MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

EMO'NUN RTÜK YASA TASARISI ÜZERİNE BASIN AÇIKLAMASI


BASIN AÇIKLAMASI

 
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) 14 Mayıs 2002 Tarihinde TBMM'de yeniden görüşülecek olan RTÜK Yasa Tasarısı üzerine aşağıdaki açıklamayı yapmıştır.

I-GİRİŞ :

1994 Yılında yürürlüğe giren Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları hakkındaki kanunun yeniden düzenlenmesi amacıyla hazırlanan Kanun taslağı 7 Haziran 2001 tarihinde Mecliste kabul edilerek Cumhurbaşkanına sunulmuştu.
 

Taslak Cumhurbaşkanı tarafından 18 Haziran 2001 tarihinde veto edilerek TBMM Başkanlığına tekrar görüşülmek üzere geri gönderilmiştir.

Hazırlanan Taslağın, basın-yayın ortamını düzenleme adı altında demokrasiye karşı yasakçı bir zihniyet içerdiği görülmektedir.

Ne yazık ki, Cumhurbaşkanı tarafından son derece haklı gerekçelerle veto edilen yasa tasarısı mecliste aynen kabul edilip, tekrar Cumhurbaşkanının önüne getirilerek, toplumun demokratik hakları ve alanları medya tekellerinin insiyatifine terkedilmek istenmektedir.

II- Bu TASLAK ile ne yapılmak isteniyor.....

-Üst Kurul'un Oluşumu yanlıştır. Kurul Özerk bir yapıya sahip olmayacaktır.

Hazırlanan Taslağa göre, RTÜK üyelerinin görev süreleri, bu yasaya göre yeni üyelerin atanmalarından itibaren sona erecek ve 9 üyeden yeni bir Kurul oluşturulacak.

Buna göre, üst kurul üyelerinden 5'i TBMM Genel Kurulunca, siyasi partilerce bildirilecek adaylar arasından, 2'si YÖK Genel Kurulunun göstereceği 4 aday arasından Bakanlar Kurulunca, bir üye Basın Konseyi ile en çok sarı basın kartı sahibi üyesi bulunan iki Gazeteciler Cemiyetinin ortaklaşa göstereceği iki aday arasından Bakanlar Kurulunca, bir üye de MGK Genel Sekreterliğinin göstereceği iki aday arasından Bakanlar Kurulunca seçilecektir.

Görüldüğü üzere aslında tamamen özerk olması gereken bir kuruluş, tam tersine tamamen siyasi iktidarın güdümünde olan bir yapılanma şeklinde oluşturuluyor.

Daha oluşumunda tarafsız olabilmesi mümkün olmayan bir yapının ilerde gerçekleştireceği uygulamalar da soru işaretleri taşımaktadır.

Radyo ve Televizyon yayıncılığında çok önemli yetkilerle donatılan ve tarafsız olarak görev yapması gereken Üst Kurul'a, siyasi kimlikli kişilerin seçimine olanak sağlayan yöntemin uygun ve doğru olmayacağı açıktır.

Oysa bu Kurulun oluşturulmasında tarafsız bir yapı, TBMM ve hükümet temsilcilerinin yanısıra üniversiteler, ilgili meslek odaları, sendikalar, sektör temsilcileri ve basın örgütü temsilcilerinin de içinde yeraldığı bir yapıyla olanaklı olacaktır.


-Yeni Yasa ile Medyanın Tekelleşmesi daha da artacaktır.

Yeni yasa tasarısında, yıllık ortalama dinlenme veya izlenme oranı yüzde 20'yi geçen bir televizyon veya radyo kuruluşunda gerçek veya tüzel bir kişinin veya sermaye grubunun payı yüzde 50'yi geçemez denilmektedir.

Oysa şu andaki yasada bu oran %20'dir ve izlenme oranından bağımsızdır. Yapılan araştırmalarda, Türkiye'de en yüksek izlenme oranının %14-16 dolayında olduğu ve bu orana da bir yayın kuruluşunun ulaştığı düşünülür ve ölçümleme güçlükleri de göz önünde bulundurulursa, getirilen sınırın uygulanabilir olmadığı açıkça görülmektedir.

Bu madde ile kişi ya da sermaye gruplarına bir radyo-televizyon kuruluşunun tümüne ya da birden çok radyo televizyon kuruluşuna sahip olabilme olanağı yaratılmaktadır.

Yeni düzenlemenin basın-yayın kuruluşlarında tekelleşmenin önündeki en önemli engeli kaldırdığı açıkça görülmektedir.

Halen yürürlükte olan yasa, belirli bir özel radyo ve televizyon kuruluşunda %10'dan fazla payı olanların kamu ihalelerine girmesini ve menkul kıymetler borsalarında işlem yapmalarını engellemektedir.

Yeni tasarıda ise, bu madde tamamen kaldırılarak medya sahiplerinin devlet ihalelerine girmeleri sağlanmaktadır.

Bu durum, medya gücünü kullanan sermaye gruplarının başta enerji ve iletişim sektörü olmak üzere ülkemizin tüm stratejik temel altyapı alanlarına girmelerini daha da kolaylaştıracaktır.

Bu ülkemizin ekonomisi ve demokrasisi açısından son yıllarda süregelen neo-liberal politikaların sonucu olarak katılımı, haber alma özgürlüğünü ve devletin sosyal niteliğini tasfiye etme operasyonundan başka bir şey değildir.

-Yasaya göre Üst Kurulun uygulayacağı yüksek para cezaları, bölgesel ve yerel yayın yapan kuruluşlarını kapanma tehdidi ile karşı karşıya bırakmaktadır.

Yasa taslağında, Ulusal düzeyde yayın yapan kuruluşlara ihlalin ağırlığına göre, 125 milyar liradan az olmamak üzere 250 milyar liraya kadar, yerel ve bölgesel yayın yapan kuruluşlara ise, kapsadığı yayın alanı itibariyle 100 milyar liraya kadar idari para cezası öngörülmektedir.

Bunun yanın da Üst Kurulca eylemin ağırlığına göre, üç aya kadar gelir getirici yayın yapma yasağı da uygulanabilecektir. Öngörülen para cezalarının tutarı özellikle bölgesel ve yerel yayın yapan kuruluşlar yönünden son derece yüksektir.

Üst Kurulun ayrıca üç aya kadar gelir getirici yayın yasağı uygulaması durumunda, pek çok radyo ve televizyon kuruluşu, altından kalkılamaz parasal sorunlar nedeniyle yayınına son vermek zorunda kalacaktır.

Bütün bu yeni düzenlemeler adeta medyada tek sesliliğin yaratılmasını sağlamak için yapılmış gibi görünmektedir. Bu durum, toplumun haber alma özgürlüğüne ciddi bir darbe vuracaktır.

- Yasa ile getirilen cezai kavramlar net değildir ve yoruma açıktır.

Yasa Taslağı vatandaşına güvenmeyen ve basın-yayın kuruluşlarını sürekli potansiyel bir tehlike olarak gören bir mantık içermektedir.

Yasada, oldukça muğlak ve yoruma açık kavramlarla donatılmış yasaklama ve yaptırımlar içeren maddeler bulunmaktadır. 'Korku salacak yayın yapılmaması', 'yayınların karamsarlık, umutsuzluk, ......eğilimlerini körükleyici nitelikte olmaması', yayın ilkeleri olarak sayılmıştır.

Bir yayının korku salacak ya da karamsarlık ve umutsuzluk duygularını körükleyici nitelikte olması kişilere göre değişen soyut ifadelerdir. Belirgin ve nesnel olmayan bu ifadelerle radyo ve televizyonların doğru ve yansız yayın yapmaları, yurt ve dünya gerçeklerinin halka duyurulması önünde ciddi engeller oluşmaktadır.Bu ifadeler ile, keyfi cezai yaptırımların da önü açılmaktadır.

-Yasa ile İnternet alanı da baskı altına alınmak istenmektedir.

Yasa Taslağında internet ile ilgili iki madde bulunmaktadır. Birincisinde; 'Her türlü teknoloji ile ve her tür iletişim ortamında yapılacak yayın ve hizmetlerin usul ve esasları, Haberleşme Yüksek Kurulunun belirleyeceği strateji çerçevesinde üst kurulca tespit edilip haberleşme yüksek kurulunun onayına sunulur. Bu yayın ve hizmetlerin mevzuata uygunluğu üst kurulca denetlenir' denilerek Web sayfaları da yayın ve hizmet olarak değerlendirilmekte ve internet ortamında verilen radyo ve televizyon yayın ve hizmetleri de artık RTÜK denetimine tartışmasız bir şekilde girmiş olmaktadır.

Bu durum yazılı ve görsel basına yüklenen tüm sorumlulukları internet ortamına da taşımaktadır. Diğer maddede ise;

'Bu kanunun yalan haber, hakaret ve benzeri fiillerden doğacak maddi ve manevi zararlarla ilgili hükümleri, bilişim teknolojileri ve internet ortamında, sayfa açılması veya elektronik gazete, elektronik bülten vb. suretiyle yayınlanan her türlü yazı, resim, işaret sesli veya sessiz görüntü ve benzerleri hakkında da uygulanır' denilerek internet ortamı tamamen yok edilmeye çalışılmaktadır.

Elektrik Mühendisleri Odası, TBMM'de tekrar görüşülecek olan bu yasa taslağı ile, 21.Yüzyılda ülkemizin ve yurttaşlarımızın demokratik hak ve özgürlüklerinin tamamen kısılacağı, medya tekellerinin ekonomik, sosyal ve siyasal yaşamımızı kuşatacağı geri dönülmez tehlikeli bir sürece sokacağını tekrar
vurgulamayı bir kamu görevi saymaktadır.

Çağdaş, demokratik bir hukuk devleti için tüm demokrasi güçlerini bu yasa taslağına karşı çıkmaya çağırmaktadır.

Saygılarımızla. 14 Mayıs 2002/Ankara

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


ANKARA ŞUBE GENEL KURULU YAPILDI

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU HAZİRUN LİSTESİ ASKIYA ÇIKIYOR

FUKUSHİMA FELAKETİNDEN DERS ALMALI VE NÜKLEER GÜÇ SANTRALI GİRİŞİMLERİNİ SONLANDIRMALIYIZ!

ÇEVRİMİÇİ SEMİNER: ENDÜSTRİYEL UYGULAMALARDA ZAMAN VE SENKRONİZASYON

EMO HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ’NÜN SAHİBİ MÜCELLA YAPICI OLDU

EMO HÜKÜMETİ NÜKLEER SANTRAL İLE İLGİLİ UYARDI: SONLANDIRIN! (TRAKYA DEMOKRAT)

EMO: FUKUSHİMA NÜKLEER FELAKETİNDEN DERS ALINMALI! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMO’DAN FUKUSHİMA’NIN YILDÖNÜMÜNDE ‘AKKUYU’ UYARISI (BASKENTGAZETE.COM.TR)

NİTELİKLİ YAĞMA (GÜNLÜK EVRENSEL)

GÜNEŞ VAR ETTİ, SANTRALI YOK EDECEK (BİRGÜN)

Okunma Sayısı: 1752


Tüm Basın Açıklamaları

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.