YAZILI BASINDA ODAMIZ

 
CHP Enerji Komisyonu, bugüne dek çeşitli usulsüzlük iddialarıyla gündeme gelen Mavi Akım Projesi'ni masaya yatırdı. Projenin Türkiye'nin büyük oranda Rusya'ya bağımlı olmasına yol açacağına işaret eden komisyon, denizin 2 bin 150 metre derinliğindeki yüksek basınç nedeniyle boru kırılma riskinin çok yüksek olduğu uyarısında bulundu.
 

Komisyonun kasım-aralık bülteninde, Mavi Akım Projesi işlendi. Bültende, projeyle ilgili şu unsurlara dikkat çekildi:

- Her iki ülke tarafında, deniz dibine inen yamaçlar ve deniz dibi, jeolojik yapı bakımından tehlikeli olarak tanımlanıyor. 2 bin 150 metre derinlikteki çok yüksek basınç, olası dönme ve kırılma gibi kuvvetlerle birleşince boru kırılma riski çok artıyor.

- Asıl sorun borunun döşenmesinden daha çok, bakım ve onarımında. Hat yapılsa bile sorunları aşabilmek için çok yüksek maliyet gerekecek.

- Projenin toplam yatırım maliyeti 3 milyar 39 milyon dolardır. Bu maliyetin karşılığında ortaya konulan para hibe değil, kredidir. Bu paranın geri ödenmesini sağlayacak kaynak Rusya'dan gelecek gazın Türkiye'deki tüketiciye satılması ile elde edilecek para, yani tarifedir. Çok daha ucuz alternatifler varken, bu pahalı proje ile Türk tüketicisi, fahiş fatura ödemeye mahkûm edilmiştir.

- Karadan gelecek Azerbaycan gazı ya da Irak gazı gibi seçeneklere kıyasla, yatırım ve işletme maliyetinin çok yüksek olması kaçınılmaz olan Mavi Akım gazının, tüketiciye yansıyacak olan maliyetinin de (tarife) çok yüksek olması kaçınılmazdır.

- Rus gazının 2001'deki sınır teslimi fiyatı 1000 metreküp için ortalama 133 dolardır. Avrupa'da Rus gazına bu kadar fahiş bir bedel ödeyen ülke yoktur. Rus gazı, Türkiye'ye ekonomik olarak çok pahalıya mal olmaktadır. Rus gazının ucuz olduğu iddiası ise görüldüğü gibi asılsızdır.