer gözden çıkarılarak metalaştırıldığı diğer yandan Cumhuriyet kazanımı olan laik ve demokratik yaşamın ortadan kaldırıldığı günleri ibretle yaşıyor ve bütün demokratik yol ve yöntemleri kullanarak bu gidişe dur demek için çaba sarfediyoruz" diyerek başladı.

"Ülkemize, mesleğimize ve geleceğimize ilişkin yaptığımız bütün çalışmalar esas olarak; bizleri Yönetim Kurulu görevinde yalnız bırakmayan, Odamızın karşı karşıya kaldığı bütün saldırı ve baskılarda bir an bile desteklerini bizden esirgemeyen siz üyelerimizin eseridir. Bunun için herkese sevgi ve saygılarımızı sunmayı bir borç biliyoruz" diyerek konuşmasına devam eden Celepsoy, 40. Dönemde EMO İstanbul Şubesi‘nin çalışma başlıklarını özetleyerek şöyle devam etti:      

"Emperyalizmin yıllardır süren Ortadoğu‘yu böl ve yönet politikaları artık savaş düzeyinde sürdürülmeye başladı. AKP iktidarları da başından beri uyguladıkları eklektik ve çelişkili dış politikalarıyla ama Neo-Osmanlı heveskârlığıyla da kendi komşularının topraklarında ABD, Rusya, İran‘ın her adımda şapkalarından yeni yeni tavşanlar çıkardıkları hamlelerle yürüttükleri bu savaşın içine  -yedeğine aldığı MHP ile kendi milliyetçiliğini tahkim ederek- giriverdi.

Meslekleri, hangi koşulda olursa olsun her şeyden önce insanı yaşatmak ve onun sağlığını korumak gibi evrensel anlamda bir kutsallık taşıyan hekimlerin; kamu kurumu niteliğinde Anayasa uyarınca 6023 sayılı Yasayla kurulmuş meslek birliği olan Türk Tabipler Birliğinin "Savaşa hayır, barış hemen şimdi" çağrılı bildirisi üzerine yönetim kurulu üyelerinin haklarında soruşturma başlatılarak gözaltına alınmaları, AKP-MHP iktidarının, yakın zamanda topluma yaşatılan gözdağı verme, sindirme ve susturma politikalarının en çarpıcı ve ibret verici bir örneği oldu."

Son yıllarda yaşanan ve özellikle 2 yıldır yoğunlaşan hakim politikalara değinen Celepsoy, "Son yıllardaki nefret söylemiyle toplumu sürekli bölerek birbirine karşı kışkırtmaya devam eden MHP tahkimli AKP iktidarı, böylece bir taraftan milliyetçi ve ırkçı bir tuzağın yaylarını meslek odaları üzerinden bir kez daha gererken; diğer taraftan ülke varlıklarını sermayeye peşkeş çekme dalındaki özelleştirme şampiyonluğuna karşın, özerk kurumlara saldırmakta, üniversiteleri teslim aldığı gibi bu kez de kamusal gücünü Anayasadan alan ve kamu adına hem özel sektör hem de devlet tasarruf ve uygulamalarını denetleme hakkını kullanan meslek odaları birliklerinin adındaki "Türk" ve "Türkiye" adlarını kaldırmaya çalışarak onları kendi yandaşları aracılığıyla içerden devletleştirmeyi amaçlamaktadır" diyerek, iktidarın neden TMMOB‘yi ve Odaları hedef tahtasına koyduğunu aktardı.

Erol Celepsoy‘un, "İçinde yaşadığımız günler, şimdi her zamankinden daha çok meslek onuruna sahip çıkmanın, insanlık onuruna sahip çıkmaktan geçtiğini gösteriyor ve bunu bir görev olarak önümüze koyuyor. Hayatın her alanında yoksulluğa, her türlü ayrımcılığa, şovenizme, zulme, savaşa karşı, halkların kardeşçe bir arada yaşayacağı demokratik ve laik cumhuriyetle yönetilen bir ülke yaratmak için sesimizi daha fazla çıkarmak ve özgürlük mücadelesini yükseltmek için siz değerli üyelerimizle 41. Genel Kurulumuzdan yeni bir enerjiyle daha güçlü çıkmak dileğiyle hepinizi sevgiyle kucaklıyoruz" diyerek bitirdiği konuşmasının ardından kürsüye EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Önder çıktı.

Önder, demokrasi kavramının içinin boşaltıldığı AKP‘nin demokrat muhafazakar gömleğini çıkartarak FETÖ darbesinden sonra baskıcı bir rejim kurmaya yöneldiğini belirterek başladığı konuşmasını TMMOB‘a ve Odalara yönelik saldırıları aktararak devam etti. Abdullah Gül‘ün  Cumhurbaşkanlığı sürecinde Odalara yönelik Devlet Denetleme Kurulu‘nu harekete geçirmesinden sonra başlayan sürecin Kimya Mühendisleri Odası‘nın görevden alınması ve 11 odanın daha bu tehditle yüz yüze kalmasına kadar uzandığını hatırlattı.

"Son 15 yılda iktidarda olan AKP eliyle eğitimden, sağlığa, ekonomiden dış politikaya tüm alanlarda demokrasiden uzak, baskıcı ve gerici zihniyet hakim kılınmış, medyadan üniversitelere, yargıdan demokratik kitle örgütlerine varıncaya kadar tüm kurumların sesi soluğu kesilmiştir. Özelleştirme şampiyonu olmakla övünen bu iktidarlar döneminde Cumhuriyetin kazanımı kurumlar birer birer sermayeye bırakılmıştır. Bu dönem EMO‘nun mesleki alanlarında büyük tahribatlara yol açmıştır. Elektrik alanında tüm ülkenin karanlıkta kalması, arz güvenliğinin sağlanamaması, pahalı elektrik olarak sonuçlanan "yandaş sermaye kapitalizmine" dönüşen uygulamalar, iletişim alanında tüm Türkiye‘nin iletişim altyapısını oluşturan Türk Telekom‘un hisselerinin rehin kaldığı, alıcı dahi bulunamadığı bir mali ve yönetimsel kaosa sürüklenmiştir."

Daha sonra Ortadoğu‘da sürdürülen savaşa ve bu savaşa karşı çıkan kişi ve kesimlere karşı saldırıları kınadığını belirten Önder, EMO‘nun 45. Dönemde yaptığı çalışma başlıklarını sıraladı. Konuşmasını Akreditasyon konusuyla sonlandıran Önder; ‘45. Genel Kurulunda alınan akreditasyon kararının yasal gerekliliklerinin sağlanarak uygulama sürecine geçildiğini, bu konuda pek çok aksaklık ve eksikliklerin olduğunu ve uygulamaya dönük her türlü yapıcı eleştiriye açık olunduğunu‘ belirterek, "Baştan beri belirttiğimiz gibi genel kurulda alınan bir karar bir sonraki genel kurulda yeniden tartışılabilir ve delegenin iradesi doğrultusunda yeni değerlendirmeler yapılabilir. Yeter ki ülkenin içinde bulunduğu bu karanlık süreçte TMMOB ve Odamız tahribata uğramadan ayakta kalabilsin".

Daha sonra kürsüye gelen TMMOB Yürütme Kurulu Üyesi Cengiz Göltaş konuşmasına, "Biliyorsunuz 1 ayı aşkın süredir ülke olarak fiilen bir savaşın içerisindeyiz. Türk Silahlı Kuvvetleri, başka bir ülke topraklarında askeri operasyon yürütüyor. Türkiye toplumu olarak hepimiz biliyoruz ki savaş sadece cephede olup biten bir durum değildir. Savaş toplumun tümünü hem ekonomik, hem siyasal hem de duygusal olarak seferber edilmesidir. Operasyonlar başlamadan önce TMMOB olarak yaptığımız açıklamalarda, AKP‘nin içinde bulunduğu yönetim krizi nedeniyle ilan ettiği OHAL‘in bile artık kendisine yeterli gelmediğini, bu krizi örtbas edebilmek için Olağanüstü Hali bir savaş haline çevirmek istediğini dile getirmiştik. Ne yazık ki yaşadıklarımız bir kez daha bizleri haklı çıkardı. Kurulduğu günden bu yana daima toplumsal kutuplaşmadan, çatışmadan ve şiddetten beslenen AKP, Afrin‘e yönelik başlattığı operasyonla kitlesini yeniden konsolide etmeyi amaçlamaktadır" diye başlayan Göltaş, AKP‘nin meslek odalarına yönelik saldırısını şöyle gerekçelendirdi: "AKP demokratik seçimlerle ele geçiremediği her kurumu iftiralarla karalamayı ve baskılarla sindirmeyi gelenek haline getirmiştir. Üyeler nezdinde hiçbir inandırıcılığı olmadığı için genel kurullar sürecinde başarı kazanamayanlar, yukardan aşağı operasyonlarla ilerici meslek örgütlerine müdahale etmeye çalışıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. İftiralarla örgütlerimizin yıpratılmak istenmesine, ilerici ve toplumcu değerlerimizin ortadan kaldırılmak istenmesi izin vermeyeceğiz!"

Cengiz Göltaş konuşmasını şu dileklerle tamamladı: "TMMOB‘nin eşitlikten, özgürlükten, demokrasiden, barıştan, laiklikten yana toplumcu mücadele çizgisini yarınlara taşıyabilmek için, kişisel ihtiraslarını ve dar grup çıkarlarını TMMOB‘nin ihtiyaçlarının önüne koymadan mücadele edecek tüm ilerici, çağdaş, yurtsever mühendis, mimar ve şehir plancılarının ortak aklına, dayanışmasına ve birlikteliğine ihtiyacımız var. Genel kurullar sürecinde TMMOB örgütlülüğünün ve üyelerinin bu sorumlulukla hareket edeceğine inancım tamdır. Bu inanç ve kararlılıkla, Türkiye‘nin içinden geçtiği bu karanlık dönemde, ülkemize, mesleğimize ve değerlerimize sahip çıkmak konusunda en ufak bir tereddüt yaşamadan mücadele eden tüm arkadaşlarımızı dostlukla kucaklıyorum."

Göltaş‘tan sonra kürsüye EMO Bursa Şube Başkanı Burak Özgen, EMO Eskişehir Şube Başkanı Ender Kelleci, EMO Adana Şube Başkanı Mehmet Mak ve EMO Diyarbakır Şube Başkanı Mehmet Orak çıkarak başarı dileklerini belirttiler.

Daha sonra konuklarımızdan CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Gülsüm Hale Özcömert Coşkun, Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şube Sekreteri İbrahim Tataroğlu, EMEP İstanbul İl Örgütünden Mehmet Özcan, ÖDP İstanbul İl Başkanı Deniz Demirdöğen kürsüden genel kurulumuzu selamlayarak iyi dileklerini belirttiler.

Yapılan konuşmaların ardından komisyonların seçimi yapıldı ve öğle arası verildi.    

Öğle arasından sonra Gündemin 7. maddesi olan Yönetim Kurulu Çalışma Raporu‘nun okunması bölümünde, 40. Dönem Yönetim Kurulu Yazman Üyesi Tayfun İşbilen Şube çalışmalırını ana başlıkları ile kongre delegelerine sundu. Bu madde içinde Mali raporun sunulması Şube Sayman Üyesi Tuğçe Çakırca Ekşioğlu tarafından yapıldı.Raporların sunulmasından sonra Çalışma Raporu üzerine bir dizi konuşma yapıldı. Bu konuşma ve görüşlere Şube Yönetim Kurulu Başkanı Erol Celepsoy ve Yönetim Kurulu üyesi Hasan Ece tarafından yanıt verildi. 9. gühdem maddesi gereğince Yönetim Kurulu yapılan oylama ile aklandı.      

Yönetim Kurulunun aklanmasından sonra gündemde 13. sırada olan ama kongrenin hemen başında oylama ile 10. sıraya alınan Şube Yönetim Kurulu, Şube Denetçileri ve Oda Genel Kurulu Delege Asıl ve Yedek Adaylarının Belirlenmesi maddesine geçildi.  Ardından diğer gündem maddeleri de gerçekleştirilerek geç saatlerde genel kurul tamamlandı.  

Fotoğraflar