AKP hükümeti son bir yıldır kendi halkıyla paylaşmadan ve tartışmaya dahi açmadan yürüttüğü "nükleer enerjiye geçiş" projesi üzerindeki yoğun çalışmalarını sonuçlandırma aşamasına getirmiş bulunmaktadır. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Başkanı Okay Çakıroğlu, nükleer santral yapılacak yer için 43 kritere göre 8 yer belirlediklerini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu yerler arasından Sinop'u seçtiğini açıkladı. Projeye göre, Sinop’ta, 3 adet reaktörün yer aldığı nükleer ada kurulması planlanıyor. Nükleer santralin 1800 megavat kurulu gücünde olacağını ve 2.7 milyar dolara malolacağı açıklandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Sinop'a yapılacak nükleer santral için 14 yerli firmanın üst düzey yöneticileri ile dün (13.04.2006) toplantı yaptı. Firmalardan konuya ilişkin görüşlerin alınması sonucunda, özel sektörün hazine garantisi veya enerji alım garantisi olmadan projede yer almak istemediği görüldü. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, toplantı sonunda yatırımda riske kamunun da ortak olacağını açıkladı. Kamuoyunda İrlanda modeli olarak bilinen model kullanılarak yapılacak olan yatırımım sonunda üretilen elektriğe alım garantisi verilmesi, sanayinin en temel girdisi olarak kabul edilen elektrik enerjisinin zaten ülkemizde pahalı olan fiyatını artıracaktır. 2.7 milyar dolara malolacağı hesaplanan tesisisin ve sonrasına getirilmesi planlanan alım garantisi, ülke ekonomisini olumsuz etkileyecektir. Doğalgazlı santrallerde yaşanan alım garantisinden kaynaklanan üretilmeyen enerjinin de ödenmesi sorunları, bu kez daha da büyüyerek karşımıza çıkacaktır. Hükümetin ekonomik krize neden olabilecek kadar büyük bir riski göze alarak, nükleer santral kurulması konusundaki ısrarının, enerji alanında faaliyet gösteren bir meslek kuruluşu olan Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu olarak, teknik gerekçelerden yoksun olduğunu kamuoyu ile paylaşmak isteriz. 2.7 milyar dolar olarak açıklanan maliyetin bu rakamın çok üstüne gerçekleşecektir, gerek personel gerekse zenginleştirme işlemleri için dışa bağımlı bir çalışma yürütülecektir. Dışa bağımlılık doğalgazda yaşanan krizde olduğu gibi, nükleerde de davul boynumuzda tokmak başkasında olacak!
Nükleer santrallerin kurulmasıyla ilgili tüm aşamalarda proje yönetimi görevini üstlenen TAEK'den kamuoyunun yeterince bilgilendirilmesini şimdiye kadar gizli tutulan teknik detayların açıklanmasını bekliyoruz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ise kamuoyuna maliyetleri ve üretilecek enerji için verilecek alım garantisinin birim fiyatını açıklamasını bekliyoruz.
Nükleer Temiz Enerji Mi? Her fırsatta tutarsız rakamsal verilerle enerji ihtiyacının sadece ve sadece nükleer enerji kullanımı yoluyla aşılacağı tezinin öne çıkartıldığını görüyoruz. İnsanlığın bulduğu "en kirli" enerji, "en temiz" olarak lanse edilmesini şaşkınlıkla tanık oluyoruz. Sözde barışçıl nükleer enerjinin, uranyumun topraktan çıkarıldığı andan başlayan, işlenişi, santrallerde kullanılması, atıklarının depolanmasıyla çoğalan ve seyreltilmiş atıklardan bomba yapılıp Irak gibi işgal bölgelerini lanetli topraklar haline getirmesiyle süre giden bir ölüm döngüsü yarattığını, tüm kamuoyunun bilgisine sunarız. Oysa, adında üç bin yıllık antik Sinope'nin ruhunu saklayan, 270 kilometrelik bir kıyı şeridine ve el değmemiş kumsallara sahip bir ilimiz olan Sinop'un, Radyoaktif Sinop olarak lekelenmesine hayır diyoruz. Ülkemizde alternatif enerji kaynaklarını değerlendirilmek istenmemektedir. Rüzgar enerjisi anlamında yüksek potansiyel taşıyan "Rüzgarlı Sinop Kıyılarında" nükleer bacalar görmek istemiyoruz. Çernobil faciasının yıl dönümünde Sinop'tayız Sinop'un santral kurulacak yerler arasında adının geçmeye başlamasının ardından Sinop halkı nükleer santrale karşı mücadele etmeye başladı. Sinop halkı, halen etkisini hissettiğimiz, Çernobil faciasının yıldönümünde, 29 Nisan 2006 tarihinde tepkilerini dillendirmek üzere bir miting düzenleyecek. Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu olarak, Sinop halkının yanında yer alacağız. Mücadelelerine destek olmayı sürdüreceğiz. Santral için İnceburun'un deniz kenarındaki ormanlık bölgede binlerce çam ağacının kesilmesine engel olacağız. Nükleer santral kurulması düşünülen yaban hayatı geliştirme sahasında yaşayan tüm canlıların yaşam haklarını koruyacağız. Dünya ülkelerinin kaldırıp çöpe attığı projelerin Türkiye'ye dayatılmasına izin vermeyeceğiz. TMMOB
Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu 14.04.2006
|