|
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK), Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi’nin depreme dayanıksız olduğu ilişkin 6 Şubat 2019 tarihli bir raporun sosyal medyada yayımlandığını hatırlatarak, aradan geçen zaman diliminde binaların güçlendirilmesine yönelik çalışma yapılıp-yapılmadığını sordu.
TMMOB İzmir İKK, DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi binalarının "depreme dayanıksız olduğu" gerekçesiyle Tınaztepe Yerleşkesi`ne taşınma kararına ilişkin 5 Temmuz 2019 tarihinde yazılı bir açıklama yaptı. Balçova`da yer alan fakülteye ilişkin taşınma haberlerinin hatırlatıldığı açıklamada, öğretim üyelerinin ve öğrencilerin duydukları endişeye değinildi. Binaların depreme dayanıksız olduğuna ilişkin raporun sosyal medyada paylaşıldığının hatırlatıldığı açıklamada, raporun sonuç bölümündeki "Söz konusu binaların deprem güvenliğinin sağlanması için güçlendirme veya yıkılarak yeniden yapılması seçenekleri, her iki durum için yapılacak maliyet karşılaştırmaları sonucunda değerlendirilmelidir" ifadelerine yer verildi. Fakültesin sanat dünyası için önemine vurgu yapılan açıklamada, şöyle denildi:
"Bünyesinde yer alan çeşitli birimlerin gereksinimi nedeniyle çeşitli atölye, tiyatro salonu, donanımlı stüdyolara ihtiyacı olan bir okulun, rektörlük gibi idari bir ihtiyaç planına göre inşa edilen bir binaya taşınmasının eğitim açısından kabul edilemez bir uygulama olduğunu hem öğrencilerin hem de akademisyenlerin söylemlerinden anlıyor ve onları haklı buluyoruz."
Üniversitenin diğer binalarına ilişkin deprem raporlarının sorulduğu açıklamada, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun`da riskli binaların 2 ay içinde boşaltılıp yıkılmasını zorunlu tutulduğuna vurgu yapılarak, şu sorular yöneltildi:
"-6 Şubat 2019 tarihinde hazırlanmış olan rapor neden bugüne kadar kamuoyundan, öğrencilerden, akademisyenlerden gizlenmiştir? Konu kamuoyunda bu kadar tartışıldığı için mi raporu açıklamak zorunda kalınmıştır?
-Söz konusu inceleme sadece GSF için mi yapılmıştır? Rektörlük, benzer incelemeyi GSF dışında başka binaları için de (örneğin Alsancak`ta bulunan rektörlük binası veya Tıp Fakültesi) yaptırmış mıdır? Yaptırmışsa bu raporların sonuçları ne olmuştur?
-6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun, riskli binaların 2 ay içinde boşaltılıp yıkılmasını zorunlu tutmaktadır. Söz konusu raporda riskli olduğu tespit edilen binaların boşaltılması için neden bu kadar zaman beklenmiştir? Bu süre içerisinde olası bir deprem sonucu meydana gelebilecek can ve mal kaybından Rektörlük sorumlu değil midir?
-Bu süre zarfında raporda belirtilen binaların güçlendirilmesine yönelik proje-etüt çalışması yapılmış mıdır? Yapılmışsa sonuç ne olmuştur? Kamuoyuyla paylaşılacak mıdır?
-Madem amacınız fakülte öğrencileri, çalışanları ve akademisyenlerinin can ve mal kaybı yaşamamasıdır, neden bu süreç şeffaf ve kamuoyuna açık bir şekilde yürütülmemektedir? İnsan yaşamını doğrudan etkileyen bu süreç, krize neden olmadan yönetilemez miydi?"
DEÜ Rektörlüğü`ne süreci şeffaf ve katılımcı bir şekilde yürütmesi çağrısı yapılan açıklamada, "İzmir kamuoyunca da cevapları merak edilen sorularımıza yanıt bekliyor, yapılacak çalışmalara mesleki uzmanlık alanlarımızdan gelen teknik birikimimizle destek vermeye hazır olduğumuzu ve konunun takipçisi olmaya devam edeceğimizi belirtiyoruz" ifadeleriyle tamamlandı.
|
|
|