|
Şubemiz 18. Olağan Genel Kurulu 11 Ocak 2020 tarihinde verimli ve üretken bir şekilde gerçekleştirildi. Genel Kurulumuza EMO Genel Merkez Yazmanı İbrahim Saral, Şubemiz üyeleri, TMMOB`a bağlı Odalarımızın yanısıra Samsunda örgütlü emek demokrasi ve ekoloji örgütlerinin temsilcileri de katılım sağladılar. Genel Kurulumuz 12 Ocak 2020 tarihinde yapılan seçimlerle tamamlandı. Resmi olmayan seçim sonuçlarına göre 18. Dönem Yönetim Kurulu; Tarık Tarhan, Tamer Bilal, İbrahim Deniz Saygılı, Ali Ekber Özdemir, Ahmet Kurada, Cem Kaya ve Hülya Gökalp Clarke isimlerinden oluştu.
11 Ocak 2020 tarihinde gerçekleştirilen Şubemiz 18. Olağan Genel Kurulunda Divan Başkanlığına Cem Kükey, Başkan Yardımcılığına Özkan Bayat, Yazmanlıklara Cansu Coşkun ve Esma Uzer Kardaş oy birliği ile seçildi. Genel kurulda EMO adına gözlemci olarak Tevfik Fikret Demirel yer aldı. 17. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Tarhan‘ın konuşmasıyla başlayan Genel Kurul Konuk katılımcıların konuşmalarıyla devam etti. 17. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Tarhan açılış konuşmasına; " 17. Dönemi 11/12/2020 tarihinde 18. Genel Kurulumuz ile sonlandırmış bulunmaktayız. Genel kurulumuzun sonunda oluşacak yeni yönetimin odamızın aydınlık yüzümüzü temsil eden , Cumhuriyet değerlerini benimsemiş, ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK`ün ilkelerine ve devrimlerine bağlı, emperyalizme karşı dik duruş sergileyen, demokrat, ilerici laik bir yönetim olacağı inancındayız." diyerek başladı. Tarhan; "Her ne kadar siyasi, ekonomik, idari krizlerin derinleştiği, fazlalaştığı, "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" ilkesinden ayrılarak savaş süreçlerinin yaşanmaya devam ettiği, meslek alanlarımıza her yönden yapılan saldırıların, mesleğimizi değersizleştirme çabalarının olduğu süreçler devam etse de, bu olumsuzlukları karşı siz üyelerimizle birlikte yapacağımız mücadele ile aşacağız. Örgütlülüğümüz olan Elektrik Mühendisleri Odasının en temel ilerinden biri teknolojinin insanlığın yararına kullanılması; şehrimizin, tüm yaşam alanlarımızın bilimin ve aklın öncülüğünde tasarlanması, doğayı yok etmeden, insanca yaşayabilmenin çözümlerinin aranması ve kamu yararına bunların pozitif etkilerinin sunulmasıdır. Teknolojik gelişmeler, verimli doğal kaynaklar, eğitim, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve benzeri parametrelerin yükseltilmesi ile ülkemizdeki yaşam kalitesi arttırılabilir. Yakın çevremizdeki bazı ülkelerde olduğu gibi ülkenin zengin kaynaklarının o ülke halkının bir kısmına yüksek yaşam kalitesi mümkün olsa da, ülkelerdeki gelir paylaşımının dengesizliği hukuk ve demokrasi eksikliği gibi nedenlerle genel bir zenginlikten söz etmek söz konusu değildir. Ülkemizde de son günlerde yaşananlara bakıldığında da; yandaş ve kayırmacı politikalarla, ekonominin "Bakın burası çok önemli" diyerek yönetilmeye çalışılması sonucunda göz göre göre gelen kriz, bilimsel gerçeklere, toplumun çoğunluğunun ihtiyaçlarına aykırı yatırımlar ve mevcut yasa ve yönetmeliklere aykırı uygulamaların, yapılan yanlışlıkların, halka duyurulmasının, doğruların söylenmesinin engellenmesi göz önüne alındığında yukarıda belirttiğimiz durumda olduğumuz aşikardır." diyerek devam etti. " Ülkemizin en değerli kaynağı üzerinde yaşayan insanlarıdır. Günümüzde sermayenin ön önemli aracı beyinsel ve düşünsel yaratımdır. Teknolojiyi yaratan bilim ve bilimsel düşüncedir. Bilimi teknolojiye, teknolojiyi toplumun tüketimine sunan dönüşüm süreci ekonomik artı değerlerin oluşturulmasında önemlidir. Dünyadaki temel dönüşümlere baktığımızda bilimsel ve teknolojik alanlarda olan sarsıcı sıçramalarla birlikte olmuştur. Bu sıçramaları yaratan değiştirme ve dönüştürme yeteneği olan toplumlar gelişmiş toplumlar olurken, bu süreçleri dışlayan yada dışlanan toplumlar geri kalmış toplum olmaktadır. Teknoloji bir nesilden nesile aktarılan bir kültürdür. Geçmişten gelen arge kültürüne sahip ve arge yatırımları yüksek ülkeler doğal kaynakları yeteri olmasa bile zenginleşirler. Bu ülkeler yanı zamanda sağlan temellere sahip demokrasi ve hukuk sistemlerine de sahiptirler. Eğitimde teknoloji gibi bir kültürdür. Eğitim ve eğitim politikası kalkınma açısından toplumsal değişimin en önemli aracıdır. Sağlam temeller, kökler ile gelişir. Sürekli yasa ve yönetmelikler ile yapısı değişen bir eğitim sistemi, eğitimli, düşünebilen insanları istemeyen yönetim anlayışı, toplumsal gelişimin yanında eğitim ve öğretime özel gelişimi durdurur, ülkenin eğitim temelini bozar, tarihsel süreçte kazanılan veri, yetenek, iletişim ve tecrübeleri derinden sarsar, kurumsal hafızaları bozar. Eğitim toplumsal kalkınmamız, refahımız, gelişmişliğimiz, demokrasi ve adalet, toplumun her kesimi için öncü sektördür. Yüksek eğitime sahip olmakla teknolojiyi daha hızlı özümseyip, hızlı büyüme ile refaha sahip olabiliriz. Ülkemizin gelişimindeki en önemli engel nesnel sermayeye yatırım eksikliği değil insan sermayesine yatırım eksiğidir. Her ilde bir üniversite açacağız, eğitimin kalitesini arttıracağız diyerek, gerekli altyapı çalışması ve kadro oluşturulmadan açılan yüzlerce üniversiteye yerleşen öğrencilerin geleceğiyle oynanmış ve alandaki ucuz iş gücü haline getirilmişlerdir. Üniversitelerdeki eğitimin ülkemiz ihtiyaçları doğrultusunda, nitelikli bir şekilde sürdürülmesi için ticarileştirilmesine son verilmeli ve Ücretsiz, kamusal bir hak olarak görülmelidir, Gençlerin üniversitelerde 4-5 yıl geçirdikleri sürenin, işsizliğin kağıt üzerinde azalmış gibi gösterilmesinden vaz geçilmelidir. Elektrik Mühendisleri Odası Samsun Şubesi olarak, paylaşılan bilginin, tecrübenin çoğaldığı düşüncesi ile, teknolojik gelişmelerin ve eğitimin gelişmesinin en uç noktası olarak gördüğümüz bölgemizde bulunan Amasya Üniversitesi, Hitit Üniversitesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi ile iş birlikteliği geliştirerek, gerekli görülen konularda TMMOB ye bağlı diğer meslek odaları ve Akademik Odaların diğer bileşenleri ile birlikte, üyelerimizin, EMO gençlerimizin günümüz teknolojilerine ayak uydurmasını sağlamak, mesleki alanlardaki bilgilerini artırmak, uygulama alanlarındaki tecrübeleri aktarmak için MÜGEP Eğitim programlarımıza, Sempozyum, Panel ve Konferanslara yeni dönemde de devam edilecektir. Daha ucuz ve kaliteli enerji sağlanacağı söylemi ile enerjiden kamudan alınarak özel sektöre devredilmesinin sonuçları pahalı enerji ve enerji yoksulluğu, doğanın acımasızca tahrip edilmesi, yüzbinlerce yıl üretim yapılabilecek tarımsal alanların yok edilmesi olarak geri dönüş yapmıştır. Kamudaki teknik kadronun dağıtılması sonucu, merkezi projeksiyondan uzak rant odaklı yatırımların yapılması, Enerji Sektörüne yönelik olarak her alanda teşviklerin sektörün geliştirilmesi ve iyileştirilmesi için değil, direk sermaye olarak verildiği ortadadır. Yandaş ve taraf olanların yatırımları tamamlandıktan sonra bu alanlardaki teşvikler kaldırılmaktadır. İletişim ülkemiz insanları için temel bir hak olup, ticari bir meta olarak düşünülmekten vaz geçilip, kamusal bir alana dönüştürülmesi gerektiği görüşündeyiz. Çünkü iletişim sektörü anayasal hak olan haberleşmenin özelleştirme sonucu bu alanda faaliyet gösteren firmaların insafına bırakılmış, devlet tarafından yapılmaya demetim ve kontrol eksikliği Türk Telekom örneğinde olduğu gibi firmaların borcunun halkımıza kalması sonucunu doğurmuştur. Bir çalışma dönemi biterken, hiç kuşkusuz bilimi ve tekniği toplumun tüm üreten emekçi kesimlerinin, halkın genel yararı için seferber etme mücadelemiz kesintisiz bir şekilde devam edecek. Yeni dönemde de şube kurullarına seçilecek meslektaşlarımızla birlikte, emek sömürüsüne, demokratik kazanımların yok edilmesine, çocukların bilimsel laik bir eğitimden uzak bir şekilde geleceksizleştirilmesine karşı çıkacağız. Artık bir iş cinayeti haline gelmiş iş kazalarının önlenmesi, iş güvenliğinin arttırılması için verdiğimiz mücadeleyi büyüteceğiz. Ülkenin talan edilmemiş son varlıklarının da elden çıkarılmasına karşı durarak ekonomik yıkıma karşı mücadele ederken, kamu varlıklarının siyasilerin ve sermayenin müdahalesinden uzak özerk yapılar tarafından yönetilmesi mücadelemizi genç meslektaşlarımızın katkısıyla büyüteceğiz. Yönetim Kurulu olarak iki yıl boyunca katkı koyan, destek veren tüm üyelerimize teşekkür ederken, Şubemizin gerçekleştirdiği çalışmalarda emeği geçen başta komisyonlarda ve kurullarda görev alan, eğitimlerde ya da etkinliklerde görev üstlenen, katkı koyan tüm üyelerimize, EMO örgütlülüğünün bir parçası olan il, ilçe ve işyeri temsilcilerimize, üniversitelerimize, demokratik kitle örgütlerine ve tüm çalışanlarımıza teşekkür ediyor, vereceğiniz katkılarla şubemizi daha ileriye taşıyacak olan 18. dönem yönetim kuruluna başarılar diliyoruz. Yaşasın TMMOB! " Tarık Tarhan‘ın konuşmasının ardından EMO Genel Merkez Yazmanı İbrahim Saral, ADD Samsun Şube Başkanı Dr. Işık Özkefeli, Atakum Belediye Başkan vekili Hasan İpek, ZMO Samsun Şube Başkanı Hasan Çobanoğlu, Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı İsmail Yavuz, Tüm Bel Sen Samsun Şube Başkanı Suat Yıldız, ÇYDD Samsun Şube Başkanı Yaşar Sezen, DİSK Emekli SenSamsun Şube Başkanı Tacettin Aydın ve SAMÇEP Sözcüsü Mehmet Özdağ konuşmalarını yaptı. 17. Dönem çalışma Raporu; Yönetim Kurulu Çalışmaları Yazman üye İbrahim Deniz Saygılı, Mali Rapor Sayman Üye Ali Ekber Özdemir tarafından okundu. Yönetim Kurulu oybirliğiyle ibra edildi. Oda Genel Kuruluna önerilmek üzere 18.Dönem şube tahmini bütçesi sayman üye Ali Ekber Özdemir tarafından okunarak karara bağlandı. Dilek ve temenniler bölümünde; Tevfik Fikret Demirel, Yahya Kamuran Başoğlu ve Kenan Soykan söz alarak gelecek döneme ilişkin dilek ve temennilerde bulundular. Genel Kurul kapsamında 12 Ocak 2020 tarihinde yapılan ve tek listenin girdiği seçimlerin resmi olmayan sonuçlarına göre; 18. Dönem Yönetim Kurulu; Tarık Tarhan, Tamer Bilal, İbrahim Deniz Saygılı, Ali Ekber Özdemir, Ahmet Kurada, Cem Kaya ve Hülya Gökalp Clarke isimlerinden oluştu. Burcu Yıldırım, Koray Keseroğlu, Engin Çakırkaptan, Yücek Yaşar Büyüklü, Harun Sümbül, Ertuğrul Sunan ve Hüseyin Arda Telatar ise Yönetim Kurulu yedek üyeleri olarak belirlendi. Ercan İşci, İlker Ceylan ve Ömer Albayrak şube denetçisi olarak seçilirken; Onur Kılıç, Emre Kalpak ve Engin Sancak ise şube yedek denetçileri olarak belirlendi. 18. Dönem Yönetim Kurulu adına Tarık Tarhan; "Şubemizin 18. Döneminde de geçmişten aldığımız bilgi birikim ve deneyimlerin ışığında gençleşmiş kadromuzla meslektaşlarımızın ve sektörümüzün sorunları ile yakından ilgileneceğiz. Kamudan halktan yana çözüm önerilerimizi her zaman olduğu gibi ilgili mercilerin yanısıra Samsun halkıyla da paylaşacağız. Şube sınırlarımızda olan Mühendislik Fakültesinde eğitim gören meslektaş adayı EMO Gençlerimizin nitelikli meslek eğitimi alabilmelerinin yanısıra kişisel gelişimleri ile de yakından ilgileneceğiz. Geleneksel hale geldiği üzere Samsunda örgütlü emek demokrasi ekoloji örgütlenmeleri ile yanyana kentimiz ve ülkemiz için çalışmaya devam edeceğiz. Bize güven tazeleyen tüm üyelerimize şükranlarımızı sunarız." dedi.
|
Tanıtım
SAMSUN ŞUBE
HABER
