MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

 
HUKUKİ DESTEK
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

ÖMÜRHAN SOYSAL `23 DERECE` KANALINA BAĞLANARAK ELEKTRİK ZAMLARINI DEĞERLENDİRDİ



 
EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ömürhan Soysal, 01 Ekim 2019 Salı günü youtube üzerinden yayın yapan Gökhan Özbek`in hazırladığı “23 Derece” kanalına canlı telefon bağlantısı ile katılarak elektriğe yapılan zammını değerlendirdi.
 

23 Derece yapımcısı Gökhan Özbek`in "Bugün itibariyle elektriğe yüzde 14.9 zam yapıldı ve sürekli olarak yapılan zamlar var. Zamlarla beraber vatandaşın beli büküldü. Bu zamlar neden kaynaklanıyor? Bu zam neden kaynaklanıyor? Vatandaşa yansıması nasıl olacak?" sorusunu yanıtlayan EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ömürhan Soysal şunları söyledi; "2018 ve 2019 yılını katarak söylüyorum son iki yıl içerisinde yapılan bu 5`nci zam. 2018 yılında Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında yüzde 9`ar oranında zam yapılmıştı. Bu yıl Temmuz ayında yüzde 15 yapılmıştı, Ekim ayında yüzde 15 zam yapıldı. Geçen yıl üç ayrı zam yapılmış olması kamuoyunda büyük tepki çektiği için bu yıl 2 farklı dönemde zam yapıldı. Dikkat edin bu iki zam geçen yıldan daha da yüksek bir oranda yapıldı. EMO olarak bununla ilgili düzenli olarak yayınladığımız basın bültenleri var. 230 kW saatlik asgari tüketim tutarı üzerinden yaptığımız bu hesaplamaya göre yapılan yüzde 14.9 zamla birlikte 4 kişilik bir ailenin aylık elektrik tüketim faturası 163 liraya çıkacak. 4 kişilik ailenin elektrik tüketim tutarı 2018 yılı 1 Ekim tarihinde 137 lira iken dün yapılan zamla beraber bu rakam 163 liraya çıkacak. Aylık olarak yaklaşık 26-27 liralık bir artıştan söz ediyoruz. Bunun bir de sanayiye yansıması var. Sanayide de yıllık değişim yüzde 32 oranında zamma karşılık geliyor. 2 yıllık süre içinde sanayideki tüketilen elektriğe yapılan zam oranı yüzde 126 oranına ulaşmış durumda. Bu çok yüksek bir rakam. Ticarethanelerde yüzde 126, tarımsal sulamada yine yüzde 126`lık bir artıştan söz etmek mümkün.

Biz sadece konutlarda tüketilen elektrik üzerinden değerlendiriyoruz. Tarımsal sulamada, sanayide, ticarethanede yapılan zamlarla hayatınızın bir çok alanında dolaylı yoldan zamların geleceğini söylemek için kahin olmaya gerek yok. Sanayide zamlanan elektriğin dolaylı yansımalarını hayatımızın her alanında göreceğiz. Tarımsal sulama abonelerin tükettiği elektriğe zam yapıldığı için gıdaya, ulaşıma da zam gelecek. Yapılan bu zamdan bütün tüketim kalemlerinin etkileneceğini söylemek mümkün. TÜİK resmi rakamlarına göre enflasyonun yüzde 20`lere dayandığı reel enflasyonun yüzde 50`ye ulaştığı bir dönemden söz ediyoruz. Enerjiye yapılan zammın enflasyonu tekrar tetikleyeceğini söylemek mümkün.

Ekonomi bakanı yaptığı açıklamada "enflasyonu yüzde 5`lerin altına indirmeye çalışıyoruz" dedi. Elektriğe yüzde 15 zam yaparak mı enflasyonu yüzde 5`in altına indirecekler. Kaldı ki dün yapılan zammın ardından büyük oranda Ocak ayında yeni bir zam kaçınılmazdır.

Elektrik şirketleri EPDK`ye taleplerini iletiyor, bu kurum da bunun üzerinden talepleri değerlendirip zam belirliyor. Bu konuda EPDK yetkili olan kurum. Gelen talepler üzerinden zammı belirliyor."

Gökhan Özbek`in "Enerji piyasasında özellikle şirketlerin devasa borçları var. 47 milyar dolardan bahsediliyor. Geçtiğimiz günlerde Enerji Bakanlığı, Maliye Bakanlığı bu enerji şirketlerini kurtarma paketleri üzerinde konuşuyorlardı. Bu zam bunun gerekçesi olabilir mi? Bu şirketler batma noktasına gidiyor. Çıkmaza giren bir enerji sektörü var diyebilir miyiz?" sorusunu yanıtlayan Ömürhan Soysal sözlerini şöyle sürdürdü,  "Bu iş özelleştirme politikalarıyla beraber başladı. EMO olarak enerjinin temel insan hakkı olduğunu dolayısıyla enerji alanında yaşanan özelleştirmelerle bu noktaya gelineceğini bundan 20 sene önce özelleştirmeler ilk başladığı dönemde söylemiştik. Israrla söylemeye devam ediyoruz. En temel gereksinimi özelleştirip  piyasanın kâr hırsına terk ederseniz buradan vatandaş her zaman olumsuz etkilenir. Sanayi de olumsuz etkilenir, temel tüketim mallarının hepsi olumsuz etkilenir.

Türkiye`de enerji plânlamasına dair çok ciddi bir kriz var. Elektrik şirketlerinin içinde bulunduğu kriz değerlendiriliyor , vatandaşın mevcut durumu değerlendirilmiyor. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) geçtiğimiz ay içinde açıkladığı raporda deniliyor ki "elektrik üretim ve dağıtım sektöründe mevcut borç stoku 47 milyar dolar." Aynı raporda bu 47 milyar dolar borcun yaklaşık 10 milyar dolarının bu yıl içinde yapılandırılması gerektiğinden bahsediliyor. Elektrik dağıtım şirketlerinin büyük kısmının bankalara olan borçlarından bahsediyor. Bankalar, dağıtım şirketlerinin borçlarını yapılandırmak istiyor. Bu yapılandırmanın talep edilmesinin en büyük gerekçesi de içinde bulunan kriz. Bu krizi aşmak amacıyla belli aralıklarla elektriğe zam yapıldı. Bunu tüketiciden, sanayiciden, tarımsal aboneden sonuç itibariyle yurttaşlardan çıkartmaya çalışıyorlar. Bu borcun yönetilebilir bir hale çekilmesi gerekiyor. Yönetilebilir hale gelmek demek bu borcun azaltılması demektir. Bunu azaltmak için sürekli zam yapılıyor. Doğalgaza en son ağustos ayında yüzde 15 zam yapılmıştı. Muhtemelen bu borç azaltılana kadar daha fazla zamla karşılaşacağız. Türkiye`nin 400 milyar doları aşan dış borcu var. Borcun dövize dayalı olması, döviz kurunun sürekli yükselmesiyle beraber borç miktarı TL bazında sürekli artıyor. Bu yüzden de dışardan kaynak bulma şansınız yok.
Enerjinizin büyük kısmı dışarı bağımlı. Dış borç stoku artı enerji piyasasına dair özel borç yükünü hesaba kattığınızda gerçekten enerji piyasası yönetilebilir bir halde değil. O yüzden bir kriz olduğunu hep söylüyoruz. Sadece ekonomik kriz değil yöneteme krizinden de bahsediyorum. Bunu aşmak için belli aralıklarla palyatif önlemler alıyorlar. Bu çözüm olacak bir şey değil. Mevcut durumu kurtarmaya dönük bir şey. Temelde enerji dağıtım şirketlerinin ihtiyacı üzerinden ortaya çıkmış, onların borçlarını hafifletmeye yönelik manevra olduğunu söyleyebiliriz."

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI KONUSUNDA CİDDİ POTANSİYELİMİZ VAR

Gökhan Özbek`in "Türkiye her yıl 60 milyar dolar enerji ithalatı yapıyor. Doğalgaz, petrol gibi ürünler. Türkiye elektrik üretiminde ve tüketiminde dışa bağımlılık oranı nedir?" sorusunu yanıtlayan Soysal şöyle konuştu; " Enerjide doğalgaz bağımlılığından söz ediyoruz. İthal kömüre dayalı termik santrallerden elektrik üretiminden bahsediyoruz. Bir de nükleer santral tartışmaları getiriliyor. Rusya`nın geri kalmış teknolojisini kullanıp -yüzde 51`i Rusya`ya ait olmak üzere- alım garantili anlaşmalar yapılıyor. Dışa bağımlılığınız daha da artıyor. Bunun çözümü oldukça kolay. Yenilenebilir enerji kaynakları konusunda Türkiye`nin çok ciddi potansiyelinin olduğunu bu potansiyelin yeterince değerlendirilmediğini düşünüyoruz. Türkiye AB ortalaması üzerinde güneşlenme süresine, rüzgâr potansiyeline sahip. Bunlar temiz enerji kaynakları. Nükleer enerji santralleri gibi hem dışa bağımlı hem pahalı teknoloji yerine yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı enerji üretimini savunuyoruz. Hepsinden öte, enerji özelleştirmelerinden geri dönülmesi gerekiyor. Enerji dağıtım şirketleri tekrar kamulaştırılsın denildiğinde yanlış anlaşılmasın borçları da kamulaştırılmayacak. Yıllardır enerjinin bu kadar dağınık olmasına itiraz ediyoruz. Türkiye`de 21 elektrik dağıtım bölgesi var. Buralarda farklı farklı şirketler var. Merkezi bir plânlama yok.

Geçenlerde Sayıştay tarafından yeni bir rapor yayınlandı. Bu rapora göre elektrik dağıtım şirketleri uzun süredir denetlenemiyormuş. Devletin resmi raporu bu. 10`a yakın elektrik dağıtım şirketi denetlenmiyor. Merkezi plânlamanın mutlaka olması lazım. Enerji dağıtım şirketleri konusunda  aynı Telekom örneğinde yaşadığımız gibi bir gerçekle karşı karşıya kalabiliriz. Telekom`u özelleştirdiler, OGER grubu karını aldı sonra çekip gitti.3 bankanın ortaklığı ile Telekom tekrar satılmaya çalışılıyor. Bunların hepsi bizim vergilerimizle oluşturulan kuruluşlardır. Elektrik dağıtım bizlerin vergileriyle oluşturulmuş, sonra özelleştirilmiş yetki devri yapılmış.  Enerji özelleştirmelerinden derhal vaz geçilmesi gerekiyor. Kriz durumlarında böylesi kurumlara çok ciddi ihtiyaç var. Buralar önemli, kritik yerlerdir. Kriz döneminde böylesi yerlere tekrar sahip olmak oldukça önemlidir. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek lazım. Almanya 2023`lerde nükleer santrallerini kapatıp yenilenebilir enerjiye yönelme kararı aldı. İşin sadece ekonomik değil insana yönelik tarafını da hesaba katar merkezi plânlama yoluna gidilmeli.

Bugün güneş santrali kurarken ilk yatırım maliyeti yüksek olabilir ama 2-3 sene içinde kendi amorti edip ardından elinizdeki kaynağın güneş olmasından kaynaklı olarak maliyeti çok daha düşük üretebilirsiniz. Yurt dışından aldığımız kömür yerine kendi temiz enerji kaynaklarını kullanabilirsek o maliyetler çok daha aşağı düşecektir. Kamu hem AR-GE hem üretim aşamaları için teşvikler verecek. Kamu yandaşa sürekli para aktaracağına, betona aktaracağına AR-GE`ye aktarsın.

Enerji dağıtım şirketlerinden bazıları tahakkuk ettiremedikleri borçları da tahsil ettiler. Kasada parayla dağıtım şirketini devralan elektrik dağıtım şirketinin var olduğunu biliyorum. Kasada bilmem kaç milyon dolar parayla aldılar. Özelleştirme dediğiniz kamu kaynağını özele peşkeş çekmektir. EPDK`nın dağıtım şirketlerini düzenli olarak denetlemesi lazım. Elektrik dağıtım şirketlerinin yıllık yapması gereken yatırımları var. Bu yatırımlar yapılıyor mu? Ankara özelinde bazı bölgelerde düzenli elektrik kesinti şikayetleri alıyoruz. Bu neden olur? Alt yapı yatırımlarının yapılmamasından kaynaklı olur. Alt yapının düzenli bakımını yapmazsanız elektrik hatlarında deformasyona yol açar. Düzenli olarak kamunun elektrik dağıtım şirketlerini denetlemesi lazım. Az önce Sayıştay raporundan söz ettim. En az 10 tanesinin denetlenemediğini biliyoruz. Sadece teknik değil finansal olarak da bunların denetlenmesi lazım. Dağıtım şirketleri kendi başlarına bırakılmış. Kredi borçlarını ödüyorsa ödüyor ödeyemezse karşımıza zam olarak çıkıyor."



“SANAL ÇALIŞANLAR GELİYOR” RPA: ROBOTİK SÜREÇ OTOMASYONU BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ

21.07.2023
 


Çok Okunanlar


Okunma Sayısı: 90


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.