MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

ÇEAŞ, KEPEZ VE SON YİRMİ YILLIK ENERJİ POLİTİKALARININ İFLASI


BASIN AÇIKLAMASI

 
ÇEAŞ VE KEPEZ'DE GELİNEN DURUM, SON YİRMİ YILLIK ENERJİ POLİTİKALARININ İFLASININ BELGELENMESİDİR!

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bugün Çukurova Elektrik ve Kepez Elektrik arasında imzalanan imtiyaz sözleşmelerinin iptal edildiğini ve işletilen tesislere de el konulduğunu açıkladı. Bu açıklamayla on yıldan beri süren ve Elektrik Mühendisleri Odası (EMO)'nın da başından beri üzerine gittiği bir kamu yağması ve hukuksuzluk süreci son aşamaya gelmiş oldu.
 

ÇEAŞ Nasıl Heba Edildi?
Çukurova Elektrik A.Ş. (ÇEAŞ) Seyhan Barajı üzerinde tesis edilen Seyhan Hidroelektrik Santralı'nı işletmek üzere kurulmuş, şirkete 1953 yılında kuruluş amacına uygun olarak, tamamıyla devlet tekelinde olan elektrik üretim, iletim, dağıtım ve ticareti konusunda yapılan İmtiyaz Sözleşmesi ile Çukurova Bölgesinde İmtiyaz Hakkı verilmiştir.

ÇEAŞ başlangıcından beri gerçek anlamda halka açık bir anonim şirkettir. En büyük pay sahibi olan kamu kurumlarının (başlangıçta Etibank, daha sonra TEDAŞ) yanında özel bankalar, bölgedeki özel sanayi kuruluşları, büyük-küçük çiftçiler, özel emekli ve tasarruf sandıkları şirketin sermayesine katılmış, şu ya da bu ölçüde yönetiminde herkes temsil edilmiş, şirketin sağladığı gelirden ve yarattığı refahtan pay almışlardır.

Şirketin kuruluş amacında ve ruhunda yer alan ortaklık yapısı uzun yıllar değiştirilmeden kalmıştır. Buna göre %51'i Etibank'ın (daha sonra TEK) %49'u ise sayılan diğer kuruluşlarındır. Üç gruba ayrılan paylardan A grubu (Kurucu hisseler) 3 yönetim kurulu, 1 denetim kurulu üyesi, B grubu (TEK) 3 yönetim kurulu 1 denetim kurulu üyesi, C grubu (diğer ortaklar) 3 yönetim 1 denetim kurulu üyesi seçme hakkına sahiptirler. Şirketin karlı bir kuruluş olması ve yarı kamu kurumu olma özelliği, siyasilerin ve büyük sermaye gruplarının her zaman iştahını kabartmış, özellikle 12 Eylül sonrasında siyasi partilerin paylaşamadıkları bir kurum haline gelmiş, o zamana kadar oldukça sağlıklı işleyen bu kısmi demokratik yapı bilerek bozulmuştur.

Başlangıçta %51 olan kamu payı, sermaye artırımı sırasında rüçhan hakkı kullandırılmayarak %26'lara düşürülmüş, bu payların bir kısmı da 1980'li yılların sonunda Özelleştirme İdaresi (önceleri Toplu Konut İdaresi) vasıtasıyla satılarak %11-12 civarına düşürülmüştür. Siyasi çekişmelerden ve paylaşma kavgalarından dolayı üç yönetim kurulu ve bir denetim kurulu üyesi ile temsil edilme kabiliyeti olan bu B grubu hisseler, 1993 yılında 84 milyon dolara Uzan ailesine, Rumeli Grubu'na satılmıştır. Rumeli Grubu, o zamanlarda büyük gürültüler kopararak satın aldıkları bu %11-12 oranındaki hisse ile ÇEAŞ'ı tamamen ele geçirmişlerdir.

Satın alanların gerçekte ne satın aldıklarını, satanların da gerçekte ne sattıklarını tam bilmedikleri bir alışverişten sonra, bugün sistem arayışları içinde kıvranan elektrik üretimi iletimi ve dağıtımı için engin bir deney laboratuvarı ve eksiksiz bir model olabilecek şirket, heba edilmiştir.

Rumeli Holding'in ÇEAŞ'ta Yaptıkları
Birkaç aylık bocalama ve alışma devresinden sonra Rumeli Grubu, şirketin nakit yaratma ve sıcak para imkanlarını fark etmiş ve şirketin içini boşaltma yollarını aramaya başlamıştır. Burada hemen birkaç soru akla gelebilir. Şirket grubun kontrolünde olduğuna göre, diledikleri operasyonu yapmak da çoğunluk hisselerini kontrol edenlere ait değil midir? Sıcak para imkanlarından sürekli yararlanmak varken neden içini boşaltmak yolu seçilmektedir? Bunun en önemli nedeni ÇEAŞ'ın bir imtiyaz şirketi olması, kendine ait gayri menkul ve menkul mal edinememesi (bütün gayri menkulleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı adına tapuludur) imtiyaz hakkının sona ermesi ile bütün mal varlığını bedelsiz olarak kamuya devredecek olmasıdır. Bu bakımdan, ÇEAŞ'ın içini boşaltma operasyonu, yalnızca küçük tasarrufçuların paylarını gasp etmek anlamına gelmemektedir, kamunun ve devletin malları gasp edilmiş, yağmalanmış ve vergi kaçırılmıştır.

Başlangıçta alınan imtiyaz hakkı 2003 yılında, 3096 sayılı kanunla sağlanmış gibi görünen 70 yıllık imtiyaz hakkı ise 2058 yılında sona erecekti. Kanunla ve İmtiyaz Sözleşmesi ile belirlenmiş görevler ve koşullar yerine getirilmediği taktirde İmtiyaz Hakkı ve dolayısı ile Şirketin fiziki varlığı Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığınca her an sona erdirilebilirdi. Bu tehlikeyi bilen ve kanuni görevlerini getirmeyi de hiçbir zaman düşünmeyen grup, kelimenin tam anlamıyla şirketin içini boşaltmıştır.

Bu hedefe uygun olarak, öncelikle var olan kurumsal yapının bozulması, kuralların işlemez hale getirilmesi, personelin ve bölge halkının şirkete sahiplenme duygusunun yok edilmesi, üst ve orta kademe yöneticilerinin tasfiye edilmesi, yerli ve yabancı kurum ve kuruluşlar ile ilişkilerin soğutularak ilişkilerin kesilmesi, bilgi alışverişinin mümkün olan en alt seviyeye indirilmesi, personel sirkülasyon hızının artırılarak şirketin geçmişinin unutturulması gerekmekteydi. Ortamın olgunlaşması ile birlikte, nitelikli personel kıyılarak tecrübesiz insanlar terfi ettirilmiş, çarkların tamamına yakını durdurulmuş, ülke nüfusunun ve coğrafyanın %10'una 1500 kişi ile hizmet veren dev kuruluş, ilk üç yılda 800 kişinin altına, 1995 yılında yaşanan ara dönem bahanesi ile de 500 kişinin altına indirilmiştir. Şirket İstanbul'dan ve tek elden faks ve telefon ile yönetilmeye başlanmış, yönetim kurulu üyelerine ve genel müdürlüğe pratikte hiçbir yetki bırakılmamış, alınan çoğu kararlardan genel müdür ve yardımcılarının dahi haberi olmamış.

Kısmen hantal yapısına rağmen 5 yıl gibi kısa bir sürede dünya çapında örnek gösterilen Sır Barajı ve HES projesini gerçekleştirerek şirketi maddi ve manevi olarak iki katına çıkaran ve ardından Berke Barajı ve HES projesi tamamlandığında ÇEAŞ'ı bir kez daha ikiye katlayacak bütün tedbirleri alan organizasyon, sistemli ve bilinçli bir şekilde yok edilmiştir.

Berke Hidroelektrik Projesi ve Gerçekler
Bugün Rumeli grubunun televizyonlarında boy boy görüntüleri yayınlanan ve özkaynakları ile yaptıklarını iddia ederek övündükleri Berke Barajı ve Hidroelektrik Santralı Projesi 510 MW gücünde ve yılda yaklaşık 3.672.000.000 kWh (şu anki Çukurova Elektrik üretiminin 1.5 katı, bölge tüketiminin de % 30'u) elektrik üretecek, yıllık geliri 200-250 milyon dolar olacak bölgenin en verimli projesiydi.

Proje'ye Rumeli grubundan çok önce ve Sır Projesinin bitirilmesinden hemen sonra başlanmış, şantiye tesisleri, yolları, tünelleri, köprüleri beton ve agrega tesisleri süratle tamamlanarak, bütün uluslar arası sözleşmeleri yapılarak fizibilitesinde 600 milyon dolar olan maliyeti 500 milyon doların altına düşürülmüş, 1992 yılında Dünya Bankası'ndan 270 milyon dolar kredi temin edilerek fiilen başlanmıştır. Finansmanı, 270 milyon doları dünya bankası 30 milyon doları da imalatçı kredisi olmak üzere toplam 300 milyon doları kredi ve 200 milyon doları da özkaynak olarak planlanmıştır. 1997 yılının ilk yarısında bitirilecek olan bu proje, Rumeli grubunun Çukurova Elektrik A.Ş.'nin içini boşaltma faaliyetlerinde emme-basma tulumba gibi çalıştırılmak üzere yeniden organize edilmiştir.

150 MVA'lık Mersin Termik Santrali bölgeye doğalgaz geldiğinde 375 MVA'lık Doğalgaz Yakıtlı termik santrale dönüştürüleceği gerekçesiyle kapatılmıştır. Ancak, ÇEAŞ ile ETKB arasındaki sözleşme gereği yapılmayan sürede;üretilmesi gereken enerji miktarının iki katı üretim tazminatı ödemek zorunda olduğu halde bu güne kadar ETKB'ye herhangi bir ödeme yapmamıştır.

Bugünkü sona götüren süreç nasıl başladı?
1998 yılında, TEDAŞ Adana EDM çalışanı, EMO üyesi ve 18 Ekim 2002 tarihinde kaçak elektrik kullanan fabrikatörlere karşı mücadele ettiği için kiralık katillerce öldürülen HASAN BALIKÇI adına, TEDAŞ ile ÇEAŞ arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ve ETKB ile ÇEAŞ arasında imzalanan Görev Verme Sözleşmesi'nin iptali ve dava sonuna kadar yürütmenin durdurulması istemiyle, Danıştay'da dava açılmıştır.

Davanın görülmekte olduğu Danıştay 10. Dairesi davayı şekli bir inceleme yaparak, usule aykırılık görmediği için reddetmişti. Karar temyiz edilmiş, temyiz üzerine Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu dosyada mevcut raporları, özellikle SPK tarafından hazırlanmış 2000 tarihli raporu dikkate alarak şirketin çok sayıda usulsüzlükleri olduğunu, bu usulsüzlükler karşısında şirketin kamu hizmeti görmesinde kamu yararı bulunmadığı, dolayısıyla açılan davanın kabulüyle sözleşmenin iptali gerekirken davanın reddinin hukuka aykırı olduğunu söyleyerek 10. Daire kararını kaldırdı.

Sonrasında karar düzeltme istemi üzerine, Dava Daireleri Genel Kurulu tekrar bu kez 3984 sayılı RTÜK yasasına muhalefet olup olmadığının da incelenmesi gerekçesini ortaya koydu. Danıştay, bu şirketin usulsüzlüklerini AKTAŞ'ta olduğu gibi tespit ve hüküm altına almıştır.

Kepez'de de aynı senaryo
1956 yılında 9410 sayılı imtiyaz sözleşmesiyle Antalya ve civarında Kepez Elektrik A.Ş. yetkili kılınmıştır. Kepez kuruluşundan itibaren 1993 yılına kadar önemli işlevler yerine getirmiş ve Antalya bölgesinin ihtiyacını sorunsuz bir şekilde karşılamıştır. ÇEAŞ'ta olanlar Kepez'de de yaşanmış, 1993 yılında hisselerinin Uzanlar'ın eline geçmesiyle birlikte şirket inişe geçmiştir.

Kepez yetkili kılındığı 1993 yılından beri ciddi anlamda hiçbir yatırım yapmamıştır. 1993 yılında 286 olan toplam personel, 1998 başında 191'e düşmüştür. Son derece nitelikli ve tecrübeli personel gerektiren bir sektör olmasına karşın hızlı personel sirkülasyonunun yaşanmış olması bölgedeki ihtiyaçların karşılanamamasına ve sık sık arızaların meydana gelmesine neden olmaktaydı.

Hüseyin Korkan Korkmaz ve İsmail Gündüz tarafından, 3096 sayılı Yasa uyarınca Antalya ili ve Burdur ilinin üç köyünde elektrik üretim, iletim, dağıtım ve ticareti yapma görevinin Kepez Elektrik A.Ş.'ne verilmesine ilişkin 7.10.1988 ve 88/13344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yine şirket ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı arasında aktedilen 9.3.1998. tarihli imtiyaz sözleşmesi hakkında Danıştay'da dava açılmıştır.

Yirmi yıldan beri aynı politika!
Elektrik Mühendisleri Odası yirmi yıldan beri, Türkiye'de yürütülen enerji politikalarının yanlışlığını, bu uygulamaların ülkemizi batağa sokacağını, dışa bağımlı hale getireceğini, kamu kaynaklarının yağmalanacağını ve elektrik fiyatlarının fahiş hale geleceğini söylemiştir. Ancak yurtdışından ve uluslararası sermaye kuruluşlarından gelen ses dışında kulaklarını herşeye tıkayan gelmiş geçmiş hükümetler, EMO'yu duymamayı tercih etmiştir. AKTAŞ, Beyaz Enerji operasyonu, doğalgaz rezaleti, Enerji bakanı Hilmi Güler'in ülkenin enerji alanında soyulduğuna ilişkin demeçleri, şimdi de ÇEAŞ ve Kepez EMO'nun hiç de yabancısı olmadığı sorunlardır.

Biz haklı çıkmaktan bıktık ama ülkeyi soymaya kararlı olanlar cesaretlerinden bir şey kaybetmediler.

ÇEAŞ ve KEPEZ bundan sonra kamu işletmesi olarak kalmalı ve öyle yönetilmelidirler. Ülkemizin enerji alanını tam bir batak haline gelen politikalar bir an önce terkedilmeli, enerji alanı yeniden tam anlamıyla kamuya devredilmelidir. Bugün yapılmaya çalışılan düzeltmeler, politikalar köklü bir biçimde değişmediği sürece işe yaramayacaktır. Hükümet sonucu değil, bu sonucu yaratan nedeni tartışmadan enerji alanında çözüm üretemeyecektir.

Elektrik Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
12 Haziran 2003



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


DEPREMZEDEYE DEĞİL ENERJİ ŞİRKETLERİNE DESTEK

KTMMOB EMO YENİ YÖNETİM KURULU BELİRLENDİ

SİNOP NÜKLEER GÜÇ SANTRALI İNADINDAN VAZGEÇİLMELİDİR   

TELE 1- SABAH PUSULASI

EMO HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ’NÜN SAHİBİ MÜCELLA YAPICI OLDU

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO, SİNOP NGS NAZIM İMAR PLANI İÇİN İPTAL DAVASI AÇACAK (BAŞKENT GAZETESİ)

HALKIN DEMOKRATİK İRADESİ GASP EDİLEMEZ

GÜNEŞ VAR ETTİ, SANTRALI YOK EDECEK (BİRGÜN)

NİTELİKLİ YAĞMA (GÜNLÜK EVRENSEL)

Okunma Sayısı: 7690


Tüm Basın Açıklamaları

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.