|
TMMOB, İzmir TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK), `3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü` dolayısıyla basın açıklaması düzenledi. Geçtiğimiz yıl 2 bin 6 işçinin iş kazalarında hayatını kaybettiğine yer verilen açıklamada, her dört saatte bir işçinin can verdiği vurgulandı. Mühendislerin konuya ilişkin görevlerinin danışmanlık kapsamında olduğuna vurgu yapılan açıklamada, mevzuat değişikliklerine ilişkin önerilere de yer verildi.
İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü dolayısıyla bugün (3 Mart 2018) TMMOB İzmir İKK, Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Lokali`nde basın toplantısı düzenlendi. EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Gülefer Mete‘nin de katılım sağladığı toplantıda, EMO temsilcisi olarak TMMOB Yürütme Kurulu Üyeliği görevini yürüten Cengiz Göltaş açıklama metnini okudu. Ölümlü iş kazalarının sistematik hale geldiğine dikkat çekilen açıklamada, "Bu cinayetleri failleri, kâr hırsını can güvenliğinin önünde tutanlardır. Bu durumu görmezden gelen, gerekli denetimleri yapmayan, sorumluları hak ettikleri biçimde cezalandırmayanlar da iş cinayetlerinin müşterek failleridir" denildi. Geçtiğimiz yıl 2 bin 6 kişinin hayatını yitirdiğine yer verilen açıklamada, şöyle denildi: "Yani ülkemizde her 4 saatte bir emekçi, evine ekmek götürebilme gayretinin bedelini hayatıyla ödemektedir. Daha ucuza, daha çok ve daha hızlı üretim yapabilmek için kimileri tersanede, kimileri inşaatta, kimileri boyahanede, kimileri madende, kimileri tarla yolunda, kimisi yüksek gerilim hattında can vermektedir."
İş cinayetlerinin her yıl artmasının işçi sağlığı ve güvenliği alandaki mevzuat ve denetim eksiklerine işaret ettiğine yer verilen açıklamada, "Her şeyden önce emekçilerin gelecek kaygısı hissetmeyeceği, güvenli bir çalışma ilişkisi yaratılmalıdır. Bunun için de İş Kanunu`nda yer alan ‘telafi çalışması‘, ‘denkleştirme‘, ‘çağrı üzerine çalışma‘, ‘kısmi süreli çalışma‘, ‘asıl işveren-alt işveren ilişkisi‘, ‘geçici iş ilişkisi‘ gibi esnek ve kuralsız çalışma hükümleri derhal kaldırılmalıdır" denildi.
TMMOB‘nin Önerileri İşverenin işçiye karşı sorumluluklarını hafifleten, iş-işveren ilişkisini dolaylı hale getiren düzenlemelerin iptal edilmesi çağrısı yapılan açıklamada, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu‘nun ilişkin değişiklik önerileri şöyle sıralandı:
"-İşyerlerine verilecek işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri bir kamu hizmeti olarak ele alınmalı, işçi sağlığı ve iş güvenliği ticari kuruluşların kâr alanı olmaktan çıkartılmalıdır.
-İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanına ilişkin düzenleme ve denetimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı`nın yanı sıra, Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, sendikalar, TTB ve TMMOB`den oluşan idari ve mali yönden bağımsız bir enstitü tarafından yerine getirilmelidir. Çalışma yaşamına ilişkin tüm düzenlemeler bu enstitü tarafından yeniden ele alınmalı ve kararlaştırılmalıdır.
-İşyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında görev verilen mühendis ve mimarların işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması konusundaki görevlerinin bir danışmanlık hizmeti olduğu kabullenilmeli ve asıl sorumluluğun devlet ve işverende olduğu bilinci yerleştirilmelidir."
Kamuoyuna iş cinayetlerine karşı duyarlılık çağrısı yapılan açıklamada, "İşverenin kar hırsının, siyasi iktidarın politik önceliklerinin emekçilerin hayatlarını çalmasına izin vermeyeceğiz" ifadelerine yer verildi. TMMOB tarafından, Kozlu‘da 3 Mart 1992‘de yaşanan ve 263 madencinin yaşamını yitirdiği maden faciasının yıldönümleri 2013 yılında İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü olarak ilan edilmişti. TMMOB her yıl 3 Mart tarihinde işçi sağlığı ve iş güvenliğinin önemini vurgu yapılan etkinlikler düzenliyor. Konuya ilişkin TMMOB tarafınden hazırlanan broşüre aşağıdaki dosyalar bölümünde ulaşabilirsiniz.
|
Fotoğraflar |
|
|
|
|
|
|
|