EMO 46. Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi’nde, Türkiye tarihinin en çalkantılı siyasal ve toplumsal krizinin yaşandığı bir dönemden geçildiğine işaret edilirken, AKP’nin kıyım politikalarına karşı TMMOB çatısı altında mücadele kararlılığı dile getirildi. Ülkenin enerjide dışa bağımlılığını artıran projelerin, ithal kömüre dayalı termik santralların ülke ihtiyacına değil, egemen kesimlerin kar hırsına göre kurulmasının kabul edilemeyeceği vurgulanan bildirgede, “Amasra’da, Alpu’da, Çanakkale`de, Çukurova`da tarımsal alanları katledecek termik santrallara karşı çıkan toplumsal dinamiklerin taleplerine kulak verilmelidir” denildi.
 

TMMOB

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI

46. DÖNEM OLAĞAN GENEL KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ

Tarih tekerrür etmiş, yine "Karanlık Zamanların Şarkısı" söylenmektedir.

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası 46. Olağan Genel Kurulu 30-31 Mart, 1 Nisan 2018 tarihlerinde Ankara`da toplanmıştır. Genel Kurula ülkenin dört bir yanından katılan delegeler, yaşadığımız ülke coğrafyasının mesleki ve demokratik sorunlarına dair yaşam pratiğini taşımıştır.

46. Olağan Genel Kurulu 45. Dönem`de yapılan çalışmaları değerlendirmiş, 46. Dönem`e ilişkin olarak ülkede AKP eliyle sürdürülen tek tipçi, din temelli muhafazakâr kıyım politikalarının yarattığı saldırıya karşı TMMOB çatısı altında mücadele kararlılığını ifade etmiştir.

İki yıllık çalışma döneminin tamamlandığı bu dönem ülkemiz tarihinin en çalkantılı siyasal ve toplumsal krizini barındırmaktadır.

Toplum ikiye bölünmüş durumdadır. İktidarda kalmak için her şeyin mubah sayıldığı, hukuksuzluğun adalet olarak sunulduğu bir dönemden geçiyoruz. Bu düzenin devamı için AKP tarafından sürekli olarak iç ve dış düşmanlar üretilmekte, şiddet toplumu kuşatmakta, farklı düşünenler "suç işlediği" varsayılarak özgürlüklerine el koyulmaktadır. Toplumsal muhalefet dinamikleri kuşatılmış, baskı ve yıldırma taktikleriyle karşı karşıyadır. Basın iktidarın kontrolüne girmiş, reddeden yazılı basın, radyo ve televizyon kanalları kapatılmış, varlıklarına el koyulmuştur.

Hukuk ayaklar altında, adalet beklentisi "başka bahara";

"Sandık kutsaldır" diyen AKP seçimle gelmiş belediye başkanlarını görevden almış, yerine kayyum atamaları ile seçmen iradesi yok sayılmış, CHP ve HDP milletvekilleri hukuksuz bir şekilde tutuklanarak cezaevlerine konulmuştur.

Yaşanan bu ekonomik, sosyal ve siyasal krizin sorumlusu tabii ki ülkeye tek tip deli gömleği giydirerek bu yolla tek adam rejimini dayatan AKP iktidarıdır. Anayasa ayaklar altındadır. Mahkemeler iktidarın beklentisini karşılamak için Anayasa`ya aykırı karar vermekte, kalıcı hale getirilen OHAL ile yasalar yok sayılmaktadır. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi bastırılmış, ancak 16 Temmuz siyasal darbesi başarıyla sürdürülmektedir. Geride kalan iki yıl AKP iktidarının yoğun baskısına karşı direnerek geçirilmiş; savaşa karşı barış, özelleştirme talanına karşı kamucu yapı, ülkenin doğal kaynaklarının talan edilmesine karşı akıl ve bilim vicdanlarımıza rehber olmuştur. Bu yüzdendir ki "savaşa hayır" dedikleri için üniversitelerden atılan akademisyenlerin onurlu duruşu bir kez daha selamlanmış, iki yılda bir verilen "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" ilk kez EMO üyesi barış imzacısı iki akademisyene verilmiştir.

Kentlerin, doğanın ve tarımsal alanların talanına geçit yok;

Ülkenin enerjide dışa bağımlılığını artıran projelerin, ithal kömüre dayalı termik santralların ülke ihtiyacına değil, egemen kesimlerin kar hırsına göre kurulması kabul edilemez. Amasra`da, Alpu`da, Çanakkale‘de, Çukurova‘da tarımsal alanları katledecek termik santrallara karşı çıkan toplumsal dinamiklerin taleplerine kulak verilmelidir.

Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet ve cinsel istismar AKP iktidarında tırmanışa geçmiştir. Şeriat özlemiyle iktidarla iş tutan cemaat evlerinde yaşanan pedofili vakalarının sayısı giderek artmaktadır. Yaşanan çocuk tecavüzü olayları örtbas edilmeye çalışılmakta, basın yayın kısıtlamaları ile üstü örtülmektedir. Genel Kurulumuz kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet ile çocuklara yönelik cinsel istismar ve bu olumsuzlukların üzerine yeterince gitmeyen iktidarı kınamaktadır.

EMO 46. Olağan Genel Kurulu ülkenin bir an önce savaş ortamından çıkarılarak, yakın komşularımızın egemenlik haklarına saygılı bir politikayla yönetilmesine yönelik politikaların acil olarak uygulanmasını işaret etmiştir.

Suriye devletinin itirazına rağmen, "Suriye`nin toprak bütünlüğüne saygılıyız" açıklamasıyla topraklarında askeri operasyon uluslararası hukukta savaş suçudur. Genel Kurulumuz, ülkemizin bu savaş ortamına sokulmasının tek bir mantıklı açıklaması bulunmadığı, Suriye`de "Zeytin Dalı Harekatı"nın AKP`nin 2019 başkanlık seçimine yönelik oy konsolidasyonu olduğunun altını çizmiştir.

Sürdürülen savaş ortamı ile ulusalcı, milliyetçi bir toplumsal dalga yaratmak AKP`nin tek beklentisidir. Ülkenin toplumsal muhalefet dinamiklerinin bu tuzağa düşmemesi, barış ve kardeşçe yaşama talebini yükseltmesi gerekmektedir.

Her şeye rağmen toplum için mühendislik;

Bu ülkenin mühendisleri olarak bizler; mesleğimizi bilim ve aklı vicdanlarımızla harmanlayıp ülkemiz ve insanımızın hizmetine sunacağız. Toplumsal refahın gelişimi için mühendislik andımızın çerçevelediği sınırlar ve üyesi olmaktan gurur ve onur duyduğumuz TMMOB`nin yol göstericiliğinde ülkemizdeki toplumsal muhalefet dinamikleriyle omuz omuza daha adil, daha özgür ve farklı dillerin, kültürlerin ve halkların kardeşçe yaşayabileceği demokratik bir Türkiye`nin inşası için mücadele edeceğiz.

Yaşasın TMMOB birlikteliği..

Yaşasın EMO mücadelemiz..

17 Nisan 2018