BASIN AÇIKLAMASI

 
Her yıl Ocak ayının ilk haftası "Enerji Tasarrufu Haftası" olarak kutlanmaktadır. Enerji tasarrufu, enerjinin doğru kullanımı ile mümkündür. Enerjinin doğru kullanımında temel amaç, en az enerji miktarı ile en çok işi yapmaktır.
 

Enerjinin elde edilmesi için yatırım yapılması sırasında veya tüketici tesislerinde kullanımı sırasında yüksek bedeller ödenmektedir. Devlet yatırımlarından konutlardaki tüketime kadar giden doğru politikalar ve davranış biçimlerinin geliştirilmesi ve ülke düzeyinde yaygınlaştırılması ile verimlilik artırılabilir. Enerji tasarrufu iki ampulden birini söndürerek yapılan kısıntı ya da programlı olarak yapılan kesinti değil, gereksinimler ve konfor şartları içersinde, fazladan ve gereksiz tüketilen enerjinin tasarruf edilmesi anlamını taşımaktadır.

En büyük israf: kayıp elektrik
Ülkemizde çokça lafı edilen ve yanlış biçimde birlikte kullanılan kayıp-kaçak elektrik miktarı dünyadaki ülkelere göre çok yüksektir. Kayıp elektrik, elektrik dağıtım şebekelerinin yetersizliği ve arızalar nedeniyle kullanıma girmeden kaybolan yani faydalanılamayan elektriktir. Kaçak elektrik ise aboneler tarafından bedeli ödenmeyen elektriktir. Elektrik kaybı, Almanya'da yüzde 5, Amerika'da yüzde 8.3, Belçika'da yüzde 5.6, Avustralya'da yüzde 8, İspanya'da yüzde 11.3, İtalya'da yüzde 7.4, Japonya'da yüzde 4.3, Portekiz'de yüzde 13, Yunanistan'da yüzde 9'dur. Kaybettiğimiz elektrik enerjisi Portekiz'in toplam tüketimine yakındır. Türkiye'de bu kaybın yüzde 15'lere düşürülmesi halinde Danimarka sanayisinin yaklaşık toplam tüketimi kadar enerji tasarruf etmek mümkündür.

Elektrik iletim ve dağıtım tesislerindeki kayıpların yanısıra, doğru kullanılmaması nedeni ile enerjinin büyük bir kısmı kaybedilmektedir. Uygulanacak ulusal verimlilik programları ile ilk etapta, tüketilen enerjinin yüzde 15-20 kadarını sanayide ve konutlarda tasarruf etmek mümkündür. Ayrıca, özellikle konutlarda ve sanayideki kaçakların önlenmesiyle de büyük bir tasarruf sağlanacaktır. ETKB'nin açıkladığı rakamlara göre ülkemizde kaçak oranı yüzde 22'lere ulaşmakta, bu oranın rakamsal maliyeti ise 1.5 milyar dolara varmaktadır. Günümüzde enerji ekonomik değer anlamında para demektir. Enerjinin verimli kullanılması ile özellikle konutlarda aile bütçesinde tasarruf olanakları yaratılabilmekte, sanayicimize ise yeni istihdam alanı ve yeni yatırımlar anlamını taşımaktadır. Elektrik İşleri Etüt İdaresine göre enerjinin doğru kullanımı halinde hiçbir ilave masraf yapılmaksızın 3,5 milyar dolar tasarruf olanağı bulunmaktadır.

Ülkemizde elektrik enerjisi ortalama olarak sanayide yüzde 54, ticarethane, resmi daire ve konutlarda yüzde 35, genel aydınlatmada yüzde 5.5 oranında tüketilmektedir. Konutlar ve sanayi kesimi, enerji tüketiminin en yüksek oranda tüketilmesi nedeni ile enerji tasarrufunda öncelikli yerlerdir. Gelişmişlik günümüzde kişi başına tüketilen enerji miktarı ile değil, az enerji kullanarak çok ekonomik değer yaratabilmekle ölçümlenmektedir.

Enerji kaynaklarının aşırı ve bilinçsiz kullanımı çevre sorunlarını da beraberinde getirmiş, hava kirliliği, ozon tabakasının delinmesi gibi insan yaşamını olumsuz etkileyecek temel sorunlar haline dönüşmüştür.Enerjinin doğru kullanımı, enerji kaynaklarının daha etki kullanılmasına , enerji tüketim yatırımlarının ve enerji maliyetinin azaltılmasına olanak vererek çevre sorunlarını azaltmaktadır. Enerji tasarrufu nedeniyle fosil yakıtların kullanımının azaltılması insanoğlunun doğal dengeyi bozma yolunda atmış olduğu adımları azaltıcı bir etki yapacaktır. Bunun doğal sonucu olarak ta; CO2 , NOx gibi sera etkisi yaparak dünyamızın giderek ısınmasına ve sonucunda iklim şartlarının değişmesine, başta kanser olmak üzere tüm hastalık ve salgınlara yakın olmamıza yol açan gazların atmosfere verilme hızı ve miktarı düşecektir.

Sonuç olarak:
* Ulusal kaynaklara dayalı, enerji kaynaklarını çeşitlendirici enerji politikaları üretilmeli ve uygulanmalıdır.
* Dağıtım şebekelerinin yenilenmesi ve kayıpların azaltılması öncelikle ele alınmalıdır.
* Uygun fiyat politikaları belirlenerek puant saatler dışında elektrik kullanılması özendirilmelidir.
* Genel aydınlatma oranının yüzde 5.49'dan ivedilikle yüzde 1.5-3 oranına düşürülmesi gerekmektedir.
* Termik santralların baca gazı arıtma ve kül tutma tesisleri devreye sokulmalı, yeni teknolojiler kullanılarak kapasite kullanım oranı yüzde 65'lere getirilmeli ve sisteme daha fazla enerji temin edilmelidir.
* Özelliklerinden dolayı enerji üretiminden son tüketiciye kadar olan yapı içerisinde elektrik enerjisinin kontrolu, özerk bir yapı içerisinde kamunun tekelinde tutulmalıdır. DPT'nin, Hazine'nin yıpratılmasına izin verilmemeli, tam tersine enerjiyle ilgili kurumlar arasında planlamanın önemini gözeterek tam bir eşgüdüm olmalıdır.
* Enerji sektöründe teknik eleman ve personel politikaları düzeltilmelidir.
* Alternatif enerji kaynakları özendirilmeli, kullanımı yaygınlaştırılmalıdır.
* Toplumda enerjinin verimli kullanılması bilinci oluşturulmalı, devlet politikası haline dönüştürülmelidir.
* Sanayide enerji verimliliği programları açıklanmalı, hedefler belirlenmeli, enerji yöneticisi zorunluluğu ve yaptırımı getirilmelidir.
* Konutlarda verimliliğe yönelik uygulamalar kampanyalarla duyurulmalı, sürekliliği sağlanmalıdır.
* Kirli ve atıl teknoloji terk edilmeli, yerine verimli ve çevreyi koruyan teknolojiler seçilmelidir.

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU
13 Ocak 2004