YAZILI BASINDA ODAMIZ

 
Son kullanıcılar arasında olmasa bile, devlet yapılarında Linux her geçen gün daha fazla taban buluyor. Sebepler net, açık ve anlaşılır: daha az maliyet, daha çok iş...
 

Günümüzde çağdaş bir devletin teknoloji yatırımı sadece kendi iş hacmini elektronik ortamlara aktarmak değil, aynı zamanda vatandaşlarına da daha fazla, hızlı ve az maliyetli hizmet verebilmek amacını taşıyor. E-devlet adıyla bilgi ve hizmeti daha kullanılır kılmanın tek şartı olan bu yatırımların en büyük maliyet kalemlerini de işletim sistemleri ve uygulamalar oluşturuyor.
Linux her iki konuda da çok ucuz, hatta kimi örneklerde tamamen ücretsiz tercihler sunuyor. Bu konudaki en cesur ve girişken ülkeyse Çin. İşte ülkenin Linux gerekçeleri:

Korsan kullanım kavramı en azından işletim sistemi ve uygulamalar adına ortadan kaldırdı. Ücretsiz ve özgür Linux, milli işletim sistemi oldu.

Çin, ülkesinde tek bir firmanın belirleyici olmasını istemiyor. Windows fiyatlarının Çin halkı için çok yüksek olması da başka bir etken. Kendi Linux dağıtımını yaratarak tüm ev ve kurumların kullanımına sundu.

Windows'un kaynak kodlarının kapalı olması ve içindeki 'bilinen ve bilinmeyen' güvenlik açıklarının bilinmemesi hükümeti endişelendirdi.
Gartner tarafından yapılan bir araştırmanın sonucuna göre Windows'un Linux'tan daha pahalı olmasının sebebi sadece lisans bedeli değil; Windows'u yönetmek de çok daha pahalıya mal oluyor. Örneğin bir Microsoft Exchange Server ile Linux'un rakip yazılımı arasında Linux lehine yüzde 80'e varan tasarruf mümkün. Bu bile birçok devlet için yeterli bir kriter oluyor.

Fransa:
Ülkenin vergi kurumu 2000 yılında 950 adet Linux sunucu devreye soktu. Amaç açık kaynak ve standartları kullanmak, maliyeti azaltmak, daha tutarlı ve diğer devlet kurumlarıyla daha kolay iletişim kurabilecek bir yapı kurmaktı. Kültür bakanlığı ise 300 adet Windows NT sistemini Linux'a geçirdi.

Almanya:
İçişleri bakanlığı IBM ile birlikte tüm yazılım ve donanımlarını Linux tabanlı sistemlere geçirme kararı aldı. Bu kararda en büyük etken daha güvenli bir yapı kurma ihtiyacı oldu. Devletse düşük sahip olma maliyeti yüzünden Linux'un tercih edilmesini tavsiye ediyor.
Münih Belediyesi bu yılın mayıs ayında 14 bin çalışanının bilgisayarlarındaki Windows'u Linux ile değiştirdi. Office yazılımı yerineyse ücretsiz Open-Office yazılımı yükleyeceğini bildirdi.

İtalya:
'Enformasyon Toplumu Yaratmak İçin Devlet Rehberi' başlıklı raporda Linux gibi açık sistemlere geçişin büyük önem taşıdığı belirtildi. Yeşil Parti'ye ait bir milletvekili geçtiğimiz yıl açık sistemlerin devlet için şart koşulmasını öngören bir yasa teklifi verdi.

Hollanda:
Hükümet açık sistemleri tüm kamu kuruluşlarında standartlaştırmak için çaba harcıyor. Bu amaçla çalışan İçişleri Bakanlığı, bu konudaki çalışmalarda çatı görevini üstlenecek OSOSS kod adlı bir projeyi tamamlamak üzere.

İspanya:
2002 Nisanı'nda batı bölgesindeki 1.1 milyon nüfuslu Extremadura adlı yerleşim bölgesi devlet daireleri, eğitim kurumları, evleri ve işyerlerini Windows'tan Linux'a geçirmek için kampanya başlattı. İlk etapta 10 bin bilgisayar geçti, şu an bu rakam 100 bin civarında. Belediye yerel bir firmaya 180 bin dolar ödeyerek bütün yapısını ücretsiz işletim sistemi ve yazılımlarla donattı. Hastane ve belediye hizmetlerinde hiçbir aksama yaşanmadığı gibi maliyetler de inanılmaz oranda düştü. Bu gelişmeler Yeni Zelanda ve Peru yönetimine de örnek oldu.

İngiltere:
İngiliz Devleti şu anda Linux üstünde çalışıyor. Ülkenin bilgisayar güvenlik birimi CESG de Linux'un tüm ana yapının temeli olmasını şart koşuyor. Polis teşkilatı da Linux'a geçiyor.