MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

ELEKTRİK FİYATLARININ İNDİRİLMESİ İÇİN ALINABİLECEK ÖNLEMLER (DÜNYA, 07.01.2003)


YAZILI BASINDA ODAMIZ

 
F. Behçet Yücel
Elektrik Yüksek Mühendisi


11 Aralık günü tertip edilen "Türkiye Enerji Forumu"nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı kapsamlı bir konuşma yaparak özetle; üretim yatırımları önündeki bütün engellerin kalkacağını, dışa bağımlılığı azaltmak için yerli kaynaklara önem verileceğini, liberalleşme, rekabet, şeffaflık ve asgari çevre etkileşimi enerji politikasının esasını oluşturacağını, politikadaki temel kriterin ulusal çıkar ve bireyin refahı olacağını ifade etti.
 

Dümensiz bir gemi gibi rüzgarların keyfine göre durmadan sürüklenen enerji sektörünün kendisini düzgün bir limana götürecek kaptana kavuştuğunu ümit ederiz. Bekleyip görelim.

Sayın bakanın ısrarla altını çizdiği bir konu da mevcut elektrik fiyatlarının aşağıya çekileceği idi. Bu yazımızda konuyu sadece ekonomik boyutu ile değil, sosyal boyutu ile de ele almak istiyoruz. Madem ki bireyin mutluluğu temel kriterdir, elektrik fiyatına, topluma olan etkileri yönünden de bakmak gerekir.

Elektrik fiyatları

Elektrik fiyatlarına 1 Kasım'da yüzde 2,4 oranında zam yapıldı. Buna göre 150 kwh'a kadar olan mesken tüketimlerinin kwh bedeli 130 TL'yi aşmış, 150 kwh üzerindeki tüketimler ise hemen hemen 200 TL'ye ulaşmış bulunuyor. Sanayideki elektrik fiyatını 8,5 sent olarak ifade edebiliriz. Bu fiyatlar ile Türkiye, Avrupa'da elektriği pahalı ülkeler arasında yer almaktadır. Elektrik fiyatları sanayiinin gelişmesine fren olmakta, üretim maliyetlerini artırarak dış piyasalarda rekabet imkanını azaltmaktadır.

Ülkemizde oluşturulmaya çalışılan serbest elektrik piyasasının amacına ulaşması için en az beş yıllık bir geçiş dönemine ihtiyaç olduğu bilinmektedir. Bu dönemde elektrik fiyatlarının gerçek maliyetleri yansıtması zorunluluğu nedeniyle fiyatların artması kaçınılmaz olacak, bu da ülkenin çoğunluğunu oluşturan alt gelir gruplarını olumsuz etkileyecek, mutsuzluklarını artıracaktır.

Konut abonelerinin tüketim profili

2000 yılı verilerine göre, mevcut 20 milyon konut abonesi 24 milyar kwh elektrik enerjisi tüketmiştir. O yıl ülke düzeyinde tüketime sunulan elektrik enerjisi 100 milyar kwh idi. Çok geniş bir genelleme yapılırsa, Türkiye'de toplam hane sayısının yarısının ayda 50 kwh altında, dörtte birinin de ayda 50 ila 100 kwh arasında elektrik tükettiği görülür. Bu olguyu daha somut bir hale getirmek için şöyle ifade edebiliriz.

- Toplam nüfusumuzun yarısını barındıran 10 milyon hane, ayda 50 kwh düzeyinde elektrik tüketerek Türkiye toplam tüketiminin yüzde altısını kullanmaktadır.

- Toplam nüfusumuzun dörtte birini barındıran 5 milyon hane, ayda 100 kwh düzeyinde elektrik kullanarak Türkiye toplam tüketiminin yüzde altısını kullanmaktadır.

Kısacası 50 milyonu aşan bir nüfus kitlesi, konutlarında Türkiye toplam elektriğinin sadece yüzde 12'sini kullanmaktadır. Türkiye nüfusunun dörtte üçünü teşkil eden bu kitlenin elektrik tüketimine ilişkin sorunlarına devletin eğilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bir aile için elektriğin bugün yaşam, eğitim, sağlık ve güvenlik anlamına geldiğini gözden uzak tutmayarak bu alt gelir gruplarını daha fazla koruyan bir tarife sisteminin geliştirilmesi gereğine işaret edelim.

Yeni Elektrik Yasası'na göre belirli bir tüketim düzeyinin (yıllık en az 9 milyon kwh tüketim) üzerindeki tüketiciler, 3 Mart 2003 tarihinden sonra değişik tedarikçilere başvurabilecek ve elektriğin fiyatını serbestçe müzakere edebilecektir. Düşük gelirli dolayısı ile tüketimleri de düşük müşteriler, kwh fiyatı daha da yükselmiş olan elektriği kullanabilmek için, bulundukları yere uzanan dağıtım sisteminin iddiasız tüketicileri olacaklardır.

Ekonomistlere göre piyasa mekanizmasında nüfusu artmayan ve sermaye yönünden zengin ülkelerde elektrik tarifelerinin ekonomik boyutu ile sosyal boyutu çelişmez. Ancak nüfusu hızla artan sermaye birikimi zayıf elektrik sisteminde rekabet koşulları yetersiz, dağıtım şebekeleri ihtiyaca cevap veremeyen ülkemizde bu çelişki uzun yıllar sorun yaratmaya devam edecektir.

Elektrik Piyasası Kanunu'nun eksikliklerinin zaman içerisinde giderileceğine ehil ve emin ellerde uygulama imkanı sağlanarak en kısa zamanda hedefine ulaşacağına inanmak isteriz.

Elektrik fiyatları indirilebilir mi?

Genel olarak üretimde işletme ve yatırım maliyetleri müşteriye teslim edilen kwh'ın toplam maliyetinin üçte ikisini oluşturur. Geri kalan bedel iletim ve dağıtım maliyetlerini yansıtır. Elektrik sistemimizin bugünkü koşullar göz önünde tutularak maliyetlerin nasıl düşürülebileceğine bakalım:

Dağıtım şebekelerinde kısaca "kayıplar" olarak ifade edilen fiziki kayıplar, doğru dürüst bir inceleme yapılmamış olmasına karşın, Türkiye ortalamasının yüzde 14 dolayında olduğu tahmin ediliyor. Bu oranın Batı ölçülerinde en çok yüzde 7 olması kabul ediliyor. Demek ki dağıtım şebekelerinde, ortalama yüzde 7'ye varan fazla kayıplar vardır. 2000 yılının verilerinden hareketle bu fazla kaybın maliyete yaklaşık 0,3 sent ilave getirdiği hesaplanabilir. Dağıtım sisteminin yenileştirilmesi, bakım yatırımlarının yapılması ve düzgün işletme koşullarının sağlanması kayıpları aşağı çekecektir.

Kaçak elektrik, elektrik ölçülmesi engellendiği için parası tahsil edilemeyen bir elektrik tüketimdir. Kısaca elektrik hırsızlığıdır. Yetkililer son günlerde kayıp ve kaçak oranlarını toplam olarak yüzde 22 olarak ifade etmektedirler. Bu durumda kaçak elektrik de yüzde 8 civarındadır. Tamamen ortadan kaldırılabilirse elektrik maliyetine gene yaklaşık 0,3 sent azalma getirebilecektir.

Bundan altı yıl önce açılmış olan dağıtım bölgeleri işletme hakkı devirleri ihalelerinin gereği yapılmış olsaydı kayıp kaçak sorunları üç yıldır kökten halledilmiş olacaktı. Anayasa Mahkemesi'nin kararına rağmen bu uygulamanın yapılmaması devlete her yıl, ortalama 600 milyon dolara mal olmakta, bu da tüketiciye intikal etmektedir.

Devlete ait termik santralların özel sektör elinde daha verimli ve düzgün çalışacakları, üretim maliyetlerinin düşeceği yolundaki iddia sahipleri Çayırhan Termik Santralı'nı örnek göstermektedirler.

1987-1999 döneminde bu santralın kömürünün tonunun maliyeti TKİ'ye 103 dolara mal olmuş, fakat santrala 30 dolara satılmıştı. Buna rağmen termik ortalama kwh maliyeti 10 sent olmuştur. Kömür ocağının ve santralın işletme hakkının bir şirkete devredilmesinden sonra 2000-2001 döneminde kömürün maliyeti 17 dolara düşmüş ve sisteme elektrik satışı 4.3 sente inmiştir. Halen askıda olan termik santralların işletme hakkı devirlerinin bir an önce yapılmasıyla termik üretim ortalama maliyetinin düşeceğinden kimsenin şüphesi yoktur.

Yap-işlet ve yap-devret modelleriyle yapılan santrallardan yüksek fiyatla elektrik enerjisi satılması elektrik fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Bu yükseklikte bir numaralı etken santral yatırımlarının geri ödenmesi süresinin kısalığıdır. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun üretim şirketiyle bu konuyu müzakere ederek akıllı bir çözüme kavuşturmasında acele edilmelidir. Satış fiyatı garantisine sahip olan santrallar, sistemde rekabetin oluşmasının engelleri olacaklardır.

Bir termik santralın ömrü 40 yıl kadardır. Yani santralın verimi ve yaktığı birincil enerjinin maliyeti sistemi 40 yıl etkileyecektir. Termik santralın bakımı, revizyon ve onarımların muntazam yapılması, özellikle yakılan kömürün kalitesine çok dikkat edilmesi termik üretim maliyetlerinin düşmesini sağlayacağı düşünülebilir.

Bugün elektrik üretim kapasitesinin yüzde 30'unu oluşturan doğalgaz santrallarının kwh maliyeti hemen hemen bütünü ile doğalgazın fiyatına bağlıdır. Doğalgazda tamamen dışa bağlı olduğumuz dikkate alınırsa; doğalgaz fiyatının uluslararası bir boyutunun, bir de devlet politikası boyutunun olduğunu söyleyebiliriz. Doğalgazın fiyatında yüzde 10'luk bir azalma üretim sisteminde kwh maliyetini 0.18 sent kadar indirecektir. Ancak yeni doğalgaz kaynaklarının tüketim merkezlerinden uzaklaşması doğalgaz fiyatlarının artacağına işaret etmektedir.

Elektrik fiyatları içinde yer alan yüzde 3.5 TRT payı ve Elektrik Fonu kesintisi ile elektrik faturalarına eklenen yüzde 18 KDV ile konutlarda yüzde 5, sanayide yüzde 1 olan belediye tüketim vergisi mevcuttur. Bu vergi ve paylarının kaldırılması veya indirilmesi elektrik fiyatlarında ucuzluk sağlayacaktır. Bu, elektrik fiyatlarının indirilmesinde en kolay yoldur. Ama bu şekilde ortaya çıkacak vergi ve pay eksikliği ülkenin içinde bulunduğu koşullar dolayısıyla, başka yerlerde yapılan artışlarla karşılanacaktır. İster elektrik üzerinden olsun, ister başka yerden olsun sonuçta gene halk ödeyecektir.

Son söz

Elektriğin varlığı çağdaş bir yaşam için önde gelen koşullardan birisidir. Yüzyılımızda ekonomik ve toplumsal gelişme konusunda önemli bir rolü bulunmakladır.

Dünya genelinde elektrik sektöründe meydana gelen değişiklikler son yıllarda yeniden yapılandırma şeklinde kendisini göstermektedir. Yeniden yapılandırma çalışmaları sosyal ve teknik açıdan altyapısı müsait olmayan ülkelerde, yasal ve rekabet ile ilgili reformlar tam olarak başarılı olmak konusunda ciddi engellerle karşı karşıya kalmaktadır. Reformla ile ilgili yasaları ve düzenlemeleri dış güçlerin katkısı ile oluşturan Türkiye gibi ülkelerde bu konudaki politikaları belirleyenler söz konusu engeller karşısında ne yapacaklarını bilmemektedirler.

Reformlar uzun süreye de yayılsa başarılı olmak zorundadır. Ancak bu süre zarfında bir kısım mağdurlar ortaya çıkacaktır. Ülkemizde başarılı bir geçiş programının ön koşullarından birisi, alt gelir gruplarının mağduriyetini telafi edecek yolların bulunmasıdır. Belki de en doğru yol, Elektrik Piyasası Kanunu'nun uygulanmasının daha iyi hazırlıklı olmak bakımından birkaç yıl ertelenmesidir.



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


DEPREMZEDEYE DEĞİL ENERJİ ŞİRKETLERİNE DESTEK

KTMMOB EMO YENİ YÖNETİM KURULU BELİRLENDİ

SİNOP NÜKLEER GÜÇ SANTRALI İNADINDAN VAZGEÇİLMELİDİR   

TELE 1- SABAH PUSULASI

EMO HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ’NÜN SAHİBİ MÜCELLA YAPICI OLDU

EMO, SİNOP NGS NAZIM İMAR PLANI İÇİN İPTAL DAVASI AÇACAK (BAŞKENT GAZETESİ)

HALKIN DEMOKRATİK İRADESİ GASP EDİLEMEZ

GÜNEŞ VAR ETTİ, SANTRALI YOK EDECEK (BİRGÜN)

NİTELİKLİ YAĞMA (GÜNLÜK EVRENSEL)

EMO: SİNOP NGS PROJESİNDEN VAZGEÇİLMELİ (ENERJİGUNLUGU.NET)

Okunma Sayısı: 1108


Tüm Yazılı Basında Odamız

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.