YAZILI BASINDA ODAMIZ

 
AKP nükleerde ısrarlı
Enerji Bakanı Güler, hükümetin nükleer santral programına karşı çıkanlara yanıt verdi: Türkiye'nin geleceği için çok önemli olan nükleer enerji konusunda ısrarlıyız.
 

Hükümetin 2012 yılına kadar üç nükleer santral oluştrum programına karşı gerek yurtiçinde gerekse AB içinde yükselen tepkilere Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'den yanıt geldi. Bakan Güler,'Türkiye'nin kendi ihtiyaçlarını, geleceğini oluşturma noktasında nükleer enerji çok önemli yer tutacak. Biz bunda kararlıyız' dedi. Güler, Fransa'ya hareketinden önce temaslarına ilişkin Atatürk Havalimanı'nda bir basın toplantası düzenledi. Fransa'da 21-22 Mart tarihlerinde düzenlenecek '21.Yüzyılda Nükleer Enerji Uluslararası Bakanlar Konferansı'na katılacağını belirten Güler, konferansa 30'u bakanlar düzeyinde 60 ülkeden katılım olacağını söyledi. Güler, toplantının özellikle petrol fiyatlarının varil başına 56 doları aştığı günümüzde nükleer enerjinin giderek de daha da fazla önem kazanması ve çevreci nükleer enerji akımının da giderek yayılması bakımından önemli olduğunu kaydetti.

Kararı Biz Veririz
Güler, Türkiye'nin nükleer eneji programıyla ilgili eleştiriler olduğunun hatırlatılması üzerine şöyle konuştu, 'Türkiye'nin kendi ihtiyaçlarını, geleceğini oluşturma noktasında nükleer enerji çok önemli bir yer tutacak. Bizbunda kararlıyız. Ülkemizin çıkarları doğrultusnda buna biz karar veririz. Bu noktada çılaşmalarımızı belli bir disiplin ve uyum içinde sürdürüyoruz. Dolayısıyla bu gibi stratejik konulardaki kararı biz veririz'. Çalışmaların AB'ye uyum çerçevesinde sürdürüldüğünü vurgulayan Güler, 'Karbondioksit emiyonundan tutun belli bir eneji dengesinin oluşmasında AB ile zaten uyum çalışmalarımız var. AB müktesebatı ile uyumda enerji son derece önemli bir yer tutuyor. Zaten biz yüküklülüklerimiz çıkardığımız yasalarla yerine getiriyoruz. Bu noktada en ufacık bir tereddüdümüz olmadığı gibi, en ufacık bir farklılığımızda yok. Yani uluslararası areneda belli bir uyum içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz' dedi. Bakan Güler, nükleer enerjiyle ilgili çalışmaların hangi aşamada olduğunun sorulması üzerine de, 'Nükleer enerji bir teknoloji programıdır. Bu programı belli bir plan, takvim içinde sürdürüyoruz. Belli bir noktaya geldiğinde sizlerle bunları paylaşıyoruz' dedi.

Bergama'da ikinci perde
Koza Altın Şirketi, işletilmesi yargı kararıyla defalarca durdurulan Bergama'daki Ovacık Altın Madeni'ni çalıştıracağını açıklarken, Bergamalıların avukatları, 'Hukuğu çiğnetmeyiz' dedi.

Koza Altın Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, işletilmesi yıllardır tartışalın ve yargı kararıyla defalarca durdurulan İzmir'in Bergama İlçesi'ndeki Ovacık Altın Madeni'nin yeniden faaliyete geçeceğini söyledi. Bu açıklamaya sert tepki gösteren Bergama köylülerinin avukatları Arif Ali Cangı ve Senih Özay 'Ortada bu madenin çalıştırılmayacağına dair kararlar varken böyle bir şeye kakışılırsa hukuken çok başları ağrır' dediler.

Koza Altın Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek gazetecilere Ovacık Altın madenini gezdirdi. Madende basın toplantısı düzenleyen İpek tesisi Normandy Madencilik A.Ş'den 44 milyon 500 bin dolara satın aldıklarını hatırlattı. Ovacık Altın Madeni hakkındaki davaların ceza davası gibi anlatıldığını ve madenin 'ebediyen mahkum edilmiş gibi gösterilmeye çalışıldığını' ileri süren Akın İpek, şöyle konuştu: 'Bunun gerçekle hiçbir alakası yok. Herşeyden önce, idari mahkemeler bir illim veya teknolojiyi yasaklamaz. Kaldı ki her idari dava kendi zamanındaki şartlarda ve müstakil olarak değerlendirilir, sonuçlandırılır. Ovacık Altın Madeni ile ilgili şu ana kadar 15 idari dava açılmıştır. Bu davaların 4'ü lehimize sonuçlanmış, 11 dava ise devam etmektedir. Devam eden bu davlardan bir tanesi için yürütmeyi durdurma kararı verilmiş olup, yargılama süreci halen yüksek yargıda devam etmektedir. Bu davların hiçbir ceza davası değildir. Bu davaların birçoğu zaten sürelirin doldurmuş izinlerinve buna bağlı ruhsatların iptali ile ilgilidir.'

8 Şirket Daha Başvurdu
Altın aramalarının iddia edildiği gibi siyanürlü değil, sondajlama ile yapıldığını bildiren İpek, siyanürün, ayrıştırmada kullunıldığını ve altın ve gümüşü katı fazdan sıvvı faza giçirmeye ve sıvı fazda tutmaya yaradığını söyledi. İpek yeni çalışma izni için gereken bütün işlemlerin tamamlandığını, ilgili kamu kurularınca baştan sona madenin hassasiyetle inceleniğini belirtti. İpek, Türkiye'de altın konusunda araştırma yapan ve Türkiye'ye gelme hazırlığı içinde olan yabancı firmaların olduğunu kaydeden İpek, 'Bu firmalar rezervleri tespit ediyorlar. Biz burayı altırtan sonra 8 şirket daha burayı olmak için başvurdu' diye konuştu.

44.5 milyon dolar ödendi
Koza, daha önce siyanürlü altın arandığı gerekçesiyle defalarca dava edilen, çevrecilerin yogun protestolarıyla karşılaşan ve birçok kez kapatılan maden için 44.5 milyon dolar ödedi. Normandy Madencilik'e ödemenin 20 milyon doları peşin, 24,5 milyon dolarlık blümü ise vadeli olarak yapılacak. Satın alma tutarının 40 milyon dolarlık bölümü Normandy Madencilik, 4.5 milyon dolarlık kısmı ise Gümühhane'de altın üretmek amacıyla kurulan Dedeman ve Normandy'nin ortak şirketi Mastra'ya ödenecek. Akın İpek, geri kalan 20 milyon doların anlaşma gereği şerket üretime geçtikten sonra yapılacağını vurguladı.