Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın, 31 Mayıs 2018 tarihinde Mekansal Adres Kayıt Sistemi`nde (MAKS) yaptığı değişikliğe tepkiler sürüyor. EMO Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada `Yapı ruhsatlarında mühendis ve mimarlar devre dışı bırakılıyor` denildi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği‘ne (TMMOB) bağlı Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) yaptığı açıklamada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın, 31 Mayıs 2018 tarihinde Mekansal Adres Kayıt Sistemi‘nde (MAKS) yaptığı değişikliğe tepki gösterdi. Açıklamada, "Resmi Gazete‘de 2 Mayıs 2018 tarihinde yayımlanan tebliğ ile Aralık 2017‘de değiştirilen TS 8737 nolu Yapı Ruhsatı Formu‘nun uygulanması mecburi hale getirilmiş ve mimarlık-mühendislik tasarım hizmetleri kapsamında yapıların proje, hesap ve çizimlerini hazırlayan proje müelliflerinin yapı ruhsatlarına yönelik ıslak imza zorunluluğu kaldırılmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da, 31 Mayıs 2018 tarihinde Mekansal Adres Kayıt Sisteminde (MAKS) değişiklik yaparak bu uygulamayı başlatmıştır. Ancak bu uygulamayla yapı ruhsatlarında mühendis ve mimarlar devre dışı bırakılıyor" denildi. Açıklamada, mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin geriletildiği ifade edilerek şunlar kaydedildi: "Yeni standarda göre idare yetkilileri dışında yalnızca yapı denetim şirket yetkilisinin ıslak imzasının alınması yapı ruhsatı düzenlenmesi için yeterli olacak; ruhsatın üzerinde proje müelliflerinin ismi yazılacak ancak eskiden olduğu gibi ilçe belediyelerine giderek imza atmaları gerekmeyecektir. Ruhsatta belirtilen proje müellifinin gerçek olup olmadığına yönelik bir sorgulamayı imkansız kılan bu uygulama, alanda zaten büyük bir sorun olan sahteciliğin daha da artmasına ve sonuçta mühendislik-mimarlık hizmetlerinin önemli ölçüde gerilemesine neden olacaktır." Şehircilik ve planlama ilkeleriyle ters düşen bu girişim.olduğu söylenen açıklamada şunlara yer verildi: "24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri öncesinde milyonlarca kaçak binaya af getiren, teknik elemanlara yapı denetim yetkisi veren AKP iktidarının ‘rant‘ odaklı yaklaşımının boyutlarını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Yapı üretim süreçlerindeki bilimsel gereklilikler ve mühendislik, mimarlık hizmetlerinin doğru bir şekilde uygulanmasının rafa kaldırılması "bürokrasinin azaltılması" gibi bir gerekçeyle açıklanamayacağı gibi, alanın tümüyle müteahhitlerin insafına bırakılması da kabul edilemez bir durumdur. İmar süreçlerindeki denetim mekanizmalarını sürekli zayıflatarak, kural dışı yapılaşmanın önünü açan AKP iktidarı, yurttaşlarına sağlıklı, güvenli ve ekonomik konutlar sağlamak yerine piyasanın istekleri doğrultusunda hareket etmiş yani tercihini yine sermayeden yana kullanmıştır. Ülkemizin, kent politikalarında bilim ve tekniğin değil rantın esas alınması nedeniyle, büyük can ve mal kayıplarıyla sonuçlanan acı deneyimleri hatırlandığında, bu tercihin ne gibi tehlikeli sonuçlar yaratabileceği çok daha iyi anlaşılacaktır. Yapı üretiminde ruhsat alma süreçlerinin, projelerin sahipleri mimar ve mühendislerin bilgisi ve onayı dışında tamamlanmasına neden olacak bu uygulamadan derhal vazgeçilmeli, kamu yararı doğrultusunda, çağdaş ve bilimsel mühendislik-mimarlık normlarını esas alan düzenlemeler yaşama geçirilmelidir." "KABUL ETMİYORUZ" Öte yandan İnşaat Mühendisleri Odası da yaptığı açıklama ile söz konusu değişikliğe tepki gösterdi. İMO yaptığı açıklamada tepkisini şöyle ifade etti: "Daha önce de itiraz ettiğimiz gibi, bu uygulama "sahte mühendisliğin" önünü sonuna kadar açmış olacak ve hem kamusal hem de mesleki anlamda ciddi sorunları beraberinde getirecektir. Dolayısıyla, bu uygulamaya, ileride telafisi olmayan sonuçlar doğuracağı için son verilmelidir. Meslektaşlarımızın hizmet ürettiği ve isimlerinin yazılı olduğu bir belge olan yapı ruhsatının, bilgileri dışında oluşturulmasını kabul etmiyoruz. Gelişmiş ülkelerde yapı yapma işi, projelendirme sürecinden inşa sürecinin sonuna kadar kurumsal birimlerin denetiminde mühendis ve mimarlar tarafından gerçekleştiriliyor. Ülkemizde ise, sürekli değiştirilen mevzuatlarla süreç daha da geriye götürülerek, mühendis ve mimarlar devre dışı bırakılıyor. Mühendislik mimarlık hizmetleri ve projeleri ruhsat almanın formalite eki olarak görülüyor. Bu nedenle; meslek alanımızda olması gereken yetkinleşme sağlanamıyor. Yapı ruhsatı düzenlemek zorunda olan ilgili idarelerin yapısında bulunan eksiklik ve yetersizlikler nedeniyle ruhsat işlemlerinin uzamış olması, proje müelliflerinin onay ve imzalarının alınmasına bağlanamaz. Ayrıca mühendis ve mimarların mesleki hak ve yetkilerini kullanmaları, ‘bürokratik bir mekanizma‘ ve işlemlerin uzamasının nedeni olarak gösterilemez." (Başkent Gazetesi; 08.06.2018)
|