MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 ANTALYA ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 ANTALYA   BURDUR   ISPARTA 
 

 
FORMLAR
 
ÖLÇÜM BASVURU DİLEKCESİ
 
ÜYELİK
 
SMM
 
TEMSİLCİLİKLER
 
İŞ VE ELEMAN ARAYANLAR
 

EMO Antalya Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 24

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ (7 MART 2019)


 

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BASIN AÇIKLAMASI

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

 

8 Mart, kadınların eşit işe eşit ücret, günde sekiz saat çalışma ve doğum izni talepleriyle 1857 yılında başlattıkları eşitlik mücadelesinde, hakları uğruna can verdiği gündür. Günümüzde 8 Mart`lar, kadın sorunlarına çözüm önerilerinin kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın kaldırılması ve kadına yönelik şiddete son verilmesi istemlerinin; bir kez daha dile getirildiği gündür.

 

Yüzyıllar öncesinde başlayan, her türlü baskıya, şiddete ve ayrımcılığa karşı bu mücadele, bugün ne yazık ki hala devam etmektedir. Ne yazık ki diyoruz, çünkü; bugün tüm dünyanın belki de en önemli sorunlarından bir tanesi, halen kadınların toplumsal alanda ikincilleştirilmesi, dışlanması ve şiddete uğramasıdır. Bir diğer konu da, iş gücü içerisinde kadınların yer alamamasıdır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğin yaşandığı ülkemizde ise tablo daha vahimdir. Çünkü, kadınlar hala eşlerinden şiddet görmekte, üstelik eğitim seviyesinin yüksek olduğu ailelerde bu oran daha da artmakta. İş yaşamında ise, kadınlar düşük ücretle çalıştırılmakta ve daha geri plandaki görevlere getirilmektedir. Hatta istihdam edilirken bile kadın-erkek tercihi yapılmaktadır.

 

Kadın emeğinin değersiz hale getirilmesi, kadının asıl görevinin ev ve çocuk bakımı olduğunun düşünülmesi ve iş yaşamında ayrımcılık yapılması elbette çok önemli bir sorundur. Ancak bunun ötesinde, kadınların hala yaşadığımız yüzyılda aile içinde şiddete maruz kalması, kesinlikle kabul edilemez bir durumdur. Toplumsal yapının her alanında; işyerinde, okulda, sokakta ve evde kadınlara görünür ya da görünmez bir biçimde şiddet uygulanmakta ve artık bu durum neredeyse normalleşmektedir.  Oysa, mücadele etmek için yapılması gereken çok şey var. Son yıllarda birçok kişi ve kurumun yürüttüğü projelerle aile içi şiddete duyarlılığın arttığını söylemek mümkün, ancak belki de asıl mesele; kadının bizzat kendisinin bu şiddete, sömürüye ve tacize izin vermemesidir. Bu temelden yola çıkarak, kadınlarımızın yönlendirilmesini, hakları konusunda bilgilendirilmesini çok önemsiyoruz

 

Ülkemizde nüfusumuzun yarısını teşkil eden kadınlarımız; yaşamın her alanında varken; karar alma organlarında, istihdamda, eğitimde politikada aynı oranda temsil edilememektedir. Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı; aile içinde başlayarak, toplumun her alanında var olmaya devam etmektedir.

 

29 Ekim 1923` ten itibaren kadınların ailede, eğitimde, toplumsal yaşamda ve siyasette "eşit haklara sahip birey" statüsünü kazanmalarını sağlayan devrimler hızla yaşama geçirilmiştir. Henüz uluslararası sözleşmeler ve kadın-erkek eşitliğine yönelik çalışmalar, dünya gündeminde bile yokken, Mustafa Kemal Atatürk`ün önderliğinde, kadınlar adına birçok devrim yapılmıştır.

 

Kadınların üretime ve yönetime katılma imkânına kavuştukları her ülkede, toplumsal gelişme çabalarında etkin ve çok önemli roller üstlendiğine tanık oluyoruz. Hiçbir ülkenin kadınların emeği ve katkısı olmadan sağlıklı bir şekilde gelişmesinin, kalkınmasının, demokratikleşmesinin mümkün olmadığını düşünüyoruz.

 

Günümüzde de kadınların, sosyal, ekonomik ve politik katkılarına her zamankinden fazla ihtiyaç duyulduğuna inanıyoruz.  

 

Her yıl, 8 Mart Dünya kadınlar günü geldiğinde kadınların aile hayatlarında ve iş yaşamlarında maruz kaldıkları şiddete, baskıya ilişkin benzer veriler ortaya çıkarılıyor. Çalışma hayatı ve sosyal yaşamda ki kadın profili gözler önüne seriliyor; siyasetten sanata, eğitime, medyaya kadınların katılımlarının ne kadar az olduğuna vurgu yapılıyor, gündem böylece geçiştiriliyor.

 

Bu süreçte istatistikî verilerden yararlanarak ortaya belli tablo çıkarmak, mevcut hal ve durumu ortaya koymak, gerekli, yararlı ve önemli bir çaba olsa da bunun ötesinde kadınların toplumsal hayata tam ve eşit katılımının önündeki engeller nasıl aşılabilir sorusuna ortak bir cevap bulunarak, çözümü hususunda çaba gösterilmesi gerekiyor.

 

Tüm söylem ve teşviklere rağmen kadının toplumsal hayatta ve siyasette var olamayışının nedenlerini kendi tarihî tecrübelerimiz ve toplumsal geleneklerimiz ışığında yeniden ve gerçekçi bir şekilde irdelemek de gerekiyor.

 

Kadınımıza değer vermek geleceğe yapılan en büyük yatırımdır!

 

Unutulmaması gerekir ki; kadın ‘haklarıyla‘ kadındır. Hakları hiçe sayılan kadın, kadınlık bilinci ve erdemi çürümüş bir toplumsal yozlaşmayı beraberinde getirir.

 

Atatürk´ün de ifade ettiği gibi: "Türk kadınına bu hakkın bir lütuf olarak verildiği kanaatinde değiliz. Kimse bu kanaatte olamaz. Bir memlekette ki, yurdun her tarafı istilâya uğradığı zaman, kadınlar ateş altında erkeklerle beraber omuz omuza çalışırlar, memleketin geri kalan kısmını korumak ve beslemek için tarlanın kara toprağından yiyecek çıkarmaya çalışırlar, elbette onların yurdun her köşesinde ve her tabakasında söz söylemeye hakları vardır.".

 

Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, başta kadın meslektaşlarımız olmak üzere tüm kadınların 8 Mart`ını kutlamakla kalmamakta, kadın mücadelesine omuz vermeyi insani ve toplumsal bir görev olarak kabul etmektedir.

 

 

 Çiğdem IŞIKYÜREK

Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi

Yönetim Kurulu Adına

Şube Yönetim Kurulu Yazmanı


 



TMMOB BAŞKANI EMİN KORAMAZ`IN ÜYELERİMİZE SESLENİŞİ

11.05.2020
 


Çok Okunanlar


ŞUBEMİZDE YG TESİSLERİNDE İŞLETME SORUMLULUĞU EĞİTİMİ DÜZENLENDİ

EMO 48. DÖNEM IV. KOORDİNASYON KURULU TOPLANTISI

ÜYEMİZE MESLEKTE 25. YIL PLAKETİ TAKDİM EDİLDİ

RAMAZAN BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN

YANGINLAR ÖNLENEBİLİR AFETLERDİR (03 NİSAN 2024)

ASANSÖR VE ELEKTROMEKANİK TAŞIYICILAR KOMİSYONU TOPLANDI

TMMOB ANTALYA İL KOORDİNASYON KURULU SEKRETERİ ŞABAN TAT OLDU (26 MART 2024)

TELEFERİK KAZASI HAKKINDA BİLGİLENDİRME

EMO VE MMO ANTALYA ŞUBELERİ ORTAK BASIN AÇIKLAMASI: “TELEFERİK KAZASI HAKKINDA GENEL DEĞERLENDİRME”

Okunma Sayısı: 145


Tüm Basın Açıklamaları

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.