MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

NE SAMSUN'DA NE DE ÜLKEMİZİN BAŞKA BİR YERİNDE MOBİL SANTRAL İSTEMİYORUZ.


BASIN AÇIKLAMASI

 
Elektrik Mühendisleri Odası 38.Dönem 1. Koordinasyon Kurulu toplantısını Samsun'da gerçekleştiriyoruz. EMO, 38.Dönemde seçilen tüm kurulları ile, Samsun'da inşaa edilmeye devam eden mobil santrale karşı Samsun Şubemiz ile dayanışma içinde olmak için ilk koordinasyon toplantısını özellikle Samsun'da yapmayı tercih etti.
 

Değerli Basın Mensupları;

Elektrik Mühendisleri Odası olarak ne Samsun'da ne de ülkemizin başka bir yerinde Mobil santral kurulmasını istemiyoruz. Buna ihtiyaç olmadığını söylüyoruz. Bugün, Enerji sektöründe yaşanan plansızlığın yeni bir örneği ile karşı karşıyayız. Bir taraftan elektrik enerjisi üretiminde yaşanan fazlalık nedeniyle termik santrallerimiz ya kapasitelerinin çok altında ya da tamamen çalıştırılmazken, Samsun'a mobil santral inşaa edilmesi, sektörde yaşanan kaosun yeni bir örneğini oluşturmaktadır.

Enerji Bakanlığı yetkilileri kriz gerekçesiyle 2000 yılında mobil santrallerin kurulmasını gündeme getirmiş, toplam kurulu güçleri 615 MW olan 12 mobil santral kurulması için ihale yapmış ve 5 yıl süreli Yap İşlet sözleşmeleri imzalamıştır.

Mobil santrallerin kurulmasına gerekçe olarak belirtilen enerji krizi iddiası doğru değildir. Bugün tam tersine, elektrik enerjisi üretiminde yaşanan arz fazlalığının nedenleri ve sonuçları tartışılmaktadır.

2002 Mayıs sonu itibariyle kurulu gücümüz 29.500 MW'tır. Mayıs ayında Puant Güç ise 16.500 MW değerindedir. 2001 yılında yaşanan ekonomik kriz nedeniyle elektrik enerjisi tüketiminde 2000 yılı tüketim değerlerinin bile altında kalınmıştır. 2002 Yılının ilk dört ayında ise tüketim değerlerinde ciddi bir artış söz konusu olmamıştır.

Bütün bunların yanında, özel şirketler tarafından Yap işlet projeleri kapsamında yapılan ve 2002 eylül-ekim aylarında devreye girecek olan Adapazarı, Gebze ve Aliağa Doğalgaz çevrim santralleri ile ülkemizin kurulu gücü yaklaşık 34.000 MW'a ulaşacaktır.

Bu duruma göre, 2002 Yılı sonbaharında yaklaşık 60 milyar kwh.lik bir üretim fazlası oluşmaktadır.

Buna karşılık olarak yapılan ise, Elektrik Üretim A.Ş tarafından işletilen kömüre dayalı termik santrallerin büyük bir kısmının devre dışı bırakılmasıdır. Bugün, Ambarlı, Hopa, Çatalağzı, Elbistan, Seyit Ömer, Tunç Bilek Yatağan, Kangal, Kemerköy, Soma ve Aliağa Termik santrallerinde üretim büyük oranda düşürülmüş, bir kısmı hiç çalıştırılmazken, bir kısmının da değişik üniteleri devre dışı bırakılmıştır.

Önce enerji krizi bahanesi ile nükleer santral kurmak istediler olmadı, ardından sektörün merkezi bütünsel yapısını parçalayıp özelleştirmelere açtılar, bu amaçla hiç bir denetim ve planlama olmadan Yap-İşlet, Yap-İşlet-Devret projelerini gündeme getirdiler, şirketlerle yapılan alım garantili sözleşmelerde hukuksal süreci bertaraf etmek için TAHKİM yasasını çıkardılar. Sonuç olarak Enerji Sektörü çok başlı ve keyfi bir yönetim modeli ile ticari bir alan olarak uluslar arası sermayenin denetimine açıldı.

Enerji temininde kaynak çeşitliliği, gerek enerji arzının sürekliliği gerekse ulusal güvenlik açısından önemlidir. Bugün, ülkemiz elektrik enerjisi üretiminin % 40'ı doğalgazdan temin edilmektedir. Önümüzdeki yıllarda sisteme dahil olacak doğalgaz santralları ile bu oran % 60'lar seviyesine ulaşacaktır. Doğalgaz kaynakları olan ülkelerde bile elektrik enerjisi üretiminde doğalgazın kullanılma oranı % 15'leri geçmemektedir. Kendi kaynaklarımıza dayalı ulusal bir enerji politikası terk edilerek dışa bağımlı tek bir kaynağa yönelmiş olmanın sonuçları ise önemli riskler içermektedir.

Bütün bunların yanında, tam bir doğa ve çevre felaketi oluşturan Mobil Santral projelerinin gündeme getirilmesi, enerjisi sektöründe merkezi yapıdan uzak çok başlı bir yönetim anlayışının sonuçları olarak ortaya çıkmaktadır.

En çok 30 MW gücünde olması gereken mobil santraller, 100 MW gücünde sabit ve 5 yıllık sözleşmelerle çalıştırılarak yasa ve yönetmelikler hiçe sayılmaktadır.

Mobil santraller enerji literatüründe acil durum santralleri olarak nitelendirilmektedir. Bunun temel nedeni ise, çevreye verdikleri yüksek tahribat ve birim maliyetlerinin çok yüksek olmasıdır.

Daha önce, Dalaman'a, Giresun'a, Trabzon'a ve Bartın'a kurulması düşünülen ancak, yöresel tepkiler nedeniyle bu kez de Samsun'da gündeme getirilen santral, 2X100 MW olup mobil değil kalıcı bir santraldir. Ancak mobil santraller gibi özelliklere sahiptir. Bu yüzdendir ki mobil santral ihalesinde bir hukuk skandalı yaratılarak, Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği, Su Kirliliği Kontrolu Yönetmeliği ve Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliğinde değişiklikler yapılıp ilgili Yönetmeliklere geçici maddeler ilave edilmek suretiyle mobil santrallerin kurulması önündeki hukuksal engeller kaldırılmak istenmiştir.

29 Eylül 2000 Tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliğine eklenen geçici 6.madde de şu ifadeler yer almaktadır.

Mobil ve yüzer elektrik santralleri ve bu santrallerin enterkonnekte şebekeye bağlantısını sağlayacak enerji iletim hatları, santrallerde kullanılacak petrol, petrokimyasal veya kimyasal ürün depoları ile limanlar, iskeleler ve rıhtımlara ilişkin faaliyetlere bu Yönetmelik hükümleri 31.12.2002 tarihine kadar uygulanmaz.

Özetle şu denilmektedir. 31.12.2002 tarihine kadar kuracağın mobil santrallerde, çevre ve insan sağlığını dikkate almama hakkını sana yönetmeliklere eklediğim geçici maddeler ile sağlıyorum.

Değerli Basın Mensupları;

Bütün bunlara karşın birkaç gün önce önemli bir gelişme yaşanmış ve yapılan uygulamanın yanlışlığı hukuksal olarak da kanıtlanmıştır.

"Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği"nde yapılan değişikliğin iptali için Çevre Mühendisleri Odası tarafından Danıştay Başkanlığına açılan dava sonuçlanmış ve söz konusu yönetmelikte yapılan değişiklik iptal edilmiştir.

Samsun'da inşaa halinde olan Mobil Santralde 6 numaralı fuel oil kullanılacaktır. 6 no'lu fuel oil'in kalorifer yakıtı olarak bile kullanılması yasaktır. TÜPRAŞ tarafından üretilen fuel oil'de % 3 ile 4 arasında kükürt bulunmaktadır. Bu tesisler için Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliğinde belirtilen kükürt dioksit emisyon sınır değeri 1700 mg/Nm'tür. Ancak mobil santraller tarafından atılacak olan baca gazındaki kükürt dioksit konsantrasyonu 5000 mg/Nm'ten büyük olacaktır. Azot dioksit emisyonları için de durum çok farklı değildir. Yönetmelikte belirtilen sınır değer 800 mg/Nm3 iken, tesisten kaynaklanacak olan baca gazındaki konsantrasyon 2500 mg/Nm3 değerinden daha yüksek olacaktır. Bu durumda çevresel etkileri değerlendirmeden, baca gazı arıtma tesisi kurulmadan böyle bir tesisin yapılması geri dönüşü olmayan onarılamaz hasarlara neden olacaktır. Bu şekilde Samsun'da doğa ve çevre felaketine davetiye çıkarılmaktadır.

Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından yapılan hava kirliliği değerlendirmelerinde kükürt dioksit konsantrasyonunun en yüksek bulunduğu iller % 312 ile Tekirdağ, % 267 ile Samsun ve % 248 ile Kütahya olarak belirtilmiştir.

Yine, bir önceki yılda hava kirliliğinde en çok artış görülen il olarak % 709 ile Samsun birinci olarak açıklanmıştır. Bu tespitler yapılırken Samsun TÜGSAŞ (Azot) Fabrikasının 1,5 yıldır hava kirliliği yaptığı gerekçesi ile çalıştırılmayan sülfirik asit tesisleri Mayıs 2002'de devreye alınmıştır. Tüm bu gerçekler ortada iken, yıllarca çevreye verdikleri zarar nedeniyle yöre halkına mahkeme kararları ile tazminat ödemek zorunda kalan TÜGSAŞ (Azot), KBİ (Bakır) fabrikalarının meydana getirdiği hava kirliliğine 40 kat daha fazla kirlilik yaratacak olan 2X100 MW kurulu gücündeki mobil santrallerin ilave olarak aynı yöreye yapılmasında ısrar edenler ve Samsun'da bu tesisin inşaasına tepki gösteren tüm meslek kuruluşlarının ve kamuoyunun haklı tepkilerine kulak tıkayanlar, yaşanacak bu çevre felaketinin tarih önünde sorumlusu olacaklardır.

Samsun çevresinde bulunan Hasan Uğurlu, Suat Uğurlu, Altınkaya ve Derbent Hidrolik santrallerinin toplam kurulu gücü 1322 MW.dır. Yine yörede 60 MW gücünde Topçam ve 570 MW gücündeki Boyabat hidroelektrik santrallerinin inşaa halinde olduğu bilinmektedir.

Samsun dahilinde 200 MW'lık tüketime karşılık 4 santralde ortalama 490 MW üretim yapılmaktadır. 832 MW yedek üretim kapasitesi beklemektedir. Bu durumda yaklaşık 290 MW üretim fazlası çevre illerde tüketilmektedir.

Bütün bunların yanında, mobil santralin kurulduğu Tekkeköy Belediyesi tarafından, her iki santrale 95 milyar TL kaçak inşaat cezası uygulanmıştır. Ayrıca, Tekeköy Belediyesi'nin 16 Nisan 2002 tarihli yazısında, yapılan kaçak inşaatın hacmi sebebiyle yıkım gücü olmadığından bahsedilerek, Samsun Valiliğinden yıkım için makine ve ekip talep edilmiş, ancak Samsun Valiliği bu talebi yerine getirmemiştir. Belediyenin bu talebine rağmen mobil santral inşaatı hızla devam etmektedir.

Değerli Basın Mensupları;

Elektrik Mühendisleri Odası 38.Dönem Koordinasyon Kurulu olarak Samsun'dan tüm yetkilileri bir kez daha uyarıyoruz. Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliğinde yapılan değişikliğin yargı kararı ile iptal edilmesi yeni bir sürecin başlangıcını oluşturmaktadır. Büyük bir olasılıkla diğer 3 yönetmelik değişikliği de yargı kararları ile iptal edilecektir. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Enerji sektöründe kamu hizmeti ve planlama anlayışının terk edilmesiyle yaşanan kaosun sonuçları bugün ortadadır. Artık ulusal bir enerji planlamasının sektörün tüm kesimleri ile birlikte ivedilikle gerçekleştirilmesini, IMF ve Dünya Bankasının talimatlarıyla uygulanan politikaların terk edilmesini istiyoruz. Kamuoyuna Saygılarımızla.

8 Haziran 2002 / Samsun


ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI
38. DÖNEM KOORDİNASYON KURULU





TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


ANKARA ŞUBE GENEL KURULU YAPILDI

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU HAZİRUN LİSTESİ ASKIYA ÇIKIYOR

FUKUSHİMA FELAKETİNDEN DERS ALMALI VE NÜKLEER GÜÇ SANTRALI GİRİŞİMLERİNİ SONLANDIRMALIYIZ!

ÇEVRİMİÇİ SEMİNER: ENDÜSTRİYEL UYGULAMALARDA ZAMAN VE SENKRONİZASYON

EMO HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ’NÜN SAHİBİ MÜCELLA YAPICI OLDU

EMO HÜKÜMETİ NÜKLEER SANTRAL İLE İLGİLİ UYARDI: SONLANDIRIN! (TRAKYA DEMOKRAT)

EMO: FUKUSHİMA NÜKLEER FELAKETİNDEN DERS ALINMALI! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMO’DAN FUKUSHİMA’NIN YILDÖNÜMÜNDE ‘AKKUYU’ UYARISI (BASKENTGAZETE.COM.TR)

NİTELİKLİ YAĞMA (GÜNLÜK EVRENSEL)

GÜNEŞ VAR ETTİ, SANTRALI YOK EDECEK (BİRGÜN)

Okunma Sayısı: 2743


Tüm Basın Açıklamaları

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.